Memleketimden aydın manzaraları
Memleketim aydınları ile ilgili 2 yazıyı aşağıya alıntıladım. İlginizi çekeceğini zannediyorum.
25.07.2007 HÜRRİYET
Cüneyt ÜLSEVER
culsever@hurriyet.com.tr
Türk aydınının çıkmaz sokağı: İdeolojik körlük
Aydının yolu asla çoğunluğun peşinden giden patika değildir. Değil %50'nin, %95'in aynı doğrultuda düşündüğü bir konuda gerçek bir aydın farklı düşünebilir ve farklı görüşünü cesurca ifade etmek o aydının onurunu oluşturur.
Ancak, aydın bilimsel düşünce sistematiğinden zerre kadar nasibini almışsa, zaman zaman kendi kanaatlerini sorgular.
Aydın bilir ki; bilimsel gerçek doğrunun tek olması değil, sadece gerçeği aramanın yönteminin tek oluşudur.
Aydın "doğruları" onları doğrulayan bazı örnekler olduğu için kabullenmez, "doğruların" yanlış olduğunu ispatlamak için tüm çabasını gösterdikten sonra beceremezse kabul eder.
Ayrıca, aydın başkalarının kanaatlerini paylaşmasa da, onların neden öyle düşündüklerini anlamaya çalışır.
* * *
Maalesef, ağızlarından "bilimsel düşünceyi" düşürmeyen bazı Türk aydınları kanaatlerini iman seviyesinde savunmayı hüner sayıyorlar.
Mahallenin laiklik namusunu kurtarmaya kendilerini adamış bu "aydınlar" tek ve değişmez doğrunun sadece kendi beyinlerinde olduğunu düşünmekten, kendi beyin kıvrımları arasına gizlenmiş şaşmaz ve değişmez doğruları bulamayan ahalinin mantıksız, hatta nerede ise akılsız olduğunu söylemekten sıkılmıyorlar.
Bakıyorum, değil kanaatlerini sorgulamak, bazı aydınlar medeni insanın hayatında çeşitli defalar yaşadığı ve hayatın değiştirilemez gerçeklerinden olan mağlubiyeti dahi hazmedemiyorlar.
Her galibin başka bir ortamda mağlup, her mağlubun da galip olduğunu göz ardı ediyorlar.
Açıkçası, bazı laikçi aydınlar 22 Temmuz'da kendi gerçekleri ile hayal dünyaları arasında büyük fark çıkınca mızıtıyorlar.
Örneğin, ülkenin seçkin elitlerinden olduğundan zerre kadar şüphe duymadığım CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "Sonuçları mantıkla izah etmek mümkün değil" diyor. Gerekçesi ise CHP'nin miting meydanlarının AKP'ye hırslı vatandaşlar ile dolu olması.
Şimdi "aydın" Onur Öymen'in sözlerini mercek altına yatıralım:
CHP bu seçimde 7.300.234 oy almıştır. Demek ki, bu ülkede Onur Öymen ile aynı fikirde olan 7 küsur milyon insan var. Bu açıdan bakıldığında CHP'nin miting meydanlarına her bir şehirde 10 binlerce, hatta büyük şehirlerde 100 binlerce insanın dolması, hepsinin CHP'ye oy verme mecburiyeti olmasa da, doğaldır.
* * *
Ancak, rakamlarla ilgili başka bir gerçek de AKP'nin bu seçimlerde 16.340.534 oy almış olduğudur. Onur Abi'nin aritmetik bilgisinin seviyesini bilmem ama 16 küsur milyon rakamının 7 küsur milyon rakamından büyük olduğunu bildiğini zannediyorum.
AKP'nin oyları CHP'nin oylarından %224 -nerede ise 2.5 misli- fazla ve bu sonuç CHP açısından ağır bir mağlubiyet!
16 küsur milyon insanın CHP mitinglerine hiç uğramamış olmaları veya katılmış olsalar, hatta arada bir CHP liderine hak verip alkış tutsalar dahi, AKP'ye oy vermiş olmalarında ise hiçbir garabet yok.
* * *
Şimdi bu durumda Onur Abi istemeden de olsa; 16 küsur milyonu insandan mı saymıyor, 7 küsur milyonun mantıklı, diğerlerinin aptal mı olduğunu ima ediyor, yoksa "imanını" sarsamamak için bahaneler mi uyduruyor?
Esas soru şu: Türk aydını, aydın mı?
25.07.2007 SABAH (Yavuz DoNAT)
Aydın (!)
NTV radyonun güzel bir programı var: Halkın Sesi.
Önceki akşam "Halkın Sesi" nin konuğu gazeteci Ruşen Çakır'dı.
"Seçim" konuşuldu.
Bu sırada bir "canlı telefon bağlantısı" oldu. Telefona bağlanan bir
"aydın" kendini tanıttı ve yorumunu yaptı:
- Amerikan halkı aptallık etti, Bush' u 2'inci kez seçti... Bizim halkımız da salaklık ederek AKP' yi 2 ' inci defa iktidara getirdi.
"Aydın" kendi halkını böyle aşağıladığı sürece...
AKP "3' üncü defa da gelir."
25.07.2007 HÜRRİYET
Cüneyt ÜLSEVER
culsever@hurriyet.com.tr
Türk aydınının çıkmaz sokağı: İdeolojik körlük
Aydının yolu asla çoğunluğun peşinden giden patika değildir. Değil %50'nin, %95'in aynı doğrultuda düşündüğü bir konuda gerçek bir aydın farklı düşünebilir ve farklı görüşünü cesurca ifade etmek o aydının onurunu oluşturur.
Ancak, aydın bilimsel düşünce sistematiğinden zerre kadar nasibini almışsa, zaman zaman kendi kanaatlerini sorgular.
Aydın bilir ki; bilimsel gerçek doğrunun tek olması değil, sadece gerçeği aramanın yönteminin tek oluşudur.
Aydın "doğruları" onları doğrulayan bazı örnekler olduğu için kabullenmez, "doğruların" yanlış olduğunu ispatlamak için tüm çabasını gösterdikten sonra beceremezse kabul eder.
Ayrıca, aydın başkalarının kanaatlerini paylaşmasa da, onların neden öyle düşündüklerini anlamaya çalışır.
* * *
Maalesef, ağızlarından "bilimsel düşünceyi" düşürmeyen bazı Türk aydınları kanaatlerini iman seviyesinde savunmayı hüner sayıyorlar.
Mahallenin laiklik namusunu kurtarmaya kendilerini adamış bu "aydınlar" tek ve değişmez doğrunun sadece kendi beyinlerinde olduğunu düşünmekten, kendi beyin kıvrımları arasına gizlenmiş şaşmaz ve değişmez doğruları bulamayan ahalinin mantıksız, hatta nerede ise akılsız olduğunu söylemekten sıkılmıyorlar.
Bakıyorum, değil kanaatlerini sorgulamak, bazı aydınlar medeni insanın hayatında çeşitli defalar yaşadığı ve hayatın değiştirilemez gerçeklerinden olan mağlubiyeti dahi hazmedemiyorlar.
Her galibin başka bir ortamda mağlup, her mağlubun da galip olduğunu göz ardı ediyorlar.
Açıkçası, bazı laikçi aydınlar 22 Temmuz'da kendi gerçekleri ile hayal dünyaları arasında büyük fark çıkınca mızıtıyorlar.
Örneğin, ülkenin seçkin elitlerinden olduğundan zerre kadar şüphe duymadığım CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "Sonuçları mantıkla izah etmek mümkün değil" diyor. Gerekçesi ise CHP'nin miting meydanlarının AKP'ye hırslı vatandaşlar ile dolu olması.
Şimdi "aydın" Onur Öymen'in sözlerini mercek altına yatıralım:
CHP bu seçimde 7.300.234 oy almıştır. Demek ki, bu ülkede Onur Öymen ile aynı fikirde olan 7 küsur milyon insan var. Bu açıdan bakıldığında CHP'nin miting meydanlarına her bir şehirde 10 binlerce, hatta büyük şehirlerde 100 binlerce insanın dolması, hepsinin CHP'ye oy verme mecburiyeti olmasa da, doğaldır.
* * *
Ancak, rakamlarla ilgili başka bir gerçek de AKP'nin bu seçimlerde 16.340.534 oy almış olduğudur. Onur Abi'nin aritmetik bilgisinin seviyesini bilmem ama 16 küsur milyon rakamının 7 küsur milyon rakamından büyük olduğunu bildiğini zannediyorum.
AKP'nin oyları CHP'nin oylarından %224 -nerede ise 2.5 misli- fazla ve bu sonuç CHP açısından ağır bir mağlubiyet!
16 küsur milyon insanın CHP mitinglerine hiç uğramamış olmaları veya katılmış olsalar, hatta arada bir CHP liderine hak verip alkış tutsalar dahi, AKP'ye oy vermiş olmalarında ise hiçbir garabet yok.
* * *
Şimdi bu durumda Onur Abi istemeden de olsa; 16 küsur milyonu insandan mı saymıyor, 7 küsur milyonun mantıklı, diğerlerinin aptal mı olduğunu ima ediyor, yoksa "imanını" sarsamamak için bahaneler mi uyduruyor?
Esas soru şu: Türk aydını, aydın mı?
25.07.2007 SABAH (Yavuz DoNAT)
Aydın (!)
NTV radyonun güzel bir programı var: Halkın Sesi.
Önceki akşam "Halkın Sesi" nin konuğu gazeteci Ruşen Çakır'dı.
"Seçim" konuşuldu.
Bu sırada bir "canlı telefon bağlantısı" oldu. Telefona bağlanan bir
"aydın" kendini tanıttı ve yorumunu yaptı:
- Amerikan halkı aptallık etti, Bush' u 2'inci kez seçti... Bizim halkımız da salaklık ederek AKP' yi 2 ' inci defa iktidara getirdi.
"Aydın" kendi halkını böyle aşağıladığı sürece...
AKP "3' üncü defa da gelir."