Anayasa Mahkemesi'nden Firar Suçlarında Adil Denge Vurgusu (firar suçlarında zaman aşımı süresi Anayasa Mahkemesi Tarafından iptal edildi)
Arkadaşlar bugünkü Resmi Gazetede Yayımlanan sayıda firar davalarında zaman aşımı süresi Tüm Askerlik görevleri bittikten sonra başlar yazan kısmı iptal etmiş gerekçeli karar aynen aşağıda yazıldığı gibi.. Bu Kararı ben tam olarak anlayamadım şimdi firar suçlarında zaman aşımı süresi nasıl olacak bilgisi olan varsa paylaşsın lütfen...
Anayasa Mahkemesi, firar suçlarında zamanaşımı süresinin bütün askeri mükellefiyetlerin bitmesinden itibaren işlemeye başlamasının hak ve özgürlükler arasında adil bir denge oluşturamadığına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi, firar suçlarında zamanaşımı süresinin bütün askeri mükellefiyetlerin bitmesinden itibaren işlemeye başlamasının hak ve özgürlükler arasında adil bir denge oluşturamadığına hükmetti.
Kulu Sulh Ceza Mahkemesi, Askeri Ceza Kanunu'nun, 49 maddesinin A fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Yüksek Mahkeme'ye başvurdu. Başvuruyu esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, düzenlemenin Anayasa'ya aykırılık taşıdığı gerekçesiyle, "firar suçları" yönünden inceleyerek, iptal etti. Anayasa Mahkemesi, Askeri Ceza Kanunu'nun 49 maddesinde yer alan "fiilleri hakkında dava müruru zamanı, (zaman aşımı) bütün askeri mükellefiyetlerin bitmesinden itibaren işlemeye başlar" bölümünü "firar suçu" yönünden iptal gerekçesi Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Yasakoyucunun, zamanaşımı kurumunu düzenlerken hukuk devleti ilkesinin bir gereği ve ceza hukukunun temel prensiplerinden olan ölçülülük ilkesiyle bağlı olduğunun belirtildiği kararın gerekçesinde, "Askeri disiplinin tesisinde zafiyeti önlemek amacıyla itiraza konu kural getirilmiş ise de firar eden failin yaşı ne olursa olsun askerlik görevini yerine getirmediği ya da getirmiş sayılmadığı sürece bu yükümlülükten kurtulamayacak olması nedeniyle dava zamanaşımı süresinin başlamaması buna bir katkı sağladığı söylenemez. Bu nedenle itiraza konu kural amaca ulaşmada elverişli görülmemiştir" denildi.
Gerekçede, kesintisiz bir suç olan firar suçunda dava zamanaşımı süresinin, failin askeri hiyerarşi ve disiplin altına girdiği yakalanması veya kıtasına katılması değil, bütün askeri mükellefiyetlerinin bitmesinden itibaren başlatılmasının askeri disiplinin sağlanması açısından gerekli bir tedbir olarak değerlendirilemeceği ifade edildi.
-DAVALARIN NE ŞEKİLDE SONUÇLANACAĞI ENDİŞESİ-
Faillerin lehine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda en ağır cezayı gerektiren suçlarda bile zamanaşımı süresinin 20 yıl olması karşısında itiraz konusu kuralın orantılı olmadığının kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekilen gerekçede, şöyle denildi:
"İtiraz konusu kural kişileri, işledikleri suçla orantısız ve makul olmayan bir süre içinde davalarının ne şekilde sonuçlanacağı endişesiyle de yaşamak durumunda bırakmaktadır. İtiraz konusu kural, suçun ağırlığını, ona verilen cezanın süresini, cezadan beklenen sosyal faydanın zaman içinde azalacağını dikkate almaması, disiplinin yeniden tesisine etkin bir katkı sağlamayacak olmasına rağmen faili uzun ve aynı zamanda belirsiz olan süre ile ceza tehdidi altında bırakması nedeniyle kamu yararı ile bireyin hak ve özgürlükleri arasında adil bir denge oluşturamadığından ölçülülük ilkesine aykırıdır. " fiilleri hakkında dava müruru zamanı, bütün askeri mükellefiyetlerin bitmesinden itibaren işlemeğe başlar." ibaresinin, "firar suçu" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline oybirliğiyle karar verildi."
http://www.resmigazete.gov.tr/main.a...0/20121006.htm
Anayasa Mahkemesi, firar suçlarında zamanaşımı süresinin bütün askeri mükellefiyetlerin bitmesinden itibaren işlemeye başlamasının hak ve özgürlükler arasında adil bir denge oluşturamadığına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi, firar suçlarında zamanaşımı süresinin bütün askeri mükellefiyetlerin bitmesinden itibaren işlemeye başlamasının hak ve özgürlükler arasında adil bir denge oluşturamadığına hükmetti.
Kulu Sulh Ceza Mahkemesi, Askeri Ceza Kanunu'nun, 49 maddesinin A fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Yüksek Mahkeme'ye başvurdu. Başvuruyu esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, düzenlemenin Anayasa'ya aykırılık taşıdığı gerekçesiyle, "firar suçları" yönünden inceleyerek, iptal etti. Anayasa Mahkemesi, Askeri Ceza Kanunu'nun 49 maddesinde yer alan "fiilleri hakkında dava müruru zamanı, (zaman aşımı) bütün askeri mükellefiyetlerin bitmesinden itibaren işlemeye başlar" bölümünü "firar suçu" yönünden iptal gerekçesi Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Yasakoyucunun, zamanaşımı kurumunu düzenlerken hukuk devleti ilkesinin bir gereği ve ceza hukukunun temel prensiplerinden olan ölçülülük ilkesiyle bağlı olduğunun belirtildiği kararın gerekçesinde, "Askeri disiplinin tesisinde zafiyeti önlemek amacıyla itiraza konu kural getirilmiş ise de firar eden failin yaşı ne olursa olsun askerlik görevini yerine getirmediği ya da getirmiş sayılmadığı sürece bu yükümlülükten kurtulamayacak olması nedeniyle dava zamanaşımı süresinin başlamaması buna bir katkı sağladığı söylenemez. Bu nedenle itiraza konu kural amaca ulaşmada elverişli görülmemiştir" denildi.
Gerekçede, kesintisiz bir suç olan firar suçunda dava zamanaşımı süresinin, failin askeri hiyerarşi ve disiplin altına girdiği yakalanması veya kıtasına katılması değil, bütün askeri mükellefiyetlerinin bitmesinden itibaren başlatılmasının askeri disiplinin sağlanması açısından gerekli bir tedbir olarak değerlendirilemeceği ifade edildi.
-DAVALARIN NE ŞEKİLDE SONUÇLANACAĞI ENDİŞESİ-
Faillerin lehine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda en ağır cezayı gerektiren suçlarda bile zamanaşımı süresinin 20 yıl olması karşısında itiraz konusu kuralın orantılı olmadığının kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekilen gerekçede, şöyle denildi:
"İtiraz konusu kural kişileri, işledikleri suçla orantısız ve makul olmayan bir süre içinde davalarının ne şekilde sonuçlanacağı endişesiyle de yaşamak durumunda bırakmaktadır. İtiraz konusu kural, suçun ağırlığını, ona verilen cezanın süresini, cezadan beklenen sosyal faydanın zaman içinde azalacağını dikkate almaması, disiplinin yeniden tesisine etkin bir katkı sağlamayacak olmasına rağmen faili uzun ve aynı zamanda belirsiz olan süre ile ceza tehdidi altında bırakması nedeniyle kamu yararı ile bireyin hak ve özgürlükleri arasında adil bir denge oluşturamadığından ölçülülük ilkesine aykırıdır. " fiilleri hakkında dava müruru zamanı, bütün askeri mükellefiyetlerin bitmesinden itibaren işlemeğe başlar." ibaresinin, "firar suçu" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline oybirliğiyle karar verildi."
http://www.resmigazete.gov.tr/main.a...0/20121006.htm