Re: İlk Sigortalı Olma Yaşı
Sn. Öznurko,
Bugünkü yasalara göre emekli olabilmek için, emeklilikte aranan sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş şartını yerine getirmek gerekmektedir.
İlk sigortalı olma tarihi, sigortalılık süresinin başlangıcı açısından önemlidir. 01.04.1981 tarihinden önce sigortalı olan kişilerin her hangi bir yaş şartı aranmazken, 01.04.1981 tarihinden sonra sigortalı olanlardan sigortalılık süresinin başlayabilmesi için 18 yaşını bitirmiş olma şartı getirilmiştir. Ancak 18 yaşın altında geçen sigortalılıklar sonucu elde edilen prim gün sayısı , toplam aranan güne dahil edilmektedir.
Bugün için 14 yaşını bitirmiş kız yada erkek çocuklar sigortalı olabilirler. 14 yaşının altında ssk ya giriş yapılan çocuklar için sigorta müdürlükleri o işyerini müfettişlik yapmaktadırlar..
Diyeceksiniz ki, madem 18 yaşını doldurduktan sonra sigortalılık süresi başlayacak o zaman bizim çocuklara ne faydası var?
Bence çok faydası olur. Özellikle 01.01.2008 tarihinden önce SSK lı giriş yapılması durumunda sigortalı yapmak istediğimiz yukarıda belirtiğim şartlar dahilinde kız çocuğunuz ise 20 yıllık sigortalılık süresi 58 yaş 7000 gün, Erkek çocuğunuz ise, 25 yıllık sigortalılık süresi 7000 gün ,60 yaşında emekliliğe hak kazanma şartlarından yararlanarak.
01.01.2008 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen 5510 sayılı kanun ile sigortalılık süresi kalktığından 14 yaşında sigortalı olmuş bir cocuğunuzun emekliliğinde aranan 58-60 yaş şartı değişmemekle birlikte 7000 gün değişmemekte olup, yürürlüğe girmesi beklenen yasa 7000 günü kademeli olarak artırmaktadır.
Bence emeklilik açısından çok önemlidir. 1 gün dahi sigortalı olması , 7000 günü elde etmesine sebebiyet verecektir. Karar sizin olmakla birlikte,
Bu değerlendirmem sadece,sosyal güvenlik açısından olup, Fiili olarak gerçekleşecek çocuk işçiliğine karşıyım.
Çocuk işçiliği, sosyal ve ekonomik açıdan çok önemli bir insan hakları sorunudur. Ülkemizde yüz binlerce çocuk işçiliği mevcut olup,Yapılan tahminlere göre bugün tüm dünyada 250 milyon kadar çocuk, yeterli eğitimden, sağlık hizmetlerinden ve temel özgürlüklerden yoksun biçimde çalışmaktadır. Kişisel açıdan bunun faturasını hiç kuşkusuz çocuklarımız ödemektedir; ancak, farkında olunmasada çocuk işçiliğinden zarar görenler, aynı zamanda ülkelerdir. Çocuk işçiliğine son verilmesi kendi başına bir amaçtır. Bu amaç doğrultusunda yapılacak işler, aynı zamanda ekonomik ve insani kalkınmaya da katkıda bulunacağı inancını taşımaktayım.