Hukuki NET sitesinde paylaşımda bulunmak, soru sormak ve cevap yazmak için üye olun. Üyelik ücretsizdir.

Lübnan' a asker gönderilmeli mi?

21-08-2006 01:09:04 Av.Abdülkerim Güven #

Lübnan' a asker gönderilmeli mi?

BM nin aldığı karar doğrultusuna Türkiye Lübnan' a asker göndermeli midir..?
30-08-2006 16:13:04 Av.Bahattin Yıldız #

Lübnan'a asker gönderilmesi Küresel düzenleyicilerin başyönetmeni A.B.D'nin uzun yıllardır uğraşıp tam olarak elde edemediği bir sürece, sonuca götürecektir... Buda Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına saplayarak, kendi çıkarlarına uygun bir figüranlığın benimsetilmesi, sonuçta ortadoğunun güçlü ülkesi İran'la ve şimdilik İran yandaşı Suriye ile kapışmasını sağlayarak projelerinden birini daha hayata geçirmektir.

Her aksi iddia bilinçli ise gözboyamadır, bilinçsizse göz bozukluğudur.

Evet, bir kez daha besmelesine uygun hareket edenlerle etmeyenleri göreceğiz...

İslami kesimde; dini besmelesini çekenler bakalım, kendi besmelelerini unutarak; Biismi amikul düvelil amerika velsiyonizm velşüreka veşşeyatin mi diyecekler?...

Sol kesimde; Kahrolsun Emperyalizm, yaşasın dünya halkları besmelesini unutarak, 'Pasta da bizim de payımız olsun mu?' diyecek...

Milliyetçi kesim; 'Osmanlı torunu olmayla övünürken' 'Geçmişte zulmün ve vahşetin temsilciliğini yapan Dünya yöneticilerinin torunlarının Küresel diktasının etki ve yönlendirmesi altında olan (ister BM ister Nato İsterse başka birşey olsun sonuçta ABD nin güdümünde olduğu açıkken) gücün emri ve tahtı vesayeti altında; kendilerini savunan gruplara halklara karşı asker mi gönderilmesini dileyecek...

Kemalistler; Atatürk'ün diğer milletlere örnek ulusal kahraman olduğunu haklı olarak övünçle ifade ederken, ortadoğudaki bir kısım kahraman direnişçi halklara, gruplara karşı set oluşturacak, zayıflatılarak emperyalist hakimiyete yol açaçak güce asker gönderilmesine sessiz mi kalacak?...

EVET HERKES KENDİ BESMELESİNE SAHİP OLUP OLMADIĞINI LÜBNAN'A ASKER GÖNDERİLİP GÖNDERİLMEME HUSUSUNDAKİ GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİYLE ORTAYA KOYACAK...

Zaman bu anlamda yeni bir ayna sunmaktadır. Tıpkı 1 Mart 2003 Tezkerenin reddi öncesinde olduğu gibi...

1 Mart 2003 Tezkeresine karşı çıkanlar şimdi de daha büyük bir enerjiyle Lübnan'a Asker gönderilmesi hususunda toplumu hazırlamaya çalışan güçlerin oluşturduğu psikolojik olumsuz ortamı bozmak için elinden gelen hukuki gayrete girmelidirler.
30-08-2006 16:46:38 Av.Ali Sinkay #
Bence İsrail kendi güvenliği için tampon bölge oluşturmak istedi ve galiba BM barış gücü de en güzel tampon. İsrail için canlı kalkan gönderelim mi sorusu sorulmalıydı. Bölgede savaş devam ederken Barış gücü konuşlanmalı ve İsrail saldırısı engellenmeliydi. Mazluma karşı bir kalkan olmalıydık. Zalime karşı tampon yapmak istiyorlar.

Gelinen bu aşamada bütün devletler elini taşın altına sokmazken Türkiye'nin o bölgeye ciddi bir güç göndermesine şiddetle karşı çıkıyorum. O bölge ki yıllardır PKK'nın yatağı oldu. Hizbullah PKK kol kola gezdi. Hizbullahı mı koruyacağız yada İsrail'e çaycılık yapan Lübnan askerlerini mi. Kendi halkı ölürken uşaklık yapanları korumak Türk'e düşmez ve o devlet bana göre devletim diye ortalarda dolanmamalı.

Bakalım hangi çok sevdiğimiz dostlarımız istiyor Türk askerini. ABD büyük dost, İngiltere tarihi dostumuz, İsrail bizim herşeyimiz, Lübnan parlamentosundaki Ermeniler bizim kan kardeşimiz.

Kandil dağına gidemeyen askerin bekaa vadisinde ne işi var?
30-08-2006 16:51:08 Av.Ali Sinkay #
Apo, her yıldönümünde PKK'nın Bekaa Vadisi'ndeki bir örgüt evine giderek, buradan örgüte ... Yeşil'in Apo'ya düzenleyeceği ikinci saldırı Bekaa Vadisi'nde ...

PKK'nın başı Abdullah Öcalan, Suriye'nin kontrolü altındaki Lübnan'ın Bekaa Vadisi'nde, 1991 yılından bu yana çok sayıda Yunanlı milletvekiliyle görüşmeler ...

REUTERS - TAANAYEL - Yakın zamana kadar, çevre ülkelere terör ihraç eden ya da haşhaş ekim merkezi olarak kullanılan Lübnan'ın Bekaa Vadisi, ...

İranın da Bekaa Vadisinde bir miktar devrim muhafızı var. Bunların da gitmesi gerekir. Suriyenin Lübnandan çekilmesiyle ilgili takvimin, ...

21.06.1988 günü Lübnan Bekaa Vadisinde silah eğitimi gören PKK ... Yine Aponun Bekaa Vadisinde kendisiyle röportaj yapan ingiliz Sunday Mirror gazetesi ...

21-1991 yılından beri Lübnan'daki Bekaa Vadisi'nde Kürdistan'daki gerilla ... Bu kitaplar talimat olarak dağdaki gerillaya ve Bekaa'daki eğitim adaylarına ...

Ben Bekaa`ya gittim. Orada Öcalan`la (Aponun Ayetleri`nde www.newroz.net/aa) izah ettiğim gibi karşı karşıya geldik. Bunu duyan Doğu Perinçek 2000 è doğru ...

Peki yukarıdaki haberler ce cirit atanlar varken Türk askeri neden Bekaa'ya gitmedi. Türkler neden hep bunu yapıyor. Neden sırtından vuranlara ve ilk fırsatta vuracaklara hep yardım ediyor. Barzani, Talabani unutuldu mu?
30-08-2006 17:57:56 Av.Duygu Tekay #
Livni: Lübnan'a yine saldırırız

A.A.

İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Alman "Die Zeit" adlı haftalık gazeteye yaptığı açıklamada, "İsrail, Lübnan'ın normal ve bağımsız bir ülke haline gelmesi için yardımcı olacak. Bu iyimser seçenek. Diğer seçenek ise: Eğer bir değişiklik olmazsa yeniden saldırırız" dedi.

Hizbullah örgütünün şimdiye kadar ateşkese uyduğunu belirten Livni, Hizbullah'ın yakın zamanda yeniden İsrail'e saldırmaya cesaret edemeyeceğini, ancak bu örgütün Lübnan ve tüm uluslararası camia için tehdit oluşturduğunu sözlerine ekledi.

Uluslararası barış gücüne de İsrail'i savunmak için ihtiyaçları olmadığını ifade eden Livni, ancak Lübnan'ın askerlerini ülkenin güneyine konuşlandırmasına ve silah ambargosuna uyulmasının kontrol edebilmesine yardımcı olmak amacıyla bu güçle işbirliği yapacaklarını kaydetti.

Livni, "İsrail kendini savunmuş ve uluslararası camia tarafından desteklenmiştir. Ancak dünya, teröristlerin sivillerin arasına gizlenmeleri durumunda kurbanlar arasında sivillerin de olabileceğini anlamalı#8221; diye konuştu.

Berlin'e yaptığı ziyaret sırasında uluslararası güç için Almanya'dan asker talebinde bulunmadığını ve Hizbullah'la karşılıklı esir değişimi konusunda Almanya'nın arabuluculuk yapmasını da istemediğini belirten Livni, Alman askerlerini gönderme kararının sadece Alman hükümetine ait olduğunu sözlerine ekledi
30-08-2006 19:41:31 Av.Bahattin Yıldız #
Sayın Duygu'nun eklediği haber içeriği Küresel kötü gücün takım mantığıyla hareket ettiğinin göstergelerinden biridir.

İsrail Lübnan'a bir daha saldırabilir...
Bu saldırıyı önleme amacıyla mı BM güçleri oraya gönderilecek?...
Gülmek acılı olacak bu soruma...

Gözlerimiz önünde hala tam olarak algılayamadığımız yıkım ve vahşet kanat çırparken, doğrudürüst bir kınama mesajı bile iletmekten aciz BM'in asker göndermesinin amacı oraya barış getirmek değildir.

Irak işgal edilirken, Filistinliler kıyıma uğratılırken, LÜbnan yakılırken ses çıkarmayan BM den bunu beklemek hayalperestliktir.

Uluslararası hukuk ABD'nin elinde dir, uluslararası örgütleri taşeron olarak kullanmaktadır.

Amaç salt Lübnan değildir. İran'dır, Suriye'dir (vd) ve sonrasında Türkiye'dir.
BU böyle biline, olaylara kuşbakışi bakıla...

Türkiye'mizin karınca kararınca olan demokrasisinden, Laikliğinden ödün vermeden artırarak, Hizbullah'ın (ki alisinkaya'ya Hizbullah anlamında katılmıyorum. Hizbullah Türkiye'deki Hizbullah gibi değildir. Resmi bir partidir. İllegal değildir. Terör metodları da kullanmamaktadır.), İran'ın ve Suriye'nin Türkiye'nin ileri kaleleri olduğunu iyice kavramak gerekiyor.

Hizbullah'ın, İran'ın ve hatta Suriye'nin acilen etkisizleştirilmesi sıranın Türkiye'ye gelmesini çabuklaştıracaktır.

İkinci Anadolu şimdilik oralardır...
Tüm değerleri hiçe sayan ABD'yle müttefik olmak yerine demokrasi ve laiklik değerlerimize sahip çıkararak, karşı pakta yerimizi almadıkça Küresel oyun bozulmayacak, başımıza çorap örülecektir.

BM'nin askeri gücüne Türkiye'nin katılımı, kendisine çukur hazırlamaktır.
Belli sınırlar içinde, asgari müşterekler anlamında şimdilik dostunu düşmanını tanımamaktır.

Hükümetten Türkiye'nin asker gönderme Tezkeresi çıktığında, Yüce Meclisin tıpkı 1 Mart 2003 de olduğu gibi bu kararını onaylamaması oyunu bozacaktır.

İnsanlığı ve insanları düşünenlerin, demokratım diyenlerin, Atatürkçüyüm diyenlerin, İslamcıyım diyenlerin, solcuyum, sağcıyım diyenlerin hep birden BİZİM GÖREVLENDİRDİĞİMİZ VEKİLLERİMİZE LÜBNAN'A ASKER GÖNDERİLMESİN KONULU KAMPANYA BAŞLATMA VAKTİ GELDİDE GEÇİYOR. Zaman daralıyor, dar zamanı iyi kullanmak gerekiyor aksi halde gelecek zaman ülkemiz içinde karanlığın çığlıklarıyla dolacak...

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN (KARŞI ÇIKIŞ GEREKÇESİNE KATILINSA DA KATILINMASA DA) ASKER GÖNDERİLMESİN GÖRÜŞÜ UFKU GÖREN BİR GÖRÜŞTÜR... Kendisini bir vatandaş olarak yürekten desteklerimizi gösterelim...


30-08-2006 19:49:48 gecem1970 #
Gönderilmeli diyenleri daha doğrusu göndereceğiz diyenleri gönderelim gitsinler. Belki dönemezler. Fena mı olur?
30-08-2006 22:26:39 Av.Bahattin Yıldız #
Sayın gecem1970 'e katılıyorum. Lübnan'a Asker gönderilsin diyenler Doğrudan kendi adlarına BM, diğer deyişle Avrupa, asıl gerçek deyişle ABD Lejyonu olarak gitsinler... Bizlere karışmasınlar. Hele masada oturup gidilsin diye yazılı sözlü nutuk atanlar, bu konuda soğuk savaşı bırakıp birazda sıcak savaşa çalıştıkları adına katılsalarda yüreklerini görsek... Kalem kullanmadaki maharetlerini masum, mazlum halklara karşı silahlı olarak kullanabiliyorlar mı?... Görelim bakalım...
01-09-2006 12:34:50 Av.Abdülkerim Güven #
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 2003te kabul edilmeyen Irak tezkeresinden sonra, ikinci kez yurtdışına asker gönderilmesi ya da gönderilmemesi konusunda karara varacak. Kararı Meclis verecek ama bu karar, iktidar ve muhalefetteki milletvekilleri kadar, sokaktaki insanı da ilgilendiriyor. Çünkü Lübnana asker olarak, sokaktaki insanın oğulları gidecek.

Meclisteki muhalefet, Lübnana asker göndermeye, hayır dedi. Ya, AKP liler? AKP grubundan 120 milletvekilinin tezkere oyunun rengini sorduk. Bu milletvekillerinin 39 u evet, 5 i hayır, 36sı şartlı olarak evet-hayır derken, 26 sı herhangi bir yorumda bulunmadı. Kesin bir karar vermemiş olmakla birlikte hayıra yakın duran kararsızların sayısı da 14 oldu. Bu beş gruptaki milletvekilleri, eğilimlerini özetle şöyle gerekçelendirdi.

Evetçiler: Hükümetin kararı beni bağlar derken, tezkereye evet yönünde oy kullanacakları imasında bulunuyorlar. Bu gruptakiler, tezlerini şu gerekçelere bağlıyor: Lübnan eski Osmanlı toprağıdır. Oradakiler Müslüman kardeşlerimizdir. Bölgede barışı bir sağlayalım.

Şartlı Evetçiler: Türkiyenin bir şekilde bölgede rol alması gerektiğini düşünüyor ama asker kaybı endişesi taşıyorlar. Türk askerine Hizbullahın silahsızlandırılması görevinin verilmemesi gerektiğini düşünüyor ve Eğer barışa katkısı olacaksa Lübnan gidelim diyorlar.

Hayırcılar: Bu grup, bölgede Türk askerinin çatışmadan uzak tutulamayacağı tezini savunuyor. Türk askerinin bataklığa sürükleneceğini, İsrailin BM kararlarını dinlemeyeceğini belirtiyorlar. Ve Türk askerinin İsraili korumak zorunda kalacağını savunuyorlar. Kararsızlar: Çoğunluğu daha önce Irak tezkeresine hayır oyu vermiş olan bu grup, Lübnan konusunda da hayıra yakın duruyor. Türk askerinin iki saldırgan kuvvet içinde kalacağı ve kendini çatışma ortamı içinde bulacağı endişesi taşıyan bu grup, vicdan muhasebes yaparak oyunu vereceğini söylüyor.

Muhalefet ne diyor
DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, ya yaptığı açıklamada, Hükümet, Lübnana asker göndererek, ABD ve AB ülkeleri ile Ortadoğudaki kendine yakın bazı dinci kesimlerin gözüne girmeyi arzuluyorsa; bu, kabul edilemez dedi. Kandemir, sözlerini şöyle sürdürdü: Görülen odur ki, BM Gücü, aslında İsrail ve ABD nin beklentileri doğrultusunda Hizbullah'ın silahtan arındırılması şartını büyük bir olasılıkla talep edebilecektir. Bu durumu dikkate alan Batılı ülkeler de savaşa zorlanarak bir başarısızlığa imza atmak yerine, sadece insani yardımlarda bulunmaktan bahsetmektedirler.

CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek, Lübnana asker göndermenin Bosnaya veya diğer ülkelere asker göndermekten farklı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: Türkiye, öncelikle içeride barışı, huzuru, istikrarı sağlamalıdır. Bölücü terör örgütü ile mücadele etmesi gerekir. Türk askerinin önce Kandile dönük görevleri var. Bunlar yapılmadan, ABD istedi diye o bölgeye asker gönderilmesini ulusal çıkarlarımız açısından doğru bulmuyoruz.ANAP Genel Başkan Yardımcısı Zübeyir Amber ise, Türkiyenin Lübnana asker göndermesinin, Ortadoğunun aleyhine olacağını savundu. Amber, Başkalarının sorunları için Türkiyeyi seven insanları karşımıza almak, ileriye dönük sorunlara neden olabilir. Henüz Hizbullah silah bırakmayı, İsrail de saldırmamayı taahhüt etmiş değil. Her an ateşkes bozulabilir, bir olay patlak verebilir. Lübnana gidecek evlatlarımızın başına gelebilecek olumsuzluklar bizi üzer dedi.

Genç muhalefetin görüşü
Türkiyede genç muhalefetin sesi olan Ekşi Sözlüke bakınca da ince toplumsal muhalefetin görüşünü öğrenmek mümkün. Çıkarsa tezkere, Bilal gitsin askere mesajı bu konuda gençlerin adalet duygularına ilişkin önemli ipucu veriyor. Ekşi Sözlükteki diğer görüşler ise şöyle:

Lübnandaki herkesin, Fransızından Kanadalısına, Lübnanlısından İngilizine gemilerle Mersine kaçtığı düşünülürse, bir atasözümüz ile cuk oturan ihtimal: Herkes gider Mersine, biz gideriz tersine.

Büyük Ortadoğu Projesi sahnesinde celladı oynayan İsrailin yanında, cenazeyi kaldıran imam rolünü kapmaya heveslenen AKP hükümetinin son girişimi.

Kandil Dağnda dolaşanlar varken, Lübnan nere dedirten zihni sinir projesi.

Tarihten gelen acı
Bir zamanlar Osmanlı toprakları içinde yer alan bölge, toplumsal hafızamızda acılarla hatırlanıyor. Orası Huştur/ Yolu yokuştur/ Giden dönmüyor/ Acep nedendir? türküsünün dokunmadığı yürek yok gibidir. Arap topraklarında Fransız ve İngiliz desteğiyle başlayan direniş hareketi, bizim tarafımızda ihanet olarak algılandı.

Bosnaya, Arnavutluka ya da Afganistana asker gönderme konusunda insani anlamda gösterilen desteğin, söz konusu Arap toprakları olduğunda genel bir isteksizliğe dönüşmesinde, genç Osmanlı askerinin sırtındaki Arap hançerineden olabilir mi?

Nerelere asker gönderdik?

1990dan bugüne kadar Türkiyenin yabancı ülkelere asker göndermesi ve yabancı askerlerin Türkiyede bulunmasına ilişkin 13 tezkere sunuldu; sadece Türk askerinin Iraka gönderilmesini öngören 1 Mart 2003 tezkeresi kabul edilmedi.
Yurtdışına asker göndermede yetki Anayasa'nın 92. maddesine göre TBMMde bulunuyor. Anayasa, sadece TBMM tatildeyken, ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanına da yetki veriyor. TBMM'ye tanınmış olan bu yetkinin nasıl kullanılacağı ise TBMM İçtüzüğü'nün Silahlı Kuvvet Gönderilmesi veya Kabulü başlıklı 130uncu maddesinde düzenlenmiş durumda. AKP iktidarı, 28 Ağustos 2006da Bakanlar Kurulunda aldığı kararla Lübnana asker gönderilmesi konusunda TBMMyi acil toplantıya çağırarak, tezkereyi oylamaya sunmayı kabul etti. Lübnan'a asker göndermeyle ilgili olarak BM'nin net bir kararının olmaması, bu sonuçta etkili oldu.
Uluslararası barışın sağlanması amacıyla, BM VE NATO kararlarıyla, 63 bin 686 Türk askerinin, bugüne kadar 13 kez yurtdışında görev yaptığı bildirildi. Halen Kabil, Bosna-Hersek, Kosova, Letonyada 1045 asker görev yapıyor. Türkiye şimdiye değin, Kore, Somali, Bosna Hersek, Kosova, Arnavutluk, Kuveyt, Doğu Timor, Gürcistan, Afganistan, Kongo, Makedonya ve Letonyaya asker gönderdi.

Türkiyenin eski Lübnan Büyükelçisi Orhan Aka
BM Barış Gücünde Türk askerinin görev alması sakıncalı ve riskli

Türkiyenin eski Lübnan Büyükelçisi Orhan Aka nın, TEMPOya yaptığı önemli açıklamalar ve saptamalar şöyle:
Lübnanın durumu belirsiz ve kaypak: Lübnanın kendine özgü bir yapısı vardır. Lübnan nüfusunda çeşitli dinlerden oluşan 18 mezhep topluluğu bulunuyor. Bunların başlıcaları Müslüman ve Hıristiyandır. Müslümanlar içinde Şiiler, nüfusun yüzde 40ını oluşturuyor. Lübnada rejim, Şii, Sünni ve Hıristiyanlar arasındaki dengeye dayanır. Lübnan konusunda yabancı güçlerin büyük olsun, küçük olsun projeleri var. ABD, İngiltere, Fransa, İran ve Suriyenin Lübnan konusunda emelleri var. Lübnanda durum belirsiz ve kaypaktır. Bu nedenle BM Gücünde Türk askerlerinin görev alması sakıncalı ve risklidir.
Yeni Ortadoğuda ilk adım Lübnan: ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice,
İsrail ziyareti sırasında, Yeni bir Ortadoğuya ihtiyaç vardedi. Ne zaman bunu söyledi? Tam İsrail ve Hizbullah çatıştığı zaman. Demek ki yeni Ortadoğuda ilk adım olarak, zannediyorum Lübnanı düşünüyorlar. İsrail, Batının Ortadoğudaki köprü başıdır. Batı şimdi ikinci köprübaşını oluşturmak istiyor. O da Lübnan. Lübnan niye müsait? Çünkü iki toplum arasında çatışma var. Biri Hıristiyanlar, diğeri Müslümanlar.
Hıristiyanlar hâkim olsa, hem İsrailin işine gelir hem de Batının köprübaşı olur. Nitekim Fransa, Güney Kıbrısta üs kurma hakkı elde etti. Kıbrısı kullanarak, Lübnandaki nüfuzunu kullanmak istiyor. Fransa, Ortadoğuda meydanı tamamen ABD ye bırakmak istemiyor. Çünkü Lübnanda yaşayan Katolik asıllı Maruniler var. (Süryani) Fransızların da Marunilerle asırlardır ilişkisi bulunuyor. Osmanlı zamanında da nitekim Dürziler, Hıristiyanları kesmeye çalışınca, Fransa oraya askeri olarak müdahale etti. Şimdi böyle, cambazların ip üstünde oynadığı bir yerde bizim asker göndermemiz benim kanımca risklidir.
Irakta hayati beklentimiz vardı, burada yok: Lübnana asker göndermenin 1 Mart Irak tezkeresi ile alakası yok. Çünkü Irakta bizim hayati çıkarlarımız vardı. Nedir o konu? Kürt meselesi, Türkmenlerin korunması ve Kerkükün statüsü. Bu bizim için çok önemliydi. Ama tezkere kabul edilmeyince, biz devre dışı kaldık. Halbuki bizim Lübnanda hayati çıkarımız yok.
TEMPO / Ebru Toktar - Naci Sapan
01-09-2006 14:51:59 Av.Duygu Tekay #
AKP'li vekilden Lübnan için 23 soru

Çatışmalar sürerken Lübnan a giderek incelemelerde bulunan AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a, asker gönderme kararıyla ilgili, gönderilecek birliğin sayısı, niteliği ve işlevinin yanı sıra Türkiye nin asker göndererek nasıl bir masada yer alacağ ve Gidecek gücün finansmanının kimler tarafından karşılanacağının da içinde olduğu 23 soru yöneltti.

Turhan Çömez, Lübnan da Yaşananların Analizi başlığıyla 11 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporunda, Lübnan daki tarihi gelişim ve uluslararası güçlerin bu ülkedeki beklentilerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelere yer veren Çömez, Birleşmiş Milletler in savaş sırasında iyi bir sınav veremediğini, İsrail in sivillere yönelik saldırılarını durduramadığını ve ateşkes için aktif bir rol oynayamadığını belirtti. Çömez, bu koşullar altında barış gücünün zayıf temelli olacağını ve ne derece etkin olacağının da tartışmalı olduğunu vurguladı.

Çömez, barış gücünün görev tanımının henüz netleşmediğini, yetki ve sorumlulukları zayıf-muğlak ifadelerle belirlenen bir gücün her türlü riske açık olacağı uyarısında bulundu. Çömez, bunun yanı sıra Türk askerinin bu güçteki görev tanımlamasının da henüz netlik kazanmadığını belirtirken, Türk askerinin Hizbullah ile karşı karşıya gelmesi çok uzak bir ihtimal değildir diyen Çömez, Bu da, ortaya çıkacak yeni durumlarla, Türkiye-İran sürtüşmesine zemin hazırlayabilir. Bu durumda oluşabilecek tehdit ve riskler, Türkiye nin iç siyasetini-dengelerini-geleceğini önemli ölçüde etkileyecektir dedi. Çömez, pazartesi günü toplanacak AKP Grup Toplantısı öncesinde asker gönderme konusunda yönelttiği sorular şöyle:

* Barış Gücünün niteliği ne olacak? Barışı zorlama gücü mü, yoksa barışı koruma gücü mü olacak?

* Birliğin görevi ne olacak? (Hizbullah ı silahsızlandırmak, kalıcı ateşkes koşulları oluşturmak, oluşturulan ara bölgeyi kontrol etmek, ara bölge oluşturmak?)

* ABD ;nin ve Fas hariç hiçbir Arap ülkesinin asker vermediği barış gücünün tarafsızlığı nasıl tesis edilecek?

* Kuvvet yapısı nasıl olacak?

* Eğer barışı zorlama görevi icra edilecekse, Hizbullah ı silahsızlandırmak için hangi ağır silahlara sahip olacak?

* Birliğin sayısı ne olacak?

* Ne kadar süreyle bölgede kalacak?

* Bölgeden ayrılma stratejisi ve koşulları ne olacak?

* Barış gücünde görev alan Türk askerinin istemediği takdirde, bu güçten ayrılma imkanı olacak mı? Bunun koşulları ve yaptırımları nelerdir?

* Barış gücünün görev bölgesi ve Türk Birliğinin görev bölgesi neresi olacak? Bekaa Vadisi Türk Birliğinin görev sorumluluğu içinde olacak mı?

* 1978 yılından beri Lübnan da görev yapan BM Barış Gücü, İsrail in saldırılarına neden engel olamamış ve neden başarılı olamamıştır?

* Bu birliğin görevi sona erecek mi?

* BM Güvenlik Konseyi nin İran ın nükleer programı için tanıdığı süre doldu. Eğer BM İran a bir yaptırım uygulayacak olursa, Lübnan a gönderilen Barış gücünün misyonu bu yaptırımla ilintilendirilebilir mi?

* Dünyanın her bölgesinde asker bulunduran ABD, neden Lübnan Barış gücüne asker vermiyor?


* Barış Gücüne katkı sağlamakla büyük devlet olmak arasında bir paralellik olduğu ifade edildi. ABD, Rusya ve Çin neden asker bulundurmuyor?

* İsrail, Lübnan a saldırmış, altyapısına büyük hasar vermiş, ekonomisini çökertmiş, çok sayıda sivilin ölümüne neden olmuş ve komşusunu taciz etmiştir. Bu durumda Barış Gücü neden İsrail in kuzeyine, Hayfa civarına değil de, Lübnan a konuşlanmaktadır?

* İsrail, Lübnan ve Hizbullah tan, yani tarafların tamamından Türk birliği için onay alındı mı?

* Harekatın finansmanını kim sağlayacak?

* ABD ve İsrail, Hizbullah ve Hamas ı terörist örgüt kabul etmekte, ancak İslam dünyası kurtuluş savaşçıları olarak görmektedir. Bu kesin ayrım göz önüne alındığında, Hizbullah ın silahsızlandırılması sürecinde Türk askeri ile bir çatışma olursa, bu Türkiye ile İslam dünyasının arasını açabilir mi?

* Türk askeri ile Hizbullah ın çatışması durumunda, Türkiye ile İran ın arasında bir gerginlik olabilir mi?

* Türk askerinin güvenliği için yeterince önlem alındı mı?

* İsrail, savaşın son günlerinde Güney Lübnan a çok sayıda misket bombası attı. 359 noktaya atılan ve halen patlamamış bulunan 100 bin misket bombası Türk askerine tehlike oluşturabilir mi?

* Türkiye nin asker göndermekle masada olacağı ifade ediliyor. Bu masa nasıl bir masadır, neler bekleniyor?

* Süreçten Türkiye nin ulusal çıkarları nasıl etkilenecektir? Bu çıkarlar nelerdir? (ANKA)




™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.

♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.

Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.

Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi vd.

® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir.

‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.

📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.

This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.