Hukuki NET sitesinde paylaşımda bulunmak, soru sormak ve cevap yazmak için üye olun. Üyelik ücretsizdir.

Bu ne küstahlık?!

03-03-2007 21:27:06 Av.Dilek Kuzulu Yüksel #

Bu ne küstahlık?!

Başkan Bey’in Atatürk fıkrası!..

İSTANBUL’da Mimarsinan Belediye Başkanı AKP’li Cuma Bozgeyik hem çok bilgili (!), hem de çok büyük mizah anlayışına sahip. Kalabalık ortamlarda piyasaya çıkıp fıkra mıkra anlatıyor.


Son fıkrasını Habertürk ekranında kendi sesinden dinledim. Ertesi gün bu fıkranın bant çözümünü, yani káğıda dökülmüş biçimini orada görevli arkadaşlardan istedim. Sağolsunlar, faksladılar.

AKP’li Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik, dinleyici topluluğuna aynen şunları anlatıyor:

- Başkan: "Kaymakam Bey, Kuşadası’nda kaymakamlık yaptı. Orada bir efe var, müthiş Atatürk hayranı. Atatürk deyince adam hemen ayağa zıplıyor, selam duruyor. Şöyle oluyor böyle oluyor filan. Şimdi gün oluyor harman oluyor, Atatürk’ün yolu Aydın’a düşüyor. Kuşadası’na. Şimdi efe de, istasyon meydanında çayhanesi var. Atatürk deyince adamın aklına böyle iriyarı, böyle palabıyıklı, ne bileyim üniforması filan, her şeyi ile böyle dev gibi bir adam hayal ediyor. Süslüyor dükkánını. İstasyona iner inmez ona çay kahve ikram edecek. Bekliyorlar. Şimdi tren geliyor, yavaş yavaş yanaşıyor. Bizim efe her şeyi ile hazır vaziyette. Trenden inecek o güçlü, heybetli, cüsseli adamı bekliyor şimdi. İniyor kısa boylu bir adam. Bıyık mıyık da yok.

- Dinleyenler: Ha ha haaa...
(Gülüyorlar.)

- Başkan: Efe yıkılıyor bir kere şimdi. Olsun diyor, yüreği büyüktür bizim Ata’nın diyor. Sesi mesi gürdür şimdi filan. Tabii o zamanlarda televizyon melevizyon yok. Sesini filan bilmiyorlar. Konuşuyor. Sesi cılız bir adam. Eyvah, efe bir daha gidiyor.

- Dinleyenler: Ha ha haaaa...
(Gülüyorlar.)

- Başkan: Bütün hayaller suya düşüyor yavaş yavaş. Olsun diyor, yüreği şeydir, büyüktür diyor. Geliyor şimdi. Ne içersiniz sayın paşam? Kahve diyor. Nasıl olsun? Şekerli olsun diyor. Yapma be paşam diyor. Böyle yığılıyor herif.

- Dinleyenler:
(Gülüşüyorlar...)

- Başkan: Ha ha haaa... Bunu da mı yapacaktın bana diyor. Ha ha haaa... Efendim özür dilerim, o yörede şekerli kahveyi ibneler içermiş... Ve bizim adam orada düşüp bayılıyor... Ha ha haa... Hi hi hiiii..."


* * *


Bir kamu görevlisinin, AKP’li belediye başkanının "mizah" anlayışından size küçük bir örnek! İlk cümlesinden anlaşıldığı kadarıyla yanında devletin kaymakamı da var. Herhalde o da sesini çıkarmıyor, belki de kahkahalarla eşlik etmekten utanmıyor.

Adam tümüyle yutturuyor. Kuşadası’nda tren olduğunu, istasyon olduğunu söylüyor. Kuşadası’na tren getiriyor!

Ama daha da önemlisi, Atatürk’ü hangi iğrenç ve aşağılayıcı kavramla özdeşleştirdiği!.. Atatürk düşmanlığını milletten korkup açıktan yapamayanlar, böyle sinsi yöntemlere başvuruyorlar.

Şimdi İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’ya soruyorum:

Kendi partinizden olan bu belediye başkanı hakkında işlem başlattınız mı? Başlatmayı düşünüyor musunuz? Aynı soruyu Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve cumhuriyet savcılarına da soruyorum.


* * *


İstanbul’dan okuyucum mali müşavir Volkan Kıvılcım yazıyor: "İstanbul’un en eski ilçelerinden Eyüp’teki Atatürk anıtı, o büyük adama zaten yakışmayan bir yerde. Şimdi anıtın bulunduğu arsaya inşaat başladı. Anıtla inşaat arasına bir de sac perde yerleştirildi. Atatürk hemen önündeki inşaatı ve sac perdeyi selamlar vaziyette duruyor. Bu kadar saygısızlık olur mu? İstanbul’da veya Eyüp’te yetkili hiçbir kamu görevlisi yok mu? Sivil toplum kuruluşları nerede? Lütfen durumu yerinde inceletin ve bu saygısızlığa son verilmesini sağlayın."


* * *


Ben de size Ankara’dan bir manzara aktarayım! Sıhhıye’deki Atatürk Zafer Anıtı, Atatürk Bulvarı’nın tam ortasındadır. Ankara Büyükşehir Belediyesi, bu heykelin önüne ve arkasına bayrak direkleri dikti. Direklerde AB bayrakları ile Ankara’ya layık gördüğü o hilkat garibesi, utanç verici kubbeli mubbeli amblem dalgalanıyor!.. Herhalde koskoca Ankara’da bu saçma sapan şeyleri asacak başka yer bulamadılar ve Atatürk anıtını bunlarla donattılar!

Başbakan, İçişleri Bakanı, Ankara Valisi oradan her gün geçerler. Acaba Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu marifetini görürler mi, görmezler mi, yoksa görmezden mi gelirler!

Hürriyet
Emin ÇÖLAŞAN


* * *


Cuma Bozgeyik’e protesto

Atatürk'e ’şekerli kahve’ fıkrasıyla hakaret ettiği iddiasıyla büyük tepki çeken Mimarsinan’nın AKP’li Belde Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik, dün protesto edildi.

Sivil toplum örgütü üyeleri ve Büyükçekmece CHP İlçe Teşkilatı’ndan partililer, Atatürk’e saygı duruşunun ardından Mimarsinan Belediye’ne yürüdü. Belediyeye siyah çelenk bırakmaya çalışan CHP’lilere polis müdahale etti. Tepkili vatandaşlar belediyeye bırakamadıkları çelengi ateşe verirken, CHP İlçe Başkanı İbrahim Yakut sert bir açıklama yaptı. Yakut, "Atatürk’e yapılan bu saldırı, modern görünümlü gerici AKP kadroları zihniyetinin dışa vuruşudur" dedi. Sivil toplum örgütleri, AKP’li Başkan Bozgeyik hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. AKP’li Başkan Bozgeyik ise basın toplantısıyla ’özür’ diledi. Bozgeyik, "19 Mayıs 2005’te, Selanik’te yaptığımız ’Atatürk Evi’ ziyareti dönüşünde otobüste bir yöre fıkrası anlattım. Ne yazık ki, maksadı aşan bir ifade kullandım. Bu konuda da özür diledim. İki yıl önce yaşanmış bu ifademi gündeme taşımada art niyet, siyasi tezgáh var" diye konuştu. Bir gazetecinin "Şekerli kahve içer misiniz?" sorusuna, Bozgeyik "Evet, içerim" yanıtını verdi.

Hürriyet
Mustafa KINALI


* * *


Başkan Bey'in Atatürk fıkrası!

İstanbul'da Mimarsinan Belediye Başkanı AKP'li Cuma Bozgeyik'in görüntüleri basına yansıyınca AKP karıştı. Bozgeyik, görüntüler üzerine "Amacım Atatürk'e hakaret etmek değil ortamı şenlendirmekti" diye kendine savundu.

Ulu önder Atatürk'e hakaret içeren fıkrayı anlatan kişi AKP'li Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik.

Anlatılanlara kahkahalarla gülenler ise beraberindeki partililer.

Üstelik bu ağır hakaretlerle dolu sözleri Selanik'teki Atatürk evi ziyareti dönüşünde sarfediyor.

Bozgeyik, görüntülerin basına yansıması üzerine kameralar karşısına geçti "maksadımı aştım özür dilerim" dedi. Bozgeyik daha sonra Mimar Sinan meydanında bulunan Atatürk Anıtına çelenk bıraktı.
03-03-2007 22:32:21 Av.Başak Şahin #

Re: Bu ne küstahlık?!..

Bu şahıs, soyadını, hoş(!!!) muhabbetinden almış olsa gerek...
04-03-2007 01:38:58 Av.Fırat Bayındır #

Re: Bu ne küstahlık?!..

Bu zavallı geyik'e ne kızıyorsunuz ki, sonuçta bir hayvan işte geviş getiren çift tırnaklısından

Biz de hikayeyi tersine çevirir, sonra da "yahu maksadı aştık heralde

- hihihiii gülüşmeler

ortalığı şenlendirmek istedik

-muahaha zuahaha

deyip AKEPE'nin genelmerkezi önüne bir çelenk bırakırız bizi de affederler yani ne var ki???



Alıntı:

Adam dinleyici topluluğuna aynen şunları anlatıyor:
Adam: "Cuma Bozgeyik Bey, İstanbul'un Mimar sinan ilçesinde Belediye başkanlığı yaptı yaptı. Kandehar'da bir taliban var, müthiş Bozgeyik hayranı. Cuma Bozgeyik deyince adam hemen ayağa zıplıyor, selam duruyor. Şöyle oluyor böyle oluyor filan. Şimdi gün oluyor harman oluyor, Cuma Bozgeyik'in yolu Kandehar'a düşüyor. Şimdi talibanın, istasyon meydanında çayhanesi var. Cuma Bozgeyik deyince adamın aklına böyle iriyarı, böyle palabıyıklı, ne bileyim üniforması filan, her şeyi ile böyle dev gibi bir adam hayal ediyor. Süslüyor dükkánını. İstasyona iner inmez ona çay kahve ikram edecek. Bekliyorlar. Şimdi tren geliyor, yavaş yavaş yanaşıyor. Bizim taliban her şeyi ile hazır vaziyette. Trenden inecek o güçlü, heybetli, cüsseli adamı bekliyor şimdi. İniyor kısa boylu bir adam. Bıyık mıyık da yok.

- Dinleyenler: Ha ha haaa...
(Gülüyorlar.)

- adam: Taliban yıkılıyor bir kere şimdi. Olsun diyor, yüreği büyüktür bizim Geyik’in diyor. Sesi mesi gürdür şimdi filan. Tabii oralarda televizyon melevizyon yok. Sesini filan bilmiyorlar. Konuşuyor. Sesi cılız bir adam. Eyvah, taliban bir daha gidiyor.

- Dinleyenler: Ha ha haaaa...
(Gülüyorlar.)

-adam: Bütün hayaller suya düşüyor yavaş yavaş. Olsun diyor, yüreği şeydir, büyüktür diyor. Geliyor şimdi. Ne içersiniz sayın başkanım? Kahve diyor. Nasıl olsun? Şekerli olsun diyor. Yapma be başkanım diyor. Böyle yığılıyor herif.

- Dinleyenler:
(Gülüşüyorlar...)
taliban: Ha ha haaa... Bunu da mı yapacaktın bana diyor. Ha ha haaa... Efendim özür dilerim, o yörede şekerli kahveyi ibneler içermiş... Ve bizim adam orada düşüp bayılıyor... Ha ha haa... Hi hi hiiii..."

04-03-2007 02:30:21 admin #

Re: Bu ne küstahlık?!..

Adı üstünde.. Fıkra bunlar... Bilimsel alıntı yapacak halleri yok ya...
Başbakan demş ki TCK 301 konusunda Türkiye Barolar birliği öneride bulunacak, biz de değerlendireceğiz, aksi racona ters....
04-03-2007 02:52:49 Av.Abbas Bilgili #

Re: Bu ne küstahlık?!..

Sayın Harun Gür, daha önce bu forumda Atatürk'e sataşan birisi için bir şiirle yanıt vermişti. Şiirin kime ait olduğunu bilmiyorum, ama o şiir Atatürk'e sataşan bu zavvalı soytarı için de çok uygun düşecek galiba.


"Esir iken mümkün müdür ibâdet
Yatıp kalkıp Atatürk'e duâ et...
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dîninden de soğuyacak bu millet.

İşgâldeki hâli sakın unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz"
04-03-2007 03:40:50 kayseriistasyonu #

Re: Bu ne küstahlık?!..

Çölaşan'ın parası ile Ankara'da bedava döner dağıtmışçı Melih Gökçek...
Bu ucuz yazılara karnımız tok.
ATATÜRK'ün de dedıgı gıbı ; "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."
Herkes millet iradesine saygı göstersin ! Ucuz iftiralardan vazgeçin.
28 Şubat'ın şakşakçıları da bunun gibi iddialarla fişleme yapıyordu :) Herşeyi görüyoruz ve biliyoruz.
04-03-2007 08:14:48 Harun Gür #

Re: Bu ne küstahlık?!..

"Be hey dürzü" isimli şiirin sahibini ben de bilmiyorum. Bazı kaynaklarda Neyzen Tevfik, bazılarında ise eski bir emniyet müdürü olan Mutlu Çelik ismi geçiyor. Ancak bldiğim bir şey varsa o da; şiirdeki "şerefsiz" popülasyonunun ülkemizde ne yazık ki gitgide arttığı...

Cemaat ideolojisi ve demokrasi

ABD'ye dünyanın dört bir yanından akan göçmen ile Türkiye'de kırsal kesimden kentlere akan yığınlar arasında, siyasal bilinç bakımından hiçbir fark yok.

Koşullar ikisinde de siyasal bilinç oluşmasına izin vermemektedir. Siyasal bilinç, bireysel olduğu kadar sınıfsaldır. Ama bir cemaate mensup oluş, sınıfsal ve siyasal bilincin oluşması karşısında en büyük engel.

ABD göçmen topluluğunda "bireysel başarı" herhangi bir cemaate (İtalyan, İrlanda) güçlü mensubiyeti dışlamıyordu, aksi durumda bireysel tecride katlanmak mümkün olmazdı.

ABD ideolojisi, kimliğin bu eksende oluşmasını teşvik ederek sınıf bilinci ile yurttaşlık bilincinin oluşmasını engellemiştir. Bunun nasıl çalıştığını "Baba" filmlerinden çok iyi biliyoruz.

Oysa 1789 Büyük Devrimi, 1830, 1848 ve 1871 devrimlerinden geçerek Avrupa'da siyasal vatandaşı yarattı.

* * *

Türkiye'de 1950'den sonra gelişen toplumsal süreç, Avrupa'dan çok ABD'ye benzemektedir ki bu durum 1789'dan ilham alan Cumhuriyet'in özüyle çelişmektedir.

1946'da ilk kez demokratik seçim sandığına giden vatandaşlar, günümüze göre çok daha politize idiler. 1946'dan 2007'ye doğru yol aldıkça vatandaşın "seçmen bilinci" giderek azaldı. Çünkü seçmen bilincinin yerini giderek artan bir yoğunlukta cemaat ve tarikat bağımlılığı aldı. Siyasal bilincin yerini "biat ve itaat" töresi aldı.

Sosyal bilimciler, siyasal bilimciler bu durumu görmüyorlar, görmek istemiyorlar. Medyanın zaten bu türden olguları algılayacak yeteneği yok.

Demokrat Parti+Adalet Partisi+Doğru Yol Partisi+ANAP+Erbakan partileri, siyasal vatandaş bilincinin yerini cemaat ve tarikat bağımlılığının alması için el birliği yaptılar. Sonuçta parsayı AKP topladı ve topluyor. Çünkü, Erbakan partileri hariç ötekilerin cesaret edemediği bir başka rejim hayal ediyor. Bu rejimde arzu edilen, haklarını arayan siyasal birey yani "seçmen" değil, Fak Fuk Fon, fitre, sadaka ve avanta ile yetinen (geçinen) mürit.

* * *

Bu gerçeği görmek için; siyasal bilimcilerin, toplum bilimcilerin, kamuoyu araştırmacılarının, gazete yazarlarının kafa ve terminoloji değiştirmeleri gerekiyor.

Durumu anlamaları için şu gerçekleri görmeleri gerekiyor:

1. Seçimlerde sandığa giden kişiler, giderek seçmen özelliğini yitiriyor.

2. Solda ve sağda seçmen bilincine sahip bir laik kesim var.

3. Seçmenlerin dörtte biri cemaat ve tarikat mensupları.

4. Dörtte bir oranında da henüz ne seçmen, ne de cemaat ve tarikat mensubu olabilmiş lümpen kitle.

AKP şu anda 3. ve 4. grubu besliyor ve ondan besleniyor. Bu ilişki yasal, meşru ve ahlaki değil. Bunun mutlaka yasal yollardan engellenmesi gerekiyor. Ancak kafa ve kalem erbabı, yapılması gerekeni yapmıyor, solu ve CHP'yi suçluyor. (Harun Gür Notu: Haksız da sayılmazlar CHP'yi suçlayanlar)

Özdemir İNCE / Hürriyet


Bu yazıyı okuduktan sonra sizce,

1- "Egemenlik kayıtsız şartsız hala milletin midir, yoksa tarikat, aşiret ve cemaatlerin midir ? "

2- 41,5 milyon seçmenin bulunduğu ülkede, 8,5 milyon seçmenin oy kullanmadığı, 1,5 milyona yakın geçersiz oyun kullanıldığı bir seçimde geçerli oyların % 34'ünü , milli iradenin % 26'sını temsil eden bir partinin mecliste ezici bir sandalye sayısına sahip olarak, tek başına iktidar olabilmesi ve Cumhuriyetin temel değerlerini inceden inceye değiştirmeye çalışması/başlaması karşısında hala "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyebilir misiniz?

Hangi gözlük çerçevesini kullandığı malum, her şeyi gördüğünü ve bildiğini iddia edenlere karşı, Cumhuriyet'e, ilkelerine, devrimlerine ve Atatürk'e sahip çıkın. Çok geç olmadan...
04-03-2007 15:02:32 posedion1 #

Re: Bu ne küstahlık?!..

http://www.youtube.com/watch?v=Lrp0bHaa1ek

Şu kahve içerkenki asalete bakınız. Gözlerindeki kararlılığa Türkiyenin gelişiminden duyduğu gurura bakınız.
Cuma Bozgeyik gibi ne olduğu belirsiz kişiler herkesi kendisi gibi sandığından o yakıştırmayı yapmıştır. Gerçi adamın cinsel tercihi beni ilgilendirmez amma gay sınıfına girenler bizi neden ona benzettin diye umarım kızmazlar.
Hayvan diye cümleye başlayacağım. Tüm dünyadaki hayvanlar hayvanları koruma dernekleri ve özellikle Brigite Bardot '' Bu aşalık ne olduğu belirsiz yaratığa nasıl hayvan ' dersin diye üzerime gelecekler işin ilginci haklı olacaklar sonra uğraş dur önüne gelen köpekten itten çakaldan kokarcadan sırtlandan bilimum sürüngenden özür dile dur.
Yani şerefsizlik yapıp saçmalayacaksan bile azıcık incele ; ayağın yere bassın zaten rezilsin de rüsva kısmı uzak kalsın ille rezil rüsva olma. Ey haddini bilmez insan müsvedyesi dinle :
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK hayatı boyunca şekerli kahve içmemiştir. Savaş yıllarında şekersiz daha sonra az şekerli ve orta kahve içmiştir. Senin gibi gururunu satıp cukka yapmamış. O yüzden senin bile insan gibi yaşaman için hayatını ortaya koyup KURTULUŞ SAVAŞINI vermiştir. O efenin kim olduğunu bilmem amma tarihtende habersiz bir zavallı olduğu aşikar. Türkiyede 1927 yılından beri Radyo yayını yapılmaktadır. Ulu Önder Atatürk te ''soysuzlara inat' radyoda konuşma yapmaktadır sık sık daha doğrusu demeç vermektedir. Dolayısı ile sözde ' efe' nin ATATÜRK ün sesini duymaması için sağır olması gerekir. 1915 ten beri ve özellikle 1920 den sonra ki gazetelerde ATATÜRK ün bol bol resmi bulunmaktadır Hele hele 1923 ten sonra. Efe' nin ATATÜRK ün resmini de görmemiş olması için KÖR OLMASI gerekir. Demekki efe hem kör hem sağırdı. Sağır olduğuna göre dilsizdir maalesef.. Demekki kör sağır ve dilsiz bir efe hikayesi bu... Anlatanda aymaz terbiyesizler familyasından olunca cuk oturuyor.
Radyodan ATATÜRK ün onuncu yıl nutkunu şimdi duysalar kaçacak delik arayıp altına eden soyu bozukların kafalırında sadece kafatası ve saç olduğundan içi boş olduğu için tınlamaktan öteye geçmeyen düşünceleri ve fıkraları da kendileri gibi değersizdir. Ama yinede sinet ufaktır amma mide bulandırır hesabı kısa bir yanıt yazma durumu hasıl olmuştur. İşin acısı şudur. Bu tiplerin kendi yalanlarına başkalarını inandırmaları dindar lıkla uzaktan yakından ilgileri olmamasına karşın dincilikle halkı kandırmalarıdır...
04-03-2007 20:23:54 lagos #

Re: Bu ne küstahlık?!..

BURSA NUTKU'ndan ALINTI...
"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

Biz ve Bizim yetiştirdiğimiz Türk Gençliği olduktan sonra, bu tür kendini bilmez densizler sokuldukları deliklerden, cemaat yuvalarından çıkamayacaklardır. Acı olan şudur ki, bu devletin bir memuru üstelik kaymakam sıfatını taşıyan bir memurunun da orada olup hiçbir müdahale göstermemesidir.
05-03-2007 15:30:10 Av.Dilek Kuzulu Yüksel #

Re: Bu ne küstahlık?!..

Gün geçmiyor ki, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e saldırı yapılmasın. Aslında, kim ne derse desin, kim ne çamur atarsa atsın Atamızın değerini zerre kadar azaltmaz bunu hepimiz biliyoruz, bilakis çamur atanları küçültür, kendi acizliklerini gösterir. Buyrun bir haber daha...


Atatürk'e ve Türk halkına küfür yağdırıyorlar !

Siteye (youtube) Yunanlı bir fanatiğin ismi olduğu sanılan ‘Stavraetos’ koduyla eklenen videoda, Atatürk'e ve Türk milletine küfürler ediliyor. Animasyon yoluyla, fotoğrafına ruj ve allık sürülen Atatürk'ün ağzından çok çirkin sözlere yer veriliyor. İngilizce video, ‘Merhaba ben Kemal’ diye başlıyor, devamında Atatürk'ün animasyon görüntüsüyle ağır sözler yer alıyor. 3 Mart Cumartesi gününün ilk saatlerinde yayına konulan 33 saniyelik görüntü, binlerce tepkiye karşın yayından kaldırılmıyor.

Dünyanın en çok izlenen video paylaşım sitesi YouTube'da, Türkler ile Yunanlılar arasında sanal bir savaş yaşanıyor. İki ülke halkından binlerce kişinin, atalarına, ülkelerine ve birbirlerine ağza alınmayacak küfürler etmesine yol açan gelişmeler, 5 Ocak 2007'de başladı. Siteye Türkiye'den ‘Garagargagakdedi’ koduyla eklendiği belirtilen 3 dakika 48 saniyelik videoda Yunanistan ve Yunan halkına hakaret içeren görüntüler yer aldı. ‘Academic thesis are showing that homo/bisexuality starts with ancient Greek’ (Akademik iddialar, homoseksüellik ve biseksüelliğin eski Yunanlılar'la başladığını gösteriyor) başlığıyla verilen video, komşu ülkede büyük tepkiye neden oldu. Eski Yunanlılar'dan kalma homoseksüelliği ve sapık ilişkileri çağrıştıran tarihi eserlerle bazıları ellerinde Yunanistan bayrağı taşıyan onlarca Rum homoseksüelin görüntülerinin yer aldığı video görüntüsüne yüzlerce Yunanlı, Türkler'e yönelik küfür dolu yorum yazdı. İzmir Marşı ile biten ve yaklaşık 15 bin kez ziyaret edilen ‘Garagargagakdedi’nin videosuna karşılık başka bir video hazırlandı.

‘Stavraetos212007’ koduyla 3 Mart Cumartesi günü saat 00.33'te siteye eklenen ve Atatürk'le Türk milletini aşağılayan animasyon görüntüleri yayınlanmaya başlandı. Daha önce ABD Başkanı Bush ile ilgili çok basit ve sıradan bir animasyona sansür uygulayan, ünlü futbolcu Ronaldo'nun eski eşi Daniella Cicarelli'nin görüntülerini de dava üzerine yayından kaldıran YouTube, bir milleti ve onun liderini aşağılayan görüntüleri yayınlamaktan kaçınmadı.

Sitenin arama motoruna ‘Atatürk’, ‘Turkey’ ve ‘Gay’ yazıldığında bilgisayar ekranında görünen video, aynı günün öğle saatlerinde Türkiye'den de ziyaret edildi. Ziyaretçiler, karşısında animasyon yoluyla yüzüne ruj ve allık sürülmüş Atatürk'ü görüp, yapılan seslendirmeye tanık oldu. Ziyaretçiler, 33 saniyelik İngilizce videoyu izlerken ‘Merhaba ben Kemal’ diye başlalan hakaret dolu sözleri sözleri duydu.

İğrenç manzarayı görenler e-posta yoluyla arkadaşlarını, görüntünün kaldırılması için tepki vermeye çağırdı. Birkaç saat içinde mailler 10 binlerce kişiye ulaştı. Çileden çıkanlar, videonun yorum kısmına Yunan halkı, Yunanistan ve Youtube'a hakaretler içeren binlerce yorum gönderdi. Daha sakin olanlar kendilerine gelen e-postalara uyup YouTube yöneticilerini uyardı. Sitenin iletişim adresi olan ‘www.youtube.com/contact’a videonun yayından kaldırılması için İngilizce istekte bulundu. YouTube yöneticileri, bu çağrılara kayıtsız kalıp, videoyu yayından kaldırmadı. Binlerce kişi YouTube'a şu metnin İngilizce'sini gönderdi:

“Yayınlamakta olduğunuz bu videolar Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'e ağır hakaret ve küfürler içermektedir. Ayrıca Türk milleti ciddi bir şekilde aşağılamaktadır. Bu nedenle sizi kınıyor ve videoların bir an evvel yayından kaldırılmasını istiyoruz.''

METNİN İNGİLİZCESİ

“YouTube administrators, The videos you have been still broadcasting contain contemptuous and insulting claims about Mustafa Kemal Ataturk the founder of the Turkish Republic. Also, Turkish nation has been seriously insulted in this still broadcasting video. Because of these reasons, We do condemn you and ask you to stop broadcasting these videos as soon as possible.''


www.haber3.com






™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.

♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.

Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.

Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi vd.

® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir.

‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.

📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.

This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.