| Av.Tayfun Eyilik |
bankalardan kullanılan kredilere verilen kefalet müşterek borçlu mütesessil kefalet hükümlerini taşır. Sözleşmeye imza attı iseniz muhtemelen sözleşmeden Bankanın alacağına karşılık bankada bulunan paralarınıza el konulabileceğine ilişkin (hapis hakkı) bulunmaktadır. Bu hakkın kullanılmasına yönelik olarak alacağın muaaccel hale gelmiş olması gerekir mi gerekmez mi, Kefil yönünden gelmesi gerekir mi gerekmez mi ?
19. HUKUK DAİRESİ E. 2000/7039 K. 2001/1738 T. 13.3.2001
ÖZET : Hapis hakkının kullanılabilmesi için kural olarak alacağın muaccel olması gerekir. Bu kuralın istisnasını düzenleyen MK nun 866. maddesine göre; borç ödemede güçsüzlüğe düşülmesi halinde, alacak muaccel olmasa bile onun temini için hapis hakkı kullanılabilir.
Ödeme güçsüzlüğü, mali durumun, muaccel borçları karşılayamayacak derecede yetersiz olması hali olup, alacağın aciz belgesine bağlandığı, borçlunun iflas ettiği, ödemelerin durduğu, tüm haklar kullanıldığı halde alacağın tahsil edilemediği hususlarının, alacaklı tarafından kanıtlanmış olması gerekir.
HUKUK GENEL KURULU E. 1995/12-746 K. 1995/906 T. 1.11.1995
ÖZET: Kefil, eda ettiği şey nisbetinde, alacaklının haklarında ona halef olur.
11 HD E. 2003/1925 K. 2003/8287 T. 25.9.2003
ÖZET : Alacaklı, kefalete konu olan borcu ödeyen kefile borçlu rücu hakkını kullanmayı ve elinde bulunan rehinleri nakde tahvile neden olabilecek senetleri ona teslime mecburdur. Davacı anılan borca kefil olduğu, borcu ödemesi üzerine bankaca senetler kendisine verildiğine göre ödediği nispette alacaklının haklarına halef olup asıl borçluya ait defileri de kullanmak hakkını haizdir.
|
