Alıntı:
ascerver rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle youmlarınız için teşekkürler
İşciyi işe alan işveren iş sözleşmesinde belirtilen şartlar kapsamında işçilerin fikri ya da bedensel emeğini kiralamış olmaktadır. Bu açıdan baktıgımızda işveren tarafından işçilerin tüm çalışma zamnlarının kameralar ve ses cihazları ile sürekli gözaltında tutarak performansı hakkında karar veremeyeceği açıktır. Gözönünde bulundurulması gereken husus çalışanların sözleşme ile yüklenmiş oldugu üzerindeki görevleri yerine getirmesidir.
Bu açıdan baktıgımızda şu sonuca varabiliriz. günde en az 10-12 saatimizi geçirdiğimiz ofisimizde gün içerisinde veya en azından kanuni dinlenme saatlerimizde telefonla veya yüzyüze özel görüşmelerimizi de yapabiliriz. Hangimiz işyerinden eşini yada sevgilisini arayıp konuşmamıştır ki? gizli olması gereken bu konusmaların üçüncü kişiler tarafından gizlice dinlenerek kaydedilmesi özel hayata müdahale olarak algılanabilir. Özel yaşam alanı sadece evimizin içerisi ya da işyerimizin tuvaleti değildir. Özel yaşam alanı kavramı sağlıklı çalışma koşullarında çalışmak hakkı da verir. Sokaklar dahi özel yaşam alanı kabul edilebilirken 12 saatimizi geçirdiğimiz işyerlerinde gözaltında çalışmak ya da habersiz şekilde , gizlice, ses ve görüntü kaydı yapılması ne kadar ahlakidir?
Siz hic beni kınamayın,neye layıksanız onla yönetilirsiniz.
Sayın Kırcalınında sözlerine aynen katılıyorum. coğu işci işine gelmez kaytarı,işyeri pc leri ile cet yapar,işyeri telefonlarını özel hizmetlerinde kullanır,tabiki bu şekil ulumsuz hareketler karşısındada böyle bir uygulamaya maruz kalırsınız.
Ben sadece burada özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmediğini söylüyorum,ihlalde sayılmazişverenin almış olduğu bu tip tedbirde normaldir,kamera ortada sizde görüyorsunuz,neresi gizli neresi özel hayatınızın gizliliği işyeri.Caddelerde bile hertaraf kamera dolu .