Kasten yaralama - 86/1 ve 87/2
Öncelikle herkese merhabalar,
Geçtiğimiz aylarda 19 yaşında kardeşimizi henüz bilinmeyen bir nedenden (adli tıp sonucu bekleniyor) kaybettik. Olaydan 1 hafta kadar sonra kardeşimizin en son mesaj attığı, muhtemelen uyuşturucu alış verişinde bulunduğu kişiye ulaştık. (Kendisi aynı zamanda bizim de çocukluk arkadaşımız olur.) Ağabeyim ve ben, kişiyle karşılıklı itişmede bulunduk. Sonrasında ağabeyim kendisini o sinirle darp etti. Sonra pişman olarak kendisine gidip özür diledik ve aramızdaki bu olayı tatlıya bağladık. Şahıs daha sonra ailesinin baskısı sonucu özel bir hastaneden kaburga kemiğinin kırıldığına dair rapor almış ve emniyete şikayette bulunmuş. İfadesinde kendisini aracımıza bindirip ormanlık alana götürdüğümüzü, 1 saat kadar darp ettiğimizi beyan etmiştir. Ancak şahısın evi zaten ormanın yanındadır, görüşmek için kendisi beni aramıştır, ve komşuların olaya müdahil olmaması için ormanda konuşmamızın doğru olduğunu bize kendisi söylemiştir.
Durumdan haberdar olunca emniyete gidip ifade verdik. Ağabeyim arkadaşa tokat attığını, ve sonrasında komşuların ve görgü şahitlerinin bizleri ayırdığını söyledi. Bende aynı şekilde ifade verdim. Bu arada şahısta emniyete gelerek şikayetinden vazgeçtiğini, kendisi ile barıştığımızı ve bir husumetimiz olmadığını, yıllardır arkadaş olduğumuzu, başımıza gelen vefat olayı nedeni ile sinirli olabileceğimizi ve kendisinin de bunu anlayışla karşıladığını beyan etti.
Ancak savcı Türk ceza kanununun 86/1 - 87/2 ve 53. maddeleri gereğince yargılanmamızı isteyerek dava açılması talebinde bulunmuş ve hakkımızda bu olayla ilgili kamu davası açılmıştır.
Mağdurun özel hastaneden aldığı rapor adli tıp kurumuna gönderilmiş, adli tıp kurumundan gelen belgede ise aynen şu sonuçlara yer verilmiştir.
1- Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum OLMADIĞI
2- Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif OLMADIĞI
3- Vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif(1), orta(2,3) ve ağır(4,5,6) olarak sınıflandırıldığında şahısta saplanan kırığın hayat fonksiyonlarını hafif (1) derecede etkileyecek nitelikte OLDUĞU kanaatini bildirir nitelikte rapordur.
Şimdi sonuç olarak araştırdığımda 86/1 kasten yaralama fiili olarak geçiyor. Anladığım kadarıyla bu suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar olabiliyor. 87/2 ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama olarak geçiyor. 86/1 maddesini anladım, fakat 87/2 maddesini pek anlayamadım. İlgili kanun metnine baktığımda ;
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
(1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
c) Yüzünde sabit ize,
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.
(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.
(3) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/4 md.) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.
(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onaltı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
bununla karşılaşıyorum. Burada gelen rapora göre biz hangi suçu işlemiş oluyoruz acaba? Adli tıp raporunu üst tarafta belirttim. Mağdur için gönderilen adli tıp raporuna göre burada belirtilen durumların hiç birisi mevcut değil. Tabi siz daha iyi bilirsiniz. Bu madde ile yargılanmanın anlamı nedir bir de son satırda;
yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hâllerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hâllerde sekiz yıldan az olamaz.
şeklindeki cümlenin hukuki anlamı nedir, yukarıdaki maddeye göre diye belirtilen madde hangisidir?
Mağdur ile gerçekten çocukluk arkadaşıyız, böyle bir olay olmasını kimse istemezdi. Her iki tarafta bundan pişman, ve mahkemede de bunu belirtmeye hazır. Bu durumda bizim yapmamız gereken bir şey var mıdır? Anlattığım ve belirttiğim hususlara göre, ceza alma ihtimalimiz nedir, ve nasıl bir ceza ile karşı karşıya kalabiliriz.
Son olarak 53. madde hakkında da bilgi verebilirseniz sevinirim.
Zaman ayırdığınız için çok teşekkürler.
Geçtiğimiz aylarda 19 yaşında kardeşimizi henüz bilinmeyen bir nedenden (adli tıp sonucu bekleniyor) kaybettik. Olaydan 1 hafta kadar sonra kardeşimizin en son mesaj attığı, muhtemelen uyuşturucu alış verişinde bulunduğu kişiye ulaştık. (Kendisi aynı zamanda bizim de çocukluk arkadaşımız olur.) Ağabeyim ve ben, kişiyle karşılıklı itişmede bulunduk. Sonrasında ağabeyim kendisini o sinirle darp etti. Sonra pişman olarak kendisine gidip özür diledik ve aramızdaki bu olayı tatlıya bağladık. Şahıs daha sonra ailesinin baskısı sonucu özel bir hastaneden kaburga kemiğinin kırıldığına dair rapor almış ve emniyete şikayette bulunmuş. İfadesinde kendisini aracımıza bindirip ormanlık alana götürdüğümüzü, 1 saat kadar darp ettiğimizi beyan etmiştir. Ancak şahısın evi zaten ormanın yanındadır, görüşmek için kendisi beni aramıştır, ve komşuların olaya müdahil olmaması için ormanda konuşmamızın doğru olduğunu bize kendisi söylemiştir.
Durumdan haberdar olunca emniyete gidip ifade verdik. Ağabeyim arkadaşa tokat attığını, ve sonrasında komşuların ve görgü şahitlerinin bizleri ayırdığını söyledi. Bende aynı şekilde ifade verdim. Bu arada şahısta emniyete gelerek şikayetinden vazgeçtiğini, kendisi ile barıştığımızı ve bir husumetimiz olmadığını, yıllardır arkadaş olduğumuzu, başımıza gelen vefat olayı nedeni ile sinirli olabileceğimizi ve kendisinin de bunu anlayışla karşıladığını beyan etti.
Ancak savcı Türk ceza kanununun 86/1 - 87/2 ve 53. maddeleri gereğince yargılanmamızı isteyerek dava açılması talebinde bulunmuş ve hakkımızda bu olayla ilgili kamu davası açılmıştır.
Mağdurun özel hastaneden aldığı rapor adli tıp kurumuna gönderilmiş, adli tıp kurumundan gelen belgede ise aynen şu sonuçlara yer verilmiştir.
1- Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum OLMADIĞI
2- Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif OLMADIĞI
3- Vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif(1), orta(2,3) ve ağır(4,5,6) olarak sınıflandırıldığında şahısta saplanan kırığın hayat fonksiyonlarını hafif (1) derecede etkileyecek nitelikte OLDUĞU kanaatini bildirir nitelikte rapordur.
Şimdi sonuç olarak araştırdığımda 86/1 kasten yaralama fiili olarak geçiyor. Anladığım kadarıyla bu suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar olabiliyor. 87/2 ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama olarak geçiyor. 86/1 maddesini anladım, fakat 87/2 maddesini pek anlayamadım. İlgili kanun metnine baktığımda ;
Alıntı:
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
(1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
c) Yüzünde sabit ize,
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.
(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.
(3) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/4 md.) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.
(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onaltı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Alıntı:
yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hâllerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hâllerde sekiz yıldan az olamaz.
Mağdur ile gerçekten çocukluk arkadaşıyız, böyle bir olay olmasını kimse istemezdi. Her iki tarafta bundan pişman, ve mahkemede de bunu belirtmeye hazır. Bu durumda bizim yapmamız gereken bir şey var mıdır? Anlattığım ve belirttiğim hususlara göre, ceza alma ihtimalimiz nedir, ve nasıl bir ceza ile karşı karşıya kalabiliriz.
Son olarak 53. madde hakkında da bilgi verebilirseniz sevinirim.
Zaman ayırdığınız için çok teşekkürler.