Re: Hesabımdan bilgim dışında ATM'den para çekilmesi
TAZMİNAT DAVASI - BANKANIN SORUMLULUĞU - BANKAMATİK KARTI SAHİBİNİN GEREKLİ DİKKAT VE ÖZEN YÜKÜMÜNÜ YERİNE GETİRMEMİŞ OLMASI - KUSUR ORANI - BİLİRKİŞİ RAPORUNUN HAKİMİ BAĞLAMAYACAĞI
Tarih: 03:49 5/5/2007
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/12915
Karar: 2006/13365
Karar Tarihi: 18.12.2006
ÖZET: Bilirkişinin rey ve mütalaasının hakimi bağlamayacağı hükmü, hakimin bilirkişi raporunu ser*bestçe takdir edeceği bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor (HUMK m. 283) alabileceği veya yeni bir bilirkişi ince*lemesi yaptırabileceği (HUMK m. 284) şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa, haki*min teknik ve uzmanlık gerektirdiği için gerekli görüp, bir kez bilirkişiye git*tikten sonra bundan dönerek uyuşmazlığın çözümünün hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki ve mesleki bilgi ile çözümlenebileceği kabul edilemez.
(1086 S. K. m. 283, 284, 286)
Taraflar arasında görülen davada A. Asliye 3. Ticaret Mahkemesince ve*rilen 16.06.2005 tarih ve 2004/168-2005/335 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S. Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın bankamatik makinesinden para çekmek isterken kartın alıkonulduğunu, bundan sonra yatırım fonundaki ve kredili hesabındaki paraların bir kısmının havale edildiğinin anlaşıldığını, davalının ATM cihazını güvenli bir yerde bulundurmaması ve kamera koyma*ması gibi tedbirleri almaması nedeniyle basiretli bir tacir gibi davranmadığını, ileri sürerek şimdilik 1.000.000.000 TL. ıslah dilekçesi ile de 377.500.000 TL. daha faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının şifresini vermemesi halinde işlemlerin gerçek*leşmesinin mümkün olmadığını, davacının iptal işlemini telefonla yaptırma olanağının bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve ceza yargılamasında davacının alınan be*yanlarına göre, kartın cihazda sıkıştığı ve davacının söylediği şifre ile 3 ncü kişile*rin para çektiği, davacının işbu davada alınan bilirkişi raporuna göre %75 kusuru, davalının %25 kusurlu olduğu bildirilmiş ise de, bu tür olayların basın ve yayın organlarında sık sık duyurulduğu, ATM cihazlarında uyarı yazılarının bulunduğu 24 saat açık olan telefon ile kartın iptalinin istenebileceği, davacının tam kusurlu ka*bulü gerektiği sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerek*çesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, bankamatik makinesince kartın alıkonulması ve 3. kişilerce para çekilmesinde davalının tam kusurlu olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının % 75, davalının % 25 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Mahkemece, bu rapora itibar edilmemiş yazılı gerekçelerle davacı tam kusurlu bulunmuş ve dava reddedil*miştir. Oysa, HUMK'nun 286 ncı maddesinde belirtilen bilirkişinin rey ve mütalaasının hakimi bağlamayacağı hükmü, hakimin bilirkişi raporunu ser*bestçe takdir edeceği bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor (HUMK m. 283) alabileceği veya yeni bir bilirkişi ince*lemesi yaptırabileceği (HUMK m. 284) şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa, haki*min teknik ve uzmanlık gerektirdiği için gerekli görüp, bir kez bilirkişiye git*tikten sonra bundan dönerek uyuşmazlığın çözümünün hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki ve mesleki bilgi ile çözümlenebileceği kabul edilemez.
Bilirkişi raporunda, ikinci şifre uygulamasını yapmadığı için de davalı*nın kusurlu bulunması doğru olmayıp, davalı vekilinin rapora itirazında da bildirdiği üzere, kart hamillerinin ikinci şifreyi de bankamatik cihazının etra*fındaki kötü niyetli kişilere söylemeleri halinde bu tedbirin de sonuçsuz kala*cağı açıktır. Bu kişilerin, kartın sıkışması için düzenek hazırlamaları halinde, bunun üzerine kart ile işlem yapılamamasını sağlayıcı teknik tedbiri almadığı için kusur izafe edilen bankanın vekili, aynı itirazında, teknolojik gelişmelerin geldiği aşama itibariyle henüz bu yönde teknik bir çözüm üretilemediğini ve bankacılık uygulamasında da bu yönde bir sistem bulunmadığını bildirmiştir.
Mahkemece, itirazın teknik bilgi ve uzmanlık isteyen bu yönü üzerinde durulması, bu konuda uzman başka bir bilirkişi ya da kurulundan denetime elverişli yeni bir rapor alınması, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şe*kilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.