Hukuki.NET


26/04/2024  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Evlat Edinme
naya yegenimi (5 yasinda) evlatlik edinmek istiyorum. Ablam, enistem (=öz anne/baba) ve evlatlik edinmek istedigim yegenim türkiyede yasiyorlar ve türk vatandasilar. Ablam ve esi evlatlik vermeye razilar. Ben (bayan) 31 yasindayim, evli degilim ve kendi cocuklarim yok. Kendim almanyada yasiyorum ve alman vatandasiyim. Amacim yegenimin gelecegini saglama almak. Ablam ve enistem yasli sayilirlar. Ikisinden birine birsey olursa gene onlarin razisiyla tamamen yanima almak istiyorum. Bu kosullar altinda yegenimi evlat edinmem mümkünmü? Cevaniz icin simdiden tesekkürler
ahaltuner Sayın naya, Verdiğiniz bilgilere göre yeğeninizi evlat edinebilmenizde herhangi bir yasal engel yok.Yani evlat edinebilirsiniz. Saygılarımla..
zekayi TÜRK MEDENİ KANUNU DÖRDÜNCÜ AYIRIM EVLAT EDİNME A. Küçüklerin evlat edinilmesi I. Genel koşulları MADDE 305.- Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir. II. Birlikte evlat edinme MADDE 306.- Eşler, ancak birlikte evlat edinebilirler; evli olmayanlar birlikte evlat edinemezler. Eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir. Eşlerden biri, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlat edinebilir. III. Tek başına evlat edinme MADDE 307.- Evli olmayan kişi otuz yaşını doldurmuş ise tek başına evlat edinebilir. Otuz yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi ya da mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden birlikte evlat edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde, tek başına evlat edinebilir. IV. Küçüğün rızası ve yaşı MADDE 308.- Evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır. Ayırt etme gücüne sahip olan küçük, rızası olmadıkça evlat edinilemez. Vesayet altındaki küçük, ayırt etme gücüne sahip olup olmadığına bakılmaksızın vesayet dairelerinin izniyle evlat edinilebilir. V. Ana ve babanın rızası 1. Şekil MADDE 309.- Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Rıza, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü veya yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirilir. Verilen rıza, evlat edinenlerin adları belirtilmemiş veya evlat edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerlidir. 2. Zamanı MADDE 310.- Rıza, küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilemez. Rıza tutanağa geçirilme tarihinden başlayarak altı hafta içinde aynı usulle geri alınabilir. Geri almadan sonra yeniden verilen rıza kesindir. 3. Rızanın aranmaması a. Koşulları MADDE 311.- Aşağıdaki hallerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz: 1. Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa, 2. Küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa. b. Karar MADDE 312.- Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir. Ana ve babadan birinin küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmemesi sebebiyle rızasının aranmaması halinde, bu konudaki karar kendisine yazılı olarak bildirilir. B. Erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmesi MADDE 313.- Evlat edinenin altsoyu bulunmaması koşuluyla, ergin veya kısıtlı aşağıdaki hallerde evlat edinilebilir: 1. Bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise, 2. Evlat edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise, 3. Diğer haklı sebepler mevcut ve evlat edinilen, en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşamakta ise. Evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla evlat edinilebilir. Bunlar dışında küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır. C. Hükümleri MADDE 314.- Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçer. Evlatlık, evlat edinenin mirasçısı olur. Evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır. Evlat edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. Ergin olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse evlat edinenin soyadını alabilir. Eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır. Evlatlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlatlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir. Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz. D. Şekil ve usul I. Genel olarak MADDE 315.- Evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlatlık ilişkisi kurulmuş olur. Evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği takdirde evlat edinmeye engel olmaz. Başvurudan sonra küçük ergin olursa, koşulları daha önceden yerine getirilmiş olmak kaydıyla küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler uygulanır. II. Araştırma MADDE 316.- Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinenin altsoyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir. E. Evlatlık ilişkisinin kaldırılması I. Sebepleri 1. Rızanın bulunmaması MADDE 317.- Yasal sebep bulunmaksızın rıza alınmamışsa, rızası alınması gereken kişiler, küçüğün menfaati bunun sonucunda ağır biçimde zedelenmeyecekse, hakimden evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilirler. 2. Diğer noksanlıklar MADDE 318.- Evlat edinme esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakatsa, Cumhuriyet savcısı veya her ilgili evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilir. Noksanlıklar bu arada ortadan kalkmış veya sadece usulü ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlatlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, bu yola gidilemez. II. Hak düşürücü süre MADDE 319.- Dava hakkı, evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl ve her halde evlat edinme işleminin üzerinden beş yıl geçmekle düşer. F. Evlatlık işlemlerinde aracılık MADDE 320.- Küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin aracılık faaliyetleri, ancak Bakanlar Kurulunca yetki verilen kurum ve kuruluşlarca yapılır. Aracılık faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin hususlar tüzükle düzenlenir. T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 1982/3640 K. 1982/4124 T. 6.5.1982 #8226; EVLAT EDİNME ( Yabancının ) #8226; ULUSLARARASI HUSUSİ HUKUK ( Evlat Edinmede ) 743/m.253 ÖZET : Uluslararası hususi hukuk kurallarına göre evlat edinmede tarafların hukukunun birlikte uygulanması gerekir. DAVA VE KARAR : Karl Peter ile Ulviye arasındaki evlat edinmeye izin davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Alman uyruklu Karl Peter, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan Ulviye'yi evlat edinmek istemektedir. Milletlerarası hususi hukuk kurallarına göre, evlat edinmede tarafların milli hukuklarının uygun içinde olması, başka bir anlatımla tarafların hukukunun birlikte uygulanması zorunludur. M.K.#8217;nun 253. maddesine göre evlat edinenin, 40 yaşında olması evlat edinen ile, evlatlık arasında 18 yaş fark bulunması gerekir. Oysa evlat edinmeye izin isteyen Karl Peter 1948 doğumlu olduğu için 40 yaş şartını taşımamaktadır. Ulviye ise 1962 doğumlu olup, evlat edinen ile aralarında 18 yaş fark mevcut değildir. SONUÇ : O halde bu şart da gerçekleşmemiştir. Şu durumda evlat edinmeye izin verilemez. Onun için mahkemenin red kararı isabetlidir. Başka bir olaydaki yanlış uygulama da hakimi bağlamaz. Bu bakımdan temyiz itirazlarının reddiyle kararın ( ONANMASINA ), oybirliği ile karar verildi. yarx T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 1983/5550 K. 1983/5697 T. 23.6.1983 #8226; EVLAT EDİNME ( Yabancının ) 743/m.253 2675/m.2 1086/m.76 ÖZET : Yabancı uyruklu olan kişinin milli kanunlarına göre, kendi uyruğunda olan çocuğu "olayda torunu" evlat edinmesi keyfiyeti Türk kamu düzenine aykırı olarak nitelendirilemez. Charles tarafından açılan evlat edinmeye izin davasının yapılan muhakemesi sonunda; davanın reddine dair verilen hüküm duruşmalı olarak davacılar tarafından temyiz edilmiş ise de, duruşma davetiye pulu olmadığından duruşma talebi reddedilerek evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı uyruklu karı kocanın, milli kanunlarına göre, torunlarını evlat edinmeye izin verilmesi isteğine ilişkindir. Hakim re'sen Türk Kanunları gereğince hüküm verir. Ancak bir yabancı hukukun uygulanması gereken hallerde, yabancı hukukun muhtevasının tesbitinde, taraflardan yardım isteyebilir ( HUMK. m.76; 2675 sayılı Kanun 2. md. ). Olayda, davacılar, Amerikan uyruklu olup Amerikan Kanunlarına göre evlat edinmeye izin istemişler ve bu husustaki Amerikan mevzuatının Türkçeye çevrilmiş onaylı örneğini ibraz etmişlerdir. Davacıların, ibraz olunan milli kanunlarını inceleyen mahkeme, bu konudaki hükümlerin Türk Hukukuna uygun düşmediğini ifade ederek bu aykırılığın Türk Kamu düzenini ihlal ettiği gerekçesi ile isteği red etmiştir. Oysa yabancı uyruklu olan davacıların, milli kanunlarına göre, kendi uyruğunda olan çocuğu ( olayda torunu ) evlat edinmesi keyfiyeti, Türk kamu düzenine aykırı olarak nitelendirilemez. Öyle ise davacıların ibraz eylediği milli kanunları çerçevesinde gerekli inceleme yapılıp sonucu uyarınca isteğin esası hakkında karar verilmesi gerekirken olaya uymayan sebep ve düşüncelerle davanın red olunması Usul ve Kanun#8217;a aykırıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi. yarx T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2003/13685 K. 2003/14841 T. 4.11.2003 #8226; EVLAT EDİNME ( Türk Vatandaşlığından Çıkmasına İzin Verilen Davacı - Uygulanacak Hukukun Belirlenip Buna Göre Bir Karar Verilmesi Gereği ) #8226; TÜRK VATANDAŞI OLMAYAN KİŞİ ( Açtığı Evlat Edinme Davasına Araştırma Yapılmadan Doğrudan Türk Kanunları Uygulanarak Hüküm Kurulmasının Usul ve Yasaya Aykırılığı ) #8226; MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU ( Gereğince Uygulanacak Hukukun Belirlenip Buna Göre Bir Karar Verilmesi Gereği - Türk Vatandaşlığından Çıkmasına İzin Verilen Kişinin Açtığı Evlat Edinme Davası ) 4721/m. 315, 316 403/m. 20 2675/m. 2 ÖZET : Evlat edinme davasında, davacıya Türk Vatandaşlığı Kanununun 20. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verildiği, kaydının bu sebeple kapatıldığı, böylece Türk vatandaşı olmadığı anlaşıldığına göre, mahkemece Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 2. maddesi gereğince öncelikle davacıya uygulanacak hukukun belirlenip buna göre bir karar vermek gerekirken, Türk vatandaşı olmayan kişinin açtığı davaya araştırma yapılmadan doğrudan Türk Kanunları uygulanarak hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. DAVA : Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Davacının hasımsız açtığı dava ile, bakım ve gözetimini yaptığı küçükler Meltem Alev ve Esra'yı evlat edinmeyi istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 315. maddesi ile "evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlatlık ilişkisi kurulmuş olur" hükmü getirilerek, evlat edinmeye izin kararı verilmesi usulü kaldırıldığından, dava ve hüküm tarihi itibariyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 8. maddesinin 5. bendindeki evlat edinme davalarında Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin hüküm, zımni olarak yürürlükten kaldırılmıştır. 469 sayılı Mehakimi Şer'iyenin İlgasına Mehakim Teşkilatına Ait Ahkamı Muaddil Kanununun 3. maddesinde "Asliye Mahkemeleri, Sulh Mahkemelerinin selahiyetleri haricinde kalan bilcümle hukuk, ceza, ticaret davalarını usul ve kanuna tevfikan kabili temyiz olmak üzere görür" hükmü gereğince, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi asıl, Sulh Hukuk Mahkemesinin ise istisna olduğundan, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren evlat edinme davalarında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak, re'sen dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacı Ali Yorulmaz'ın 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunun 24.1.2001 gün ve 2001/1995 sayılı kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verildiği, kaydının bu sebeple kapatıldığı, böylece Türk vatandaşı olmadığı anlaşıldığına göre, mahkemece 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunun 2. maddesi gereğince öncelikle davacıya uygulanacak hukukun belirlenip buna göre bir karar vermek gerekirken, Türk vatandaşı olmayan kişinin açtığı davaya araştırma yapılmadan doğrudan Türk Kanunları uygulanarak hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Ayrıca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesine; "Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinden uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırma özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitime yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerinde gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinenin alt soyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir" hükmü mevcuttur. Mahkemece, Medeni Kanunun 316. maddesi gereğince kapsamlı bir araştırma yapılmadan ve küçüklerin kanuni temsilcisine karşı dava açılması gerekirken, hasımsız olarak açılan davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü, ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. yarx
avukathuseyin MERHABA 1-) 307.- Evli olmayan kişi otuz yaşını doldurmuş ise tek başına evlat edinebilir 2-)Madde 308.- Evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır. 3-)Madde 309.- Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. EVLAT EDİNMENİZE ENGEL BİR DURUM YOK . KANUNUN ARADIGI SARTLARA SAHİPSİNİZ
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 26/04/2024 07:59:03