Mahkemeler neden boşanmalara bu kadar çabuk onay veriyor?
Uzmanların araştırmalar sonucu ulaştığı bilgiler, boşanma oranlarının bi hayli yüksek oludğunu gösteriyor. 2012 yılında 654 bin evlilik 124 bin boşanma olmuş. 124 bin rakamı çok ciddi bir rakam. Ortalama her 6 çiftten biri boşanıyor demektir. Ben, bu rakamın yüksek olmasını, boşamaya odaklanmış mahkemeler olduğu kanaatindeyim. Arabulucu bir makam olmasının bu oranı düşüreceği kanaatindeyim. Çiftler arasındaki en ufak bir sorun, bir süre ailelere de yansıyor ve artık bir savaş başlıyor. Koruma duygusuyla hareket etmek, yuvaların yıkılmasında en büyük sebep. Belki bir anlık öfke yıllarca sürecek pişmanlığa sebep olabilecek. Yine istatistiki bilgiler, boşanan çiftlerin önceki hallerinden daha mutlu bir hayat sürmediklerini gösteriyor. Geleneksel ailelerde ufak sorunlar biraz sabırla çözülebiliyordu. Günümüzde ise sanki boşanmak bir daha o sorunları yaşamamaya etki edecek gibi bir bakış açısı var. Mahkemeler boşanmaları zorlaştırmalı, hatta her iki tarafa bu konuda ciddi yaptırımlar uygulanmalı.
Başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum: Eşim evi terk ettikten sonra, evlilik sırasında çok iyi geçindiğim eşimin ailesi bana düşman kesildi. 19 aydır ayrıyız ve bir kişi çıkıp da aranızda ne sorun oldu diye sormadı. Adeta yangına körükle geldiler. Oysa evlilikte ne onların bana bir zararı oldu ne de benim onlara... Defalarca konuşmayı denememe rağmen reddedildim. İşte bu iletişim kopukluğunu ortadan kaldıracak bir kurum mahkemelerin bünyesinde var olmalı diye düşünüyorum. Maalesef boşanmaların sonunda ne erkek ne de kadın dört dörtlük bir hayata kavuşuyor. Hele de çocuklar varsa işte onlar bir öfkenin kurbanları olabiliyor... Mahkemelere çok iş düşüyor kanaatindeyim. Aslında bu yalnızca mahkemelerin değil, avukatların da bir görevi olmalı. Her iki tarafın avukatları da dava kazanma aşkı ile değil, bir yuvayı kurtarma bilinci ile hareket etmeli. Hem para hem sevap kazanacaktırlar... Saygılar herkese...
Başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum: Eşim evi terk ettikten sonra, evlilik sırasında çok iyi geçindiğim eşimin ailesi bana düşman kesildi. 19 aydır ayrıyız ve bir kişi çıkıp da aranızda ne sorun oldu diye sormadı. Adeta yangına körükle geldiler. Oysa evlilikte ne onların bana bir zararı oldu ne de benim onlara... Defalarca konuşmayı denememe rağmen reddedildim. İşte bu iletişim kopukluğunu ortadan kaldıracak bir kurum mahkemelerin bünyesinde var olmalı diye düşünüyorum. Maalesef boşanmaların sonunda ne erkek ne de kadın dört dörtlük bir hayata kavuşuyor. Hele de çocuklar varsa işte onlar bir öfkenin kurbanları olabiliyor... Mahkemelere çok iş düşüyor kanaatindeyim. Aslında bu yalnızca mahkemelerin değil, avukatların da bir görevi olmalı. Her iki tarafın avukatları da dava kazanma aşkı ile değil, bir yuvayı kurtarma bilinci ile hareket etmeli. Hem para hem sevap kazanacaktırlar... Saygılar herkese...