Müvekkilin yaptığı...
Bugüne dek bu forum alanında "Avukatım beni dolandırdı", "Avukatımı nereye şikayet edebilirim", "Avukatım doğru mu söylüyor", "Avukatımın bana yaptığı" gibi başlıklar altında birçok konu okuduk. Bu kez ben müvekkilimin bana yaptığını anlatmak, yorumlarınızı almak istiyorum...
Bir müvekkilim, "Eşim evi terk etti durduk yerde, ben boşanmak istemiyorum ama nafaka almak istiyorum, geçinemiyorum." dedi ve ben de ona tedbir nafakası davası açabileceğimizi söyledim, tamam dedi, dilekçemizi yazdık davayı açtık. İlk 3 celse tebligat yapılamadığı için davalının adresini araştırmakla geçti, bu arada müvekkilim her gün telefonla arıyordu, haftada en az bir kere büroya geliyordu, ne olup bittiğini ve neden tebligatın yapılamadığını, nafaka alıp alamayacağını vs. soruyordu. Neyse 35. maddeye göre tebligatımızı yaptık, taraf teşkili sağlandı ve esasa girdik. Delillerimizi bildirmemiz için hakim bey kesin süre verdi. Her gün arayan, haftada bir gelen müvekkile ulaşamaz olduk, telefonlara çıkmadı vs. vs..
Neyseki tanık isim ve adreslerini daha önceden almıştık, yoksa 10 günlük kesin süre geçecekti ve müvekkilimizin davası reddedilecekti. Bizim müvekkilden hala ses seda yok, bu arada ulaşamadığımız için de birtakım masrafları (Tebligat gibi.) kendimiz yaptık. Derken bir söylenti çalındı kulağımıza, müvekkil boşanmış dediler, yok canım dedik, bize bilgi verirdi öyle olsaydı.
Bugün duruşmaya çıktım, hakim bey "Tanıklara davetiye çıkarılmasına, masrafın davacıdan alınmasına" deyince müdahale ettim ve durumu izah ettim, biz bu hususu netleştirip beyanda bulunalım dedim. Hakim Bey de sağolsun hemen UYAP'tan sorgulayalım avukat hanım dedi. Sorguladık ve müvekkilin anlaşmalı olarak boşandığını, iddet müddetini de kaldırdığını öğrendik, dosyalar geldi ben dumur üzerine dumur. Hakim Bey sizin haberiniz yok muydu diye sordu, yoktu dedim, gerçekten de yoktu. Sonra evlenmiş olabileceğini düşünerek nüfus kaydını görelim dedik, apar topar Nüfus Müdürlüğüne gittim, kaydı aldım, evet müvekkil evlenmiş. Tekrar adliye, duruşma ve tabi ki RED kararı. Müvekkil, biz tedbir nafakası alacağız diye didinirken, tebligat yapamadık, aman kesin süre kaçmasın diye kaygılanırken "Nafaka ve tazminat" talep etmeksizin boşanmış, iddet müddetini kaldırmış ve yeniden evlenmiş.
Şimdi diyeceksiniz ki, bilgi vermek zorunda değil ki, nafaka tazminat talep edip etmeyeceği de kendisine kalmış. Elbette müvekkilin özel hayatı beni ilgilendirmez, nafaka tazminat talep edip etmemek de kendisine kalmış, açtığı davaları bana verip vermediği de değil derdim yanlış anlaşılmasın ama insaf yahu, biz strese skıntıya girerken, müvekkilin talep etmediği nafakayı almak için yapmamız gereken her şeyi fazlasıyla yaparken, geceleri yastığa başımızı koyduğumuzda dahi aklımızdan süreler, davalar geçerken, hanfendi bizim emeğimizi hiçe sayarak bilgi vermeden bir yastığa baş koymuş, helal olsun, mutlu mesut olsun ne diyeyim...
İçini dökmek iyi geliyormuş, okuduğunuz için teşekkür ederim.
Bir müvekkilim, "Eşim evi terk etti durduk yerde, ben boşanmak istemiyorum ama nafaka almak istiyorum, geçinemiyorum." dedi ve ben de ona tedbir nafakası davası açabileceğimizi söyledim, tamam dedi, dilekçemizi yazdık davayı açtık. İlk 3 celse tebligat yapılamadığı için davalının adresini araştırmakla geçti, bu arada müvekkilim her gün telefonla arıyordu, haftada en az bir kere büroya geliyordu, ne olup bittiğini ve neden tebligatın yapılamadığını, nafaka alıp alamayacağını vs. soruyordu. Neyse 35. maddeye göre tebligatımızı yaptık, taraf teşkili sağlandı ve esasa girdik. Delillerimizi bildirmemiz için hakim bey kesin süre verdi. Her gün arayan, haftada bir gelen müvekkile ulaşamaz olduk, telefonlara çıkmadı vs. vs..
Neyseki tanık isim ve adreslerini daha önceden almıştık, yoksa 10 günlük kesin süre geçecekti ve müvekkilimizin davası reddedilecekti. Bizim müvekkilden hala ses seda yok, bu arada ulaşamadığımız için de birtakım masrafları (Tebligat gibi.) kendimiz yaptık. Derken bir söylenti çalındı kulağımıza, müvekkil boşanmış dediler, yok canım dedik, bize bilgi verirdi öyle olsaydı.
Bugün duruşmaya çıktım, hakim bey "Tanıklara davetiye çıkarılmasına, masrafın davacıdan alınmasına" deyince müdahale ettim ve durumu izah ettim, biz bu hususu netleştirip beyanda bulunalım dedim. Hakim Bey de sağolsun hemen UYAP'tan sorgulayalım avukat hanım dedi. Sorguladık ve müvekkilin anlaşmalı olarak boşandığını, iddet müddetini de kaldırdığını öğrendik, dosyalar geldi ben dumur üzerine dumur. Hakim Bey sizin haberiniz yok muydu diye sordu, yoktu dedim, gerçekten de yoktu. Sonra evlenmiş olabileceğini düşünerek nüfus kaydını görelim dedik, apar topar Nüfus Müdürlüğüne gittim, kaydı aldım, evet müvekkil evlenmiş. Tekrar adliye, duruşma ve tabi ki RED kararı. Müvekkil, biz tedbir nafakası alacağız diye didinirken, tebligat yapamadık, aman kesin süre kaçmasın diye kaygılanırken "Nafaka ve tazminat" talep etmeksizin boşanmış, iddet müddetini kaldırmış ve yeniden evlenmiş.
Şimdi diyeceksiniz ki, bilgi vermek zorunda değil ki, nafaka tazminat talep edip etmeyeceği de kendisine kalmış. Elbette müvekkilin özel hayatı beni ilgilendirmez, nafaka tazminat talep edip etmemek de kendisine kalmış, açtığı davaları bana verip vermediği de değil derdim yanlış anlaşılmasın ama insaf yahu, biz strese skıntıya girerken, müvekkilin talep etmediği nafakayı almak için yapmamız gereken her şeyi fazlasıyla yaparken, geceleri yastığa başımızı koyduğumuzda dahi aklımızdan süreler, davalar geçerken, hanfendi bizim emeğimizi hiçe sayarak bilgi vermeden bir yastığa baş koymuş, helal olsun, mutlu mesut olsun ne diyeyim...
İçini dökmek iyi geliyormuş, okuduğunuz için teşekkür ederim.