Roma Hukuku Anabilim dalı değil
Hukuk Fakültelerinde Anabilim dalı olan Roma Hukuku neden anabilim dalı sayılmaktan çıkarıldı ve etkileri nelerdir?
Roma hukukunun çağdaş hukukları ve Türk hukuk sistemini de önemli derecede etkilediği, özellikle özel hukuk hukuk alanındaki hukuki ilkeler ve Borçlar kanununun temel prensiplerinin Roma hukukundan kaynaklandığı neredeyse tüm hukukçular tarafından bilinir.
Hukuk fakültelerinde zorunlu ders olarak okutulan Roma Hukuku bölümünün YÖK kararı ile Ana Bilim Dalı sayılmaktan çıkarıldığı 16 Ekim 2009 tarihli Cumhuriyet gazetesi tarafından duyurulmuştu.
Karara göre Roma Hukuku artık "İslam Hukuku", "Türk Hukuk Tarihi", "Genel Hukuk Tarihi" gibi Hukuk Tarihi Anabilim dalının çatısı altında yer alacağı Marmara ve İstanbul Hukuk Fakültelerinin bu yönde karar aldıkları da basında yer aldı.
Kara Avrupası Hukuk Sistemi ve Modern Türk hukukunun kökeni olan Roma Hukukunun Anabilim Dalı olmaktan çıkarılması kanımca "çağdaş hukuk sisteminden" uzaklaşmak anlamına gelir.
1926 yılında Medeni Kanun ve ardından Borçlar Kanununun kabulü ile Türk Hukuku Roma-Germen (Kıta Avrupası) hukuk sistemine dahil olmuştur. Bu yönüyle Roma Hukuku, Hukuk alanındaki Atatürk inkılaplarının bir simgesidir.
Roma Hukuku eğitimi sadece Kara Avrupası ülkelerinde değil, tüm dünyada yaygın olarak hukuk fakültelerinde ders olarak öğretilmektedir.
Roma Hukuku tüm hukuk dallarının alt yapısı ve menşeidir. Çağdaş eğitime kaynak olma, mukayeseli hukuk ve hukukun temeli olma özelliklerinin yanısıra hukuk fakültesi öğrencilerinin ve dolayısıyle geleceğin hukukçularının yeterli hukuk formasyonuna sahip olmaları konusunda çok önemli bir rol üstlenmektedir.
Roma Hukuku eğitimi almamış bir öğrenci özel hukuk alanındaki kanunların ratio legis ve mantığını, olaylara uygulanacak çözüm yollarını yeterince kavrayamayacaktır. Roma Hukuku anabilim dalı olmaktan çıkarıldığında, bu şekilkde önemsizleştirildiğinde; Laik ve modern hukuk ile yürürlükteki yasalarımız arasındaki nedensellik (illiyet) bağı kopacaktır.
Laik hukuk sitemi korunmak isteniyorsa, çağdaş ve donanımlı hukukçular yetiştirilmek isteniyorsa modern hukukun temeli olan Roma hukukuna layık olduğu değer yeniden verilmelidir. Roma hukuku tarih bilimi değildir. Yoksa amaç Mecelle midir?
ROMA HUKUKU eğitimi ;
Avrupa ülkelerinin hukuk sistemlerinin temelinde bulunan Roma hukukunun önemini ve Roma’dan gelen hukuk kurumlarının tarihi gelişimini açıklar.
Roma hukuku kurumlarının neden ve nasıl doğduğunu tespit etmek için öncelikle Roma Devletinin siyasi ve hukuk devirlerini inceler.
Modern hukukları önemli oranda etkilemesi nedeniyle Roma Borçlar Hukukunun ortaya koyduğu temel kural ve prensipler ile Roma Hukuku kurumlarını ve günümüz hukukuna etkisinin anlatır. Özellikle taşınır hukuku açısından önem taşıyan Eşya Hukuku kurumlarını (mülkiyet, zilyetlik, irtifak, rehin) ve Roma Usul Hukukunu açıklar.
Roma hukuku ve devirleri hakkında ayrıntılı bilgi : Roma hukuku
Roma hukukunun çağdaş hukukları ve Türk hukuk sistemini de önemli derecede etkilediği, özellikle özel hukuk hukuk alanındaki hukuki ilkeler ve Borçlar kanununun temel prensiplerinin Roma hukukundan kaynaklandığı neredeyse tüm hukukçular tarafından bilinir.
Hukuk fakültelerinde zorunlu ders olarak okutulan Roma Hukuku bölümünün YÖK kararı ile Ana Bilim Dalı sayılmaktan çıkarıldığı 16 Ekim 2009 tarihli Cumhuriyet gazetesi tarafından duyurulmuştu.
Karara göre Roma Hukuku artık "İslam Hukuku", "Türk Hukuk Tarihi", "Genel Hukuk Tarihi" gibi Hukuk Tarihi Anabilim dalının çatısı altında yer alacağı Marmara ve İstanbul Hukuk Fakültelerinin bu yönde karar aldıkları da basında yer aldı.
Kara Avrupası Hukuk Sistemi ve Modern Türk hukukunun kökeni olan Roma Hukukunun Anabilim Dalı olmaktan çıkarılması kanımca "çağdaş hukuk sisteminden" uzaklaşmak anlamına gelir.
1926 yılında Medeni Kanun ve ardından Borçlar Kanununun kabulü ile Türk Hukuku Roma-Germen (Kıta Avrupası) hukuk sistemine dahil olmuştur. Bu yönüyle Roma Hukuku, Hukuk alanındaki Atatürk inkılaplarının bir simgesidir.
Roma Hukuku eğitimi sadece Kara Avrupası ülkelerinde değil, tüm dünyada yaygın olarak hukuk fakültelerinde ders olarak öğretilmektedir.
Roma Hukuku tüm hukuk dallarının alt yapısı ve menşeidir. Çağdaş eğitime kaynak olma, mukayeseli hukuk ve hukukun temeli olma özelliklerinin yanısıra hukuk fakültesi öğrencilerinin ve dolayısıyle geleceğin hukukçularının yeterli hukuk formasyonuna sahip olmaları konusunda çok önemli bir rol üstlenmektedir.
Roma Hukuku eğitimi almamış bir öğrenci özel hukuk alanındaki kanunların ratio legis ve mantığını, olaylara uygulanacak çözüm yollarını yeterince kavrayamayacaktır. Roma Hukuku anabilim dalı olmaktan çıkarıldığında, bu şekilkde önemsizleştirildiğinde; Laik ve modern hukuk ile yürürlükteki yasalarımız arasındaki nedensellik (illiyet) bağı kopacaktır.
Laik hukuk sitemi korunmak isteniyorsa, çağdaş ve donanımlı hukukçular yetiştirilmek isteniyorsa modern hukukun temeli olan Roma hukukuna layık olduğu değer yeniden verilmelidir. Roma hukuku tarih bilimi değildir. Yoksa amaç Mecelle midir?
ROMA HUKUKU eğitimi ;
Avrupa ülkelerinin hukuk sistemlerinin temelinde bulunan Roma hukukunun önemini ve Roma’dan gelen hukuk kurumlarının tarihi gelişimini açıklar.
Roma hukuku kurumlarının neden ve nasıl doğduğunu tespit etmek için öncelikle Roma Devletinin siyasi ve hukuk devirlerini inceler.
Modern hukukları önemli oranda etkilemesi nedeniyle Roma Borçlar Hukukunun ortaya koyduğu temel kural ve prensipler ile Roma Hukuku kurumlarını ve günümüz hukukuna etkisinin anlatır. Özellikle taşınır hukuku açısından önem taşıyan Eşya Hukuku kurumlarını (mülkiyet, zilyetlik, irtifak, rehin) ve Roma Usul Hukukunu açıklar.
Roma hukuku ve devirleri hakkında ayrıntılı bilgi : Roma hukuku