Cevap: Aile içi şiddetle mücadele
ŞİDDETE MARUZ KALDIĞINIZDA HAKLARINIZ NELERDİR?
Ailenin Korunmasına Dair Kanun
Medeni Kanun
Türk Ceza Kanunu
ile düzenlenen HAKLARINIZ
Ailenin Korunmasına Dair Kanun, Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu ile düzenlenen HAKLARINIZ
1) 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun
a) Bu Kanun Ne Sağlar?
Bu Kanun ile şiddet uygulayan eşinizin ya da diğer aile bireyinin yaşadığınız eve gelmesi engellenebilmektedir. Aile içi şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayan kişinin korunması
için özel bir kanun bulunmaktadır. Bu yasa “4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun”dur.
Bu Kanunda, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin özellikle kadınların ve çocukların korunması amacıyla, şiddet uygulayan aile bireyi hakkında alınabilecek tedbirler yer
almaktadır.
Koruma kararı kapsamındaki tedbirlerin uygulama süresi en fazla altı aydır. Süre devam ederken veya süre bittikten sonra şiddet tekrar ederse, yeniden koruma kararı alınması için başvurabilirsiniz.
b) Ne Tür Tedbirler Alınabilir?
Mahkeme, şiddet uygulayan kişinin 6 aya kadar yaşadığınız evden uzaklaştırılması (eve yaklaşamaması) için karar verebilir. Ayrıca, ortak eviniz dışında bir yerde kalıyorsanız, bu eve ve iş yerinize gelmesini de engelleyebilir. Evden uzaklaştırma tedbirinin uygulanması, eşinizin veya şiddet uygulayan diğer aile bireyinin, uzaklaştırıldığı konutun kira, elektrik, su, telefon, doğalgaz ve benzeri giderlerini karşılamasına engel değildir. Kişinin evden uzaklaştırıldığı zaman bu ödemeleri yapmayacağını düşünüyorsanız, hakime bu hususu belirtmekten kaçınmayınız. Hâkim uzaklaştırılan kişinin bu tür yükümlülüklerini
yerine getirmesine karar verebilir.
Mahkeme evden uzaklaştırma tedbirinin yanı sıra, şiddet uygulayan eşin ya da diğer aile bireyinin, size, çocuklarınıza ve diğer aile bireylerine karşı şiddete ve korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmamasını, sizin ve çocuklarınızın eşyalarına zarar vermemesini, kaldığınız eve ya da işyerinize alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak gelmemesini veya bu tür maddeleri bu yerlerde kullanmamasını, telefon, mektup vs. iletişim vasıtalarıyla sizi rahatsız etmemesini, varsa silahının elinden alınmasını, bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurmasını sağlayıcı tedbirlere karar verebilir.
Sizin şiddetten korunmanız için mahkeme bu tedbirlerden birinin ya da bir kaçının alınmasına karar verebilir. Mahkeme bu tedbirlerin alınmasına dosya üzerinde yapacağı evrak incelemesi ile karar verir.
ŞİDDET GÖRDÜĞÜNÜZÜ İSPATLAMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ.
Kanundan yararlanabilmek için aynı evde yaşamak şartı yoktur. Kendi isteğiniz ya da mahkeme kararı ile eşinizle ayrı evlerde oturuyorsanız da, eşinizin size şiddet uygulaması durumunda Kanun sizi korumaktadır. Kanunun uygulanması sadece fiziksel şiddete yönelik değildir. Bütün şiddet türlerini kapsamaktadır.
c) Bu Kanunun Korumasından Kimler Yararlanabilir?
Aile içi şiddete maruz kalan eş, çocuk, aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri akrabalar),
Mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan ya da evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireyleri.
d) Kimler Şikâyet ve İhbar Başvurusunda Bulunabilir?
Şiddete uğrayan aile bireyi, Diğer kişiler (aynı evde oturan kişiler, kardeş, çocuk, akraba
ya da şiddeti gören, duyan, tanık olan komşu, öğretmen, doktor gibi kişiler).
e) Nerelere Başvurulabilir?
Polis Merkezine, Jandarma Karakoluna, Cumhuriyet Savcılığına veya Aile Mahkemesi Hâkimliğine müracaat edebilirsiniz. Eğer bulunduğunuz yerde Aile Mahkemesi yoksa, Sulh Hukuk Mahkemesine başvurabilirsiniz.
f) Başvururken ne kadar masraf ödenir?
4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun kapsamında yapılan işlemler için hiç bir masraf alınmaz.
g) Nafaka ödenir mi?
Nafaka eşinizin gelirinden size ödenmesine hükmedilen mali yardımdır. Eğer eşinizden aldığınız başka bir nafaka yoksa eşinizin evden uzaklaştırıldığı süre boyunca sizin ve çocuklarınızın geçimini sağlamak için nafaka ödemesini isteyebilirsiniz.
Bunun için verdiğiniz dilekçeye geçiminiz için gerekli nafaka tutarını yazıp talepte bulununuz.
Eşinizin gelir durumunu ve nereden maaş aldığını gösteren maaş bordrosu vb. belgeleri veya bilgileri mahkemeye vereceğiniz dilekçeye ekleyiniz.
h) Koruma kararına uyulup uyulmadığı nasıl denetlenir?
Cumhuriyet Savcılığı koruma kararının uygulanmasını kolluk kuvvetleri (polis veya jandarma) aracılığı ile izler. Bunun için polis ya da jandarma; Bulunduğunuz evi haftada bir kez ziyaret eder, Birinci derece yakınlarınız ile iletişim kurar, Komşularınızın bilgisine başvurur, Oturduğunuz yerin muhtarından bilgi alır,Evinizin çevresinde araştırma yapar.
I) Koruma kararına uyulmaması durumunda ne yapılabilir? Sizin veya başka bir kişinin, şiddet uygulayan kişinin tedbir kararına uymadığını polis merkezine, jandarma karakoluna ya da Cumhuriyet Savcılığına bildirmesi durumunda, ya da polisin veya jandarmanın, kontrol işlemleri sonucunda, şiddet uygulayan kişinin, koruma kararına uymadığını tespit etmesi
durumunda, soruşturma yapılarak durum en kısa zamanda Cumhuriyet Savcılığına iletilir.
Cumhuriyet Savcılığı, koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açar. Bu durumda şiddet uygulayan kişi üç aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) TÜRK CEZA KANUNUNDA AİLE İÇİ ŞİDDET
Kanunlara göre, aile içinde eşinizin ya da birlikte yaşadığınız diğer aile bireylerinin size psikolojik, fiziksel ya da cinsel şiddet uygulaması suçtur. Bu şiddet türlerinden her hangi birine maruz kaldığınızda, hem 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun kapsamında koruma talep edebilirsiniz, hem de Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre şikayetçi olabilir ve bu kişinin cezalandırılmasını isteyebilirsiniz.
Türk Ceza Kanununa Göre;
Kasten veya Tedbirsizlik Nedeniyle Yaralamak
Bir başka kişiye kasıtlı olarak veya tedbirsizlik nedeniyle zarar veren, onun sağlığının bozulmasına neden olan kişi cezalandırılmaktadır. Bu suç aile bireylerine yönelik işlenirse, ceza daha da artırılmaktadır.
Eziyet
Eziyet yapan kişiler ağır biçimde cezalandırılmaktadır. Bu suçlar aile bireylerine karşı işlenirse cezası daha da ağırlaştırılmaktadır.
Çocuk Düşürtmek
Çocuk aldırmak, yasal olarak en geç hamileliğin 10. Haftasında yapılabilir. Hamile kadının izni olmadan çocuğunu düşürten kişi cezalandırılmaktadır. Kadının rızası olsa bile, 10 haftayı geçmiş hamileliklerde kadın ve çocuğun hamileliğin sonlandırılmasını gerektiren bir sağlık
sorunu olmadıkça, hamileliği sonlandırmak suçtur ve cezalandırılmaktadır.
Tecavüz sonunda hamile kalınması halinde, hamilelik 20 haftayı geçtikten sonra çocuğun düşürtülmesi suçtur ve cezalandırılmaktadır.
İzinsiz Kısırlaştırmak
Bir kişiyi, kendisinin izni olmadan kısırlaştıran kişi cezalandırılmaktadır.
Bir Kişiyi Zorla Alıkoymak
Bir kişiyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmeye veya bir yerde kalmaya zorlayan kişi cezalandırılmaktadır.
Çalışma Özgürlüğünü Engellemek
Bir kişinin iş ve çalışma özgürlüğünün zor ya da tehdit yoluyla engellenmesi suçtur ve cezalandırılmaktadır.
Birden Fazla Evlilik
Birden çok kişiyle evlenmek yasaktır ve resmi nikah olmaksızın imam nikahı yaptırılması suçtur. Resmi nikah yaptırmaksızın imam nikahı yaptıranlar ve yapan kişiler cezalandırılmaktadır.
Töre veya Namus Cinayetleri
Töre veya namus cinayeti işleyen kişiye, Türk Ceza Kanununa göre en ağır ceza verilmektedir ve bu suçta ceza indirimi yapılmamaktadır.
Evlilik dışı doğan çocuğun, annesi tarafından namus kurtarma gerekçesiyle öldürülmesi ağır biçimde cezalandırılmaktadır.
Kötü Davranışta Bulunma
Aynı konutta birlikte yaşadığı kişiye kötü davranışta bulunan ve şiddet uygulayan kişi cezalandırılmaktadır.
Destek ve Bakım Yükümlülüğü
Aileye destek ve bakım yükümlülüğünü yerine getirmemek suçtur, bu kişi hakkında dava açılabilir ve kişi cezalandırılır.
Kocanın hamile olan eşini ya da bir erkeğin sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden hamile kalan kadını çaresiz durumda terk etmesi cezalandırılmaktadır.
Hakaret Etmek
Bir kimseye karşı, onun onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde davranışta bulunmak veya sövmek cezalandırılmaktadır.
Tehdit Etmek
Bir başkasını, kendisine veya yakınına zarar verileceği, saldırı gerçekleştirileceği şeklinde tehdit etmek suçtur ve cezalandırılmaktadır.
Cinsel Taciz ve Saldırı
Tecavüz gibi cinsel saldırı eylemleri cezalandırılmaktadır.
Tecavüz eylemi sonucunda tecavüze uğrayan kişinin beden ve ruh sağlığı bozulmuş ise cezası daha ağırdır.
Evlilik içinde eşler arasındaki cinsel saldırı eylemi (tecavüz) de suçtur.
Cinsel taciz cezalandırılmaktadır. Bu eylem işyerinde olursa ceza artırılmaktadır.
Çocuklara yönelik cinsel amaçlı saldırılar “cinsel istismar” olarak tanımlanmakta ve ağır biçimde cezalandırılmaktadır.
Eğer cinsel istismarı aile bireylerinden ya da akrabalardan biri yaparsa ceza artırılmakta, istismarı gerçekleştiren kişinin konumuna göre bu kişinin velayet veya vesayet hakkı elinden
alınmaktadır.
Bekaret Kontrolü
Yetkili hakim ya da savcı kararı olmaksızın, kişiyi bekaret kontrolüne götüren ve bu muayeneyi böyle bir karar olmaksızın yapan kişi cezalandırılmaktadır.
Fuhuşa Zorlamak
Bir kişinin ya da çocuğun, fuhuşa teşvik edilmesi ya da zorlanması suç kabul edilmektedir ve cezalandırılmaktadır.
Huzur Bozmak
Sırf bir kimsenin huzurunu bozmak için ısrarla telefon eden ya da gürültü yapan kişi cezalandırılmaktadır.
Konut Dokunulmazlığının İhlali
Bir kimsenin konutuna, o kişinin izni olmadan girmek veya izin alıp girdikten sonra buradan çıkmamak suç kabul edilmektedir ve cezalandırılmaktadır.
Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması
Velayet yetkisi elinden alınmış olan anne veya babanın (ya da bir akrabanın) onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından kaçırması veya alıkoyması suçtur ve cezalandırılmaktadır. Çocuk henüz oniki yaşını bitirmemiş ise, ceza daha da artırılmaktadır.
3) MEDENİ KANUN ve AİLE İÇİ ŞİDDET
Medeni Kanunda, aile içi şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması için düzenlemeler bulunmaktadır.
Aile içi şiddet boşanma nedenidir.
Eşiniz size şiddet uyguluyorsa, hayatınıza kast ediyorsa, kötü davranıyorsa, onurunuzu kırıcı davranışlarda bulunuyorsa boşanma davası açabilirsiniz.
Kimse sizi zorla evlendiremez.
Kanuna göre herkesin evleneceği kişiyi kendisinin seçme hakkı vardır.
Zorla, tehditle ya da hileyle yapılan evliliğin iptali için evliliktarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açılabilir.
Ekonomik şiddete izin verilmemektedir.
Eşlerden biri, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir. Ancak, meslek ve iş seçiminde ve bunların yürütülmesinde evlilik birliğinin huzur ve yararı göz önünde tutulur.
Aynı evde yaşarken, evin geçimine kazancı ile katkıda bulunmayan eşinizden nafaka isteyebilirsiniz. Aynı evde yaşamak eşinizden nafaka istemeye engel değildir.
Eşiniz evden ayrılmış, evi terk etmiş ve ailenin geçimine katkıda bulunmuyorsa kendiniz ve çocuklarınız için nafaka isteyebilirsiniz.
Eğer eşiniz aile huzurunuzu ciddi biçimde tehlikeye düşürüyorsa, ayrı yaşama hakkına sahipsiniz. Aile mahkemesinden sizin ve çocuklarınızın geçimini sağlamak üzere nafakaya
hükmedilmesini talep edebilirsiniz.
Ailenin ekonomik varlığının korunmasını isteyebilirsiniz.
Bunun için, eşinizin malları üzerindeki harcama, satma vb gibi yetkisinin sınırlandırılmasını isteyebilirsiniz. Hakim bu kararı verdikten sonra, eşiniz kendi üzerine olan malları veya
eşinize ve size ait ortak olan malları sizin izniniz olmadan satamaz. Örneğin, aile konutunun mülkiyeti eşinize ait ise, evinizin sizin rızanız olmadan satışının engellenmesi için Tapu
Dairesinden evinizin tapusuna “aile konutu” şerhi konulmasını isteyebilirsiniz.
Boşanma davasını siz ya da kocanız açmış olsa da, eğer barınacağınız bir yeriniz yoksa, geliriniz yeterli değilse ve çocukların bakım ve korunması söz konusu ise, hakim dava
süresince tedbir nafakası ödenmesine karar verebilir.
Boşanma davasını açıldığında (siz ya da kocanız tarafından),eşinizden maddi ve/veya manevi tazminat isteyebilirsiniz.
Eğer boşanmaya neden olan olaylarda eşiniz kusurlu ise ve sizin haklarınız ihlal edilmiş ise ve bunları şahitlerle veya belgelerle ispat ederseniz manevi tazminat isteyebilirsiniz.
Ayrıca maddi tazminat da talep edebilirsiniz.
Boşanmaya neden olan olaylarda eşiniz daha kusurlu ise, bir işiniz ya da geliriniz yoksa, eşinizden sürekli olmak üzere “nafaka” isteyebilirsiniz. Bu nafakanın ödenmesi bir geliriniz
olana dek ya da siz yeniden evleninceye kadar devam eder. Nafaka almak istediğinizi boşanma davasında mutlaka dile getirin. Bu nafakanın sonraki yıllar için ne kadar olacağının
belirlenmesini de isteyebilirsiniz. Nafaka ve tazminat taleplerinizi ya boşanma davası sırasında dile getirmeniz gerekir, ya da boşanma davası kesinleştikten sonraki bir yıl içerisinde nafaka ve tazminat davası açmanız gerekir.
Boşanma davası sırasında, çocukların velayetinin size verilmesini ve onlar için nafakaya hükmedilmesini talep edebilirsiniz.
*Bu yayın, T.C.BAŞBAKANLIK Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından, Kadına Yönelik aile içi Şiddetle Mücadele Projesi kapsamında hazırlanmıştır.