| Av.Abbas Bilgili |
İşe iade davası açmayı düşünen bir işçinin istifa dilekçesini imzalamaması gerekirdi. Siz bu yanlışı yapmışsınız. Baskı yapıldı ise diğer arkadaşlarına neden baskı yapılmadı? Mahkemelerde baskıyı kanıtlamak oldukça zor bir durum. istifa iradesi ile işe iade isteği çelişen istekler olduğundan, istifa eden işçinin işe iade davasının reddedilmiş olması da normaldir. Yargıtay 9. HD'nin 21.10.2004 T., E.2004/553, K.2004/23777 sayılı kararında istifa halinde işe iade isteğinin reddi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, istifa dilekçesinin dışındaki bir takım belgelerde işverenin çelişen davranışları görülüoy ise işçinin bundan yararlanması ve davasının kabulü gerekir. Örneğin, istifa dilekçesi var olmakla birlikte işverence düzenlenip İş-Kur'a verilen işten ayrılma bildirgesinde işten ayrılma nedeni olarak "İş Yasası'nın 17. maddesi gereği" veya "işverence çıkartılmıştır" gibi ibareler varsa, bu ibarelerin istifa dilekçesi ile çeliştiği ve resmi kuruma verilen ve işverence düzenlenen bir belge olması nedeniyle işçinin işverence çıkartıldığı kabul edilerek davanın esasına girilmelidir.
Manevi tazminat konusuna gelince; böyle bir davayı açmanızı hiç önermem. İş hukukunda manevi tazminat uygulamasına ve kararlara bakılırsa (iş kazalarındaki manevi tazminat hariç) manevi tazminatın çok dar bir uygulama alanının olduğu görülecektir. Eski işvereninizin sizin için olumsuz referans olması gerekçessine dayalı bir manevi tazminat davasının kazanaılma ihtimalini sıfıra yakın görüyorum. Size olumlu mesajlar veremediğim için üzgünüm. selamlar |
