engin bey
verdiginiz bilgi icin tesekkürler. eger mumkun ise danısmak istedigim bir konu daha var.
Adalet bakanlıgının soyle bir geneldesi var . 2008'te yayınlanmıs. asagida linki mevcut
http://www.adlisicil.adalet.gov.tr/G.../genelge11.htm
genelge de
Bir hükmün adlî sicile kaydedilebilmesi için mahkemeler tarafından verilmiş kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü olması veya Adlî Sicil Kanununda belirtilen adlî sicile kaydedilecek bilgiler arasında bulunması gerekir. Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca hüküm vermeden önce verilen tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararların, kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü niteliğinde olmadığı ve adlî sicile kaydedilecek bilgi vasfı taşımadığı cihetle, adlî sicile kaydedilmesi mümkün değildir.
seklinde bir bölüm var.
bu noktadan hareketle davanın mahkeme tarafından CMK 223/8'e gore durdurulmasından sonra TCK 191/2. maddesi uyarınca ara kararla verilen DS'nin adli sicilde gozukmesi mumkun olmadıgına gore ,
sorunsuz tamamlanan DS süreci sonrasi verilen ek kararda yer alan kesin hükümle TCK 191/5'ten davanın düsmesi karariyla kamu davası ortadan kalktıgından yine adli sicilde yer almayacagina gore.
dava bu düsme karariyla beraber adli sicilde ve hic yeralmaksizin mahkumiyetsiz bir sekilde sonuclanmıs ve hukukiden hic olmamıs gibi olacaktır değil mi ???? bu konuda da fikir verirseniz sevinirim.
tabi adli sicilde yeralmadıgı icin arsiv kaydinda da bu dava ile ilgili bir bilgi yeralmayacaktır. yanılıyomuyum ???