Söz konusu Anayasa Mahkemesi kararıyla, 506 sayılı Kanunun, #8220;Sosyal Sigortalar Kanunu#8221;nun 2422 sayılı Yasa ile değiştirilen 66. maddesinin (c) bendinin, #8220;... veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün ...#8221; bölümü iptal edilmiş,
İptal hükmünün doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa#8217;nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa#8217;nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMİ GAZETE#8217;DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, karar verilmiştir.
506 sayılı kanunun iptal edilen hükmüne göre, 5 yıl sigortalı olan kişi, 180*5=900 gün, 6 yıl sigortalı olan kişi 180*6=1080 gün 10 yıl ve üzerinde sigortalılık süresi bulunan kişiler de 180*10=1800 gün prim ödemiş olması halinde, haksahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmektedir.
Eğer sözkonusu Anayasa Mahkemesi Kararının resmi gazetede yayınlandığı tarihten itibaren bir yıl içinde yeni bir düzenleme yapılmaz ise, bu konuda yasal bir boşluk doğacaktır ki, bu konuda henüz yasal düzenleme yapılmamıştır. Bu konuda yasal bir düzenleme yapılmaz ise, sözkonusu Anayasa Mahkemesi kararının yürürlüğe girmesinden sonra, 1800 günden az prim ödeyen kişinin haksahiplerine ölüm aylığı bağlanamaz hale gelebilecektir. Bir bakıma, sözkonusu karar çalışanlar aleyhine sonuç doğrabilecektir de denebilir.
Tüm açıklamalrdan sonra babanızın durumu değerlendirilecek olursa, babanızın sigortalılık başlangıcı 1962 olduğuna göre, vefat ettiği tarihte sigortalılık süresi 1985-1962=23 yıldır. Dolayıyla annenize maaş bağlanabilmesi için 1800 gün prim ödenmiş olması gerekir. Eğer babanız 1967 yılında vefat etmiş başka bir deyişle ölüm tarihinde sigortalılık süresi 5 yıl olsaydı, 900 gün prim ödeme şartı yeterli olurdu.