Projeye aykırı olduğu iddia edilen eklentilere yönelik yapılan işlemler
70 haneli triplex müstakil evlerin bulunduğu bir sitede oturmaktayım. Evin salon kısmından açılan bir kapıyla 19 metrekarelik bir bahçeye çıkılıyordu. Bu bahçe benim sahip olduğum parsel içerisinde yer alıyor. Söz konusu bahçeyi 1996 yılında mevcut salonumun kiremit çatısını da uzatarak evin içerisine dahil ettim ve alüminyum doğrama pencere yaptım ve 21 senedir bu şekilde kullanmaktayım. Bunun yanısıra aynı sene evin üçüncü katında bulunan ve projede açık teras balkon olarak gözüken gömme balkonumu (çekme mesafesini aşmıyor, binanın dış cephesiyle aynı doğrultuda) yağmurda balkon taşarak odaya su taşması ve bu suyun balkonun hemen altında bulunan orta kattaki odaya da su sızdırması dolayısıyla bu balkonu yine mevcut kiremit çatı ile birleştirerek ahşap pergule haline getirerek etrafını da ahşap pencere doğrama ile kapattım, yani üst kat odasına dahil ettim.
Konu ile ilgili 2-3 danıştay kararı var elimde benim konumla ilgili olduğunu düşündüğüm. Bu kararlardan birinde pergule şeklinde çatı oluşturularak balkon üzerinin kapatılmasının ruhsata tabi olmadığı diğerinde ise gömme balkonun içeriye dahil edilebileceği, binaya ek yük getirmeyeceği (ahşap olmasından ötürü fazla yük getirmeyeceğini de düşünüyorum), ekstradan yer kazanılmayacağı (zaten mevcut terasımdı) ve çekme mesafesini ihlal etmeyeceği (gömme olduğu için evin dış cephesinden taşma olayı yok) sebebiyle ruhsat gerektirmeyen yapı olduğuna dair. Tabi bunlar benim okuyup da yorumladığım şekliyle.
Diğer konu ise yine evin parseli bana ait olan ön kısmındaki yani normalde evlerin bahçe olarak kullandığı yere 1986 yılında 24 metrekare, üzeri açık, fayans betonarme, bir tarafı 1,70 diğer tarafı 2,00 metre derinliğinde bir yüzme havuzu yaptırdık. Böyle bir havuzun ruhsat gerektirip gerektirmediği konusunda bir bilgim yok, yardımcı olursanız sevinirim.
Neden bunları 20 sene sonra soruyorsunuz derseniz; site sakinlerinden biri birini şikayet etmiş, o da diğerini derken tüm siteye belediye dadandı. Tek tek dolaşıp projeye aykırı imalatları tespit ettiler ve bahçe kapılarına mühürle birlikte yapı tatil zaptı astılar. Bunun arkasından para cezası ve yıkım kararı da gelecektir. 2009 dan önce yapıldığı için Anayasa Mahkemesinin İmar Kanunu madde 42 yi iptal etmesi sebebiyle para cezasından etkilenmeyeceğimizi ya da en azından dava yoluyla kazanacağımızı düşünüyorum fakat yıkım kararı konusunda ne yapılabilir onu araştırıyorum. Emsal danıştay kararları ışığında bilginiz dahilinde ve anlattıklarım çerçevesinde durum nedir sizce? Ruhsat gerektirmediğine ve yıkım kararının iptaline yönelik idarede dava açsam şansım nedir? Diyelim ki dava yolunu denedim ve kaybettim. Bir mimarlık ofisine aykırı eklentilerin de içinde bulunduğu bir tadilat projesi çizdirsem ve bunu belediyeye onaylatsam sorun kökünden çözülür mü?
Teşekkür ederim saygılar.
Not: Ayrıca sitenin en ön sırasındaki evde oturduğum için yaptığım eklentilerin kimsenin manzarasını kapatan veyahut sınırına tecavüz eden bir işlem de yok. Zaten 70 evin 60 ı bu şekilde değerlendirmiş atıl yerleri.
Konu ile ilgili 2-3 danıştay kararı var elimde benim konumla ilgili olduğunu düşündüğüm. Bu kararlardan birinde pergule şeklinde çatı oluşturularak balkon üzerinin kapatılmasının ruhsata tabi olmadığı diğerinde ise gömme balkonun içeriye dahil edilebileceği, binaya ek yük getirmeyeceği (ahşap olmasından ötürü fazla yük getirmeyeceğini de düşünüyorum), ekstradan yer kazanılmayacağı (zaten mevcut terasımdı) ve çekme mesafesini ihlal etmeyeceği (gömme olduğu için evin dış cephesinden taşma olayı yok) sebebiyle ruhsat gerektirmeyen yapı olduğuna dair. Tabi bunlar benim okuyup da yorumladığım şekliyle.
Diğer konu ise yine evin parseli bana ait olan ön kısmındaki yani normalde evlerin bahçe olarak kullandığı yere 1986 yılında 24 metrekare, üzeri açık, fayans betonarme, bir tarafı 1,70 diğer tarafı 2,00 metre derinliğinde bir yüzme havuzu yaptırdık. Böyle bir havuzun ruhsat gerektirip gerektirmediği konusunda bir bilgim yok, yardımcı olursanız sevinirim.
Neden bunları 20 sene sonra soruyorsunuz derseniz; site sakinlerinden biri birini şikayet etmiş, o da diğerini derken tüm siteye belediye dadandı. Tek tek dolaşıp projeye aykırı imalatları tespit ettiler ve bahçe kapılarına mühürle birlikte yapı tatil zaptı astılar. Bunun arkasından para cezası ve yıkım kararı da gelecektir. 2009 dan önce yapıldığı için Anayasa Mahkemesinin İmar Kanunu madde 42 yi iptal etmesi sebebiyle para cezasından etkilenmeyeceğimizi ya da en azından dava yoluyla kazanacağımızı düşünüyorum fakat yıkım kararı konusunda ne yapılabilir onu araştırıyorum. Emsal danıştay kararları ışığında bilginiz dahilinde ve anlattıklarım çerçevesinde durum nedir sizce? Ruhsat gerektirmediğine ve yıkım kararının iptaline yönelik idarede dava açsam şansım nedir? Diyelim ki dava yolunu denedim ve kaybettim. Bir mimarlık ofisine aykırı eklentilerin de içinde bulunduğu bir tadilat projesi çizdirsem ve bunu belediyeye onaylatsam sorun kökünden çözülür mü?
Teşekkür ederim saygılar.
Not: Ayrıca sitenin en ön sırasındaki evde oturduğum için yaptığım eklentilerin kimsenin manzarasını kapatan veyahut sınırına tecavüz eden bir işlem de yok. Zaten 70 evin 60 ı bu şekilde değerlendirmiş atıl yerleri.