Re: Alkolsuz Araç kullansanızda kesinlikle üflemeyin
Halen yürürlükte olan Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin konuya ilişkin 97.maddesi metni aynen şöyle;
Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler İle Alkollü İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı
Madde 97 - Uyuşturucu, uyutucu ve keyif verici gibi özelliklere sahip doğal ve sentetik psikotrop maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.
Bunlardan uyuşturucu, uyutucu veya keyif verici gibi doğal veya sentetik psikotrop madde almış olarak araç kullandığı tespit edilenler, almış oldukları maddelerin cins, miktar ve etki derecelerine bakılmaksızın araç kullanmaktan men edilirler ve haklarında Trafik Kanununun 48 inci maddesine ve ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine göre işlem yapılır.
Uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içki almak suretiyle araç kullanan sürücülerin tespit veya teşhisinde aşağıdaki esas ve usuller uygulanır.
Uyuşturucu veya keyif verici madde almış olanların tespiti esasları;
1) Herhangi bir uyuşturucu, uyutucu veya keyif verici ve benzeri özelliklere sahip psikotrop madde almak suretiyle araç kullandığı şüphesi uyanan sürücülerin durumları teknik cihaz kullanılmak suretiyle tespit edilir. Teknik cihaz bulunmaması halinde bu sürücüler, tıbbi yönden incelenmek, kan veya idrar analizleri yapılmak üzere, adli tıp kurumu olan yerlerde bu kuruma, olmayan yerlerde ise Sağlık Bakanlığına bağlı tahlil yapabilecek teknik ve tıbbi imkânlara sahip olan sağlık kuruluşlarına olay anından itibaren en geç 24 saat içerisinde Cumhuriyet savcılıkları aracılığı ile sevk edilir.
2) Bu sürücülerin kan veya idrar tahlilini yaptırmak üzere yukarıdaki yerlere bizzat sevkinin mümkün olmaması halinde; olay anından itibaren en geç 24 saat içerisinde Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş özel ya da resmi bir sağlık kuruluşuna usulüne uygun olarak aldırılacak kan veya idrar örneği, adli tıp kurumu olan yerlerde bu kuruma, olmayan yerlerde ise Sağlık Bakanlığına bağlı tahlil yapabilecek teknik ve tıbbi imkânlara sahip olan sağlık kuruluşlarına gönderilerek durum tespit ettirilir.
b) Alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı;
1) Taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücüleri alkollü içki kullanmış olarak bu araçları süremezler.
2) Alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üstünde olanlar araç kullanamazlar.
c) Alkollü içki almış sürücülerin ve kanlarındaki alkol miktarının tespiti esasları;
1) Alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücüler; alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanılarak trafik zabıtası tarafından kontrol edilir.
2) Trafik kazalarında kazaya karışan sürücülerin alkol durumları, kaza tespit tutanağını tanzim eden görevlilerce, bu bendin (1) numaralı alt bendindeki özelliklere sahip teknik cihazlarla olay yerinde tespit edilerek, kaza tespit tutanağına yazılır.
3) Yaralanmalı ve ölümle sonuçlanan trafik kazalarında; yaralının durumunun aciliyeti gibi sebeplerle teknik cihazla ölçümün mümkün olmaması halinde; bu sürücülerin sevk edildikleri sağlık kuruluşlarınca kan almak suretiyle alkol tespitleri yapılır. Sevk edilen sağlık kuruluşunun kan üzerinden tahlil yapabilecek tıbbi ve teknik imkânlara sahip olmaması halinde; bu kuruluşlarca alınan kan örnekleri adli tıp kurumu olan yerlerde bu kuruma, olmayan yerlerde kan üzerinden tahlil yapabilecek tıbbi ve teknik imkânlara sahip Sağlık Bakanlığına bağlı resmi sağlık kuruluşularına gönderilerek alkol tespiti yaptırılır.
4) Bu bendin (1) numaralı alt bendinde belirtilen teknik özelliklere sahip olmayan cihazlarla yapılan ölçümlere vaki itirazlar ile mütecaviz davranışlarda bulunulması veya cihazla ölçüme mukavemet gösterilmesi gibi durumlarda; sürücüler adli tıp kurumu, adli tabiplik veya Sağlık Bakanlığına bağlı resmi sağlık kuruluşlarına olay anından itibaren en geç iki saat içerisinde sevk edilerek (1) numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya kan aldırmak suretiyle alkol tespitleri yaptırılır. Yapılan tespitin değerlendirilmesinde; tespiti yapan kurum/kuruluş tarafından olay anından tespit yapıldığı ana kadar geçen süre de göz önünde bulundurularak sonuç belirlenir ve çıkan sonuca göre yasal işlem gerçekleştirilir.
5) Kandaki alkol miktarının teknik cihazlarla ve kan alınarak laboratuvarda tespit imkânlarının bulunmadığı hallerde, alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücüler en yakın resmi sağlık kuruluşuna sevk edilerek, kurum hekimi tarafından alkol muayenesinden geçirilirler.
6) Yapılan tespit sonucunda belirlenen limitlerin üzerinde alkollü içki aldığı belirlenen sürücülerin Karayolları Trafik Kanununun 48 inci maddesine göre, birinci defada 6 ay, ikinci defada da 2 yıl süreyle sürücü belgeleri geçici olarak geri alınır. İkinci defa geri alma süresi sonunda sürücü, sürücü davranışı geliştirme eğitimine tabi tutulur ve başarılı olması halinde belgesi iade edilir. Üçüncü defa ve fazlasında ise, bu sürücüler, 6 aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılırlar ve belgeleri 5 yıl süre ile geri alınarak psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesine tabi tutulurlar; bu süre sonunda yapılacak psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesi neticesinde belgesinin iadesinde sakınca bulunmayanlara sürücü belgesi iade edilir. Muayene sonucunda sürücü belgesinin iade edilmesinde sakınca bulunanlara ise sürücü belgesi verilmez.
Alkollü olarak ölümlü ya da yaralamalı trafik kazasına neden olunması halinde ağır kusurun varlığı kabul edilir.
Bu madde hükümlerine uymayanlara, Karayolları Trafik Kanununun 48 inci maddesine göre işlem yapılır.
--
Danıştay 8.Dairesi de benzer bir olayda tutanağı imzalamamayı itiraz olarak kabul ederek değerlendirme yapmış
T.C. Danıştay
8.Dairesi
Esas: 2004/4797
Karar: 2005/2222
Karar Tarihi: 12.05.2005
ÖZET: Davacının trafik ceza tutanağını imzalamaktan imtina ettiğinin anılan tutanağı düzenleyen personelce tutanağı not olarak konulduğunun anlaşılması karşısında olayda, davacının tutanak içeriğine bir başka ifade ile alkol ölçümüne itiraz ettiği açık olduğuna göre kanındaki alkol oranının belirlenmesi için yasa ve yönetmelik hükümlerine göre kan tahlili yaptırılmak üzere kriminal laboratuarına veya adli tıp merkezine veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına gönderilmesi gerekir.
(2918 S. K. m. 48)
İstemin Özeti: Davacının alkollü araç kullandığının tespit edildiğinden bahisle sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması ve 265.300.000.-lira para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davacının 09.08.2003 tarihinde ... plakalı hususi otosuyla Tekirdağ İli, Kumbağ Beldesinde seyir halinde iken İl Jandarma Komutanlığına bağlı trafik ekiplerince alkol denetimi yapıldığı, bu ölçümde davacının 168 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, davacının buna itiraz ederek tutanağı imzalamadığı halde 09.08.2003 gün ve ... sayılı trafik ceza tutanağı ile 265.300.000.-lira para cezasıyla cezalandırıldığı ve aynı tarihli işlemle sürücü belgesinin altı ay süreyle alındığı anlaşılmakta olup, bakılan davada, davacının yapılan ölçümde 168 promil alkollü olduğu açık olup herhangi bir sağlık kurumu raporuyla da bunun aksi ortaya konulmadığından trafik para cezası ile cezalandırılması ve ehliyetine altı ay süreyle el konulmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren Edirne İdare Mahkemesinin 25.03.2004 gün ve E:2003/1454, K:2004/338 sayılı kararının; cihazla yapılan alkol muayenesine itiraz etmesine rağmen Karayolları Trafik Yasası ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirtilen şekilde Adli Tıp Kurumuna veya yetkili sağlık merkezine sevkinin yapılarak, kanındaki alkol oranının belirlenmesi gerekirken aksi yolda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Ayşen BAL'ın Düşüncesi: İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ekrem ATICI'nın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık davacının alkollü araç kullandığının tespit edildiğinden bahisle sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması ve 265.300.000.-lira para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali isteminden doğmuştur.
2918 sayılı Yasanın 48. maddesinin 5. fıkrasında, uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etkili dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılacağı, tespit usulleri ve muayene şartlarının Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikle düzenleneceği, yönetmelik ile belirlenen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru 5 yıl içinde birinci defada sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınarak haklarında 265.300.000.-lira para cezası uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
18.07.1997 gün ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde de, uyuşturucu, uyutucu ve keyif verici gibi özelliklere sahip doğal ve sentetik psikotrop maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayollarında araç sürmelerinin yasak olduğu hükme bağlanmış, maddenin devamında; taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücülerinin, alkollü içki almış olarak bu araçları süremeyecekleri, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kanlarındaki alkol miktarı 0,50 promilin üstünde olanların araç kullanamayacakları, alkollü içki almış sürücülerin ve kanlarındaki alkol miktarının cihazla ölçüleceği, cihazla yapılan tespite sürücünün itiraz etmesi halinde, kanındaki alkol miktarının belirlenmesi için, bu konuda eğitilmiş ve kan almaya yetkili kılınmış personel tarafından kanı alınarak, tahlil için polis kriminal laboratuarına gönderileceği, polis kriminal laboratuarlarında tahlilin mümkün olmaması halinde, sürücü kandaki alkol miktarının tespiti için adli tıp merkezlerine ve Sağlık Bakanlığına bağlı tahlil yapılabilecek teknik ve tıbbi imkanlara sahip olan en yakın sağlık kuruluşlarına gönderileceği, kandaki alkol miktarının teknik cihazla ve kan alınarak laboratuarda tespit imkanlarının bulunmadığı hallerde, alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücülerin en yakın resmi sağlık kuruluşuna sevk edilerek, bu kurum hekimi tarafından rutin alkol muayenesinden geçirileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden,09.08.2003 tarihinde saat 02.34'de yapılan trafik kontrolü sırasında alkolmetre cihazı ile yapılan ölçüm sonucunda ... plakalı aracın sürücüsü olan davacının 168 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi üzerine alkol ölçümüne itiraz ederek ceza tutanağını imzalamaktan imtina ettiği, anılan tutanağı düzenleyen personelce tutanağa not olarak konulduğu ve davacının herhangi bir sağlık kuruluşuna sevk edilmeyerek dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, davacının yapılan ölçümde 168 promil alkollü olduğu açık olup herhangi bir sağlık kurumu raporuyla da bunun aksi ortaya konulmadığından trafik para cezası ile cezalandırılması ve ehliyetine altı ay süreyle el konulmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, davacının 168 promil alkollü olarak araç kullandığının tespiti üzerine davacının trafik ceza tutanağını imzalamaktan imtina ettiğinin anılan tutanağı düzenleyen personelce tutanağı not olarak konulduğunun anlaşılması karşısında olayda, davacının tutanak içeriğine bir başka ifade ile alkol ölçümüne itiraz ettiği açık olduğuna göre kanındaki alkol oranının belirlenmesi için yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümlerine göre kan tahlili yaptırılmak üzere kriminal laboratuarına veya adli tıp merkezine veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına gönderilmesi gerekirken, itirazın dikkate alınmayarak yasa ve yönetmelik hükümlerine uyulmaksızın alkol testi cihazıyla yapılan ölçüme dayalı olarak altı ay süreyle sürücü belgesine el konulmasına ve para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davayı reddeden idare mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle, Edirne İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 12.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
--