Alıntı:
desende_asi rumuzlu üyeden alıntı
Sn. TunaKarahan, sizin katılmadığınız o madde ve uygulama sayesinde emekçilerin hakkı olan meblağları kasalarına indiriyor maalesef sermaye sahipleri/patronlar. (Nasıl mı oluyor?; O dediğiniz bir istifa dilekçesi/ibraname ile sizi tüm haklarınızdan yoksun bırakıp kendine yontuyor. Evet bir dilekçe ile atışmadan, tartışmadan, hatta üzerine birde son kez 10 Kr. luk çay söyleyerek bu işi yapıyor. Emekçilerin ihbar tazminatı, kıdem tazminatı vb. diğer ikramiyeleri bu şekilde Diğer Olağan Dışı Gelirler Hs.'na İRAD kaydediliyor, sizlerde içtiğiniz son çay veya ikram edilen son sigara ile kalıyorsunuz. Kastım siz derken şahsınız değil, yanlış anlamayınız, genel manada tanık olduğumuz örnekleri kastettim, bir sürü örneği var maalesef. Üzülüyoruz bunlara...) Hak aranacaksa usûlü bellidir, kanun bellidir, yordamı bellidir. Öfkeyle kalkıp zarar etmemek gerekir düşüncesindeyim. Son olarak, Sn. Şenoleker'e katılıyorum...
Alıntı:
TunaKarahan rumuzlu üyeden alıntı
Aynen haklısınız.Sizin düşündüklerinizi aynısı bende düşündüm ve gerçekten araştırmalarım bunu gösterdi.Bende şimdi burda bunları söylemek istemedim yanlış anlaşılırım diye.Çok doğru bir konuya temas etmişsiniz.Teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için..
Sanırım bir yanlış bilgi var sn.desende_asi ve sn.tunaKarahan;
ihbar tazminatı, çalışanın hakkı olan bir tazminat değildir. Herhangi bir yerden de alınan bir meblağ değildir.
İş ilişkisinde sözleşmeyi haklı sebebi olmaksızın fesheden tarafın uyması gereken bir yasal zorunluluk var, belirli bir süre önceden karşı tarafı bu konuda bilgilendirmek. Amacı da diğer tarafın bu fesihle yaşayacağı sıkıntıya karşı tedbir alabilmesini sağlayacak zamanı tanımak.
Yani istifa dilekçesi ile, ortada olan bir para emekçinin cebine gidecekken işverenin kasasına KALAN bir para yoktur.( ki dediğiniz gibi çalışanın-emekçilerin emeğinin karşılığı olan bir para kesinlikle değildir ihbar tazminatı)
İstifa eden , hele de YENİ BİR İŞ bulduğu için istifa eden çalışanın İHBAR TAZMİNATI HAKKI sözkonusu olamaz, kıdem tazminatı konusunda haklı olabilirsiniz kısmen. Ama bu bir tercih meselesidir, yeni bir iş için, eski işte kazanılmış olan bazı haklardan vazgeçebilmek. ! İstifa eden işçiye, mevcut yasal düzenlemeler kıdem tazminatı verilmesini zorunlu tutmadığı gibi, istifa edene kıdem tazminatı ödeyen işverene , yaptığı bu ödemeyi kıdem tazminatı olarak belirtmesine de imkan tanımıyor, kişiye verilmiş ek gelir olarak görüyor ve vergilendirilmesini şart koşuyor.
İstifa dilekçesi ile işveren adına, (ÇOĞU ZAMAN) ciddi bir mali yükten kurtulma sağlansa da buna sebep olan taraf işveren değil, istifa dilekçesini yazan çalışandır, işvereni bu yükten kurtaran.
Son olarak, istifa , sadece kıdem tazminatından feragat edilmiş olması sonucunu doğurur. Kazanılmış olan ikramiye vs. ve ücret haklarını öldürmez, işverenin kasasını doldurmasına imkan tanımaz.
Rende olalım ve yontalım elbette, ama marangoz rendesi gibi hep kendi tarafımıza değil, mobilyacı rendesi gibi hem kendi tarafımıza hem karşı tarafa yontalım .