Hukuki NET sitesinde paylaşımda bulunmak, soru sormak ve cevap yazmak için üye olun. Üyelik ücretsizdir.

Kablo TV Borcu

06-01-2009 13:51:45 tr2023 #

Kablo TV Borcu

Merhaba ,

Bugün eski evime bir tebligat geldi. Komşum aradı ve haber verdi. Evrakları ona teslim etmiş postacı. İlgili avukatlık bürosunu aradım. 2002-2003 döneminden 86 TL. lik bir borcum olduğunu ve faiz , av. ücretleri v.s 600 TL. yi bulduğunu söylediler. Aradan 5 yıl geçmiş, bugüne kadar tek bir uyarı-ikaz gelmedi bana . Açıkçası ödenip ödenmediği konusunda da net değilim. O kadar çok zaman geçtiki... Sonuç olarak borçlu gözüküyorum ama bu kadar zaman üzerine harekete geçilmiş olmasını da sindiremiyorum. Aklıma ilk gelen , ilgili avukatlık bürosunu arayıp, önce pazarlık yapıp sonrada " durumum el vermeyecek, şu kadar taksit yapalım" demek. Bir iki ay önce de o adresten taşınmıştım. Ödemezssem ne olur , görüşlerinizi bekliyorum.

Teşekkürler...
06-01-2009 15:22:04 Av.Başak Şahin #

Re: Kablo TV Borcu

Ödeme dekontlarını ve faturaları saklamış iseniz, bunlar üzerinde inceleme yapmanızı, hangi dönem faturalarını ödemediğinizi tespit etmenizi, faturalarda yer alan eski dönem borç bildiriminden de yararlanmanızı, eğer bir sonuç alamaz iseniz telekom müdürlüğüne başvurup bilgi istemenizi öneririm. Yani öncelikle borcun neden dolayı ortaya çıktığını araştırdıktan sonra kurumun yetkilileriyle ve avukatla görüşerek faiz indiriminden yararlanmaya çalışabilirsiniz.
06-01-2009 18:34:39 Phantom of law #

Re: Kablo TV Borcu

Yazdığınız şekilde olaylar malesef yaşanıyor ancak yasal olarak haklarınızda var.
Tebligat size yeni geldiğine göre süreyi kaçırmadan yasal olarak itiraz etmenizi öneririm.

Yargıtay İçtihadı birleştirme genel kurulu 2003/1 sayılı kararında "Taraflar arasında yazılı şekilde yapılmış olmakla birlikte geçerli sözleşme ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda faturalara ( bedelin belli bir sürede ödenmemesi halinde vade farkı ödenir ) ibaresinin yazılarak karşı tarafa tebliği ve karşı tarafça TTK.nun 23/2. maddesi uyarınca sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu durum sadece fatura münderecatının kesinleşmesi sonucunu doğurup vade farkının davalı yanca kabul edildiği ve istenebileceği anlamına gelmeyeceğine 27.06.2003 tarihli ilk toplantıda üçte iki çoğunlukla karar verildi.
Denilmektedir. Yani karşı tarafın bu kadar bekleyerek size fahiş faizli takip yapması hukuksuzdur.

Ayrıca borçlar kanunu 101. maddeye göre borçlu alacaklının ihtarı ile temerüde düşer. Bu nedenle de yapılan takipteki faiz talepleri hukuksuzdur.
İhtarname keşide edilmeden yapılan takipte ancak takip tarihinden itibaren faiz talep edilebilir.

Bu hukuksuzlukları ancak itiraz ile düzeltme şansınız olur. Bence vakit kaybetmeden itiraz edin.
Diğer önemli bir konuda takip ile birlikte size dayanak belgelerin onaylı birer suretinin gönderilmiş olması gerekir. Siz ise bu dayanak belgelerin varlığından dahi haberdar değilsiniz.
Yazdığınız kadarı ile İcra iflas kanunun 58 ve 61. maddelerindeki açık kurala da uyulmamıştır.
Merak etmeyin haksız itiraz halinde %40 ceza alınır ama bu şartlarda sizin haksız olduğunuzu kimse söyleyemez.
Aksine itirazınız sonrası karşı taraf dava açabilirse aynı oranda tazminatı siz alırsınız.
06-01-2009 19:08:50 Av.Başak Şahin #

Re: Kablo TV Borcu

Sayın Phantom of Law,

Yukarıda sunduğunuz Yargıtay İBGK Kararı'nda faturaya 8 gün içinde itiraz edilmesi yada edilmemesi durumunda fatura içeriğinde yer alan hangi hususların kabul edilip edilmemiş sayılacağı konusunda bir açıklama yapılmış diye düşünüyorum, bu konuyla ilgisi olduğunu sanmıyorum.

Ayrıca hizmet sağlayıcısı ile TÜKETİCİ arasındaki ilişkiye nasıl Türk Ticaret Kanunu'nu uyguladığınıza anlam veremedim. Açıklarsanız sevinirim.
06-01-2009 20:36:45 Phantom of law #

Re: Kablo TV Borcu

Sayın Başak Şahin
fatura tebliğ edildiği halde itiraz etmemek fatura içeriğinin kesinleşmesini doğurur. Vade farkının istenebileceği anlamına gelmez iafedesi bence çok açık.
Fatura tebliğ edilmiş dahi olsa. Vade farkı talep edilmesi tartışmalı ise; Peki hiç tebliğ edilmemiş ve hiç ihtar edilmemiş fatura içeriğine üstelik beş yıl boyunca nasıl faiz tahakkuk ettirilir? İlgili İBK nın tamamını okumadan yorum yapmamak gerektiği kanısındayım.
Konu ile ilgisi olmadığını söylemenize şaşırdım.

Vergi Usul Kanunun 229. maddesinde yer alan tanımlamaya göre: "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesikadır."
Ayrıca faturaya yasal olarak itirazın nasıl yapılacağını anlatan TTK hükümleri dışında bir tüketici yasası hükmü biliyormusunuz? Konu fatura ise TTK hükümlerine göre değerlendirilir. Yasal olarak tebliğ edilen bir faturaya Tüketici nasıl itiraz eder? yada, Hangi yasa hükümlerine göre itiraz eder?

Bu olayda malesef hukuka uygun olmayan pekçok konu var.
Ben sadece birkaç tanesini yazdım.
İBK ya itiraz etmişsiniz ama borçlar kanunu 101. madde ye görede 5 yıl ihbarda bulunmadan bekleyip faiz tahakkuk ettirilmesi de hukuka uygun değildir.
Yazdıklarımda yanlış birşey bulamadım.
Dilerseniz bir tane daha yazayım. 4077 sayılı yasanın 22. maddesine göre 2008 yılı için değeri 827 YTl nin altındaki tüm uyuşmazlıklar için TSHH ne başvurmak zorunludur. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2008/7875 ve 2007/1775 sayılı kararlarına göre doğrudan icra takibi yapılması da hukuksuzdur.

Örnek Kararlar;
Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten başlayarak sekiz günlük sürede içindekiler (munderecat)
hakkında bir itirazda bulunmamış ise onu kabuletmiş sayılır. (Y. 15. HD. 19.01.1978,

E:1977/1857, K:1978/63)Salt faturanın bildirilmesi alacak hakkı doğurmaz; satış sözleşmesine dayanan davacı tacir, bu iliş
kiyi ve malın teslimini kanıtlamalıdır. (Y. 11. HD.03.04.1978, E:1978/1788, K:1978/1687)

Davacı tacir olmadığına ve ticari defterleri de bulunmadığına göre mukabil davacının, mukabil davalıya mal satıp teslim ettiğini ve alacaklı bulunduğunu HUMK. m.288 ve TTK’nın 23/2.
maddelerine uygun şekilde ispatlaması gerekir. (Y. 19. HD. 06.11.1992, E:1992/10441,
K:1992/5741)
06-01-2009 20:47:25 Phantom of law #

Re: Kablo TV Borcu

FATURAYA İTİRAZ (Alıntı)
Faturaya itiraz konusunda, Vergi Usul Kanunu’nda herhangi bir hüküm yer almamıstır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 23.maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Bir faturayı alan
kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderacatı (içeriği) hakkında bir
itirazda bulunmamıssa, münderacatını (içeriğini) kabul etmis sayılır.” seklindeki
hükümden, faturaya, alındığı tarihten itibaren 8 gün içinde itiraz etme hakkının
bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu’nda, “Faturanın düzenlendiği tarihten itibaren” değil,
“Faturanın alındığı tarihten itibaren” 8 gün içinde itiraz edilmesinden söz
edildiğinden, 8 günlük sürenin hesaplanmasında, faturanın düzenlendiği tarih önem
tasımamaktadır.
Kanun koyucunun, faturanın düzenlendiği değil de alındığı tarihi, itirazın baslangıç
tarihi olarak belirlemesinin nedeni, geriye doğru 8 günden önceki tarihin yazılması ya
da faturanın 8 gün bekletildikten sonra gönderilerek, itiraz hakkının engellenmesine
yönelik eylemleri önlemek içindir.
Bu arada özellikle belirtmekte yarar gördüğümüz bir husus da, faturaya tebliğ
tarihinden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmemis olması durumunun, sadece o faturanın
miktar ve fiyat yönünden kapsamının kabul anlamını tasıdığıdır. Yoksa, o faturada
yazılı malın alıcıya mutlaka daha önce teslim edilmis olduğunu göstermez. Satıcının,
faturada yazılı malı alıcıya veya kanuni temsilcisine “fiilen teslim ettiğini” ayrıca
kanıtlaması zorunludur.
3-Faturaya İtirazın Şekli
TTK’nın 23.maddesinin birinci fıkrasın da, “faturaya karsı itiraz” ın ne sekilde
yapılacağına dair herhangi bir açıklık yoktur. Ancak, gerek faturanın tebliğinde ve
gerekse ona karsı yapılacak itirazda, tebliğ veya itirazın noter aracılığıyla veya iadeli
taahhütlü bir mektupla ya da telgrafla yapılması gerekir.
Yukarıdaki açıklamalardan ve dayanağı olan kanun hükümlerinden de fark edileceği
üzere, faturaya itirazın alındığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde yapılması gerekir.
Söz konusu itirazın ne sekilde yapılacağı konusunda Türk Ticaret Kanunu’nda bir
hüküm olmamakla birlikte, “ispat kolaylığı” bakımından, itirazın noter kanalıyla ya da
iadeli taahhütlü mektupla yapılmasında yarar vardır
06-01-2009 22:47:50 Av.Başak Şahin #

Re: Kablo TV Borcu

Alıntı:

Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Başak Şahin
fatura tebliğ edildiği halde itiraz etmemek fatura içeriğinin kesinleşmesini doğurur. Vade farkının istenebileceği anlamına gelmez iafedesi bence çok açık.
Fatura tebliğ edilmiş dahi olsa. Vade farkı talep edilmesi tartışmalı ise; Peki hiç tebliğ edilmemiş ve hiç ihtar edilmemiş fatura içeriğine üstelik beş yıl boyunca nasıl faiz tahakkuk ettirilir? İlgili İBK nın tamamını okumak gerektiği kanısındayım.
Konu ile ilgisi olmadığını söylemenize şaşırdım.

Evet konuyla ilgisi yoktur, fatura geleli 5 yıl olmuş, hala faturaya itirazdan bahsediyorsunuz. Kablo tv abonelik sözleşmesi ile faiz şartı kabul edilmiş, son ödeme tarihine kadar borç ödenmezse fazi işleyeceği kararlaştırılmış. Hala hangi faizin kabul edilmediğini tartışıyorsunuz?

Alıntı:

Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Ayrıca faturaya yasal olarak itirazın nasıl yapılacağını anlatan TTK hükümleri dışında bir tüketici yasası hükmü biliyormusunuz? Konu fatura ise TTK hükümlerine göre değerlendirilir. Yasal olarak tebliğ edilen bir faturaya Tüketici nasıl itiraz eder? yada, Hangi yasa hükümlerine göre itiraz eder?

TTK nın anılan hükmü "tacir olmanın hükümleri" başlığında düzenlenmiş olup faturaya 8 gün içinde itiraz etme şartı tüketiciler için ve tacir olmayan diğer kişiler için de uygulanacak olursa 8 günlük süre onlar için ağır bir yükümlülük olacaktır. Tüketiciyseniz fatura içeriğine bir itirazınız varsa uygun bir süre içerisinde (suiniyet sözkonusu olmaksızın) itiraz edebilirsiniz.

Alıntı:

Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
İBK ya itiraz etmişsiniz ama borçlar kanunu 101. madde ye görede 5 yıl ihbarda bulunmadan bekleyip faiz tahakkuk ettirilmesi de hukuka uygun değildir.

Faturayla zaten 5 sene önce ihbarda bulunulmuş, fatura detayında borç dönemi, borç miktarı, ödeme tarihleri belirtilmiş. Hatta takip eden dönemlerde gönderilen faturalarda da geçmiş dönemden kalan borçların ihtarı yapılmaktadır. Tüketicinın dalgınlığı nedeniyle ödemediği borç baki olduğu sürece alacaklı alacağını ve faizini talep etme hakkına sahiptir. Faturanın ödenmemesinde alacaklının bir kusuru varsa, örneğin gerekli bildirimleri yapmamışsa faiz konusu tartışılabilir ki, bu nedenle soruyu soran kişiye borcu araştırmasını önerdim.

Alıntı:

Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Dilerseniz bir tane daha yazayım. 4077 sayılı yasanın 22. maddesine göre 2008 yılı için değeri 827 YTl nin altındaki tüm uyuşmazlıklar için TSHH ne başvurmak zorunludur. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2008/7875 ve 2007/1775 sayılı kararlarına göre doğrudan icra takibi yapılması da hukuksuzdur.

Hakem heyetine gittikten sonra alacaklı taraf alacağını ispatlayacak ve icraya koyacaktır dediğinize göre, bu da usul ekonomisine aykırıdır. Geçerli bir alacak vardır ve bu alacak konusunda henüz uyuşmazlık yoktur. İtiraz halinde uyuşmazlık olacaktır ki bu da yetkili mercide çözülecektir.
07-01-2009 12:17:27 Phantom of law #

Re: Kablo TV Borcu

Sayın Başak Şahin
1-Ben nerede faturaya itirazdan bahsediyorum? Ortada tebliğ edilmiş bir fatura yok ki. Tebliğ edilmiş dahi olsa sadece fatura içeriği kesinleşirdi. 5 yıl bekleyerek faizi ile alınacağına bir dayanak teşkil etmez diyorum. Ben ödeme emrine itiraz etmesini öneriyorum. Bir insanın yazdıklarına itiraz etmeden önce lütfen okuyunuz. Ödeme emrine itiraz etmesi ile faturaya itiraz etmeyi karıştırmaktasınız. Faturadan ödeme emri ile haberdar olan biri artık faturaya mı itiraz etmelidir? Hukuken bir yararı olabilir mi?
2-Fatura geleli 5 yıl olmuş sözünüz neye dayanmaktadır? Yazan arkadaş fatura gelmediğini ve haberi olmadığını söylerken bu sözünüzün dayanağı nedir? Foruma yazan arkadaş bile bilmiyor siz biliyorsunuz . İlginç....
Bir ödeme emri gelmiş ve müşteri faturadan haberdar olmuş konu bu...
3- Sözleşme ile faiz ödeneceği kararlaştırılmış demektesiniz. Neye dayanarak bunu iddia etmektesiniz? Buyrun size kablo sözleşmesi. Nerede nasıl faiz kabul edilmiş http://www.uydunet.net/abonelik_taahhutnamesi..pdf Hoş sadece sözleşmede yazıyor olmasıda bir anlam teşkil etmez. 4077 sayılı yasa haksız şartlar hükümlerine göre bu şartın karşılıklı tartışılıp kabul edildiğini ispat görevi faturayı kesene yani hizmet verene aittir.(Dayanak Yargıtay 13. HD. 2005/17306 kararı)
4. Faturaya bir tüketicinin TTK hükümleri dışında nasıl itiraz edebileceğine dair bir dayanak kanıt yazarmısınız? Tüketici de olsanız tacir de olsanız bir faturaya yasal olarak itiraz etme usulü TTK hükümleridir. Yasalarımızda başkaca bir hüküm yoktur. Uygun bir süre diye yazmak kolay, neye göre kime göre uygun süre? Hangi yasa veya hangi yönetmeliğe dayandığınızı bir zahmet yazarsanız bizde aydınlanırız. Hukuk yorum sanatıdır ama yapılan yorumun yasal dayanağıda bulunmalıdır. Yoksa bence böyle olmalıdır dan öte bir anlam olmaz ve sadece sizi bağlar.
Bir faturayı alan KİMSE ibaresinden siz tacir anlıyor iseniz bu sadece sizin yanlışınız olur. Başkaca bir anlam taşımaz. (TDK sözlüğü:Kimse= Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi) İlk Başta yazdığım ve tamamını okumanızı önerdiğim 2003/1 sayılı İBK nın içeriğinden bir bölümü alıntılıyorum.

"Fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir ve elbette bu belgeye itiraz edilmemesinin TTK.nun 23/2. maddesi anlamında sonuç doğurması da beklenemez.
Kısacası; TTK.nun 23. maddesinin 2. fıkrası uyarınca gönderilen faturaya sekiz gün içinde itiraz olunmaması halinde fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılması için, faturayı düzenleyen kişinin aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ticari işletmesi icabı mal satmış, imal etmiş yada iş görmüş bir tacir olması gerekir. Bunun doğal sonucu olarak da; esnafın gönderdiği faturaya itiraz olunmaması fatura içeriğini kabul etme sonucunu doğurmaz."

Yani sözleşme zaten işin olmazsa olmaz bölümüdür diyor karar da

5. Geçerli bir alacak vardır diyebilmişsiniz. Bir fatura kesilmiş olması geçerli bir alacak olduğunu kanıtlamaz.
( Dayanak: Salt faturanın bildirilmesi alacak hakkı doğurmaz; satış sözleşmesine dayanan davacı tacir, bu ilişkiyi ve malın teslimini kanıtlamalıdır. (Y. 11. HD.03.04.1978, E:1978/1788, K:1978/1687) )

Fatura içeriği malın yada hizmetin verildiğini faturayı kesen ispatlamak zorundadır.
Sadece söz ve yorum ile sonuç alamayız. Lütfen tek bir satır yasal dayanak ilave edin ki (İçtihat, yasa maddesi vb.)bu tartışmadan öğrendiğimiz, bunca yıl sonra edindiğimiz yeni bilgiler yani bir yararı olsun.

Son bölüm için yaptığınız itirazın da kanıtını yazıyorum. Elbette dileyen dilediğine takibat yapar buna kimse engel olmaz ama ya itiraz olunca alacaklı ne yapacak ??.......

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
E:2004/13486
K:2005/1775
T:8.2.2005
• İTİRAZIN İPTALİ
• DAVA HAKKI
• TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİNE BAŞVURU ZORUNLULUĞU
• TÜKETİCİ MAHKEMESİNE İTİRAZ
• DAVA ŞARTI

ÖZET : 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22/5. maddesine göre bu kanunun uygulanmasından kaynaklanan ve miktarı 2004 yılında 580.500.000 TL'den az olan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunlu olup, Hakem Heyetince verilen kararla bağlı olan taraflar bu karara karşı onbeş gün içinde Tüketici Mahkemelerine itiraz edebilirler. Mahkemenin vereceği karar kesindir. İtiraz, İİK'nın ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilen Heyet kararlarının icrasını durdurmaz.
(4077 s. kanun m. 22/5)

Olayda, miktarı kanunla öngörülen sınırın altında olan dava konusu alacak için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulmadan icra takibi yapılmış olduğundan 4077 sayılı Yasanın 22/5. maddesinde öngörülen dava şartı gerçekleşmemiş olup itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekir.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu, düşünüldü:

Davacı, abonesi olan davalının 1999 yılı Aralık, 2000 yılı Ocak, Şubat aylarına ait fatura bedellerini ödemediğini, hakkında yapılan icra takibine itiraz ettiğini bildirip, itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.

Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 355.856.186 liralık icra takibine itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden iptaline, ana alacağa takip tarihinden faiz yürütülmesine ve inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı Yasanın 22. maddesinin 5. fıkrasında "Değeri 500.000.000 liranın altında bulunan uyuşmalıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvurusu zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanunun ilamlarının yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir.

Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde Tüketici Mahkemelerine itiraz edebilirler. İtiraz tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir." hükmünü getirmiştir. Yasanın bu hükmüne göre, 4077 Sayılı Yasanın uygulanmasından kaynaklanan bu miktarı 2004 yılında 580.500.000 liradan az olan uyuşmazlıkların Tüketici Sorunları Hakem Heyetine götürülmesini öngörüp, hakem heyetince verilen kararlara 15 gün içinde mahkemelerde itiraz edilerek dava açılabileceği ve mahkemelerinde bu tür ihtilaflarda vereceği kararın kesin olacağı belirtilmiştir. Başka ifade ile, 2004 yılında miktarı 580.500.000 liradan az olan uyuşmazlıklar hakkında, Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulmadan doğrudan mahkemelerde dava açılamayacak, ancak Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurusu üzerine, verilen karar aleyhine, mahkemelerde dava açılabilecektir. Somut olayımızda dava konusu alacağın miktarı 357.070.000 lira olup Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulmadan icra takibi yapılmış, itiraz üzerine de davacı tarafından 11.05.2004 tarihinde itirazın iptali talebiyle bu dava açılmıştır. Öyle olunca davacının 4077 Sayılı yasanın 22/5. maddesine göre dava açılabilmesi şartı gerçekleşmemiştir. Mahkemece bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aksi düşüncelerle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararı temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
07-01-2009 12:46:01 Phantom of law #

Re: Kablo TV Borcu

Alıntı:

Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Yazdığınız şekilde olaylar malesef yaşanıyor ancak yasal olarak haklarınızda var.
Tebligat size yeni geldiğine göre süreyi kaçırmadan yasal olarak itiraz etmenizi öneririm.

Yargıtay İçtihadı birleştirme genel kurulu 2003/1 sayılı kararında "Taraflar arasında yazılı şekilde yapılmış olmakla birlikte geçerli sözleşme ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda faturalara ( bedelin belli bir sürede ödenmemesi halinde vade farkı ödenir ) ibaresinin yazılarak karşı tarafa tebliği ve karşı tarafça TTK.nun 23/2. maddesi uyarınca sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu durum sadece fatura münderecatının kesinleşmesi sonucunu doğurup vade farkının davalı yanca kabul edildiği ve istenebileceği anlamına gelmeyeceğine 27.06.2003 tarihli ilk toplantıda üçte iki çoğunlukla karar verildi.
Denilmektedir. Yani karşı tarafın bu kadar bekleyerek size fahiş faizli takip yapması hukuksuzdur.

Ayrıca borçlar kanunu 101. maddeye göre borçlu alacaklının ihtarı ile temerüde düşer. Bu nedenle de yapılan takipteki faiz talepleri hukuksuzdur.
İhtarname keşide edilmeden yapılan takipte ancak takip tarihinden itibaren faiz talep edilebilir.

Bu hukuksuzlukları ancak itiraz ile düzeltme şansınız olur. Bence vakit kaybetmeden itiraz edin.
Diğer önemli bir konuda takip ile birlikte size dayanak belgelerin onaylı birer suretinin gönderilmiş olması gerekir. Siz ise bu dayanak belgelerin varlığından dahi haberdar değilsiniz.
Yazdığınız kadarı ile İcra iflas kanunun 58 ve 61. maddelerindeki açık kurala da uyulmamıştır.
Merak etmeyin haksız itiraz halinde %40 ceza alınır ama bu şartlarda sizin haksız olduğunuzu kimse söyleyemez.
Aksine itirazınız sonrası karşı taraf dava açabilirse aynı oranda tazminatı siz alırsınız
.

Sayın Başak Şahin
İtiraz ettiğiniz yanıtım bu idi.
Bu cevapta 5 yıl önceki faturaya itiraz etmeyi öneren tek satırım var mı? Bir ödeme emri tebliğ edilmiş ise itiraz ancak ödeme emri için yapılır.
Herkes bir başkası hakkında icra takibi yapma hakkı vardır. Siz bana bende size yapabiliriz. Siz talep edersiniz karşı taraf itiraz etmez ise takip kesinleşir ve sonuç doğurur. İtiraz halinde karşı taraf alacağın varlığını ispat etmek zorundadır.
Bende yazılan konu nedeni ile ödeme emrine istinaden itiraz etmesini öneriyorum. İtiraz etmesi soruyu soran arkadaşım mağdur olmasını engeller yanlış mı?
Hepsi bu. Yazdığım her satırın da arkasındayım.
07-01-2009 22:31:07 Phantom of law #

Re: Kablo TV Borcu

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/12862
Karar: 2003/1047
Karar Tarihi: 04.02.2003
ÖZET: Davada dayanılan 7.5.1996 tarihli sözleşmede davalının gecikme zammından sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi konuşma ücretlerinin faturada gösterilen son ödeme tarihinde ödeneceğine ilişkin de bir hüküm bulunmamaktadır. BK.101 maddesi hükmünce muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, konuşma ücreti alacağı yönünden icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edememiştir. Bu durumda davalının girişilen icra takibi ile birlikte temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece, davacının gecikme zammı ve işlemiş faize ilişkin talebi yönünden davasının reddine karar verilmesi gerekirken bu kalem istekler yönünden de davanın kabul edilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
(818 S. K. m. 101)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilâmda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı, GSM abonesi olan davalının toplam 536.015.999 TL konuşma ücreti ile bunun 513.043.709 TL gecikme zammı ve 491.121.425 TL işlemiş faiz borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davada dayanılan 7.5.1996 tarihli sözleşmede davalının gecikme zammından sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi konuşma ücretlerinin faturada gösterilen son ödeme tarihinde ödeneceğine ilişkin de bir hüküm bulunmamaktadır. BK.101 maddesi hükmünce muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, konuşma ücreti alacağı yönünden icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edememiştir. Bu durumda davalının girişilen icra takibi ile birlikte temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece, davacının gecikme zammı ve işlemiş faize ilişkin talebi yönünden davasının reddine karar verilmesi gerekirken bu kalem istekler yönünden de davanın kabul edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.2.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.




™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.

♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.

Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.

Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi vd.

® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir.

‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.

📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.

This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.