05/05/2025  Mevzuat bölümü

Kanun Yönetmelik Tüzük

Kanun Hükmünde Kararname (KHK)




 


Mevzuat Listesi


(*) 26.9.2004 tarih 5237 sayılı yeni TÜRK CEZA KANUNU                         
			 
			 
			 TÜRK CEZA KANUNU (1)
    Kanun Numarası       : 765
    Kabul Tarihi         : 1/3/1926
    Yayımlandığı R.Gazete: Tarih : 13/3/1926  Sayı : 320
    Yayımlandığı Düstur  : Tertip: 3  Cilt : 7  Sayfa : 519
                               *
                              * *
        Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız
      "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı",
                       Cilt: 1    Sayfa: 1
                            *
                           * *
                      BİRİNCİ KİTAP
                          Esaslar
                        BİRİNCİ BAB
                     Ceza Kanununun tatbiki

    Madde 1 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Kanunun sarih olarak suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilmez.
Kanunda yazılı cezalardan başka bir ceza ile de kimse cezalandırılamaz.
    Suçlar; cürüm veya kabahattir.

    Madde 2 - İşlendiği zamanın kanununa göre cürüm veya kabahat sayılmayan
fiilden dolayı kimseye ceza verilemez. İşlendikten sonra yapılan kanuna göre
cürüm veya kabahat sayılmayan bir fiilden dolayıda kimse cezalandırılamaz. Eğer
böyle bir ceza hüküm olunmuşsa icrası ve kanuni neticeleri kendiliğinden kal-
kar.
    Bir cürüm veya kabahatin işlendiği zamanın kanunu ile sonradan neşir olu-
nan kanunun hükümleri biribirinden farklı ise failin lehinde olan kanun tatbik
ve infaz olunur.

    Madde 3 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Türkiyede suç işliyen kimse, Türk kanunlarına göre cezalandırılır ve bun-
dan dolayı bir Türk hakkında yabancı memlekette hüküm verilmiş olsa bile
Türkiye`de muhakeme olunur.
    Böyle bir fiilden dolayı Türkiye dışında hakkında hüküm verilmiş olan
yabancı dahi Adliye Vekilinin talebi üzerine Türkiyede muhakeme edilir.

    Madde 4 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    (Değişik : 6/6/1991 - 3756 /1 md.) Bir Türk veya yabancı,yabancı memleket-
lerde Türkiye Devletinin şahsiyetine karşı bir cürümü veya bu Kanunun 211 
inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 213(*), 316,317,318,319,320,323,324,332 ve
333 üncü maddelerinde yazılı suçları işlerse, hakkında resen takibat yapılarak
bu maddelerdeki cezalarla cezalandırılır.
----------------------------------------------
(*) (Eklenme:2/1/2003 -4782/1 md)
(1) a - Bu kanunda, 26/4/1926 tarih ve 825 sayılı Kanun ekindeki doğru - yanlış
    cetveli ile yapılan düzeltmeler metne işlenmiştir.
    b - 8/6/1933 tarihli ve 2275 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince Türk Ceza
    Kanunundaki şikayet ve şikayetname ve şahsi iddia tabirleri,(yazı ile şika-
    yet) olarak değiştirilmiştir.
    c - 4/4/1929 tarihli ve 1412 sayılı CMUK nun 424. maddesi gereğince, anılan
    kanunda kullanılan istilah ve tabirler, ceza kanununda kullanılan eski isti-
    lah ve tabirler yerine geçmiştir.
KANUNLAR,AĞUSTOS  1991 (EK - 9)
    Bunlar hakkında yabancı memleketlerde evvelce hüküm verilmiş olsa bile suç
ecnebi paraları taklidin maadasına taallük ettiği takdirde Adliye Vekilinin
talebi üzerine Türkiyede tekrar muhakeme olunur.
    Yabancı memleketlerde Türkiye namına memuriyet veya vazife deruhde etmiş
olupta bu memuriyet veya vazifeden dolayı bir cürüm işleyen kimse hakkında
Türkiyede takibat yapılır.

    Madde 5 - (Değişik : 3/2/1937 - 3112/1 md.)
    Bir Türk dördüncü maddede yazılı cürümlerden başka, Türk kanunlarına göre
aşağı haddi üç seneden eksik olmıyan şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezayı müs-
telzim cürmü yabancı memlekette işlediği ve kendisi Türkiye`de bulunduğu takdir-
de Türk kanunlarına göre cezalandırılır.
    Eğer cürmün aşağı haddi üç seneden az şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezayı
müstelzim ise takibat icrası zarar gören şahsın veya yabancı Hükümetin şikayeti-
ne bağlıdır.
    Mağdur yabancı ise bu fiilin, işlediği mahal kanunlarında da cezayı müs-
telzim olması şarttır.

    Madde 6 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir yabancı dördüncü maddede yazılı cürümlerden başka, Türk kanunlarına
göre aşağı haddi bir seneden eksik olmıyan şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezayı
müstelzim cürmü yabancı memlekette Türkiyenin veya bir Türkün zararına işlediği
ve kendisi Türkiyede bulunduğu takdirde Türk kanunları mucibince ceza görür.
    Ancak bu babda takibat icrası Adliye Vekilinin talebine veya zarar gören
şahsın şikayetine bağlıdır.
    Eğer cürüm bir yabancının zararına işlenmiş ise fail, Adliye Vekilinin ta-
lebi üzerine, aşağıdaki şartlar dairesinde cezalandırılır:
    1 - Türk kanunlarına göre şahsi hürriyeti bağlayıcı ve aşağı haddi üç se-
neden eksik olmıyan cezayı müstelzim bir fiil olmak,
    2 - İadei mücrimin muahedesi bulunmamak veyahut iade keyfiyeti cürmün irti-
kab edildiği mahallin veya failin tebaasından bulunduğu Devletin Hükümeti tara-
fından kabul edilmemiş bulunmak.
    Bir Türk veya yabancı, Türk Ceza Kanununun 8 nci babının 3 ncü faslındaki
cürümleri yabancı memlekette işlerse resen takibat yapılarak o fasılda yazılı
maddelerdeki cezalarla cezalandırılır.

    Madde 7 - Bir ecnebi, ecnebi memleketinde bir Türk veya Türkiye Cumhuriyeti
aleyhinde bir cürüm işleyipte ecnebi mahkemesince mahküm olduğu veya ceza her-
hangi bir sebeple sukut ettiği veya beraet eylediği surette dava Türkiye mahke-
melerince tekrar tetkik ve rüyet olunur.
    Eğer hüküm olunan ceza Türk Ceza Kanununda o fiil için muayyen olan cezadan
dün ise noksanı ikmal ettirilir. Sukut ve beraet sebepleri Türk Kanunlarına
muvafık değil ise ceza yeniden hüküm olunur.
    Bu bapta takibat icrası Adliye Vekaletinin talebine bağlıdır.

    Madde 8 - Bundan evvelki maddelerde beyan olunan ahvalde ecnebi mahkemeden
verilen ve Türk kanunlarına muvafık bulunan hüküm Türk kanununca gerek asli
ve gerek fer`i olarak hidematı ammeden memnuiyeti veya sair güna iskatı
ehliyeti mucip bir cezayı mutazammın olduğu takdirde müdeiumuminin talebi
üzerine ecnebi memlekette hüküm olunan mahrumiyet ve iskatı ehliyet cezaları
netayicinin Türkiyede dahi cari olacağına mahkeme karar verebilir.
    Müddeiumuminin talebi üzerine mahkemece bir muamele yapılmazdan evvel
mahküm dahi ecnebi mahkemesinden verilen hükmün Türkiye mahkemesince yeniden
tetkikini talep etmek hakkını haizdir.

    Madde 9 - Bir cürümden dolayı bir Türkün ecnebi  devletlere iadesi talebi
devletçe kabul olunamaz.
    Siyasi veya ona murtabıt cürümlerden dolayı bir ecnebinin ecnebi devletlere
iadesi talebi devletçe kabul edilemez.
    Ecnebi devletçe vukubulan iade talebi üzerine istenilen kimsenin Türkiyede
bulunduğu  mahal mahkemei asliyesince tabiiyeti ve cürmünün mahiyeti hakkında
bir karar verilmesi lazımdır.
    Türk tebaasından olduğu yahut cürmünün siyasi ve askeri veyahut bunlara
murtabıt cürümlerden bulunduğu mahkemece sabit olanların iadesi talebi kabul
olunamaz.
    Ecnebi olduğuna ve cürmünün adi ceraimden bulunduğuna karar verilen kimse-
nin iadesi talebi hükümetçe kabul olunabilir.
    İadesi talep ve kabul olunan kimse hakkında mahalli müstantikliğince tev-
kif müzekkeresi verilebilir.

    Madde 10 - Bu kanundaki hükümler, hususi ceza kanunlarının buna muhalif ol-
mayan mevaddı hakkında da tatbik olunur.

    Madde 10/a - (Ek : 6/6/1991 - 3756/2 md.)
    Bir Türk vatandaşı veya yabancı, yabancı ülkede bir suç işleyip de bu bab
hükümlerine göre Türkiye`de yargılandığı takdirde; Türkiye zararına işlenmiş
suçlar dışında,suçun işlendiği ülke kanunu ile Türk Kanunundan hangisi uygulama-
da sanığın lehine sonuç verecek ise, o kanun göz önünde bulundurulmak ve yabancı
kanunda tanımlanan suça,Türk kanunlarına göre verilmesi gereken ceza veya Türk
kanununda bulunup yabancı ülke kanunundaki cezaya en yakın olan ceza tespit
edilerek uygulama yapılır.Ancak,suçun işlendiği ülke kanunu,Türkiye`nin kamu
düzenine veya milletlerarası yükümlerine aykırı ise bu ülke kanununa itibar
edilmez.
                                    İKİNCİ BAP
                                      Cezalar

    Madde 11 - Cürümlere mahsus cezalar şunlardır:
    1 - İdam,
    2 - Ağır hapis,
    3 - Hapis,
    4 - Sürgün,
    5 - Ağır cezayı nakdi,
    6 - Hidematı ammeden memnuiyet.
    Kabahatler için mevzu cezalar şunlardır:
    1 - Hafif hapis,
    2 - Hafif cezayı nakdi,
    3 - Muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası.
    Bu kanunda şahsi hürriyeti tahdit eden cezalar tabirinden ağır hapis,hapis,
sürgün ve hafif hapis cezaları muradolunur.(1)

    Madde 12 - (Değişik: 9/7/1953 -6123/1 md.)
    İdam cezası, buna mahküm olan kimsenin asılması suretiyle hayatının izale-
sidir.
--------------------------------------
(1) Bu maddede sözü edilen sürgün cezası 13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı Ceza-
    ların İnfazı Hakkındaki Kanunun geçici 2. maddesi ile kaldırılmıştır.
KANUNLAR, AĞUSTOS 1991 (Ek - 9 )
    İdam cezası, mahkümun mensup olduğu din ve mezhebin hususi günlerinde icra
olunmaz. Mahkümlar birkaç kişi olursa birbirinin karşısında asılmazlar. Gebe
kadınlar doğurmadıkça, akıl hastalığına duçar olanlar iyileşmedikçe idam ceza-
sı infaz olunmaz.
    İdam cezası hükmolunan kimse hakkında mahkümiyet ilamı Temyiz Mahkemesince
tasdik ve Türkiye Büyük Millet Meclisince tasvip edildikten sonra icra mahallin-
de, mahkeme heyetinden bir zat ile Cumhuriyet Müddeiumumisi, tabip ve zabıt ka-
tibi ve hapishaneler idaresi memurlarından biri hazır oldukları halde mahkumun
huzurunda hüküm okunması suretiyle infaz olunur.
    Mahkümun mensup olduğu dinin ruhani sıfatını haiz bir zat ile mahkümun mü-
dafii dahi cezanın infazında hazır bulunabilirler.
    İdam cezasına mahküm olan, ana veya baba kaatili ise icra mahalline yalına-
yak, başı açık ve siyah bir gömlek giydirilerek götürülür ve hüküm bu suretle
infaz olunur.
    Asılan kimsenin cenazesi merasim yapılmadan gömülmek üzere mirasçılarına
verilir. Mirasçıları olmadığı veya kabul etmediği takdirde belediye tarafından
gömdürülür.
    İdam cezasının infazı sureti hakkında bir zabıt varakası tutulur. Zabıt va-
rakası orada memur olarak bulunan zatlar tarafından imza edilir.(1)

    Madde 13 - (Değişik: 31/5/1957 - 6988/1 md.)
    Ağır hapis cezası müebbet veya muvakkattır.
    Müebbet, ölünceye kadar devam eder. Muvakkat ağır hapis, kanunda tasrih
edilmiyen yerlerde 1 seneden 24 seneye kadardır.
    Bu ceza aşağıda yazılı şekiller dahilinde 3 devrede çektirilir:
    A) Mahküm birinci devrede, cezasının onda birine müsavi bir müddet geceli,
gündüzlü yalnız olarak bir hücrede bırakılır.
    Ancak bu müddet (1) aydan aşağı (8) aydan yukarı olamaz.
    B) Mahküm ikinci devrede, durumuna ve suçunun mahiyetine göre ayrı gruplar
halinde bulundurulur. Bu devre, mahkum mevkuf kalmışsa, bu müddetle hücrede
kaldığı müddet çıkarıldıktan sonra geriye kalan müddetin yarısını teşkil eder.
    Alelıtlak müebbet ağır hapis cezasiyle mahküm edilmiş olanlar veya bakiye
cezaları bir seneden az bulunanlar, yaş veya bedeni kabiliyetleri itibariyle
üçüncü devre şartlarına intıbak edemiyecekleri tesbit edilenler üçüncü devreye
geçemezler.
    C) Üçüncü devre geri kalan müddettir. Bu devrede bulunan mahküm iş esası
üzerine kurulmuş olan ceza evlerinde çalıştırılır.
    Mahkümun ikinci devreden üçüncü devreye geçebilmesi için iyi hal göstermesi
şarttır. İyi halin nasıl tesbit edileceği Ceza ve Tevfik Evleri Nizamnamesinde
gösterilir.
    Üçüncü devreye geçmek hakkını kazanan mahkümlardan, Adliye Vekaleti, ziraat,
deniz avcılığı; yol, inşaat, maden ve orman gibi iş sahalarında çalışma ekiple-
ri teşkil edebilir.
------------------------
(1) Bu Maddede hükme bağlanmış bulunan idam cezası ve yerine getirilmesiyle il-
    gili hususlar 13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki
    Kanunun 2. maddesi ile yeniden düzenlenmiştir. Bkz. Anılan kanunun 2 ve Ge-
    çici 4 maddesi.
    Mahkümiyetin bütün devrelerinde mahküm ceza evi disiplinini bozan hareket-
lerinden dolayı Ceza ve Tevfik Evleri Nizamnamesi mucibince inzıbati olmak üzere
her defasında bir ayı geçmemek kaydiyle aynı suretle hücreye konulabilir.(1)
    Ceza evi disiplinini bozan hareketlerinden dolayı iki sene içinde üçten faz-
la hücre hapsi cezası almış olanlar C. Müddeiumumisinin tasvibi ile birinci dev-
re şartlarına tabi tutulurlar.
    Mahküm ikinci ve üçüncü devrede çalışmaya mecbur tutulur.
    (Son fıkra mülga: 6/6/1990 - 3653/3 md.)

    Madde 14 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Mevkuflardan çalışmak istiyenler ceza ve tevfik evi dahilinde çalıştırıla-
bilirler.

    Madde 15 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Hapis cezası yedi günden yirmi seneye kadardır. Kanunda açıklanmıyan yerler-
de yukarı haddi beş senedir.
    Bu ceza para cezasından çevrilmiş olsa bile 13 üncü maddenin birinci devreye
ait hükümleri müstesna olmak üzere diğer hükümlerinin tesbit ettiği şartlar da-
hilinde çektirilir.

    Madde 16 - (Değişik: 31/5/1957 - 6988/1 md.)
    Bu kanunun 13 üncü maddesinde yazılı üçüncü devrenin ağır hapiste yarısını,
hapis veya hafif hapiste üçte birini iyi halle geçirenler meşrutan tahliye ta-
lebinde bulunmak hakkını kazanırlar. İstifade müddeti asıl cezanın dörtte birin-
den aşağı olamaz.
    İkinci devreden yaş ve bedeni kabiliyetleri itibariyle üçüncü devreye geçe-
miyenler yahut yine bu sebeplerle üçüncü devreden ikinci devreye iade edilenler
ikinci devredeki mahkümiyetlerinin hitamında bakıye cezalarının ağır hapiste ya-
rısını, hapis veya hafif hapiste üçte birini iyi halle geçirdikleri takdirde
meşrutan tahliye hükümlerinden istifade edebilirler.
    Meşrutan tahliye edilmiş olan mahkümlar hakkında, meşrutan tahliye müddeti-
nin hitamına kadar, bu kanunun 28 inci maddesinin 3 üncü ve 4 üncü fıkraları ah-
kamı tatbik olunur.
    Meşrutan tahliye, mahkümun iktidarı nispetinde şahsi hakları tazmin etmesi
şartına da talik edilebilir. (2)

    Madde 17 - (Değişik: 31/5/1957 - 6988/1 md.)
    (Değişik birinci fıkra:7/12/1988 - 3506/1 md.) Şartla salıverilmiş olan hü-
kümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürri-
yeti bağlayıcı bir cezaya mahküm olur veya mecbur olduğu şartları yerine getir-
mez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır. Bu takdirde suçun işlendiği ta-
rihten sonraki kısım hükümlünün ceza süresine mahsup edilmeyerek aynen çektiri-
lir ve şartla salıverilmeye esas teşkil eden hükmün infazı ile ilgili olarak bir
daha şartla salıverilmeden yararlanamaz.
    (Ek: 6/6/1991 - 3756/3 md.) Birinci fıkra hükmüne göre aynen çektirilecek
süre; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ölüm cezalarının yerine getirilme-
mesine karar verilenler için kırk yıl, müebbet ağır hapis cezasına mahküm olan-
lar için otuzaltı yıl üzerinden hesap edilir.
 ----------------------
(1) Bu maddede sözü edilen Ceza ve Tevfik Evleri Nizamnamesi, 5/7/1967 tarihli
    ve 6/8517 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle yürürlüğe konulan "Ceza
    İnfaz Kurumlariyle Tevkifevlerinin Yönetimine ve Cezaların infazına" dair
    tüzüğün 257. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Bu maddede hükme bağlanmış bulunan meşruten tahliyeye ilişkin hususlar,
    13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun "Şartla
    Salıverilme" başlıklı 19. maddesinde yeniden düzenlenmiştir.
KANUNLAR, AĞUSTOS 1991 (Ek - 9 )
    Meşrutan tahliye kararının geri alınmasını icabettiren sebeblerin
vukuundan evvel mahkümun ceza müddeti sona ermiş olursa mezkür ceza icra edil-
miş sayılır.
    Eğer asli cezaya Emniyeti Umumiye İdaresinin nezareti altında bulunmak ce-
zası da ilave olunursa meşrutan tahliye halinde geçen zaman bu ceza müddetine
mahsubedilir.

    Madde 18 - (Mülga: 13/7/1965 - 647/Geç. 2 md.)

    Madde 19 - (Değişik:28/7/1999-4421/1 md.)
    Ağır para cezası, altmışmilyon liradan onbeşmilyar liraya kadar tayin
olunacak bir paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. Nispi para
cezasının yukarı sınırı yoktur.

    Madde 20 - Hidematı ammeden memnuiyet cezası müebbet veya muvakkattir.
    Müebbeden Hidamatı ammeden memnuiyet:
    1- Devairi intihabiyede müntehip veya müntehap olmaktan ve sair bilcümle
hukuku siyasiyeden,
    2- Büyük Millet Meclisi azalığından ve intihaba tabi olan veya devlet ve
vilayet ve Belediye ve köy tarafından veya bunların teftiş ve murakabesi altın-
da bulunan müessesat canibinden tevcih kılınan bilcümle memuriyet ve hizmetler-
den,
    3- Devletçe veya salahiyettar ilmi encümenlerce tevcih olunan rütbe ve un-
van ve nişan ve madalyalardan.
    4- Bundan evvelki bentlerde beyan edilen nişan, rütbe, unvan, sıfat, hizmet
ve memuriyetlerden birinin bahşettiği maaşlı veya fahri her türlü hukuktan,
    5- Mahküm olan kimsenin kanunu medeni hükmünce kendi füruu üzerinde haiz
olduğu velayet hakkı müstesna olmak üzere velayet ve vesayete müteallik bir
hizmette bulunmaktan,
    6- Bundan evvelki bentlerde beyan edilen her türlü hakları, unvanları, rüt-
beleri, nişanları, sıfatları, hizmet ve memuriyetleri ihraz ehliyetinden,
    Mahrumiyet hususlarıdır.
    (Değişik: 21/11/1990 - 3679/1 md.) Geçici olarak kamu hizmetlerinden yasak-
lanma cezası, hükümlünün, üç aydan üç yıla kadar yukarıda gösterilen siyasi
haklar, hizmet, memuriyet, sıfat,rütbe ve nişandan ve bunları ceza süresi için-
de yeniden elde etmek ehliyetinden mahrumiyetidir.
    Hidematı ammeden memnuiyet cezasının bu hizmetlerden bazılarına hasr edil-
diği hallerle muayyen bir meslek veya sanatın icrasına şamil olduğu halleri ka-
nun tayin eder.

    Madde 21 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Hafif hapis cezası bir günden iki seneye kadardır. Bu ceza para cezasından
çevrilmiş olsa bile 13 üncü maddenin birinci devreye ait hükümleri müstesna ol-
mak üzere diğer hükümlerinin tesbit ettiği şartlar dahilinde çektirilir.
    Mahkümiyetleri bir aydan fazla ve mükerrir olmıyan kadın ve küçüklerin ceza-
larının oturdukları yerde çektirilmesine mahkeme karar verebilir. Bu karara
mahküm tarafından riayet olunmadığı takdirde ceza tamamen ve adiyen infaz olu-
nur.

    Madde 22 - Kanunun tayin ettiği ahvalde hafif hapis cezası bazı imalathane-
lerde veya nafia ve belediye işlerinde kullanılmak suretiylede icra ettirilebi-
lir. Eğer mahkum cezanın icrası için hazır bulunmaz veya hizmetten kaçınırsa
hafif hapis cezası alelüsul mevkii mahsusunda ikmal ettirilir.

    Madde 23 - Kadınların mahküm oldukları ağır hapis ve hapis ve hafif hapis
cezaları kendilerine mahsus müesseselerde çektirilir. Kanun kadınların şahsi
hürriyetlerini tahdit eden cezaların bir ıslahhane veya tevkifhanede icrasını
iktiza ettiren ahvali tayin eder.

    Madde 24 - (Değişik:28/7/1999-4421/2 md.)
    Hafif para cezası, onbeşmilyon liradan birmilyarbeşyüzmilyon liraya
kadar tayin olunacak bir paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.

    Madde 25 - Muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası üç günden iki seneye
kadardır.

    Madde 26 - (Değişik birinci fıkra: 21/1/1983 - 2787/3 md.)
    Kanunda gösterilen cezanın yukarı sınırı bir ay hapis veya hafif hapis ya
da üçbin lira ağır veya hafif para cezasını geçmediği takdirde, hafifletici se-
beb bulunur ve fail önceden bir cürümden veya bir aydan fazla hafif hapsi ge-
rektiren bir kabahatten dolayı mahküm olmamış bulunursa, mahkeme, verdiği ceza-
nın yerine hüküm giyen kişiye adli tevbih yapılmasına karar verebilir.
    Tevbihi adli mahkümun ahvali mahsusasına ve cürmün işlenmesindeki şekil ve
suret ve hususiyete göre yapılan bir tekdirdir ki ihlal olunan maddei kanuniye-
nin ahlaki ciheti ve irtikap olunan fiilin neticeleri izah olunmak suretiyle
hakim tarafından mahkeme huzurunda mahküma alenen tevcih edilir.
    Eğer mahküm tevbih için mahkemeye davet olunduğu halde icabet etmez veya
tevbihi hürmetle telakki eylemez ise işlediği cürüm için mahkemenin tayin etti-
ği ceza tamamiyle icra olunur.

    Madde 27 - Bundan evvelki maddede beyan olunan halde mahküm, tevbih tarihin-
den itibaren cürümler için iki ve kabahatler için bir seneyi geçmemek üzere
mahkemece tayin edilecek müddet zarfında bir cürüm veya kabahat işlerse bu cü-
rüm ve kabahatin müstelzim olacağı cezaya halel gelmemek şartiyle cezayı nakdi
namiyle muayyen bir para itasını taahhüt etmeğe ve mahkemece lüzum görülürse
bu taahhüdünü muteber kefil ile temin eylemeğe mecburdur.
    Gösterilecek kefillerin iktidarları derecesini tayin etmek mahkemeye aittir.
    Eğer mahküm böyle bir taahüdü kabul etmez veya muteber kefil göstermez ise
hüküm olunan ceza icra olunur.

    Madde 28 - Kanun hangi ahvalde mahkemece verilen cezaya feri olarak emniye-
ti umumiyeye idaresinin nezareti mahsusası altında bulundurulmak cezasını ilave
etmek iktiza edeceğini tayin eder.
    Kanunda yazılı ahvalin maadasında bu nezaret bir seneden eksik ve üç sene-
den fazla olamaz.
    Nezaret altında bulunan mahküm 42 nci maddede tayin edilen günden itibaren
on beş gün zarfında hangi mahalde ikamet etmek istediğini salahiyattar makama
bildirmeğe mecburdur.
    Bundan başka kanuna tevfikan kendisine verilecek tenbih ve ihtarlar daire-
sinde hareketle mükelleftir. Aynı makam mahkümun nezarete tabi olduğu müddet
zarfında muayyen bazı yerlerde ikametini men edebilir.
   Ağır hapis cezasına mahkümiyet halinde mahkeme mahkümun cezayı feri olarak
bu nezaret altında bulunmasına karar verebilir. Bu halde mahküma tahmil olunacak
mecburiyetlerin müddet ve mahiyeti tahdiden tayin olunur.

    Madde 29 - (Değişik:3/2/1937 -3112/1 md.)
    Kanunda sarahaten yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltile-
bilir ve ne de değiştirilebilir.
    Kanunun muayyen bir nisbet dairesinde cezayı artırıp eksiltmeyi emrettiği
yerlerde mevcut olan teşdit veya tahfif edici sebepler nazara alınmaksızın o
fiil hakkında ne ceza tayin edilecekse tezyit ve tenkis keyfiyeti o ceza üzerin-
den icra olunur.
    Eğer bir çok esbap içtima etmiş olursa artırıp eksiltme hususu, ondan evvel-
ki artırma ve eksiltme neticesi olan ceza miktarı üzerinden cereyan eder.
    Eğer içtima eden sebeplerden bazısı artırmayı ve bazısı eksiltmeyi müstel-
zim olursa ilk önce artırmakla işe başlanır.
    Bütün hallerde mücrimin yaşı, akli haleti, esbabı muhaffifei takdiriye ve
tekerrür hususları bu sıra takip olunmak şartile en sonra nazara alınır.
    Ceza artırılır veya eksiltilirken kanunun sureti mahsusada tayin ettiği
ahval müstesna olmak üzere her nevi ceza için muayyen olan hudut tecavüz edi-
lemez.
    Hafif hapis, ağır veya hafif para cezalarının tertibi iktiza eden hallerde
kanuni sebeplerden dolayı bu cezaların, 19,21 ve 24 üncü maddelerde  yazılı
aşağı hadlerinden daha az bir miktarının  verilmesi icap ettiği takdirde bunla-
rın yerine, taahhüt almağa hacet kalmaksızın, adli tevbih yapılır.
    (Ek: 21/11/1990 - 3679/2 md.) Hakim, iki sınır arasında temel cezayı, suçun
işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suç konusunun önem ve değe-
ri, suçun işlendiği zaman ve yer, fiilin diğer özellikleri, zararın veya tehli-
kenin ağırlığı, kastın veya taksirin yoğunluğu, suç sebepleri ve saikleri, fai-
lin amacı, geçmişi, şahsi ve sosyal durumu, fiilden sonraki davranışı gibi hu-
susları gözönünde bulundurmak suretiyle takdirini kullanarak belirler.Cezanın
asgari hadden tayini halinde dahi takdirin sebepleri kararda mutlaka gösteri-
lir.

   Madde 30 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Muvakkat cezalar, gün, ay ve sene hesabile tatbik olunur. Bir gün, 24 saat,
bir ay 30 gündür. Sene, resmi takvime göre hesap edilir.
    (Değişik: 12/6/1979 - 2248/17 md.) Muvakkat cezalar için bir günün ve para
cezalarında bir liranın küsuru hesaba katılmaz.
                                   ÜÇÜNCÜ BAP
                Ceza mahkümiyetlerinin neticeleri ve tarzı icraları

    Madde 31 - Beş seneden fazla ağır hapse mahkümiyet müebbeden ve üç seneden
beş seneye kadar ağır hapse mahkümiyet hükmolunan cezaya müsavi bir müddetle,
hidematı ammeden memnuiyeti müstelzimdir.

    Madde 32 - 59 uncu maddede tayin olunan ahvalde idama bedel 24 sene ağır
hapis cezasına mahkümiyet mahkümun on sene müdetle emniyeti umumiye idaresinin
nezareti mahsusası altında bulundurulmasını müstelzimdir.

    Madde 33 - Beş seneden ziyade ağır hapis cezasına mahküm olanlar ceza mü-
detleri zarfında mahcuriyeti kanuniye halinde bulundurulur. Ve emvalinin ida-
resinde mahcurlar hakkındaki kanunu medeni ahkamı tatbik olunur.
    Beş seneden ziyade ağır hapse mahküm olan şahsın ceza müddeti zarfında
babalık hakkından ve kocalık sıfatının bahşettiği kanuni haklardan mahrumiyeti-
nede hüküm verilebilir.

    Madde 34 - Bir cürüm ile katiyen mahkümiyet; kanunen siyasi bir hizmete in-
tihap olunabilmek kabiliyetini selbettiği veya memuryetten mahrumyeti müstelzim
olduğu takdirde azalık ve memuriyetin zevalinide mucip olur.

    Madde 35 - Kanunun tayin ettiği ahvalden maada resmi sıfatı veya icrası ait
olduğu daireden verilecek ruhsatname ve şehadetname gibi vesikaya muhtaç olan
bir meslek ve sanatı suistimal suretiyle işlenen cürüm ve kabahatlere müteallik
hükümler mahkümun mahküm olduğu müddete veya cezayı nakdinin ademi tediyesinden
dolayı ne miktar hapis cezası verilmek lazımgelirse o miktara muadil olacak ve
yirminci ve yirmi beşinci maddelerde muayyen müddetlerin azami hadlerini geçmi-
yecek bir müddetle muvakkaten hidematı ammeden memnuiyetini veya meslek ve sa-
natının tatilini dahi istilzam eder.
    Sair meslek ve sanatlar hakkında tatili icabettiren ahvali kanun tayin eder.

    Madde 36 - (Değişik : 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Mahkümiyet halinde cürüm veya kabahatte kullanılan veya kullanılmak üzere
hazırlanan veya fiilin irtikabından husule gelen eşya fiilde methali olmıyan
kimselere ait olmamak şartiyle mahkemece zabıt ve müsadere olunur.
    Kullanılması, yapılması, taşınması, bulundurulması ve satılması cürüm veya
kabahat teşkil eden eşya bir ceza mahkümiyeti olmasa ve faile ait bulunmasa
bile mutlaka zabıt ve müsadere olunur.
    Taşınması memnu olmıyan silahların ruhsatsız taşınması halinde de zabıt ve
müsaderesine hükmolunur.

    Madde 37 - (Değişik : 11/6/1936 -3038/1 md.)
    Ceza ile mahkümiyet suçtan mutazarrır ve mağdur olanların mallarının istir-
dadını ve duçar oldukları zararların tazminini dava edebilmelerine halel getir-
mez.

    Madde 38 - Emvalin istirdadından ve uğranılan zararların tazmininden başka
bir şahsın veya bir ailenin şeref ve haysiyetini ihlal eden her nevi cürüm ve
kabahatlerde bir güna maddi zarar vukua gelmese bile mahkeme mağdurun talebine
mebni manevi zarar mukabili olarak muayyen tazminat itasında hüküm edilebilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (EK -7)

    Madde 39 - Mahküm muhakeme masraflarını çeker.
    Bir cürüm veya kabahatten dolayı mahküm olan şahıslar malların istirdadın-
dan ve uğranılan zararların tazmininden ve manevi zarar mukabili olarak takdir
olunan tazminattan ve muhakeme masraflarının ödenmesinden birbirlerine kefil
olarak mesuldürler.
    Muhtelif cürüm ve kabahatlerden dolayı bir ilam ile mahküm olan bir kaç ki-
şinin birbirine kefil olarak mesuliyetleri yalnız müştereken mahkümiyeti intaç
eden fiile aittir.

    Madde 40 - Hüküm katiyet kesbetmeden evvel vukubulan mevkufiyet ceza mahkü-
miyetlerinden indirilir.
    Eğer mahküm hakkında sürgün cezası hükmolunmuş ise bir günlük mevkufiyet
üç günlük sürgüne mukabil sayılır. (1)
    Eğer cezayı nakdi tertip olunmuş ise tenzil, 19 uncu maddede gösterilen he-
saba göre yapılır.

    Madde 41 - Hidematı ammeden memnuiyet, veya muayyen bir meslek ve sanatın
tatili cezası, gıyaben verilen kararlara müteallik ahkamı kanuniye müstesna ol-
mak üzere, hükmün katileşdiği tarihten başlar.
    Eğer hidematı ammeden memnuiyet veya bir meslek ve sanatın tatili ve sair
ehliyetsizlik cezası şahsi hürriyeti tahdit eden diğer bir cezaya bağlı olur
veya bir ceza mahkümiyetinin neticesi bulunursa asıl cezanın icrası müddetince
devam etmekle beraber hüküm ilamında veya kanunda tayin edilen müddet ancak ce-
zanın ikmal edildiği veya sakit olduğu günden başlar.

    Madde 42 - (Mülga: 15/4/1987 - 3352/1 md.) (2)

    Madde 43 - İdam veya müebbet ağır hapis cezalarını mutazammın olan hüküm
ilamının hulasası hükmün sadır olduğu ve cürmün işlendiği ve mahkümualeyhin en
son ikamet ettiği mahalle veya kariyenin münasip mahallerine asılarak ilan
olunur.
                               DÖRDÜNCÜ BAP
           Cezaya ehliyet ve bunu kaldıran veya hafifleten sebepler

    Madde 44 -  Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz.

    Madde 45 - Cürümde kasdin bulunmaması cezayı kaldırır. Failin bir şeyi yap-
masının veya yapmamasının neticesi olan bir fiilden dolayı kanunun o fiile ceza
tertip ettiği ahval müstesnadır.
    Kabahatlerde kasit sabit olmasa bile herkes kendi fiil veya ihmalinden me-
suldür.

    Madde 46 - (Değişik: 18/5/1955 - 6569/1 md.)
    Fiili işlediği zaman şuurunun veya harekatının serbestisini tamamen kaldı-
racak surette akıl hastalığına duçar olan kimseye ceza verilemez.
------------------------------           .
(1) Sürgün cezası, 13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki
    Kanunun geçici 2. maddesiyle kaldırılmıştır.
(2) 15/4/1987 tarih ve 3352 sayılı Kanunun 1 inci maddesindeki "Kanunlarda yer
    alan, emniyeti umumiye idaresinin nezareti altında bulundurma cezası ve
    tedbiri ile ilgili hükümler yürürlükten kaldırılmıştır." hükmü uyarınca yü-
    rürlükten kaldırılmıştır. Sözkonusu 3352 sayılı Kanun, Kanunlar Külliyatı-
    nın Cilt 6, Sayfa 6943`de yayımlanmıştır.
    Ancak bu şahsın muhafaza ve tedavi altına alınmasına hazırlık tahkikatında
Sulh Hakimi, ilk tahkikatta Sorgu Hakimi ve son tahkikatta vazifeli mahkeme ta-
rafından karar verilir.
    Muhafaza ve tedavi altında bulundurma müddeti şifaya kadar devam eder.
Yalnız maznuna isnadolunan suç, ağır hapis cezasını müstelzim ise bu müddet bir
seneden az olamaz.
    Muhafaza ve tedavi altına alınan şahıs; muhafaza ve tedavinin icra kılındı-
ğı müessesesinin sıhhi heyetince, şifası tebeyyün ettiğine dair verilecek rapor
üzerine aynı kazai mercice serbest bırakılır.
    Bu husustaki rapor ve kararda, hastalığın ve isnadolunan suçun mahiyeti
gözönünde tutularak, içtimai emniyet bakımından şahsın tıbbi kontrola ve muaye-
neye tabi tutulup tutulmıyacağı, tutulacaksa müddet ve fasılası da gösterilir.
    Tıbbi kontrol ve muayene; Cumhuriyet Müddeiumumilerince, kararda gösterilen
müddet ve fasılalarda bu şahısların bulundukları mahalde yoksa en yakın salahi-
yetli mütehassısı olan hastane sıhhi heyetlerine sevk edilmeleri suretiyle te-
min olunur.
    Bu tıbbi kontrol ve muayenede nüks arazı gösterenler hakim veya mahkeme ka-
rariyle yine muhafaza ve tedavi altına alınıp aynı muamelelere tabi tutulurlar.

    Madde 47 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Fiili işlediği zaman şuurunun veya harekatının serbestisini ehemmiyetli de-
recede azaltacak surette akli malüliyete müptela olan kimseye verilecek ceza
aşağıda yazılı şekilde indirilir:
    1. İdam cezası yerine 15 seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis;
    2. Müebbet ağır hapis yerine 10 seneden 15 seneye kadar ağır hapis;
    3. Amme hizmetlerinden müebbet memnuiyet yerine muvakkatı memnuiyet; cezala-
rı hükmolunur.
    Diğer cezalar üçte birden yarıya kadar indirilir.

    Madde 48 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Suçu işlediği esnada arızi bir sebepten dolayı 46 ve 47 nci maddelerde mün-
deriç akli malüliyet halinde bulunan kimseler hakkında o maddelerdeki ahkam
tatbik olunur.
    İhtiyari sarhoşlukla ve ihtiyarı ile kullanılan uyuşturucu madde tesiriyle
işlenen fiiller bu madde hükmünden hariçtir.
    Madda 49 - 1 - Kanunun bir hükmünü veya salahiyettar bir merciden verilip
infazı vazifeten zaruri olan bir emri icra suretiyle,
    2 - Gerek kendisinin gerek başkasının nefsine veya ırzına vukubulan haksız
bir taarruzu filihal defi zaruretinin bais olduğu mecburiyetle,
    3 - Gerek nefsini ve gerek başkasını vukuuna bilerek mahal vermediği ve
başka türlü tahaffüz imkanıda olmadığı ağır ve muhakkak bir tehlikeden muhafa-
za etmek zaruretinin bais olduğu mecburiyetle, işlenilen fiillerden dolayı fai-
le ceza verilemez.
    Bir numaralı bentte gösterilen halde merciinden sadır olan emir hilafı ka-
nun olduğu takdirde neticesinden hasıl olan cürme müterettip ceza emri veren
amire hükmolunur.

    Madde 50 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    49 uncu maddede yazılı fillerden birini icra ederken kanunun veya salahi-
yettar makamın veya zaruretin tayin ettiği hududu tecavüz edenler cürüm ölüm
cezasını müstelzim ise sekiz seneden aşağı olmamak üzere hapis ve müebbed ağır
hapis cezasını müstelzim olduğu takdirde altı seneden on beş seneye kadar ha-
pis cezasile cezalandırılır. Sair hallerde asıl suça müretteb ceza altıda bi-
rinden eksik ve yarısından ziyade olmamak üzere indirilir ve ağır hapis hapse
tahvil olunur ve amme hizmetlerinden müebbed memnuiyet cezası yerine muvakkat
memnuiyet cezası verilir.

    Madde 51 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Bir kimse haksız bir tahrikin husule getirdiği gazap veya şedit bir elemin
tesiri altında bir suç işler ve bu suç ölüm cezasını müstelzim bulunursa müeb-
bet ağır hapis cezasına ve müebbet ağır hapis cezasını müstelzim bulunursa yirmi
dört sene ağır hapis cezasına mahküm olur. Sair hallerde işlenen suçun cezası-
nın dörtte biri indirilir.
    Tahrik ağır ve şiddetli olursa ölüm cezası yerine yirmi dört sene ve müeb-
bet ağır hapis cezası yerine on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ce-
zası verilir.
    Sair cezaların yarısından üçte ikisine kadarı indirilir.

    Madde 52 - Bir kimse bir hata veya sair bir arıza yüzünden cürmü kast etti-
ği şahıstan başka bir şahsın zararına işlemiş olursa cürümden zarar gören kim-
senin sıfatından neşet eden ve cezayı şiddetlendiren esbap faile tahmil olun-
maz. Belki cürüm kast olunan şahsa karşı işlenmiş gibi telakki olunarak fail,
cürmün tazammun edebileceği esbabı muhaffefeden istifade eder.

    Madde 53 - Fiili işlediği zamanda on bir yaşını bitirmemiş olanlar hakkın-
da takibat yapılamaz ve ceza verilemez.
    Ancak fiil kanunen bir seneden ziyade hapis cezasını veya daha ağır cezayı
müstelzim bir cürüm olduğu takdirde müdeiumuminin talebi üzerine mahkeme reisi
çocuğun, istirdadı kabil tedabirden olmak ve on sekiz yaşını geçmiyecek müddet-
le mukayyet bulunmak üzere terbiye ve ıslah için devlet idare veya murakabesin-
de bulunan bir müesseseye konmasını veyahut-takayyüt ve nezaretinde teseyyüp ve
ihmal ile bir cürüm işlemesine meydan verirlerse kendilerinden iki yüz liraya
kadar cezayı nakdi alnacağı ihtariyle-ana baba veya vasiye teslimini emreder.

    Madde 54 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Fiili işlediği zaman on bir yaşını bitirmiş olup da on beş yaşını doldurma-
mış olanlar, farik ve mümeyyiz olmadıkları surette haklarında hiçbir ceza ter-
tip olunamaz. Ancak işlenilen fiil bir seneden fazla hapis veya daha ağır bir
cezayı müstelzim cürümlerden ise bundan evvelki madde ahkamı tatbik olunur.
    (Değişik: 21/1/1983 - 2787/4 md.) Eğer çocuk işlediği fiilin bir suç oldu-
ğunu fark ve temyiz ile hareket etmiş ise suçunun cezası aşağıda yazılı şekil-
lerde indirilir:
    1. Ölüm cezası yerine onbeş yıldan, müebbet ağır hapis cezası yerine on
yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası verilir.
    2. Diğer cezalar yarıya indirilir. Ağır hapis cezaları hapse çevrilir. An-
cak, bu bendin tatbiki suretiyle hükmolunacak cezalar her fiil için yedi yıldan
fazla olamaz.
    Amme hizmetlerinden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alınmak
cezaları tatbik olunmaz.
    Şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalar, para cezasından çevrilmiş olsa dahi eğer
suçlu cezanın çektirilmesine başlandığı zaman on sekiz yaşını bitirmemiş ise
ceza bir ıslahhanede çektirilir.
    Bu mahkümiyetler tekerrüre esas olamaz.

    Madde 55 - (Değişik:9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Fiili işlediği zaman on beş yaşını bitirmiş olup da on sekiz yaşını bitir-
memiş olanlar hakkında aşağıda yazılı şekillerde ceza tayin olunur:
    1. İdam cezası yerine yirmi seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası;
    2. Müebbet ağır hapis yerine on beş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis
cezası verilir.
    3. (Değişik: 21/1/1983 - 2787/5 md.) Diğer cezaların üçte bire kadarı indi-
rilir. Ancak, bu bendin tatbiki suretiyle hükmolunacak cezalar her fiil için
ondört yıldan fazla olamaz.
    4. Amme hizmetlerinden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alın-
mak cezaları tatbik edilmez.
    Cezanın çektirilmesine başlandığı zaman on sekiz yaşını bitirmemiş olanlar
hakkında hürriyeti bağlayıcı cezalar para cezasından çevrilmiş olsa dahi, onla-
ra mahsus ceza evlerinde veya büyüklere mahsus ceza evlerinin hususi kısımla-
rında çektirilir. Bunlar on sekiz yaşını geçtikleri zaman eğer mahküm oldukları
ceza müdeti üç seneden ve geri kalan müddeti iki seneden fazla ise büyük mah-
kümların bulundukları ceza evlerine naklolunurlar. Ancak bunlardan, geçirdikle-
ri müddet içindeki hal ve durumlarına göre münasip görülenler hususi ceza evin-
de veya büyüklere mahsus ceza evlerinin hususi kısımlarında alıkonulabilirler.
    Hükmün infazına başlandığı tarihte on sekiz yaşını bitirmiş ve mahküm ol-
dukları ceza müddeti üç seneden az bulunmuş olup da geçmişteki hallerine naza-
ran hususi ceza evinde veya büyüklere mahsus ceza evlerinin hususi kısımların-
da bulundurulmaları daha uygun görülenlerin cezaları bu evlerde çektirilir.

    Madde 56 - (Mülga: 6/7/1960 - 15/2 md.) (1)

    Madde 57 - Fiili işlediği zaman henüz on beş yaşını bitirmeyen sağır-dil-
sizler hakkında takibat yapılmaz. Bunlar hakkında yirmi dört yaşına kadar kal-
mak üzere 53 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü tatbik olunabilir.

    Madde 58 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Fiili işlediği zaman on beş yaşını bitirmiş olup da yaptığı işin neticesini
fark ve temyiz ile hareket ettiği anlaşılmıyan sağır, dilsizlere ceza verilmez.
    Ancak fiil cürüm olduğu ve bir seneden fazla hapis cezasını veya daha ağır
bir cezayı müstelzim bulunduğu takdirde yirmi dört yaşını henüz ikmal etmiyen
-----------------------
(1) Hernekadar Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 8/10/1962 tarihli ve E. 1962/43,
    K. 1962/40 sayılı kararı ile 58. maddenin son fıkrası hükmü ile yapılan
    atıf sebebiyle 56. maddenin cezalarda yapılacak indirimler yönünden yürür-
    lükte bulunduğu kabul edilmiş ise de 21/1/1983 tarih ve 2787 sayılı kanunla
    58. maddede yapılan değişiklik sonucunda sözü edilen atıf metinden çıkarıl-
    mış ve 56. maddeye paralel yeni bir hükümle sağır ve dilsizlere uygulanacak
    cezalar doğrudan doğruya 58. madde içerisinde düzenlenmiştir. Böylece Ceza
    Genel Kurulu Kararının 22/1/1982 tarihinden itibaren uygulama yeri kalmamış
    ve 56. madde tamamiyle yürürlükten kalkmıştır.
sağır - dilsiz hakkında yirmi dört yaşına kadar kalmak üzere 53 üncü maddenin
ikinci fıkrası hükümleri tatbik edilebilir.
    Eğer fail yirmi dört yaşını bitirmiş ise mahkeme, hakkında 46 ncı maddede
gösterildiği surette muamele yapılmak üzere kendisinin salahiyetli makama tes-
limini emredebilir.
    Eğer sağır-dilsizin suçu işlemekte fark ve temyiz ile hareket ettiği anla-
şılır ve işlediği zaman on sekiz yaşını bitirmemiş bulunursa birinci fıkrası
müstesna olmak üzere 54 üncü madde hükümleri tatbik olunur.
    (Değişik: 21/1/1983 - 2787/6 md.) Sağır-dilsiz onsekiz yaşını bitirip de
yirmibir yaşını bitirmemiş ise 55 inci madde hükümleri tatbik olunur.
    (Ek: 21/1/1983 - 2787/6 md.) Sağır-dilsiz yirmibir yaşını bitirmiş ise,
ölüm cezası yerine otuz yıl, müebbet ağır hapis cezası yerine yirmidört yıl
ağır hapis cezası hükmolunur. Sair hallerde cezanın altıda biri indirilir.

    Madde 59 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Kanuni tahfif sebeplerinden ayrı olarak mahkemece her ne zaman fail lehine
cezayı hafifletecek takdiri sebepler kabul edilirse idam cezası yerine müebbet
ağır hapis ve müebbet ağır hapis yerine 30 sene ağır hapis cezası hükmolunur.
    Diğer cezalar altıda birden fazla olmamak üzere indirilir.

    Madde 60 - Başkalarının nüfuz ve idare ve nezareti altında bulunanların iş-
ledikleri kabahatlerde eğer fiil, nüfuzlarının cari olduğu daire dahilinde ria-
yet ettirmekle nizamen mükellef oldukları ahkama karşı işlenmiş kabahatlerden
olduğu ve bunların kendi dikkat ve basiretleriyle meni mümkün bulunduğu takdir-
de ceza failden maada nüfus ve idare ve nezareti haiz olan metbular hakkında
dahi tatbik olunur.
    Eğer kabahat fail üzerinde nüfuz ve idare ve nezareti olanların emriyle,
bunların kanunen riayet ettirmeğe mecbur oldukları ahkam ihlal edilerek, yapıl-
mış olursa ceza emri veren metbudan maada salahiiyettar merciin bir emri mahsu-
sunu veya bir ihtarını ısga etmiyerek kabahati irtikap eden tabi hakkındada
tatbik olunur.
                             BEŞİNCİ BAP
                            Cürme teşebbüs

    Madde 61 - (Değişik: 3/2/1937 - 3112/1 md.)
    Bir kimse işlemeği kasdeylediği bir cürmü vesaiti mahsusa ile icraya başla-
yıp da ihtiyarında olmıyan esbabı maniadan dolayı o cürmün husulüne muktazi
fiilleri ikmal edememiş ise kanunda yazılı olmıyan yerlerde fiil, ölüm cezasını
müstelzim olduğu takdirde müteşebbis hakkında on beş seneden 20 seneye ve müeb-
bet ağır hapis cezasını müstelzim olduğu takdirde on seneden on beş seneye ka-
dar ağır hapis cezası hükmolunur. Sair hallerde o cürüm için kanunen muayyen
olan ceza, yarısından üçte ikisine kadar indirilir.
    Müteşebbis, cürmün ef`ali icrayesinden ihtiyariyle vazgeçtiği, fakat tamam
olan kısım esasen bir suç teşkil ettiği halde ancak o kısma mahsus ceza ile ce-
zalandırılır.

    Madde 62 - (Değişik: 3/2/1937 - 3112/1 md.)
    Bir kimse işlemeği kasdettiği cürmün icrasına taallük eden bütün fiilleri
bitirmiş, fakat ihtiyarında olmıyan bir sebepten dolayı o cürüm meydana gelme-
miş ise
kanunda yazılı olmıyan yerlerde fiil ölüm cezasını müstelzim olduğu takdirde
müteşebbis hakkında yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis ve
müebbet ağır hapis cezasını müstelzim olduğu takdirde on beş seneden yirmi se-
neye kadar ağır hapis cezası hükmolunur. Sair hallerde o cürüm için kanunen mu-
ayyen olan ceza altıda birinden üçte birine kadar indirilir.

    Madde 63 - (Mülga: 3/2/1937 - 3112/3 md.)
                                   ALTINCI BAP
                            Cürüm ve kabahatte iştirak

    Madde 64 - (Değişik: 3/2/1937 - 3112/1 md.)
    Bir kaç kişi bir cürüm veya kabahatın icrasına iştirak ettikleri takdirde
fiili irtikap edenlerden veya doğrudan doğruya beraber işlemiş olanlardan her
biri o fiile mahsus ceza ile cezalandırılır.
    Başkalarını cürüm ve kabahat işlemeğe azmettirenlere dahi aynı ceza hükmo-
lunur. Ancak fiili icra edenin onu işlemekte şahsi bir menfaati olduğu sabit
olursa azmettiren şahsın cezası, ölüm yerine yirmi dört sene ve müebbet ağır
hapis yerine yirmi sene ağır hapistir. Sair cezaların altıda biri indirilir.

    Madde 65 - (Değişik: 2/6/1941 - 4055/1 md.)
    I - Suç işlemeğe teşvik veya suçu irtikap kararını takviye ederek yahut
fiil işlendikten sonra muzaheret ve muavenette bulunacağını vadeyleyerek,
    II - Suçun ne suretle işleneceğine mütaallik talimat vererek yahut fiilin
işlenmesine yarıyacak iş veya vasıtaları tedarik ederek,
    III - (Değişik: 21/1/1983 - 2787/7 md.) Suç işlenmeden evvel veya işlendi-
ği sırada müzaharet ve muavenetle icrasını kolaylaştırarak suça iştirak eden
şahıs, işlenmiş fiile mahsus olan ceza ölüm cezası ise yirmi yıldan, müebbet
ağır cezası ise onaltı yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cazası ile ceza-
landırılır. Sair hallerde kanunen muayyen olan cezanın yarısı indirilir.
    Bu maddede yazılı fiillerden birini işleyen kimsenin iştiraki inzimam et-
meksizin fiilin irtikabı mümkün olamıyacağı sabit olan hallerde o kimse yukarı-
da gösterilen tenzilattan istifada edemez.

    Madde 66 - Bir cürüm veya kabahati beraber işleyenlerden veya icrasını ko-
laylaştırmağa yardım edenlerden biri hakkında teşdidi cezayı mucip olan şahsa
merbut daimi veya arızi ahval ve evsaf, cürüm veya kabahate iştirak eyledikle-
ri zamanda ona vakıf olan faillere dahi sirayet eder. Ancak haklarında teret-
tüp eden cezanın altıda biri indirilebilir ve idam ile müebbet ağır hapis ce-
zasına bedel yirmi seneden yirmi dört seneye kadar ağır hapis cezası hükmolu-
nur.

    Madde 67 - Fiilin cezasını teşdit eden maddi esbabı dahi cürüm veya kaba-
hatin vasfını tebdil edecek şekilde olsabile fiil işlendiği zamanda ona vakıf
olan şeriklere saridir.
                             YEDİNCİ BAP
                        Suç ve cezaların içtimaı

    Madde 68 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Bir kimse mütaaddit suçlardan dolayı Hüküm veya Ceza Kararnamesiyle mahküm
edilirse cezalar bu bap hükümlerine göre içtima ettirilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek - 7)

    Madde 69 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Bir Hüküm veya Ceza Kararnamesinden sonra aynı kimsenin bu mahkümiyetten
önce veya sonra işlediği bir suçtan dolayı mahküm edilmesi halinde cezaların
içtimaı hükümleri tatbik olunur.

    Madde 70 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/3 md.)
    Birden çok müebbet ağır hapse mahkümiyet halinde, altı aydan az ve üç yıl-
dan fazla olmamak üzere hükmedilecek miktarı geceli gündüzlü bir hücrede tecrit
edilmek suretiyle, müebbet ağır hapis cezası infaz olunur.

    Madde 71 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Aynı neviden şahsi hürriyeti bağlıyan muvakkat cezalara mahkümiyet halinde
bu cezaların mecmuu tatbik olunur.
    24 seneden aşağı olmamak üzere en az iki ağır hapis cezasına mahkümiyet ha-
linde müebbet ağır hapis cezası tatbik olunur.

    Madde 72 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Aynı neviden para cezalarına mahkümiyet halinde bu cezaların mecmuu tatbik
olunur.

    Madde 73 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Cezalardan biri müebbet ağır hapis ve diğeri şahsi hürriyeti bağlayıcı mu-
vakkat bir ceza ise, ilave edilecek cezanın nevi ve miktarına göre on günden az
ve üç seneden fazla olmamak üzere geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek
suretiyle müebbet ağır hapis cezası tatbik olunur.

    Madde 74 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Başka neviden hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezalara  mahkümiyet halinde bu
cezaların hepsi ayrı ayrı tamamen tatbik olunur.
    İnfazda ağır hapis, hapis, hafif hapis ve sürgün sırası takip edilir. (1)

    Madde 75 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Başka neviden para cezalarına mahkümiyet halinde bu cezaların hepsi ayrı
ayrı tamamen tatbik olunur.
    Para cezaları sair cezalarla birleştiği takdirde de hepsi ayrı ayrı ve ta-
mamen tatbik olunur.

    Madde 76 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Fer`i cezalar ve mahkümiyetin bütün diğer cezai neticeleri her ceza hakkın-
 da ayrı ayrı tayin ve tatbik olunur.

    Madde 77 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    1) Aynı neviden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların birleştirilme-
si halinde tatbik edilecek ceza ağır hapiste 36, hapiste 25, sürgünde 15, hafif
hapiste 10 seneyi geçemez.
    2) Başka neviden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların mecmuu otuz
seneyi geçemez. Bu haddi aşan ceza miktarı sırası ile sürgün, hafif hapis, ha-
pis ve ağır hapisten tenzil edilir.
    3) Ağır para cezası ile hafif para cezası birleştiği takdirde çevrilecek
cezanın nev`i hapistir.
---------------------
(1) Sürgün cezası, 13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki
    Kanunun geçici 2. maddesiyle kaldırılmıştır.
    4) Birleştirilen para cezalarının şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya çev-
rilmesi halinde bu ceza müddeti beş seneyi geçemez.
    5) (Değişik: 21/11/1990 - 3679/4 md.) İçtima neticesinde uygulanacak süre-
li fer`i cezalar, kamu hizmetlerinden yasaklanma cezasında on, muayyen bir mes-
lek ve sanatın icrasının tatilinde dört yılı geçemez.
    6) Yukarıki fıkralarda yazılı yukarı hadlere baliğ olan cezalara kati su-
rette mahkÜmiyetten sonra işlenen suçlardan dolayı verilecek cezalar aynen tat-
bik olunur.

    Madde 78 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir kimse bir suçu işlemek veya vuku bulmuş bir suçu gizlemek için diğer
bir suç işlediği veyahut o suç vesilesile kanunda suç teşkil eden diğer bir
fiil daha irtikab eylediği takdirde mezkür fiiller kanunen o suçu tertib eden
anasırdan veya suçun esbabı müşeddedesinden sayılmazsa o kimse hakkında evvel-
ki maddelerin müştemil olduğu hükümlere göre ceza tertib olunur.

    Madde 79 - İşlediği bir fiil ile kanunun muhtelif ahkamını ihlal eden kim-
se o ahkamdan en şedit cezayı tazammun eden maddeye göre cezalandırılır.

    Madde 80 - (Değişik: 2/6/1941 - 4055/1 md.)
    Bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünün
bir kaç defa ihlal edilmesi, muhtelif zamanlarda vakı olsa bile bir suç sayı-
lır. Fakat bundan dolayı terettüp edecek ceza altıda birden yarıya kadar artı-
rılır.
                             SEKİZİNCİ BAP
                            Cürümde tekerrür

    Madde 81 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir kimse beş seneden ziyade müdetdle bir mahkÜmiyete uğradıktan sonra ceza-
sını çektiği veya ceza düştüğü tarihten itibaren on sene ve diğer cezalarda beş
sene içinde başka bir suç daha işlerse yeni suça verilecek ceza altıda bire ka-
dar artırılır.
    Yeni suç evvelki mahkÜmiyete sebep olan suç cinsinden ise hükmedilecek ceza
altıda birden üçte bire kadar artırılır.
    İkinci suç için tayin edilecek cezaya tekerrürden dolayı zammı lazımgelen
miktar, hiç bir suretle evvelki suç için hükmedilmiş olan cezaların en ağırın-
dan ziyade olarak tayin olunamaz.
    Evvelki veya sonraki suçlardan biri para cezası veya sürgün ve diğeri baş-
ka bir ceza olduğu takdirde tekerrürden dolayı yapılacak zam miktarının tayi-
ninde 19 uncu veya 40 ıncı maddelerde yazılı nisbet kaideleri tatbik olunur.

    Madde 82 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Müebbed ağır hapis cezasına mahküm olan kimse diğer bir veya bir kaç cürüm
işlediği takdirde mahkümun geceli gündüzlü bir hücrede yalnız bırakılması müd-
deti eğer sonraki cürmü veya cürümleri muvakkat ağır hapis cezasını müstelzim
ise bu cezanın veya bu cezalar mecmuunun sekizde birine, hapis cezasını müstel-
zim ise onda birine müsavi bir müddet uzatılır.
    Ancak ilave edilecek hücre müdeti ağır hapislerde üç seneden, hapiste iki
seneden fazla olamaz.
    (Değişik: 21/11/1990 - 3679/5 md.) Sonraki cürümden dolayı da mahküma müeb-
bet ağır hapis cezası tayin olunmuşsa ilave edilecek hücre müddeti altı aydan
az, üç yıldan fazla olamaz.
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek- 7)

    Madde 83 - (Mülga: 11/6/1936 - 3038/2 md.)

    Madde 84 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Tekerrür halinde hükmedilecek ağır para cezasının 19 uncu maddeye göre hap-
se çevrilmesi halinde hapis müddeti beş seneyi geçemez.

    Madde 85 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    İşlediği suçlardan dolayı her defasında üç aydan fazla olmak üzere iki defa
veya daha fazla şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalarla mahküm olan kimse 81 inci
maddede yazılı müddetler içinde, yine şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezanın ve-
rilmesini icab ettiren aynı cinsten bir suç işler ve göreceği cezanın müddeti
otuz aydan aşağı olursa mezkür ceza müddeti yarı ve sair hallerde ağır hapis ve
hapiste otuz seneyi geçmemek üzere üçte biri nisbetinde artırılır.

    Madde 86 - Aynı maddei kanuniyeye tetabuk eden veya kanunun bir faslında
münderiç bulunan cürümlerden başka:
    1 - Devletin emniyeti aleyhine işlenilen cürümler,
    2 - Resmi memurlar tarafından memuriyetlerine ait vazifelerin ihlali veya
memuriyetin suistimali suretiyle işlenilen cürümler,
    3 - Siyasi veya dini hürriyetlere müteallik cürümlerle dini memurların va-
zifeleri esnasında yaptıkları suistimalat,
    4 - İcra ettikleri vazifeden dolayı hükkam ile memurlar ve devlet idaresi
ve ammenin nizamı alayhine irtikap olunan cürümler,
    5 - Cürüm tasnii ve iftira ve yalan şehadet ve yalan yere yemin ve avkat-
larla dava vekillerinin vazifelerini suiistimal cürümleri,
    6 - Ammenin selameti aleyhinde işlenilen cürümler,
    7 - Sekizinci bapta münderiç cürümler,
    8 - Şahıslar aleyhindeki cürümlere mahsus babın birinci ve ikinci fasılla-
rında münderiç cürümler,
    9 - Hırsızlık, yağma ve garet ve ifşayı sır tehdidiyle temini menfaat ve
dolandırıcılık ve emniyeti suiistimal ve eşyayı cürmiyeyi satın almak ve sakla-
mak ve hileli iflas maddelerinde ve üçüncü babın dokuzuncu faslının son madde-
siyle onuncu faslının 276 ncı maddesinde ve on birinci faslında ve altıncı
babın birinci faslının ilk beş maddesinde ve beşinci faslında ve yedinci babın
üçüncü faslının ilk beş maddesiyle son maddesinde muharrer bilcümle cürümler,
    Bir cinsten addolunur.

    Madde 87 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Geçen maddelerin tatbikatında:
    1) Kabahat fiilinden dolayı sadır olan hükümler bir cürüm vukuunda ve cürme
mütaallik hükümler kabahat vukuunda;
    2) Tedbirsizlik ve dikkatsizlik ve meslek va sanatın icrası hususunda tec-
rübesizlik ve emirlerle nizamlara riayetsizlik neticesi olarak işlenen cürümler
diğer cürümler mukabilinde ve sair cürümler bunlar mukabilinde;
    3) Sırf askeri cürümler hakkında sadır olan hükümler;
    4) Bu kanunun 6 ncı babının birinci faslındaki 316,317,318,319,320,324 ve
331 inci maddeleriyle ikinci faslındaki 332 ve 333 üncü ve 7 nci babın 3 üncü
faslındaki 403 ve 404 üncü maddelerde yazılı hususlardan dolayı verilen hüküm-
ler müstesna olmak üzere yabancı memleket mahkemelerinden verilen hükümler;
tekerrüre esas olamaz.

     Madde 88 - Tekerrür hükümlerinin tatbikında diğer bir cezadan kalbolunmuş
olan ceza asıl ceza addolunur.
                             MÜSTAKİL FASIL
                             Cezaların tecili

    Madde 89 - (Mülga: 13/7/1965 - 647/Geç. Md. 4) (1)

    Madde 90 - On sekiz yaşını doldurmamış çocuklar ile yetmişine varmış ihti-
yarların mahküm oldukları hapis cezası bir seneden fazla olmadığı halde dahi
evvelki madde hükmü tatbik olunur.

    Madde 91 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Seksen dokuzuncu madde hükmü, mahkeme kararında hilafı tasrih edilmedikçe
fer`i cezalar hakkında da tatbik olunur.

    Madde 92 - Tazminat kabilinden olan cezayı nakdi ve zabt ve müsaderesi ka-
nunen mecburi olan eşya ile muhakeme masrafları tecil olunmaz.

    Madde 93 - Cezaların tecili kararının infazı hukuku şahsiyenin mahküm tara-
fından rızasiyle ifasına veya teminine talik olunabilir.

    Madde 94 - (Değişik: 3/2/1937 - 3112/1 md.)
    Cezası tecil edilen mahküm hazır ise mahkemenin reisi cezanın tecil edildi-
ğini tefhim ettikten sonra yeniden bir suç işlediği takdirde 95 inci madde hük-
mü dairesinde tecil olunan ceza çektirilmekle beraber sonraki cürüm cezasının
dahi şartlarına muvafık olduğu takdirde, tekerrürden dolayı artırılacağını ken-
disine ihtar eder.

    Madde 95 - (Değişik: 2/6/1941 - 4055/1 md.)
    I - Kabahat ile mahküm olan kimse hüküm tarihinden itibaren bir sene için-
de bir cürümden veya evvelki hükmün verildiği mahaldeki Asliye mahkemesinin ka-
zası dairesinde diğer bir kabahatten dolayı aynı cinsten veya daha ağır bir ce-
zaya,
    II - Cürüm ile mahküm olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde
işlediği diğer hir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya
yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahküm olmazsa, cezası tecil edilmiş olan
mahkümiyeti esasen vakı olmamış sayılır. Aksi takdirde her iki ceza ayrı ayrı
tenfiz olunur.
                             DOKUZUNCU BAP
                        Dava ve cezanın sukutu

    Madde 96 - Maznunun vefatı hukuku amme davasını ortadan kaldırır.
    Mahkümun vefatı ceza mahkümiyetini ve hatta henüz icra edilmemiş olan ağır
ve hafif cezayı nakdi hükümlerini bütün neticeleriyle beraber ortadan kaldırır.
Ancak eşya zabt ve müsaderesi ve muhakeme masrafları için sadır olup mahkümun
vefatından evvel katiyet kesbeden hükümler tenfiz olunur.

    Madde 97 - Umumi af, hukuku amme davasını ve hükmolunan cezaları bütün ne-
ticeleri ile birlikte ortadan kaldırır.

    Madde 98 - Hususi af, havi olduğu sarahate göre cezayı ortadan kaldırır ve-
ya azaltır veya değiştirir ve daha ağır bir cezadan mübeddel olan cezaya kanu-
nen ilave edilmemiş bulunmak şartiyle mahkümun kanuni mahcuriyetini de ref
eder. Ancak kanun veya kararnamesinde hilafı yazılı olmadıkça feri ve mütemmim
cezalara tesir etmez. Hususi affı tazammun eden kanun veya kararnamede sarahat
bulunan ahval müstesnadır.
---------------------
(1)  Bu maddede hükme bağlanmış bulunan cezaların teciline ilişkin hususlar,
     13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun 6.
     maddesinde yeniden düzenlenmiştir.
*

    Madde 99 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Takibat yapılabilmesi dava veya şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar gören
kimsenin vazgeçmesi hukuku amme davasını düşürür. Ancak kanunda hilafı yazılı
olmadıkça cezanın infazına mani olmaz.
    Maznunlardan biri hakkındaki dava veya şikayetten vazgeçme diğerlerine de
sirayet eder.
    Kanunda yazılı haller müstesna olmak üzere, vazgeçme onu kabul etmiyen maz-
nuna tesir etmez.

    Madde 100 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Umumi ve hususi aflar ve suçtan zarar görenin davadan veya şikayetten vaz-
geçmesi ne zaptolunan eşyanın ne de malsandığına tediye olunan ağır ve hafif
para cezalarının istirdadını icab etmez.

    Madde 101 - Müebbet vaya on seneden fazla muvakkat ağır hapis cezaları hu-
susi af ile azaltıldığı veya ortadan kaldırıldığı surette buna dair  olan kanun
veya kararnamede buna muhalif sarahat olmadıkça manküm üç sene müddetle emniye-
ti umumiye nezreti altına alınır.

    Madde 102 - (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
    Kanunda başka türlü yazılmış olan ahvalin maadasında hukuku amme davası:
    1 - Ölüm ve müebbed ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerde yirmi sene,
    2 - Yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasını müstel-
zim cürümlerde on beş sene,
    3 - Beş seneden ziyade ve yirmi seneden az ağır hapis veya beş seneden zi-
yade hapis yahud hidematı ammeden müebbeden mahrumiyet cezalarından birini müs-
telzim cürümlerde on sene,
    4 - Beş seneden ziyade olmamak üzere ağır hapis veya hapis yahud sürgün ve-
ya hidematı ammeden muvakkaten mahrumiyet cezalarını ve ağır para cezasını müs-
telzim cürümlerde beş sene,
    5 - Bir aydan ziyade hafif hapis veya otuz liradan ziyade hafif para ceza-
sını müstelzim fiillerde iki sene,
    6 - Bundan evvelki bendlerde beyan olunan mikdardan aşağı cezaları müstel-
zim kabahatlerde altı ay geçmesile ortadan kalkar.
    Bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ölüm veya müebbed yahud
muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurd dışında işlenmesi ha-
linde dava müruru zamanı yoktur.

    Madde 103 - Müruru zamanın başlangıcı tamamiyle icra olunmuş cürüm ve ka-
bahatler hakkında fiilin vukuu gününden ve teşebbüs olunan veya icra ve ikmal
olunamayan cürümler hakkında son fiilin işlendiği tarihten ve mutemadi ve mü-
teselsil cürümler hakkında dahi temadi ve teselsülün bittiği günden itibar olu-
nur.

    Madde 104 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Hukuku amme davasının müruru zamanı, mahkümiyet hükmü yakalama, tevkif,
celb veya ihzar müzekkereleri, adli makamlar huzurunda maznunun sorguya çekil-
mesi, maznun hakkında son tahkikatın açılmasına dair olan karar veya C. müdde-
iumumisi tarafından mahkemeye yazılan iddianame ile kesilir.
    Bu halde müruru zaman, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeğe başlar.
Eğer müruru zamanı kesen muameleler müteaddid ise müruru zaman bunların en
sonuncusundan itibaren tekrar işlemeğe başlar. Ancak bu sebepler müruru zaman
                                                                            *
müdetini 102 nci maddede ayrı ayrı muayyen olan müddetlerin yarısının ilavesile
baliğ olacağı müddetten fazla uzatamaz.

    Madde 105 - (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
    Kanunun bir seneden aşağı müruru zaman tayin ettiği hallerde her türlü usuli
muamele müruru zamanı keser.
    Ancak 103 üncü maddeye göre müruru zaman işlemeğe başladığı günden itibaren
bir seneden aşağı müruru zamana tabi kabahat nevinden suçlarda bir sene içinde
mahkümiyet kararı verilmemiş olursa hukuku amme davası müruru zamana uğrar.

    Madde 106 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir suçtan dolayı yapılan ve müruru zamanı kesen muameleler o suçlarda her
ne suretle olursa olsun iştiraki olup da aleyhlerinde takibat veya tahkikat
yapılmamış olan kimseler hakkında dahi müruru zamanı keser.

    Madde 107 - Hukuku amme davasının ikamesi mezuniyet veya karar alınmasına
yahut diğer bir mercide halli lazım gelen bir meselenin neticesine bağlı bulun-
duğu takdirde mezuniyet ve kararın alınmasına yahut meselenin halline kadar
müruru zaman durur.

    Madde 108 - Takibi ancak şahsi dava ikamesine bağlı olan fiil hakkında sala-
hiyettar kimse altı ay zarfında dava etmediği takdirde takibat yapılamaz.
    Müruru zaman haddini geçmemek şartiyle bu müdet davaya hakkı olan kimsenin
fiilden ve failin kim olduğundan haberdar bulunduğu günden başlar.
    Davaya hakkı olan bir kaç kimseden birisi altı aylık müddeti geçirirse bun-
dan dolayı diğerlerinin hukuku sakıt olmaz.

    Madde 109 - Aynı fiilden dolayı her ne suretle olursa olsun tekrar muhakeme-
si görülmek lazımgelen mahkümünaleyhin ahiren vakı olan mahkümiyeti evvelki
mahkümiyetinden daha hafif bir cezayı mutazammın ise müruru zaman müddeti sonra-
ki hüküm ile tertip olunacak cezaya göre hesap olunur.

    Madde 110 - Hukuku amme davasının düşmesi emval istirdadı ve uğranılan zara-
rın tazmini için ikame olunan hakkı şahsi davasına halel vermez.

    Madde 111 - Hukuku amme davasının düşmesi cürümden zarar gören şahsın dava-
dan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı hukuku şahsi-
yesini ayrıca muhafaza eylememiş ise artık hukuk mahkemesinde dahi dava edemez.

    Madde 112 - Bu maddede yazılı cezalar aşağıdaki müddetlerin müruriyle orta-
dan kalkar:
    1 - İdam ve müebbet ağır hapis cezaları otuz sene,
    2 - Yirmi sene ve daha fazla müddetle ağır hapis cezası yirmi dört sene,
    3 - Beş seneden ziyade ağır hapis veyahut hapis veya müebbet sürgün cezası
yirmi sene,
    4 - Beş seneye kadar ağır hapis veyahut hapis veya muvakkat sürgün veya
muvakkaten hidematı ammeden memnuiyet cezalariyle ağır cezayı nakdi hükümleri
on sene,
    5 - Bir aydan ziyade hafif hapis veyahut bir meslek ve sanatın tatili icrası
yahut otuz liradan ziyade hafif cezayı nakdi hükümleri dört sene,
    6 - Bundan evvelki bentte beyan olunan miktardan aşağı ceza hükümleri on
sekiz ay geçmesiyle ortadan kalkar.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Nevileri başka başka cezaları havi hükümler, en ağır ceza için konulan müd-
detin geçmesiyle ortadan kalkar.
    Cezanın müruru zaman ile ortadan kalkmasından sonra Emniyeti Umumiye Neza-
reti altında bulunmak cezasının da hükmü kalmaz.

    Madde 113 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    Hükümlerde müruru zaman hükmün kat`ileştiği veya infazın her hangi bir su-
retle inkıtaa uğradığı günden itibaren işlemeğe başlar.

    Madde 114 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    İlamın infazına müteallik mahküma salahiyetli merci tarafından kanun daire-
sinde tebliğ olunan her türlü muamele müruru zamanı keser. Bundan başka şahsi
hürriyeti bağlayıcı cezalarda ilamın infazı için mahkümun yakalanması dahi müru-
ru zamanı keser.
    Bir suçtan dolayı mahküm olan kimse müruru zaman cereyan ettiği sırada mah-
küm olduğu suç cinsinden diğer bir suç daha işlediği takdirde müruru zaman yine
kesilmiş olur.

    Madde 115 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    Amme hizmetlerinden muvakkat memnuiyet yahut diğer bir ıskatı ehliyet ceza-
sı veya bir meslek ve sanatın tatili icrası sair cezalara zam ve ilave edildiği
veyahut bir hüküm neticesi olduğu takdirde ıskatı ehliyet ve tatili meslek ve
sanat cezaları, onlar için muayyen olan müddetin iki misline muadil bir müddet
geçmedikçe sakıt olmazlar ve işbu müruru zaman aslı mücazatın sakıt olduğu ta-
rihten itibaren cereyana başlar.

    Madde 116 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Gerek hukuku amme davasının ve gerek ceza hükümlerinin müruru zamanı 30 uncu
madde mucibince hesap olunur.

    Madde 117 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    Gerek dava ve gerek ceza müruru zamanı resen tatbik olunur ve bundan ne maz-
nun ve ne de mahküm vazgeçemezler.

    Madde 118 - (Değişik: 29/6/1938-3531/1 md.)
    Bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ölüm veya müebbet yahud
muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurd dışında işlenmesi
halinde ceza müruru zamanı yoktur.

    Madde 119 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/1 md.)
    (Değişik: 7/12/1988 - 3506/3 md.) Yalnız para cezasını gerektiren veya kanun
maddesinde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezasının yukarı haddi üç ayı aşmayan
suçun faili;
    1. Para cezası maktu ise bu miktarı, aşağı ve yukarı hadleri gösterilmiş ise
aşağı haddini,
    2. Hürriyeti bağlayıcı cezanın aşağı haddinin, her gün için 647 sayılı Ceza-
ların infazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı
bendinde belirtilen aşağı hadler üzerinden karşılayan miktarını,
    3. Hürriyeti bağlayıcı ceza ile birlikte para cezası da öngörülmüş ise,
hürriyeti bağlayıcı ceza için yukarıdaki şekilde belirlenecek miktar ile para
cezasının aşağı haddini,
    Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ-
den itibaren on gün içinde merciine ödediği takdirde hakkında kamu davası açıl-
maz.
    (Değişik : 7/12/1988 - 3506/3 md.) Suçla ilgili kanun maddesinde, yukarı
haddi üç ayı aşmayan hürriyeti bağlayıcı ceza veya para cezasından yanlız
birisinin uygulanmasının öngörüldüğü hallerde, yukarıdaki fıkralara göre öden-
mesi gereken miktar para cezası esas alınarak belirlenir.
    Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebligatta, ödenecek miktar, ödeme süre-
si ve belli edilen miktarın bu süre içinde ödenmesi halinde kamu davasının
açılmayacağı ve ödemediği takdirde açılacak kamu davası üzerine suçu sabit
görüldüğü takdirde mahkemece tayin edilecek cezanın yarı nisbetinde artırıla-
rak hükmolunacağı sanığa bildirilir.
    Yukarıdaki fıkra uyarınca yapılan tebligata rağmen belli edilen miktarın
süresinde ödenmemesi halinde kamu davası açılır ve suç sabit olduğu takdirde
tayin edilecek ceza, aşağı ve yukarı haddi gösterilen hallerde yukarı haddi
geçmemek üzere yarı nisbetinde artırılarak hükmolunur.
    Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan doğruya mahkemeye intikal
etmiş olması halinde sanık sorgusundan önce hakim tarafından verilecek on
günlük mehil içinde bu madde hükümlerine göre tespit edilecek miktardaki parayı
yargılama giderleriyle birlikte merciine ödediği takdirde kamu davası ortadan
kaldırılır.Verilen mehil içerisinde belirlenen paranın ödenmemesi halinde yuka-
rıdaki fıkra hükümleri uygulanır.
    Yukarıdaki fıkra kapsamına giren bir suçtan ötürü doğrudan doğruya mahkeme-
ye intikal eden işin ceza kararnamesiyle sonuçlandırılmış olması halinde itiraz
üzerine duruşma yapılır ve bu halde de anılan fıkra hükümleri uygulanır.
    Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması
kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve zoralıma ilişkin hükümleri
etkilemez.
    Kanun maddesinde ayrıca bir meslek veya sanatın tatili cezasının bulunması
bu madde hükmünün uygulanmasına engel olmaz.
    Nispi para cezasını gerektiren suçlar hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.

    Madde 120 - Ceza hükümlerinin sukutu hukuku şahsiye ve istirdadı emval ve
tazminat ve masarifi muhakemeye müteallik hükümlere halel vermez. Ancak umumi
aftan neşet eden sukut masarifi muhakemenin tahsili hakkında hazinenin mütalebe
hakkını dahi iskat eder.
                             ONUNCU BAP
                       Memnu hakların iadesi

    Madde 121 - Müebbeden hidematı ammeden memnuiyet ve ceza mahkümiyetinden
mütevellit diğer nevi ademi ehliyet cezaları memnu hakların iadesi tarikiyle
izale olunabilir.

    Madde 122 - (Değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    (Değişik birinci fıkra : 21/11/1990 - 3679/6 md.) Yukarıdaki maddede yazı-
lı ceza, şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya bağlı olduğu halde, buna mahküm
olan ve işlemiş olduğu cürümden dolayı pişmanlık duyduğunu ihsas edecek su-
rette iyi hali görülen kimse, asıl cezasını çektiği veya ceza af ile ortadan
kalktığı tarihten itibaren üç ve zamanaşımı ile düşmüş olduğu surette düştüğü
tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra memnu haklarının iadesini talep
edebilir.
    Eğer bu mahrumiyet ve ıskatı ehliyet cezaları diğer bir cezaya ilaveten
tertib olunmamış ise memnu hakların iadesi ancak hüküm ilamının kat`ileştiği
tarihten itibaren beş sene sonra istenebilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek - 7)

    Madde 123 - Mükerrirler cezanın tamamen infazından veya af yahut müruru
zaman ile sukutundan itibaren bundan evvelki maddede beyan olunan müddetlerin
iki katı geçmedikçe memnu haklarının iadesi istidasında bulunamazlar.

    Madde 124 - Memnu haklar, Usulü Muhakematı Cezaiye Kanununun tayin ettiği
suretlerle iade olunur. Memnu hakların iadesine alakadarın talebi üzerine usulü
dairesinde karar verilmesi mahkemeye aittir.
                             İKİNCİ KİTAP
                               Cürümler
                             BİRİNCİ BAP
                  Devletin şahsiyetine karşı cürümler
                             BİRİNCİ FASIL
             Devletin arsıulusal şahsiyetine karşı cürümler

    Madde 125 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir Devletin hakimi-
yeti altına koymağa veya Devletin istiklalini tenkise veya birliğini bozmağa
veya Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idare-
sinden ayırmağa matuf bir fiil işliyen kimse ölüm cezasile cezalandırılır.

    Madde 126 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    Devlet aleyhine silah kullanan veya Türkiye ile harp halinde bulunan bir
devletin ordusunda hizmet kabul eden vatandaş müebbed ağır hapis cezasile ceza-
landırılır. Yabancı devlet kuvvetlerine kumanda eden veya bunları sevk ve idare-
ye müteallik bir vazife deruhde eden vatandaş hakkında ölüm cezası verilir.
    Harp esnasında düşman Devlet toprağında bulunup da bu devlet kanunlarının
tahmil ettiği bir mecburiyeti ifa zaruretile mezkür fiili işliyen kimseye ceza
verilmez.
    Bu bab hükümlerine göre herhangi bir sebeple Türk vatandaşlığı sıfatını
kaybeden kimse dahi vatandaş hükmünde sayılır.
    Türkiye Devleti tarafından Devlet olarak tanınmış olmasa bile haklarında
muharib muamelesi yapılan siyasi kümeler dahi Türkiye Devleti ile harp halinde
bulunan Devlet gibi telakki edilir.

    Madde 127 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    Yabancı Devletin Türkiye Devleti aleyhine harp açması veya hasmane hareket-
lerde bulunması için yabancı ile anlaşan veya bu maksada matuf fiiller işliyen
kimse on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Harp vuku bulursa ölüm cezası hükmolunur. Hasmane hareket vukua gelirse
müebbed ağır hapis cezası verilir.
    Türkiye Devletini bitaraflık ilanına veya bitaraflığın muhafazasına veyahut
harp ilanına mecbur kılmak veya mecbur kılmağa matuf muameleler yapmak için
yabancı ile anlaşan kimse beş seneden on seneye kadar ağır hapis cezasile ceza-
landırılır.
    Bu anlaşma matbuatla propaganda yapmak için vaki olmuş ise hükmolunacak
ceza üçte bire kadar artırılır.
    Milli menfaatler aleyhine hareketlerde bulunmak maksadile yabancıdan
velevki bilvasıta olsun kendisi veya başkaları için para veya herhangi bir
menfaat veya vaid kabul eden vatandaş eğer fiil daha ağır bir cürüm teşkil
etmiyorsa üç seneden onseneye kadar ağır hapis ve beş yüz liradan iki bin lira-
ya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
    Aynı ceza para veren veya sair menfaat temin veya vadeden yabancı hakkında
da tatbik olunur.
    Aşağıdaki hallerde ceza üçte birden aşağı olmamak üzere artırılır.
    1 - Fiil harp esnasında işlenmiş ise,
    2 - Para veya menfaat matbuat vasıtasile propaganda yapmak için verilmiş
veya vadedilmiş ise.

    Madde 128 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Türkiye Devletini harp tehlikesine maruz kılacak şekilde Hükümetin tasvibi
olmaksızın yabancı bir Devlet aleyhine asker toplıyan veya diğer hasmane hare-
ketlerde bulunan kimse beş seneden on iki seneye kadar ağır hapis cezasile ceza-
landırılır. Eğer harp vukua gelirse müebbed ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Hasmane hareketler, yalnız yabancı bir Hükümet ile münasebeti bozacak veya
Türkiye Devletini veya Türk vatandaşlarını mukabele bilmisle maruz kılacak mahi-
yette ise verilecek ceza iki seneden sekiz seneye kadar ağır hapistir.
    Siyasi münasebet münkati olur veya mukabele bilmisil vukua gelirse verilecek
ceza üç seneden on seneye kadar ağır hapistir.

    Madde 129 -(Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Harp zamanında Türkiye Devleti zararına düşmanın askeri hareketlerini
kolaylaştırmak veya Türkiye Devletinin askeri hareketlerine zarar vermek mak-
sadile yabancı ile anlaşan veyahut bu maksadlara matuf fiiller işliyen kimse on
seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır. Maksadı hasıl
olursa ölüm cezası verilir.
    Harp zamanında düşman Devlete iaşe maddeleri veya Türkiye Devletinin zararı-
na kullanılabilecek sair şeyler veren kimse bunları bilvasıta vermiş olsa bile
beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Harp zamanında düşman Devlet lehine yapılan istikrazlara ve her ne suretle
olursa olsun tediyelere iştirak eden veya buna müteallik muameleleri kolaylaş-
tıran kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Harp zamanında ve ikinci fıkrada yazılı haller haricinde nerede bulunursa
bulunsun düşman Devlet tebaasile veyahut düşman Devlet topraklarında oturan
diğer kimseler ile bilvasıta olsa dahi, ticaret yapan yurddaş veya Türkiyede
bulunan yabancı iki seneden on seneye kadar ağır hapis ve bin liradan aşağı
olmamak üzere eşya değerinin beş misline müsavi ağır para cezasile cezalandırı-
lır.
    İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri fiili hariçte işliyen yabancılar hakkında
tatbik olunmaz.

    Madde 130 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Harp zamanında Devletin silahlı kuvvetlerinin veya ahalinin ihtiyaçları
için Devlet veya diğer bir amme müessesesile veya amme hizmetlerini ifa veya
amme ihtiyaçlarını temin eden bir müessese ile iş yapmak veya eşya vermek
üzere iltizam ettiği taahhüdleri kısmen veya tamamen ifa etmiyen kimse üç
seneden on iki se-
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek - 7)
neye kadar ağır hapis cezasile beraber bin liradan aşağı olmamak üzere taahhü-
dü veçhile yapacağı iş veya vereceği eşya değerinin üç misline müsavi ağır para
cezasile cezalandırılır.
    Taahhüdün kısmen veya tamamen ifa edilmemesi taksirden ileri gelmiş ise
ceza yarıya kadar indirilir.
    Aynı hükümler, tahhüdün ifa edilmemesine sebebiyet veren ikinci veya daha
sonraki derecedeki müteahhidlerle mutavassıtlar ve müteahhidlerin mümessilleri
hakkında da tatbik olunur.
    Harp zamanında yukarıki fıkralarda yazılı taahhüdlerin icrasında hile yapan
kimseler on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile beraber iki bin li-
radan aşağı olmamak üzere taahhüdü veçhile yapacağı iş veya vereceği eşya değe-
rinin beş misline müsavi ağır para cezasile cezalandırılır.

    Madde 131 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Askeri olan veya Devletin müsellah kuvvetlerinin hizmetine tahsis edilmiş
bulunan gemileri, hava vasıtalarını, nakil vasıtalarını, yolları müesseseleri,
depoları ve diğer askeri tesisatı-bunlar henüz ikmal edilmemiş olsalar bile-
kısmen veya tamamen velev muvakkat bir zaman için olsun tahrib eden veya kulla-
nılmıyacak bir hale getiren kimse sekiz seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis
cezasile cezalandırılır.
    Aşağıdaki hallerde ölüm cezası verilir:
    1 - Fiil, Türkiye ile harp halinde bulunan bir Devletin menfaati için iş-
lenmiş olursa,
    2 - Fiil Devletin harp hazırlıklarını veya harp kudret ve kabiliyetini veya
askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise.
    Fiil bunları elinde bulunduran veya muhafazası veyahut nezareti ile mükellef
olan kimsenin kusuru neticesi vukua gelmiş veya sadece kolaylaşmış olursa o
kimse hakkında bir seneden beş seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.

    Madde 132 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Devletin emniyetine veya dahili, yahut beynelmilel siyasi menfaatlerine ta-
allük eden evrak veya vesikaları tamamen veya kısmen yok eden, tahrib eden veya
üzerlerinde sahtelik yapan veyahut muvakkaten de olsa bunları tahsis olundukları
yerden başka bir yerde kullanan, hile ile alan veya çalan kimse sekiz seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Gizli kalması Devletin emniyeti ve yukarıda yazılı menfaatleri icabından
olan malümatı istihsal eden kimse üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezasile
cezalandırılır. Bu bab hükümlerine nazaran Devletin menfaatleri namına gizli
kalması lazımgelen malümat arasında, dahili veya beynelmilel siyasi sebeplerle
neşrolunmıyan Hükümet muamelelerinin ihtiva ettiği malümat da dahildir.
    Salahiyetli makamların neşir veya işaasını menettiği malümatı istihsal eden
kimse iki seneden sekiz seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Yukarıki fıkralarda yazılı filler Devletin harp hazırlıklarını veya harp
kudret veya kabiliyetini veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuşsa müebbet
ağır hapis cezası verilir.(1)

    Madde 133 - (Değişik: 29/6/1938-3531/1 md.)
    Devletin emniyeti veya dahili veya beynelmilel siyasi menfaatleri icabından
olarak gizli kalması lazım gelen malümatı siyasi veya askeri casusluk maksadile
istihsal eden kimse 15 seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalan-
dırılır.
----------------------
(1) Bu fıkradaki "ölüm cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanunun
    27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası" olarak değiştirilmiş ve
    metne işlenmiştir.
    Aşağıdaki hallerde ölüm cezası verilir:
    1- Fiil, Türkiye ile harb halinde bulunan bir devletin menfaati namına
işlenmişse,
    2 - Fiil, devletin harb hazırlıklarını veya harb kudret veya kabiliyetini
veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuşsa.
    Salahiyetli makamların neşir veya işaasını menettikleri malümatı siyasi veya
askeri casusluk maksadile istihsal eden kimse 10 seneden aşağı olmamak üzere
ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Yukarıki fıkrada yazılı fiil, Türkiye ile harb halinde bulunan bir devletin
menfaatine işlenmişse müebbed ağır hapis cezası hükmolunur.
    Yukarıki iki fıkrada yazılı fiil, Devletin harb hazırlıklarını veya harb
kudret veya kabiliyetini veya eskeri hareketlerini tehlikeye koymuşsa ölüm
cezası verilir.
    Yabancı bir devletin emniyeti veya dahili veya beynelmilel siyasi menfaat-
leri icabından olarak gizli kalması lazım kelen malümatı diğer bir ecnebi devlet
lehine siyasi veya askeri casusluk maksadile istihsal eden kimse beş seneye
kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.

    Madde 134 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    132 ve 133 üncü maddelerde yazılı cürümlerin icrası, evrak veya vesikaları
elinde bulunduran veya malümata malik olan kimsenin taksiri neticesi mümkün kı-
lınmış veya sadece kolaylaştırılmış olursa bu şahıs hakkında bir seneden beş
seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.
    Fiil; Devletin harp hazırlıklarını veya harp kudret ve kabiliyetini yahut
askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise üç seneden on beş seneye kadar ağır
hapis cezası verilir.
    Bu cürümlerin icrası Devletin askeri menfaati icabından olarak girilmesi
menedilmiş olan yerlerin veya toprak, su veya hava mıntakalarının muhafazası
ve nezaretile mükellef olan kimsenin taksiri neticesi mümkün kılınmış veya
sadece kolaylaştırılmış ise aynı ceza hükmolunur.

    Madde 135 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Her kim :
    1 - Devletin askeri menfaati icabı olarak girilmesi menedilmiş olan yerlere
veya toprak, su veya hava mıntıkalarına gizlice veya igfal ile girerse,
    2 - 132 nci maddenin iki, üç, dört ve beşinci fıkralarında yazılı malümatı
tedarik etmiye yarıyan ve elde bulundurulması için makbul sebep gösterilemiyen
vesikalarla veya diğer her hangi bir şey ile yakalanırsa,
    Bir seneden beş seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Yukarıki bendlerde yazılı fiillerden biri harp zamanında işlenirse verilecek
ceza üç seneden on seneye kadar ağır hapistir.

    Madde 136 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    132 nci maddenin iki, üç, dört ve beşinci fıkralarında yazılı gizli kalması
lazımgelen malümatı ifşa eden kimseler beş seneden aşağı olmamak üzere ağır ha-
pis cezasile cezalandırılır.
    Fiil harp zamanında işlenmiş veya Devletin harp hazırlıkları veya harp kud-
ret ve kabiliyetini veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise ağır hapis
cezası on seneden aşağı olamaz.
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek - 7)
    Suçlu,siyasi veya askeri casusluk maksadile hareket etmiş ise bu maddenin
birinci fıkrasında yazılı halde müebbed ağır hapis ve ikinci fıkrasındaki
halde ölüm cezasına mahküm edilir.
    Bu cezalar bu maddede yazılı olan malümatı istihsal eden kimseler hakkında
da tatbik olunur.
    Eğer fiil suçlunun taksiri neticesi vukubulmuş ise birinci fıkrada yazılı
halde altı aydan iki seneye ve ikinci fıkradaki hallerden birinin mevcudiyeti
takdirinde üç seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezası verilir.

    Madde 137 - (Değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Salahiyetli makamların neşir ve işaasını menettikleri malümatı ifşa eden
kimse üç seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Fiil harp zamanında işlenir veyahut Devletin harp hazırlıklarını veya harp
kudret ve kabiliyetini veya askeri hareketlerini tehlikeye koyarsa verilecek
ağır hapis cezası onseneden aşağı olamaz.
    Suçlu, siyasi veya askeri casusluk maksadile hareket etmiş ise bu maddenin
birinci fıkrasında yazılı halde on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis
cezasına mahküm edilir.
    İkinci fıkrada yazılı hallerde ölüm cezası verilir.
    Bu cezalar bu maddede yazılı olan malümatı istihsal etmiş olanlar hakkında
da tatbik olunur.
    Eğer fiil suçlunun taksiri neticesi vuku bulmuş ise birinci fıkrada yazılı
halde altı aydan iki seneye ve ikinci fıkradaki hallerden birinin mevcudiyeti
takdirinde üç seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezası verilir.

    Madde 138 - (Değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Vazifesi veya hizmeti dolayısile öğrendiği ve Devletin emniyeti icabı ola-
rak gizli kalması lazımgelen fenni keşif veya ihtiraları yahut sınai yenilikle-
ri, kendisinin veya başkasının menfaatine olarak kullanan memur veya amme
hizmetini ifa ile mükellef olan kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır
hapis ve bin liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasile cezalandırılır.
    Eğer fiil Türkiye ile  harp halinde bulunan bir Devletin menfaati için
işlenir veya Devletin harp hazırlıklarını veya harp kudret ve kabiliyetini
veya askeri hareketlerini tehlikeye koyarsa suçlu müebbet ağır hapis cezasile
cezalandırılır.(1)
    Türkiye Devleti tarafından yabancı bir memlekette Devlet işlerini görmiye
memur edilen kimse, kendisine verilen vazifeyi sadakatle ifa etmezse bu fiilden
milli menfate zarar gelebildiği takdirde beş seneden aşağı olmamak üzere ağır
hapis cezasile cezalandırılır.
    129 uncu madde ile ondan sonraki maddelerde ve 153 ve 161 inci maddelerde
yazılı cürümler harp için Türkiye Devletile aralarında ittifak veya iştirak
olan bir Devletin zararına işlendiği takdirde dahi tatbik olunur.
    Bundan evvelki fıkrada yazılı cürümlerin işleneceğini haber alıp da zamanın-
da Devlet memurlarına haber vermeği ihmal edenler, cürüm teşebbüs derecesinde
kalsa bile, altı aydan az olmamak üzere hapsolunur.

    Madde 139 - (Değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Harp zamanında Devletin selameti namına neşrolunan emir ve kararlara kasden
muhalif harekette bulunanlar bir seneden altı seneye kadar ağır hapse mahküm
olurlar.
______________________________________
(1) Bu fıkradaki "ölüm cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanunun
    27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası" olarak değiştirilmiş ve
    metne işlenmiştir.

    Madde 140 - (Değişik: 20/9/1946-4956/1 md.; Mülga: 12/4/1991 - 3713/23 md.)

    Madde 141 - (Değişik: 3/12/1951-5844/1 md.; Mülga: 12/4/1991 - 3713/23 md.)

    Madde 142 - (Değişik: 3/12/1951-5844/1 md.; Mülga: 12/4/1991 - 3713/23 md.)

    Madde 143 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    Hükümetin müsaadesi olmaksızın beynelmilel mahiyeti haiz olan veya kökü
memleket dışında bulunan cemiyetleri veya müesseseleri veya bunların şubelerini
memleket dahilinde tesis eden, teşkil eden, tanzim eden veya sevku idare eden
kimse on beş günden altı aya kadar hapis ve beş yüz liradan iki bin liraya
kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
    Müsaade, sahte veya noksan beyanat ile alınmış ise faili bir seneden beş
seneye kadar hapis ve bin liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezaile cezalan-
dırılır.
    Müsaade alınmaksızın teşkil edilmiş olan böyle bir cemiyete veya müesseseye
veya bunların şubelerine memleket dahilinde iştirak eden kimse yüz liradan bin
liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
    Memleket dışındaki cemiyet ve müesseselere Hükümetin müsaadesi olmaksızın
iştarak eden memleket dahilinde mukim vatandaşa da aynı ceza verilir.

    Madde 144 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Türkiye ile harp halinde bulunan bir Devletten akademik derece veya şeref-
ler, unvan veya nişanlar ve sair fahri rütbeler; mezkür derece, şeref, unvan ve
nişanlara ve rütbelere aid maaş veya sair menfaatler kabul eden vatandaş bir
seneye kadar hapis cezasile cezalandırılır.

    Madde 145 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Türk bayrağını veya Devletin diğer bir hakimiyet alametini tahkir kasdile
bulunduğu yerden söküp kaldıran veya yırtan, bozan, yahut diğer her hangi bir
suretle tezlil eden kimse, bir seneden 3 seneye kadar hapsolunur.
    (Dikkat: Devamı 471 inci sayfadadır.)
KANUNLAR, MAYIS 1991 (Ek - 8)
    Ceza Kanununun tatbikatında Türk bayrağından maksad Devletin resmi bayrağile
milli renkleri taşıyan her hangi bir bayraktır.
    Bayraktan başka her hangi bir şey üzerinde bulunan milli renkleri tahkir
kasdile bulunduğu yerden söküp kaldıran veya yırtan, bozan yahut diğer her hangi
bir suretle tezlil eden kimse hakkında da aynı ceza verilir.
    Bu maddede yazılı cürüm yabancı bir memlekette bir Türk tarafından işlenir-
se, ceza üçte birden eksik olmamak üzere artırılır.
                                 İKİNCİ FASIL
                       Devlet kuvvetleri aleyhinde cürümler

    Madde 146 - Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanununun tamamını veya
bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan
Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men`e cebren teşebbüs
edenler, idam cezasına mahküm olur.
    65 inci maddede gösterilen şekil ve suretlerle gerek yalnızca gerek bir kaç
kişi ile birlikte kavli veya tahriri veya fiili fesat çıkararak veya meydan ve
sokaklarda ve nasın toplandığı mahallerde nutuk irat veyahut yafta talik veya
neşriyat icra ederek bu cürümleri işlemeğe teşvik edenler hakkında, yapılan fe-
sat teşebbüs derecesinde kalsa dahi idam cezası hükmolunur.
    (Ek: 6/7/1960 - 15/1 md.) Birinci fıkrada yazılı suça ikinci fıkrada göste-
rilenden gayri surette iştirak eden fer`i şerikler hakkında beş seneden onbeş
seneye kadar ağır hapis ve amme hizmetlerinden müebbeden memnuiyet cezası
hükmolunur. (1)

    Madde 147 - Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren iskat veya
vazife görmekten cebren menedenlerle bunları teşvik eyliyenlere idam cezası
hükmolunur.

    Madde 148 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Her kim bir yabancının hizmetinde veya onun lehinde çalışmak üzere Hükümetin
tasvibi olmaksızın memleket dahilinde yurddaşlardan asker yazar veya bunları si-
lahlandırırsa üç seneden altı seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Asker yazılanlar veya silahlandırılanlar arasında, hizmet halinde olan as-
kerler veya henüz askeri mükellefiyete tabi bulunan kimseler varsa ceza üçte
birden aşağı olmamak üzere artırılır.

    Madde 149 - (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
    Her kim Hükümet aleyhine halkı silah veya uyuşturucu yahud boğucu veya yakı-
cı gazlar veya patlayıcı maddeler kullanmak suretile isyana veya Türkiye ahali-
sini birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye teşvik eylerse yirmi seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Eğer bu teşvik neticesi olarak isyan veya kıtal zuhur etmişse buna sebebi-
yet veren veya asilere kumanda eden kimseler hakkında ölüm cezası verilir.
----------------------
(1) Bu fıkra hükmünün, 6/7/1960 tarih ve 15 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
    tarihten önce işlenmiş olan ve Türk Ceza Kanununun 125, 133, 141, 142, 146,
    149, 150 ve 163 üncü maddelerinde yazılı bulunan vatana ihanet suçlarında da
    uygulanacağı, yukarıda sözü edilen 15 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde hükme
    bağlanmıştır.
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek - 7)
    Bu cürümlere yalnız iştirak etmiş olanlar altı seneden aşağı olmamak üzere
ağır hapis cezasile cezalandırılırlar.
    Birinci fıkrada yazılı silahlar ve diğer maddeler yalnız bir yere depo edil-
miş olsa dahi isyan silahlı sayılır.

    Madde 150 - Bir fesat heyetine maksadını icra için silah, cephane, bıçak,
bomba veya buna mumasil sair yıkıcı, yakıcı veya öldürücü alatı yapan veya icat
eden veya nakil eden veya hazırlayan veya ecnebi memleketlerden Türkiye`ye sokan
yahut gizleyen veya taşıyan kimseler muvakkaten ağır hapse konulur.

    Madde 151 - (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
    Bundan evvelki maddelerde yazılı cürümlerden birine muttali olan her ferd,
bunu derhal Hükümete haber vermeğe mecburdur. Bu mecburiyeti makbul bir mazerete
müstenid olmaksızın yapmayanlar, fesad fiile çıkarsa bir seneden ve fiile çık-
mazsa altı aydan aşağı olmamak üzere hapsolunur.
    Fesatçıları bilerek muayyen mevkilerin gayri yerlerden sokan ve memleket
içinde bir yerden diğer bir yere nakledenler muvakkat ağır hapis cezasile ceza-
landırılırlar.

    Madde 152 - Bir kimse, devlet tarafından memuriyeti yahut devletçe makbul
olacak bir sebep olmadıkça bir asker kıtasının veya donanmanın veya harp gemi-
sinin veyahut bir kale veya bir müstahkem mevkiin yahut bir liman veya bir şeh-
rin kumandasını alırsa veya memur olduğu askeri kumandanlığı terk etmesi için
devlet tarafından vakı olan emirlere kezalik makbul sebep olmadıkça itaat etmi-
yerek başında tutarsa müeebbet ağır hapis cezasına mahküm olur.(1)

    Madde 153 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Askerleri kanunlara karşı itaatsizliğe veya yeminlerini bozmağa veya askeri
inzıbat vazifelerini veya askerlik sanatlarına dahil diğer vazifelerini ihlale
teşvik eden veya kanunlara, yeminlerine, inzıbat veya sair askeri vazifelere
muhalif hareketleri medhü istihsan yolunda asker önünde sözler sarfeden kimse,
fiil daha ağır bir cürüm teşkil etmediği takdirde yalnız bundan dolayı bir sene-
den üç seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Fiil alenen işlenmiş ise, verilecek ceza iki seneden beş seneye kadar ağır
hapistir.
    Fiil, harp zamanında işlenmiş ise, ceza üçte birden eksik olmamak üzere
artırılır.
    Fiil :
    1 - Matbuat vasıtasile veya her hangi bir propaganda vasıtasile;
    2 - Umumi veya umuma açık bir mahalde ve birden ziyade kimseler huzurunda;
    3 - Toplanılan mahal veya içtimaa iştirak edenlerin adedi veya toplantının
mevzuu ve gayesi itibarile hususi mahiyeti haiz olmıyan bir içtimada işlenmiş
olursa Ceza Kanununun tatbikında aleni olarak işlenmiş sayılır.
    Zabıta kuvvetlerine karşı bu fiilleri işliyenler hakkında da aynı hükümler
tatbik olunur.

    Madde 154 - (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
    Geçen maddelerde yazılı olan cürümleri işlemeğe halkı teşvik etmek üzere
basılmış veya basılmamış evrak ve risaleleri fesad kasdile veya münderecatını
bilerek neşretmek üzere iken ele geçirilen kimse bir seneden üç seneye kadar
hapsolunur.
----------------------
(1) Bu maddedeki "ölüm cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanunun
    27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası" olarak değiştirilmiş ve
    metne işlenmiştir.

    Madde 155 - Geçen maddelerde yazılı olan ahval haricinde kanunlara karşı
gelmeğe halkı teşvik ile memleketin emniyetine tehlike iras edecek surette ma-
kale neşir edenler veya halkı askerlik hizmetinden soğutmak yolunda neşriyatta
veya telkinatta bulunanlar yahut umumi bir içtimada veya nasın toplandığı yer-
lerde bu suretle nutuk irat edenler iki aydan iki seneye kadar hapis olunur ve
bunlardan yirmi beş liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.

    Madde 156 - Reisicumhur hakkında suikasitte bulunanlarla buna teşebbüs eden-
ler fiilleri teşebbüsü tam derecesinde ise idam cezasiyle, nakıs ise müebbet
ağır hapis ile, cezalandırılır.

    Madde 157 - Bir kimse yukarıki maddede yazılı halden başka  suretle reisi-
cumhura karşı fiili tecavüzde bulunacak olursa işbu tecavüzün kanunen muayyen
olan cezası daha şedit olmadığı takdirde beş seneden aşağı olmamak üzere ağır
hapse konulur.

    Madde 158 - (Değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
    Reisicumhura muvacehesinde hakaret ve sövme fiillerini işleyenler üç seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Hakaret ve sövme Reisicumhurun gıyabında vakı olmuş ise faili, bir seneden
üç seneye kadar hapis olunur. Reisicumhurun ismi sarahaten zikredilmiyerek ima
veya telmih suretiyle vakı olsa bile mahiyeti itibariyle Reisicumhura  matufi-
yetinde tereddüt edilmiyecek derecede karineler varsa tecavüz sarahaten vukubul-
muş addolunur.
    Suçun, neşir vasıtalarından biri ile işlenmesi halinde ceza üçte birden ya-
rıya kadar artırılır.

    Madde 159 - (Değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
    Türklüğü, Cumhuriyeti, Büyük Millet Meclisini, Hükümetin manevi şahsiyetini,
Bakanlıkları, Devletin askeri veya emniyet muhafaza kuvvetlerini veya Adliyenin
manevi şahsiyetini alenen tahrir ve tezyif edenler bir seneden altı seneye kadar
ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar.
    Birinci fıkrada beyan olunan cürümlerin irtikabında muhatap sarahaten zikre-
dilmemiş olsa bile onlara matufiyetinde tereddüt edilmiyecek derecede karineler
varsa tecavüz sarahaten vukubulmuş addolunur.
    Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına veya Büyük Millet Meclisi Kararlarına alenen
sövenler 15 günden 6 aya kadar hapis ve 100 liradan 500 liraya kadar ağır para
cezası ile cezalandırılır.
    Türklüğü tahkir yabancı memlekette bir Türk tarafından işlenirse verilecek
ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.

    Madde 160 - (Değişik: 20/9/1946 - 4956/1 md.)
    157 nci maddede yazılı suçu işleyenlerle Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve
Büyük Millet Meclisi kararlarına alenen sövenler hakkında takibat yapmak sala-
hiyeti doğrudan doğruya Cumhuriyet savcılarına aittir.
    158 inci maddede yazılı hal ile 159 uncu maddenin birinci fıkrasında beyan
olunan hususlar hakkında takibat yapılması Adalet Bakanlığının iznine bağlıdır.

    Madde 161 - (Değişik: 20/11/1962 - 121/1 md.)
    Harb esnasında ammenin telaş ve heyecanını mucip olacak veya halkın mane-
viyatını kıracak veya düşman karşısında memleketin mukavemetini azaltacak
KANUNLAR, MAYIS 1991 ( Ek- 8)
şekilde asılsız mübalağalı veya maksadı mahsusa müstenit havadis yayan veya nak-
leden veya milli menfaatlere zarar verecek herhangi bir faaliyette bulunan kimse
beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Eğer fiil :
    1. Propaganda ile veya askerlere tevcih olunarak işlenmişse,
    2. Suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa verilecek
ceza 15 seneden eksik olmamak üzere ağır hapistir.
    Eğer fiil, düşmanla anlaşma neticesi işlenmiş ise cezası müebbet ağır hapis-
tir.
    Harb zamanında düşman karşısında milletin mukavemetini tehlikeye maruz kıla-
cak şekilde kambiyoların tedavül kıymetini düşürmeye veya resmı veya hususi
kıymetli evrakın piyasası üzerinde bir tesir yapmaya matuf hareketlerde bulunan
kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ve üç bin liradan aşağı olma-
mak üzere ağır para cezasiyle cezalandırılır.
    Eğer fiil suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa ağır
hapis cezası on seneden ve düşmanla anlaşma neticesi işlenmişse onbeş seneden
aşağı olamaz.

    Madde 162 - Kanunun cürüm saydığı neşriyatı nakil etmek başlı başına bir
cürüm olup, faili aynı cezaya tabidir. Nakil olunan bu gibi neşriyatın muhtevi-
yatı tasdik olunmadığına veya ihtiyatla nakil edildiğine yahut mesuliyeti başka
bir kimsenin tamamiyle deruhte eylediğine dair bir kayıt ilavesi naklini mesuli-
yetten vareste kılamaz.

    Madde 163 - (Değişik: 21/1/1983 - 2787/10 md.; Mülga: 12/4/1991-3713/23
md.)
                                  ÜÇÜNCÜ FASIL
           Ecnebi devletlerle bunların reis ve elçileri aleyhinde cürümler

    Madde 164 - Her kim ecnebi devletlerden birinin reisi aleyhine bir cürüm
ika edecek olursa kanunda o cürme mahsus olan ceza altıda birden üçte bire kadar
artırılır.
    Takibat icrası kendine taarruz olunan kimsenin şikayetnamesine bağlı işler-
de ecnebi hükümet tarafından müracaat vukubulmadıkça takibat yapılamaz.

    Madde 165 - Her kim resmen çekilmiş olan dost devletler sancağını veya ar-
masını hakaret kastiyle kaldırır veya koparır veya bozar yahut sair suretlerle
tezlil ederse üç aydan bir seneye kadar hapis olunur. Takibat icrası alakadar
hükümetin müracaatına bağlıdır.

    Madde 166 - Türkiye Cumhuriyeti nezdine memur olan süfera aleyhine memur
oldukları vazifeden dolayı her kim bir cürüm işlerse Türkiye Cumhuriyeti memur-
ları aleyhine ifa ettikleri vazifeden dolayı işlenen cürüm hakkında kanunun
gösterdiği ceza ile cezalandırılır.
    Cürüm, tahkir nevinden ise takibat icrası kendine tecavüz olunan kimsenin
şikayetine bağlıdır.

    Madde 167 - İşbu fasılda yazılı hükümlerin tatbikı, buna benzer işlerde ken-
dine tecavüz olunan şahsın mensup olduğu devlet kanununca da aynı esasın kabul
edilmiş olmasına bağlıdır.
                                DÖRDÜNCÜ FASIL
                     Geçen fasıllar arasında müşterek hükümler

    Madde 168 - (Değişik: 21/1/1983 - 2787/11 md.)
    Her kim, 125, 131, 146, 147, 149 ve 156 ncı maddelerde yazılı cürümleri iş-
lemek için silahlı cemiyet ve çete teşkil eder yahut böyle bir cemiyet ve çetede
amirliği ve kumandayı ve hususi bir vazifeyi haiz olursa onbeş seneden aşağı ol-
mamak üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.
    Cemiyet ve çetenin sair efradı on yıldan onbeş yıla kadar ağır hapisle ceza-
landırılır.

    Madde 169 - 64 ve 65 inci maddelerde beyan olunan hal haricinde her kim,
böyle bir cemiyete ve çeteye hal ve sıfatlarını bilerek barınacak yer gösterir
veya yardım eder yahut erzak veya esliha ve cephane veya elbise tedarik eder ve-
ya her ne suretle olursa olsun hareketlerini teshil ederse üç seneden beş seneye
kadar ağır hapis ile cezalandırılır.

    Madde 170 - Hükümet tarafından ihtar vukuundan evvel veya vukuunu müteakip
cemiyeti ve çeteyi dağıtanlar veya bunun teşekkülünden gaye olan cürmün işlen-
mesini men edenler keza cemiyet ve çetenin teşekkülüne iştirak etmemiş veya
bunlar üzerinde bir kumandayı haiz olmamış olmakla beraber hükümet memurlarının
veya zabıta kuvvetlerinin ihtarından evvel veya onu müteakip cemiyet ve çeteden
mukavamet göstermeksizin çekilerek silahlarını terk ve teslim edenler veya ta-
harriyata başlandıktan sonra töhmette şeriki olanları tevkif ettirmek esbabını
istihsal edenler hakkında ceza verilmez.

    Madde 171 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    125, 131, 133, 146, 147, 149 ve 156 ncı maddelerde yazılı cürümlerden birini
veya bazılarını hususi vasıtalarla işlemek üzere bir kaç kişi aralarında gizlice
ittifak ederlerse bunlardan her biri aşağıda yazılı cezaları görür.
KANUNLAR, AĞUSTOS 1991 (Ek - 9)
    1 - Yukarıdaki fıkrada yazılı ittifak 125, 131, 133 ve 156 ncı maddelerde
yazılı cürümlerin yapılmasına dair ise sekiz seneden on beş seneye kadar ağır
hapis cezası hükmolunur.
    2  - Bu ittifak 146 ve 147 nci maddelerde gösterilen cürümlerin icrasına
müteallik ise dört seneden on iki seneye ve 149 uncu maddede gösterilen cürüm-
lerin icrasına aid ise üç seneden yedi seneye kadar ağır hapis cezası verilir.
    Cürmün icrasına ve kanuni takibata başlanmazdan evvel bu ittifaktan çekilen-
ler ceza görmezler.

    Madde 172 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    64 ve 65 inci maddelerde yazılı haller haricinde her kim meydanlarda ve top-
lanma mahallerinde alenen ahaliyi 125, 131, 146, 147, 149 ve 156 ncı maddelerde-
ki cürümlerden birini işlemeğe tahrik ederse yalnız bu hareketinden dolayı, eğer
tahrik ettiği fiil 125, 131 ve 156 ncı maddelerdeki fiillerden ise üç seneden
beş seneye kadar ve 146, 147 ve 149 uncu maddelerdeki fiillerden ise iki seneden
dört seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur ve her iki takdirde elli liradan
aşağı olmamak üzere ağır para cezası alınır.
    (Son fıkra Mülga : 6/6/1991 - 3756/26 md.)

    Madde 173 - (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
    127 nci maddenin 3 ve 4 üncü fıkralar ile 138 inci maddenin 4 üncü fıkra-
sında ve 128,(...)(1),143 ve 161 inci maddelerde yazılı cürümler hakkında taki-
bat yapılması Adliye Vekaletinden izin verilmesine bağlıdır.
    Ceza Kanununa göre harb zamanı tabirinde harb ilan edilmeksizin fiili muha-
sama dahil olduğu gibi eğer harb vukua gelmişse seferberlik zamanı da dahildir.
    Birinci babda yazılı cürümler için hükmolunacak ağır hapis cezalarına, ter-
tib edilen ceza müddetinin üçte birinden aşağı ve o müddeti geçmemek üzere tayin
olunacak bir mıntakada ikametle emniyeti umumiye nezareti altına alınmak cezası
da ilave olunur.
                                  İKİNCİ BAP
                       Hürriyet aleyhinde işlenen cürümler
                                  BİRİNCİ FASIL
                        Siyasi hürriyet aleyhinde cürümler

    Madde 174 - (Değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
    Her kim şiddet veya tehdit göstererek veya nümayiş veya gürültü yaparak bi-
rini tamamen veya kısmen siyasi haklarını kullanmaktan men ederse kanunun başka
ceza vermediği hallerde yedi aydan otuz aya kadar hapis ve beş yüz liradan beş
bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    Eğer fail, Devlet memurlarından olup da memuriyeti nüfuzunu suistimal sure-
tiyle bu cürmü işlemiş bulunursa bir seneden beş seneye kadar hapsolunur. Ayrıca
bir seneden üç seneye kadar memuriyetten mahrumiyet cezasına da uğrar.
-----------------------
(1) Bu fıkrada yeralan "140" rakamı,6/6/1991 tarih ve 3756 sayılı Kanunun 26
    ncı maddesi ile metinden çıkarılmıştır.
                               İKİNCİ FASIL
                      Din hürriyeti aleyhinde cürümler

    Madde 175 - (Değişik: 20/5/1987 - 3369/1 md.)
    Dinlerden birine ait dini işleri veya ibadet ve ayinin yapılmasını men ve
ihlal eden kimseye altı aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin liradan yirmibeş
bin liraya kadar ağır para cezası verilir.
    Fiilin işlenmesi sırasında cebir, şiddet, tehdit veya hakaret vaki olmuş
ise, faile bir yıldan iki yıla kadar hapis ve on bin liradan elli bin liraya ka-
dar ağır para cezası verilir.
    Allah`a veya dinlerden veya bu dinlerin peygamberlerinden veya kutsal ki-
taplarından veya mezheplerinden birine hakaret eden veya bir kimseyi dini inanç-
larından veya mensup olduğu dinin emirlerini yerine getirmesinden veya yasakla-
rından kaçınmasından dolayı kınayan veya tezyif veya tahkir eden veya alaya alan
kimseye altı aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin liradan yirmibeş bin liraya
kadar ağır para cezası verilir.
    Üçüncü fıkrada yazılı suçlar, basın ve yayın yoluyla işlenirse ceza bir mis-
li artırılarak hükmolunur.
    Birinci fıkrada yazılı suçların basın ve yayın yoluyla teşvik ve tahrik
edilmesi halinde aynı ceza uygulanır.

    Madde 176 - (Değişik: 20/5/1987 - 3369/2 md.)
    Dinlerden birini tahkir maksadı ile bu dinlerce kutsal sayılan mabetleri,
mezarları, buna benzer yerleri veya bu yerlerdeki eşyayı yıkan, bozan veya diğer
bir suretle zarar veren kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin lira-
dan yüz bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    Din görevlilerinin görevleri esnasında veya görevlerini yapmalarından dolayı
kendilerine karşı bir cürüm işlendiği takdirde bu cürümün kanunen belli olan
cezası altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.

    Madde 177 - (Değişik: 9/1/1986 - 3255/3 md.)
    Her kim ibadethanelerde, bunların müştemilatında veya külliyelerinde mevcut
tezyinat, demirbaş ve mütemmim cüzleri veya benzeri eserleri yahut kabristanlar-
daki mahkükatı bozar, mezarları tahrip ederse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve
onbin liradan ellibin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    Bunlardan birini her ne suretle, olursa olsun kirletenler üç aydan bir yıla
kadar hapis ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezası ile ce-
zalandırılır.

    Madde 178 - (Değişik: 9/1/1986 - 3255/4 md.)
    Bir kimse, bir ölünün naaş ve kemikleri hakkında hakaret yapar veya tahkir
maksadıyla veya meşru olmayan diğer bir maksatla birinin naaşını yahut kemikle-
rini alırsa, üç aydan bir yıla kadar hapis ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya
kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
    Bunların dışında, her kim bir ölünün naaşını tamamen veya kısmen alır veya
ruhsat almaksızın bir naaşı mezardan çıkarır yahut kemiklerini alırsa, iki aydan
altı aya kadar hapis ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezası
ile cezalandırılır.
    Eğer bu cürüm kabristanda veya ölü gömülmeye veya muhafazasına mahsus diğer
yerlerde görevli olan yahut kendilerine naaş ve kemikler tevdi olunan kimseler
tarafından işlenirse, yukarıda yazılı cezalar bir misli artırılarak hükmolunur.
                                 ÜÇÜNCÜ FASIL
                      Şahıs hürriyeti aleyhinde cürümler

    Madde 179 - (Değişik: 7/6/1979 - 2245/1 md.)
    Bir kimse diğer bir kimseyi gayrimeşru surette kişi hürriyetinden mahrum
ederse bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin liradan az olmamak üzere ağır
para cezasıyla cezalandırılır.
    Eğer suçlu bu fiili işlemek için yahut işlediği zamanda tehdit veya kötü
muamele eder veya hile kullanır yahut bu fiili öç alma kastıyla veya dini veya
milli bir maksatla yahut 499 uncu maddedeki haller dışında maddi çıkar sağlama
kastıyla veya siyasi veya ideolojik veya sosyal görüş ayrılıklarından kaynakla-
nan herhangi bir amaçla işler yahut mağduru askerlikte kullanılmak üzere yaban-
cı bir ülkeye teslim ederse verilecek ceza üç yıldan sekiz yıla kadar ağır hapis
ve onbin liradan az olmamak üzere ağır para cezasıdır.
    Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerin silahla veya birden çok kişi tarafın-
dan birlikte işlenmesi halinde ceza üçte birden yarıya kadar arttırılır.

    Madde 180 - Evvelki maddede yazılı cürüm failin usül ve füruundan yahut karı
kocadan biri tarafından diğeri aleyhine yahut Büyük Millet Meclisi azasından
biri yahut memuriyeti işlerinden dolayı bir memur aleyhine irtikabolunur yahut
bu fiil sebebiyle mağdurun şahsına veya sıhhatine yahut malına bir zarar gelirse
cezası beş seneden on beş seneye kadar ağır hapis ve kırk liradan iki yüz liraya
kadar ağır cezayı nakdidir.
    Eğer fail, hakkında takibat icra olunmazdan evvel tasavvur ettiği maksada
nail olmaksızın ve hürriyetinden mahrum edilen şahsa bir güna zararı dokunmak-
sızın onu kendiliğinden serbest bırakırsa göreceği ceza altıda birinden yarısına
kadar indirilir.

    Madde 181 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir memur, memuriyetine aid vazifeyi suistimal ederek veyahut kanunen icab
eden usul ve şartlara riayet etmiyerek bir kimseyi şahsi hürriyetinden mahrum
ederse bir seneden üç seneye kadar hapis cezası verilir.
    Eğer bu fiile 179 uncu maddenin ikinci fıkrasile 180 inci maddenin birinci
fıkrasında yazılı hallerden biri inzımam etmiş ise ceza üç seneden beş seneye
kadar hapistir.
    180 inci maddenin son fıkrasında yazılı halde ceza altıda birden yarıya ka-
dar indirilir.

    Madde 182 - Her kim şehvet hissi veya evlenmek niyeti olmaksızın henüz on
beş yaşına girmeyen küçük bir çocuğu kendi rızasiyle ana ve baba veya vasisi
veyahut muvakkaten olsun kendisine bakmakta ve muhafaza etmekte olan kimseler
yanından kaçırır yahut çocuğun muvafakatiyle bigayrihak yanında tutarsa bir se-
neye kadar hapis cezasına mahküm olur.
    Eğer bu fiil, kaçırılan veya alıkonulan çocuğun rızası olmaksızın işlenmiş
yahut çocuk henüz on iki yaşını ikmal etmemiş bulunursa yerine göre evvelki mad-
delerde yazılı hükümler tatbik olunur.

    Madde 183  - Kanunda yazılı hallerin haricinde bir kimsenin üzerini aramak
için emir veren yahut bizzat arayan memur altı aya kadar hapis olunur.

    Madde 184 - Bir hapishane veya tevkifhane memuru salahiyeti olan merciinden
verilmiş hüküm ilamı veya tevkif müzekkeresi almaksızın bir kimseyi hapishane
veya tevkifhaneye kabul eder veya bir mevkuf ve mahbusun tahliyesi zımnında ait
olduğu daireden sadır olan hüküm ve karara itaat etmezse altı aydan üç seneye
kadar hapis olunur.

    Madde 185 - Bir kimsenin kanunsuz hapis olunduğunu haber alan salahiyettar
bir memur o kimsenin tahliyesi için icap eden muameleyi bizzat yapmağı veya ic-
raya salahiyeti olan mercie bildirmeyi red veya ihmal veya tehir ederse bir ay-
dan bir seneye kadar hapis ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandı-
rılır.

    Madde 186 - Mevkuf veya mahkümun muhafazasına veya nakline memur olan yahut
vazifesi iktizasınca o kimse üzerine nüfuz icrasına muktedir bulunan şahıs onun
hakkında keyfi muamele yapar veya kanunun ve nizamın cevaz vermediği surette
şiddet istimal ederse bir aydan iki seneye kadar hapis olunur.

    Madde 187 - Bir memur evvelki maddelerde beyan olunan cürümlerden birini
işleyerek hususi bir maksada hizmet etmiş bulunursa cezası altıda bir miktarında
çoğaltılır. Şukadar ki 185 inci maddede yazılı ağır cezayı nakdiye üç aydan üç
seneye kadar hapis cezası ilave olunur.

    Madde 188 - (Değişik: 7/6/1979 - 2245/2 md.)
    Bir kimse bir şeyi işlemek veya işlemesine müsaade etmek ya da o şeyi işle-
memeye mecbur etmek için diğer bir kimseye zor kullanır veya onu tehdit eder
veya yetkisi olmadan veya yasalara aykırı olarak birkonuda bilgi vermesini veya
inancını veya siyasi veya sosyal görüşünü açıklamasını isterse altı aydan bir
yıla kadar hapis ve bin liradan üçbin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalan-
dırılır.
    Bu kimse tasarladığı sonucu elde etmişse hapis cezası bir yıldan iki yıla
ve ağır para cezası ikibin liradan beşbin liraya kadardır.
    Birinci fıkradaki eylemler silahla yada kendini tanınmayacak bir hale koya-
rak ya da bir kaç kişi tarafından birlikte ya da imzasız bir mektup ya da özel
işaretlerle ya da var olan veya var sayılan gizli bazı örgütlerin oluşturdukları
tehdit gücünden yararlanarak işlenmiş ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası
verilir.
    Bu suretle istenilen sonuç elde edilmişse beş yıldan sekiz yıla kadar ağır
hapis cezası verilir ve ayrıca beş yıl genel güvenlik gözetimi altında bulundu-
rulabilir.
    Bir kimse, gayrimeşru olarak kamu hizmetlerinin görülmesine ayrılan yapılara
veya eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına kişiler veya eşya üzerinde
zor kullanarak veya başkalarını tehdit ederek engel olursa, iki yıldan dört yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    Bir kimse, gayrimeşru olarak her türlü eğitim ve öğretim kurumlarına veya
öğrencilerin toplu olarak oturdukları yurt veya benzeri yerlere veya bunların
eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına kişiler veya eşya üzerinde zor
kullanarak veya başkalarını tehdit ederek engel olursa yukarıdaki fıkrada göste-
rilen ceza ile cezalandırılır.
    Yukarıki fıkrada gösterilen hal dışında eğitim ve öğretim çalışmalarının
kesilmesine veya ara verilmesine haksız eylem ve davranışlarıyla neden olanlara
altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Yukarıdaki iki fıkrada gösterilen eylemler suçun işlendiği eğitim veya
öğretim kurumlarının öğrencisi olmayan veya suçun işlendiği yurt veya benzeri
yerlere yetkili makamlarca kabul edilmiş bulunmayan ya da öğrenci olmadığı hal-
de bu gibi yerlerde kalan kişiler tarafından işlenirse verilecek ceza, altıncı
fıkradaki halde üç yıldan beş yıla, yedinci fıkradaki halde ise bir yıldan üç
yıla kadar hapistir.
    Yukarıdaki son dört fıkrada gösterilen eylemler; silahla veya kendini ta-
nınmayacak hale koyarak ya da bir kaç kişi tarafından birlikte veya var olan
veya var sayılan bazı gizli örgütlerin oluşturdukları tehdit gücünden yararlana-
rak işlenmiş ise beş yıldan sekiz yıla kadar ağır hapis cezası verilir ve ayrıca
beş yıl genel güvenlik gözetimi altında bulundurulur.

    Madde 189 - (Değişik: 10/6/1949 - 5435/1 md.; mülga: 7/12/1988-3506/10 md.)

    Madde 190 - Bir cürüm; toplanmış bir kaç şahıs tarafından işlendiği takdirde
bunlardan birisi silahlı ise silahla işlenmiş sayılır.

    Madde 191 - Bir kimse kanunda yazılı hallerin haricinde başkasına ağır ve
haksız bir zarara uğratacağını bildirerek tehdit ederse altı aya kadar hapis
olunur.
    Eğer tehdit fiili yüz seksen sekizinci maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen
suretlerden biriyle yapılır ise failin göreceği hapis cezası altı aydan iki se-
neye kadardır ve buna bir sene müddetle emniyeti umumiye nezareti altında bulun-
mak cezası dahi zam ve ilave olunabilir.
    Sair tehdidat için alınacak ağır cezayı nakdi otuz liradır. Ancak bu bapta
mutazarrır olan şahıs tarafından şikayetname verilmedikçe takibat yapılmaz.

    Madde 192 - (Değişik: 11/5/1988 - 3445/1. md.)
    Kendisine veya başkasına, para veya diğer bir yarar sağlamak maksadıyla bir
gerçek veya tüzelkişiye zarar verebilecek bir hususu neşir yolu ile veya her ne
suretle olursa olsun açıklama tehdidinde bulunanlara bir yıldan üç yıla kadar
hapis ve ikimilyon liradan onmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.
    Fail, arzu ettiği para veya diğer bir menfaati elde etmiş ise ceza üçte biri
oranında artırılır.
                                  DÖRDÜNCÜ FASIL
                        Mesken masuniyeti aleyhinde cürümler

    Madde 193 - Bir kimse kendisini oradan çıkartmak hakkını haiz olan birinin
rızası hilafında veya hile ile veya gizlice meskenine veya meskeninin müştemi-
latına girer veya rızasiyle girdikten sonra çıkmazsa sahibinin şikayeti üzerine
bir aydan altı aya kadar hapis olunur.
    Eğer cürüm geceleyin veya eşhas aleyhinde şiddet istimaliyle veya silah ile
veya bir çok kimseler tarafından toplu olarak işlenmiş ise ceza altı aydan üç
seneye kadar hapistir; müddeiumumilikçe resen takibat yapılır.

    Madde 194 - Bir memur vazifesini suistimal ederek veya kanunda muayyen
olan usul ve şartlar haricinde olarak aharın mesken veya müştemilatına girerse
üç aydan üç seneye kadar ve eğer bu işte evin içini araştırmak gibi başka keyfi
bir muamele de yapacak olursa altı aydan üç seneye kadar hapis olunur.
    Eğer bu fiili hususi bir maksat uğrunda irtikap etmişse ceza müddeti altıda
birden üçte bire kadar artırılır.
    Efradın ticaretgahları veya idarehaneleri gibi hususi mahaller usulsüz ola-
rak araştırılırsa fail iki aydan iki seneye kadar hapis olunur.
                             BEŞİNCİ FASIL
                  Sırrın masuniyeti aleyhinde cürümler

    Madde 195 - Bir kimse kendisine gönderilmiş olmıyan bir mektup veya telgra-
fı veya kapalı bir zarfı kasten açar veya başka bir şahsın, posta ve telgrafla
vakı açık muhabere varakası münderecatını anlamak için usül ve nizam hilafında
eline geçirecek olursa kendisinden otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayi
nakti alınır. Eğer fail bu evrak muhteviyatını ifşa ve telgraf ve telsiz muhabe-
rat ve telefon mükalematı mahremiyetini ihlal ederek bir zarar husulüne sebep
olursa bir aydan üç seneye kadar hapis olunur.

    Madde 196 - Bir kimse kendisine gönderilmiş olmıyan posta ve telgraf muha-
beresini ortadan kaldırırsa mezkür muhabere zarflı olupta zarfı açılmamış olsa
bile bir seneye kadar hapse ve otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayi nakdi-
ye mahküm olur.
    Eğer fiil zararı mucip olmuş ise hapis üç aydan, ağır cezayi nakdi elli
liradan az olamaz.

    Madde 197 - Bir kimse kendisine gönderilmiş olan bir mektup veya telgrafı
gönderenin rızası hilafında neşir ve işaa eder ve bu yüzden bir zarara sebep
olursa otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayi nakdiye mahküm olur.

    Madde 198 - Bir kimse resmi mevki veya sıfatı veya meslek ve sanatı icabı
olarak ifşasında zarar melhuz olan bir sırra vakıf olup ta meşru bir sebebe
müstenit olmaksızın o sırrı ifşa ederse üç aya kadar hapis ve elli liraya kadar
ağır cezayi nakdiye mahküm olur.
    Eğer zarar vakı olmuş ise cezayı nakdi elli liradan az olamaz.

    Madde 199 - Yukarki maddelerde yazılı cürümler hakkında takibat yapılması
alakadar olanların şahsi davasına bağlıdır.

    Madde 200 - Posta ve telgraf memurlarından bir kimse memuriyet sıfatını
suistimal suretiyle bir mektup, bir zarf, bir telgraf veya sair açık bir muha-
bere evrakını zapteder veya kapalı evrakı açar veya telefon, telgraf mükalemat
ve muhaberatı mahremiyetini ihlal ederse üç aydan üç seneye kadar hapis olunur.
    Aynı ceza telgraf, posta, telefon dairesinde müstahdem olup bu sıfatı suis-
timal suretiyle muhabere evrakından birini ortadan kaldıranlar hakkında dahi
tatbik olunur. Bu maddede beyan olunan hallerden biri bir zararı mucip olmuşsa
fail altı aydan dört seneye kadar hapsedilir ve üç seneye kadar memuriyetinden
mahrumiyet cezası birlikte hükmolunur.
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek - 7)
                             ALTINCI FASIL
              İş ve çalışma hürriyeti aleyhindeki cürümler

    Madde 201 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/2 md.)
    Her kim cebir ve şiddet yahut tehdit ile sanat veya ticaret serbestisini her
ne suretle olursa olsun tahdit veya menederse üç aydan iki seneye kadar hapis
cezasına mahkÜm olur.
    Her kim cebir ve şiddet veya tehdit ile gerek işçiyi ve gerek ticaret veya
sanat sahiplerini veya işverenleri, yevmiyeleri azaltıp çoğaltmaya yahut evvelce
kabul edilen şartlardan başka şartlar altında mukaveleler kabulüne icbar etmek
maksadiyle bir işin tatiline veya nihayet bulmasına sebebiyet verir veya tatilin
devamına amil olursa sekiz aydan beş seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırı-
lır.
    Her kim yukarıdaki fıkralarda gösterilen maksatların istihsaline matuf olmak
üzere, cebir ve şiddet veya tehdit olmaksızın, işyerini her ne suretle olursa
olsun kısmen veya tamamen işgal ederse bir aydan bir seneye kadar hapis cezasiy-
le cezalandırılır.
    Yukardaki fıkralarda gösterilen fiiller silah ile veya kendini tanınmıyacak
bir hale koyarak veya birkaç kişi tarafından birlikte işlenirse veya ayrıca bir
tahribat meydana getirilmişse yahut mevcut veya mefruz bazı gizli cemiyetlerin
husule getirdikleri tehdit kuvvetinden istifade ile işlenmiş ise; ceza iki misli
artırılarak hükmolunur. Ancak hükmolunacak ceza beş seneyi geçemez.
                             ÜÇÜNCÜ BAP
              Devlet idaresi aleyhinde işlenen cürümler
                             BİRİNCİ FASIL
    Basit ve nitelikli zimmet ile devlet alım ve satımlarında menfaat sağlama(1)

    Madde 202 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/7 md.)
    Görevi sebebiyle kendisine tevdi olunan veya muhafaza, denetim veya sorumlu-
luğu altında bulunan para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer
malları zimmetine geçiren memura altı yıldan oniki yıla kadar ağır hapis ve mey-
dana gelen zararın bir misli kadar ağır para cezası verilir.
    Yukarıdaki fıkrada gösterilen cürüm, dairesini aldatacak ve fiilin açığa
çıkmamasını sağlayacak her türlü hileli faaliyette bulunmak suretiyle işlenmiş
ise faile oniki yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis ve meydana gelen zararın
üç misli kadar ağır para cezası verilir.
    Zararın, kovuşturma yapılmadan önce tamamiyle ödenmiş olması halinde yukarı-
daki fıkralarda yazılı cezaların yarısı, ödeme hükümden önce gerçekleştirilmiş
ise üçte biri indirilir.
    Meydana gelen zararın ödenmemesi halinde mahkemece ödettirilmesine re`sen
hükmolunur.
    Bu fiiller kamu bankaları aleyhine işlenmiş ise faile verilecek ceza üçte
bir oranında artırılır.

    Madde 203 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/8 md.)
    Denetim görevini ihmal ederek 202 nci maddenin birinci fıkrasında yazılı
zimmetin oluşmasını veya artmasını mümkün kılmış olan kimseye üç aydan iki yıla
kadar hapis ve beşyüzbin liradan ikimilyon liraya kadar ağır para cezası
verilir.
    Fail, meydana gelen zararın ödenmesinden asıl fail ile birlikte sorumlu tu-
tulur.
---------------
(1) Birinci fasıl başlığı "Zimmete para geçirme ve ihtilas" iken, 21/11/1990
    tarih ve 3679 sayılı Kanunun 7 nci maddesi ile "Basit ve nitelikli zimmet
    ile devlet alım ve satımlarında menfaat sağlama" olarak değiştirilmiş ve
    metne işlenmiştir.

    Madde 204 - (Mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)

    Madde 205 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Bir kimse Türkiye Devleti hesabına olarak almaya veya satmaya yahut yapmaya
memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarın-
da veya yapmasında fesat karıştırarak her ne suretle olursa olsun irtikap eyler-
se on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır ve zarar
kendisine ödettirilir.

    Madde 206 - (Mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)

    Madde 207 - (Mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)

    Madde 208 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Devlet memurlarından her kim, idaresine ve nezaretine memur oldukları iş-
lerde Devlet için az veya çok eşya veya malzeme alım veya satımında gizli veya
aşikar, gerek doğrudan doğruya kendisi, gerek başkası vasıtasiyle veya ortaklık
suretiyle kendi kazancı için ticaret eder veya imalat yahut inşaatı götürü şe-
kilde deruhde edenlere ortak olursa üç seneden az olmamak üzere ağır hapis ceza-
siyle cezalandırılır.
    Eğer bu gibi alış verişte komüsyon alınır yahut nakid veya meskükat mubade-
lesinde kazanç sağlanırsa ağır hapis cezası beş seneden az olamaz.
                            İKİNCİ FASIL
                              İrtikap

    Madde 209 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/9 md.)
    Memuriyet sıfatını veya görevini kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya
başkasına haksız olarak para verilmesine veya sair menfaatler sağlanmasına veya
bu yolda vaatte bulunulmasına, bir kimseyi icbar eden memura altı yıldan az ol-
mamak üzere ağır hapis cezası verilir.
    Yukarıdaki fıkrada yazılı cürüm, ikna suretiyle işlenirse faile dört yıldan
altı yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
    Memur Kanunen almaması gereken bir şeyi diğerinin hatasından yararlanarak
almış bulunursa iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.

    Madde 210 - (Mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)
                             ÜÇÜNCÜ FASIL
                               Rüşvet

    Madde 211 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/10 md.)
    Ceza Kanununun tatbikinde memur sayılanların, kanunen veya nizamen yapmaya
veya yapmamaya mecbur oldukları şeyi yapmak veya yapmamak için aldıkları veya
başkalarına aldırdıkları para, hediye ve her ne nam altında olursa olsun sağla-
dıkları diğer menfaatler ile bu maksatla alıp sattıkları veya ihale eyledikleri
taşınır ve taşınmaz malların gerçek değeri ile verilip alınan bedel arasındaki
fahiş fark rüşvet sayılır.
    Bu Kanundaki memur tanımı dışında kalsalar dahi, özel kanunlarında belirli
hallerde Devlet memuru sayıldıkları açıklananlar ile bazı yükümlülük ve sorumlu-
lukları bakımından Devlet memurları gibi cezalandırılacakları belirtilenlerin
yukarıdaki fıkrada gösterilen şekilde sağladıkları her türlü menfaat de rüşvet
sayılır.
(Ek FIKRA:2/1/2003 -4782/2 md)
    Yabancı bir ülkede seçilmiş veya atanmış olan, yasama veya idarî veya adlî 
bir görevi yürüten kamu kurum veya kuruluşlarının memur veya görevlilerine veya 
aynı ülkede uluslararası nitelikte görevleri yerine getirenlere, uluslararası 
ticari işlemler nedeniyle, bir işin yapılması veya yapılmaması veya haksız bir 
menfaatin elde edilmesi veya muhafazası amacıyla, doğrudan veya dolaylı olarak 
birinci fıkranın öngördüğü menfaatlerin teklif veya vaat edilmesi veya verilmesi 
de rüşvet sayılır.


    Madde 212 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/11 md.)
    Kanun ve nizam hükümlerine göre yapmak zorunda olduğu şeyi yapmak veya
yapmamak zorunda olduğu şeyi yapmamak için rüşvet alan veya bir vaat veya
taahhüt kabul eden kimseye dört yıldan on yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
KANUNLAR, MAYIS 1992 (Ek - 12)
                                  484 - 486
    Cürmün, yapılması gereken işin yapılmaması veya yapılmaması gereken işin
yapılması için işlenmesi halinde faile beş yıldan oniki yıla kadar ağır ha-
pis cezası verilir.
    Yukarıdaki fıkralarda belirtilen hallerde, memurun mensup olduğu dairenin
ilgili bulunduğu sözleşme veya taahhütlere girişilmiş veya memuriyet, maaş,
nişan veya sair rütbe, derece veya kademeler verilmiş veya kanun ve nizama
aykırılık veya hakkı ihlal eden bir hal meydana gelmiş ise faile altı yıldan
onbeş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
    Yukarıdaki fıkralarda belirtilen hallerde faile ayrıca,aldığı para ile sağ-
ladığı her türlü menfaat veya vaat veya taahhüt olunan her türlü menfaatlerin
miktar veya değerinin beş misli ağır para cezası verilir.

    Madde 213 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/12 md.)
    211 inci maddede gösterilen kimselere yapmaya mecbur oldukları şeyi yapma-
maları veya yapmamaya mecbur oldukları şeyi yapmaları için rüşvet vaat veya
teklif eden veya veren kimseye kanun ve nizama aykırılığın derecesine ve iste-
nilen şeyin kısmen veya tamamen yapılmış olup olmamasına göre dört yıldan oniki
yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
    Haklı bir hususun temini için rüşvet veren veya başka yararlar temin eden
kimseye, verdiği para veya temin ettiği menfaatin on katı ağır para cezası ve-
rilir.

    Madde 214 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/13 md.)
    Kendisine rüşvet teklif edilen kimse, emir ve idare yetkisine sahip olanlar
ile hakim ve savcılardan veya resmi daireler tarafından özel bir vazifeyle gö-
revlendirilenlerden biri veya noter, avukat, dava vekili olduğu takdirde, kanun
ve nizama aykırılığın derecesine göre, rüşvet veren hakkında verilecek ceza üçte
birden yarısına kadar artırılır.

    Madde 215 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/14 md.)
    Rüşvet kabul eden kimse, rüşveti almadan önce veya aldıktan sonra ve fakat
istenilen hususu kısmen dahi olsa yerine getirmeksizin ve hakkında tahkikata
geçilmeden keyfiyeti merciine duyurur ve aldığı para ve diğer şeyleri aynen iade
ederse sorumlu olmaz.
    Bunun gibi, haksız isteğinin yerine getirilmesinden önce durumu merciine
duyuran fail de sorumlu olmaz ve vermiş olduğu para, sair şeyler geri alınarak
kendisine verilir.

    Madde 216 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/15 md.)
    Rüşvete aracılık eden kimse, rüşveti veren ve alandan hangisinin vasıtası
ise onun suç ortağı sayılır.

    Madde 217 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/16 md.)
    Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, rüşvet olarak verilen para, eşya
ve diğer şeylerin veya bunlarla edinilen mal ve değerlerin müsaderesine hükmedi-
lir.

    Madde 218 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/17 md.)
    Görevine girmeyen ve yapılması veya yapılmaması hususunda yetkili olmadığı
bir işi yapacağı kanaatini uyandırarak menfaat sağlayan memura bir yıldan beş
yıla kadar hapis ve ikimilyon liradan beşmilyon liraya kadar ağır para cezası
verilir.

    Madde 219 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/18 md.)
    202 ila 218 inci maddelerde yazılı suçların emir ve idare yetkisine sahip
olanlar ile hakim ve savcılar tarafından işlenmesi halinde verilecek cezalar
yarısı oranında artırılarak hükmolunur.
    Mahkemeler ile adalet dairelerinde veya sair resmi dairelerde kendilerine
kanuni bir görev verilen veya 211 inci maddede gösterilen kişilerin rüşvet
fiilleri, kesin yargı hükmüne tesir etmiş ise failler hakkında birinci fıkra
hükmü uygulanır.
    202 ila 218 inci maddelerde yer alan cürümler dolayısıyla alınan veya ve-
rilen rüşvet veya yararın değeri hafif olduğu takdirde verilecek cezanın yarı-
sı, pek hafif olduğu takdirde üçte ikisi indirilir.
    Bu Kanunun 202,205,208,209,212,213,214,216,218 ve 219 uncu maddeleriyle
mahküm olanlara aynı zamanda memuriyetten müebbeten mahrumiyet cezası da
verilir.

    Madde 220 - 227 - (Mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)
    Madde 220. – (*) Bu Fasılda yer alan rüşvet verme suçları, tüzel kişilerin yetkili 
temsilcileri tarafından işlendiğinde, bunlar cezalandırılmakla beraber tüzel 
kişi hakkında da suçla elde edilen menfaatin iki katından üç katına kadar ağır 
para cezasına hükmolunur.
(*)220.ci mülga madde (2/1/2003 -4782/3 md ile yeniden düzenlenmiştir.)
                             DÖRDÜNCÜ FASIL
         Memuriyet ve mevki nüfuzunu suistimal edenler ve memuriyet
                   vazifelerini yapmıyanlara ait cezalar

    Madde 228 - (Değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
    Devlet memurlarından her kim bir şahıs veya memur hakkında memuriyetine
ait vazifeyi suiistimal ile kanun ve nizamın tayin ettiği ahvalden başka
suretle keyfi bir muamele yapar veya yapılmasını emreder veya ettirirse altı
aydan üç seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu muamelede hususi
maksat veya siyasi saik veya sebep mevcut ise cezası üçte birden yarıya kadar
artırılır.
    Memuriyetinin icrasında lüzumsuz yere sert muamelelerle bir şahsın kanun
hükmüne veya hükümetin emirlerine itaat etmemesine sebep olan memur dahi aynı
ceza ile cezalandırılır.

    Madde 229 - Memuriyeti sebebiyle kendisine tevdi kılınan veya ıttılaına
müsadif olan vesikalar, kararlar ve emirleri ve sair tebligatı başkasına
ifşa veya neşir ve ilan eden yahut her nasıl olursa olsun başkalarının vukuf
ve ıttılaını kolaylaştıran memur, altı aydan iki seneye kadar hapis olunur.
    Devletçe neşir ve ilanı matlup olan kararları kabule şayan mazereti
olmaksızın tehir eden memur hakkında da aynı ceza tatbik olunur.

    Madde 230 - (Değişik: 12/6/1979 - 2248/18 md.)
    Hangi nedenle olursa olsun memuriyet görevini yapmakta savsama ve gecik-
me gösteren veya üstünün yasaya göre verdiği buyrukları geçerli bir neden
olmadan yapmayan memur üç aydan bir yıla kadar hapis ve bin liradan beşbin
liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    Bu savsama ve gecikmeden veya üstünün yasal buyruklarını yapmamış olmaktan
Devletçe bir zarar meydana gelmişse,derecesine göre altı aydan üç yıla kadar
hapis cezası ile birlikte süreli veya temelli olarak memuriyetten yoksun kalma
cezası da hükmolunur.
    Her iki durumda memurun vazifesini geciktirmesinden veya verilen buyruğu
yapmamasından, kişiler herhangi bir zarara uğramışsa bu zarar ayrıca ödettiri-
lir.

    Madde 231 - Yukarıdaki maddede yazılı olan terahi veya emri yapmamak
hakimler tarafından vakı olduğu surette bunlar aleyhine iştikai anilhükkam
davasının ikamesi için kanuna göre bulunması lazımgelen şartlar mevcut
olduğu halde ihmal veya emri yapmamak fiili vakı farz olunur.

    Madde 232 - Görülmekte olan bir davanın tarafeyninden biri hakkında sahabet
veya garaz ve menfaata müsteniden hakimlere emir ve tahakküm veya nüfuz veya
iltimas eden kimse birinci ve ikinci surette iki seneden ve üçüncü takdirde
altı aydan az olmamak üzere hapis olunur. Fail memur ise başkaca müebbeden
veya muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezasiylede cezalandırılır.
    Bu müdahale üzerine dava haksız şekilde hüküm olunmuş ise ceza üçte biri
kadar artırılır.

    Madde 233 - Yukarıki maddede yazılan emir ve iltimasa müsteniden hüküm ve
karar veren hakimler hakkında dahi hüküm ve kararının suret ve mahiyetine ve
mahkümun hukuku üzerine yaptığı tesirin derecesine göre iki seneden beş seneye
kadar hapis ve hakimlik hizmetinden müebbed mahrumiyet cezası tatbik olunur.
*

    Madde 234 - Asker zabitlerinden veya Devletin umumi kuvvetlerine dahil me-
murlarla zabıta memurlarından biri salahiyettar daireden kendilerine kanuna göre
verilmiş olan bir emri, nizama karşı gelerek yapmak istemez ve yapmasını gecik-
tirirse iki seneye kadar hapis olunur.

    Madde 235 - (Değişik: 7/6/1979 - 2245/3 md.)
    Memurlardan biri görevini yaptığı sırada görevine ilişkin olarak kamu adına
kovuşturmayı gerektiren bir suç işlendiğini öğrenip de ilgili daireye bildirmede
ihmal ve gecikme gösterirse dört aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalan-
dırılır ve bu cezaya, öğrenilen suçun önemine göre ayrıca süreli veya süresiz
memuriyetten mahrumiyet cezası da eklenir.
    Eğer fail, adli kolluk memurlarından biri ise verilecek ceza bir yıl hapis
cezasından aşağı olamaz ve her halde memuriyetten süresiz mahrumiyet cezası da
hükmolunur.

    Madde 236 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/2 md.)
    Memurlardan veya işçi niteliğini taşımayan kamu hizmeti görevlilerinden üç
veya daha fazla kimse aldıkları karar gereğince kanun hükümlerine aykırı olarak,
memuriyetlerini terk eder veya vazifelerine gelmezlerse veya vazifelerine gelip
de görevlerini geçici de olsa kısmen veya tamamen yapmazlar yahut yavaşlatırlar-
sa her biri hakkında dört aydan bir yıla kadar hapis ve ikibin liradan onbin li-
raya kadar ağır para cezasiyle birlikte muvakkaten veya müebbeten memuriyetten
mahrumiyet cezası da hükmolunur.
    Başkaları tarafından alınan karara veya yayınlanan bildirilere uyarak yuka-
rıdaki fıkrada yazılı fiilleri işleyen memurlara ve işçi niteliği taşımayan kamu
hizmeti görevlilerine de aynı ceza hükmolunur.
    Bu maddedeki eylemler dernek veya meslek kuruluşları yöneticilerinin bu yön-
de aldıkları karar veya yayınladıkları bildiriler üzerine vuku bulmuşsa, bu ka-
rarı alan veya bildiriyi yayınlayanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üçbin
liradan onbin liraya kadar ağır para cezası verilir. Fail memur ise müebbeten
memuriyetten mahrumiyet cezasına da hükmolunur.

    Madde 237 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Kanunun evlenmelerini menettiği kimselerin bu memnuiyetlerini bildikleri
halde akidlerini yapan evlenme memurlarile bu suretle evlenenler ve bunları ev-
lenmiye sevkeden veya evlenmelerine rıza gösteren veli veya vasileri üç aydan
iki seneye kadar hapsolunurlar.
    Kanuni şartlara riayet etmeksizin evlenme kağıdı veren memur, bir aydan üç
aya kadar hapsolunur.
    Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren kağıdı görmeden bir
evlenme için dini merasim yapanlar hakkında da bundan evvelki fıkrada yazılı
ceza verilir.
    Aralarında evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dini merasimini yaptıran erkek
ve kadınlar iki aydan altı aya kadar hapis cezasile cezalandırılır.
    Erkek evli olduğu takdirde verilecek ceza altı aydan üç seneye kadar hapis-
tir. Erkeğin evli olduğunu bilen kadına da aynı ceza verilir.
    Muhtarlar aralarında evlenme akdi yok iken evlenmenin dini merasimini yap-
tıklarına muttali oldukları kimseleri salahiyetli makama bildirmeğe mecburdur-
lar.Bu hususta ihmal gösterenler beş liradan yüz liraya kadar ağır para cezasile
cezalandırılır ve tekerrürü halinde ayrıca bir aya kadar hapsolunurlar.
                                                                               *

    Madde 238 - Hakimlerle memurinden her kim memuriyetinin dairesi dahilinde
ahalinin zaruri havayicinden olan hububat, erzak ve sair malzemeleri alıp sata-
rak ticaret ederse yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdi ve müebbe-
den memuriyetten mahrumiyet cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 239 - Hazar vaktinde seferberliğe müteallik vazifelerin ifasında ih-
mal ve terahisi sabit olan memurun cezası üçte bir derecesinde artırılır.

    Madde 240 - (Değişik: 12/6/1979-2248/19 md.)
    Yasada yazılı hallerden başka hangi nedenle olursa olsun görevini kötüye
kullanan memur derecesine göre bir yıldan üç yıla kadar hapsolunur. Cezayı ha-
fifletici nedenlerin bulunması halinde altı aydan bir yıla kadar hapis ve her
iki halde ikibin liradan onbin liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.
Ayrıca memuriyetten süreli veya temelli olarak yoksun kılınır.
                                    BEŞİNCİ FASIL
          İmamlar, hatipler, vaizlerle ruhani reislere müteallik cürümler

    Madde 241 - İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazi-
fesini ifa sırasında alenen hükümet idaresini ve devlet kanunlarını ve hükümet
icraatını takbih ve tezyif ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve yüz elli
liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır veya bunlardan biri hüküm olu-
nabilir.

    Madde 242 - Yukarıdaki maddede gösterilen kimselerden biri işbu sıfattan bi-
listifade hükümetin idaresini ve kanun ve nizam ve emirleri ve dairelerden biri-
ne ait olan vazife ve salahiyeti takbih ve tezyife veya halkı kanunlara yahut
hükümet emirlerini icraya veya memuru memuriyetinin vazifesi icabına karşı ita-
atsizliğe tahrik ve teşvik edecek olursa üç aydan iki seneye kadar hapse ve iki-
yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye ve müebbeden veya muvakkaten bilfiil o va-
zifeyi icradan ve onun menfaat ve aidatını almaktan memnuiyetine hüküm olunur.
İşbu fiiller alanen yapıldığı takdirde ceza üç seneye kadar hüküm olunabilir.
    Kendi sıfatlarından istifade ederek kanunlara veya kanuna göre kazanılmış
olan haklara muhalif iş ve sözlerde bulunmağa bir kimseyi icbar ve ikna eden din
reis ve memurları hakkında dahi baladaki fıkrada yazılan ceza tertip olunur.
    Bunlardan biri dini sıfatından istifade ederek evvelki maddede yazılan fiil-
lerden başka bir cürüm işlerse altıda bir miktarı çoğaltılmak şartiyle o cürüm
için kanunda yazılı olan ceza ile mahküm olur.
    Şu kadar ki kanun işbu sıfatı esasen nazarı itibara almış ise cezayı çoğalt-
mağa mahal yoktur.
                                    ALTINCI FASIL
        Hükümet memurları tarafından efrada karşı yapılacak sui muameleler

    Madde 243 - (Değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
    (Değişik birinci fıkra: 26/8/1999-4449/1 md.) Bir kimseye cürümlerini söy-
letmek, mağdurun, şahsi davacının, davaya katılan kimserin veya bir tanığın
olayları bildirmesini engellemek, şikayet veya ihbarda bulunmasını önlemek için
yahut şikayet veya ihbarda bulunması veya tanıklık etmesi sebebiyle veya diğer
herhangi bir sebeple işkence eden veya zalimane veya gayriinsani veya haysiyet
kırıcı muamelelere başvuran memur veya diğer kamu görevlilerine sekiz yıla
kadar ağır hapis ve sürekli veya geçici olarak kamu hizmetlerinden mahrumiyet
cezası verilir.
    Fiil neticesinde ölüm vukua gelirse 452 nci, sair hallerde 456 ncı maddeye
göre tertip olunacak ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.

    Madde 244 - Bir kimse hakkında sahabet fikrine veya garaza müsteniden kanun
hilafında hüküm ve karar verdiği sabit olan hakimler, üç aydan üç seneye kadar
hapis ve muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezasına müstahak olur.

    Madde 245 - (Değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
    Kuvvei cebriye imaline memur olanlar ve bilümum zabıta ve ihzar memurları
memuriyetlerini icrada ve mafevkinde bulunan amirinin emrini infazda kanun ve
nizamın tayin ettiği ahvalde başka surette bir kimse hakkında suimuamele veya
cismen eza verecek hale cüret eder yahut o kimseyi darp ve cerheylerse üç aydan
beş seneye kadar hapis ve muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezaları ile ceza-
landırılır. Eğer işlediği cürüm bu fiillerin fevkinde ise o cürümlere terettüp
eden ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.  (1)
 2.1.2003 t. 4778 sk. ile EK FIKRA:
    243 üncü madde ile bu maddede yazılı suçlardan dolayı verilen cezalar, 
para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilemez ve ertelenemez.


    Madde 246 - Hükümet memurları tarafından bir kimsenin emval ve emlaki cebren
iştira ve fuzuli iddia ile haksız yere zaptolunmak veyahut sattırılmak ve mena-
fii amme için lüzumu sabit olmadıkça ve kanunu mucibince behası peşin verilme-
dikçe tasarruf hakları iptal olunmak gibi haller vukubulursa o emval ve emlak
aynen ve mevcut olmadığı halde kıymeti nakden sahibine reddettirilip buna müte-
casir olan memur cürmünün derecesine göre üç aydan iki seneye kadar hapis ve
memuriyetten muvakkaten mahrumiyet cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 247 -Memurlardan biri veya her nevi varidatı Devleti maktuan deruhte
edenler ile adamları kanunen ve nizamen muayyen olan vergi, rüsumat ve sair ai-
datın miktarından ziyade bir şey alırlarsa memurlar ile mültezimler altı aydan
üç seneye kadar ve adamları altı aya kadar hapis cezasiyle cezalandırılır. Fazla
olarak aldıkları para her ne miktar ise reddedildikten sonra aldıkları paranın
bir katı dahi ağır cezayı nakdi olarak alınır.

    Madde 248 - Bir memur kanunen tayin olunan mücazatı nakdiyeden maada cerime
olarak para ve sair bir şey alır veya kanunen tahsiline memur olduğu mücazatı
nakdiyenin miktarından fazla olarak bir şey ahzeylerse aldığı şey kendisinden
geri alınarak sahibine verildikten başka bir katı ağır cezayı nakdi alınır ve
altı aydan üç seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 249 - Kanunen ve nizamen tayin olunun ve ahalice bilicap lüzum görülen
umumi hizmetlerden başka hükümet memurları ve saireden her kim angarya olarak
her nevi işte adam kullanırsa buna mütecasir olan kimseden böyle meccanen kul-
landığı adamların mahallerince olan ücreti marufeleri alınarak ashabına teslim
ve derecei cürmüne göre altı aydan üç seneye kadar sürgün cezası tayin olunur.
Memur ise muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezasına müstahak olur.(2)

    Madde 250 - Tebliğ ve ihzar memurları, askerler, jandarmalar ve zabitler ve
umum memurlar gelip geçtikleri yerlerde ahalinin hanelerine rızaları hilafına
konup meccanen yem ve yiyecek alırlar ise aldıkları her ne ise parası ashabına
reddettirildikten başka bir aya kadar hapsolunurlar.
    Asker ve jandarmanın heyetçe hareketlerinde bu gibi şeylere cesaret ederler-
se aldıkları eşyanın parası zabitanından alınarak sahiplerine teslim ettirildik-
ten başka altı aydan üç seneye kadar hapis ile cezalandırılırlar. Eğer bu keyfi-
yet cebir ve şiddet icrasiyle vukubulursa cezaları üçte bir derecesinde çoğaltı-
lır.
---------------
(1) Bu fıkrada yeralan "üç seneye kadar hapis" 26/8/1999 tarih ve 4449 sayılı
    Kanun ile "beş seneye kadar hapis" olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiş-
    tir.
(2) Bu maddede sözü edilen sürgün cezası 13/7/1965 ve 647 sayılı Kanunun geçici
    2.maddesiyle kaldırılmıştır.

   Madde 251 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
   Bir memur vazife esnasında bir kimse aleyhine bir cürüm işlerse kanunda ya-
zılı olmıyan hallerde o cürme kanunen terettüp eden ceza üçte birden yarısına
kadar artırılır.
                                    YEDİNCİ FASIL
                   Hükümet memuriyetinin ve unvan ve şerefinin gasbı

    Madde 252 - Her kim mülki ve askeri memuriyetlerden birini hilafı nizam ifa
veya ifaya teşebbüs eylerse üç aydan iki seneye kadar hapis ile mücazat olunur.
    Aynı ceza memuriyetini terk ve tatil emri kendisine resmen bildirilmiş oldu-
ğu halde yine memuriyetinde devam eden memur hakkında üç aydan iki seneye kadar
memuriyetten mahrumiyet cezasiyle birlikte hükmolunur.
    Mahkeme bu baptaki ilam hulasasının-masarifi mahkümdan alınmak şartiyle cür-
mün vukubulduğu veya mahkümun ikamet eylediği vilayet ceridelerinden biriyle ne-
şir ve ilanını emredebilir.

    Madde 253 -(Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    (Değişik: 7/6/1979 - 2245/4 md.) Her kimse bir rütbe veya  memuriyetin veya
bir mesleğin resmi elbisesini yetkisi olmaksızın açıktan açığa giyer veya hakkı
olmayan nişan veya madalyaları takarsa üç aydan bir yıla kadar hapis ve ikibin
liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.Böyle bir elbise giyerek elbise-
nin belirlediği meslek ve memuriyetle ilgili işler yapanlara altı aydan iki yıla
kadar hapis ve binbeşyüz liradan üçbin liraya kadar ağır para cezası verilir. Bu
elbisenin sağlayacağı kolaylık ve olanaklardan yararlanarak bir cürüm işlenirse,
yalnız bu eylemden ötürü yukarıdaki cezalar üçte birden yarıya kadar artırıla-
rak hükmolunur.
    Siyasi partinin takib ettiği prensiplerin remzi olan alamet ve işaretleri o
partinin şerefini kıracak yerde kullananlarla partiden müsaade almaksızın kitap,
gazete, mecmua veya Matbuat Kanununa göre matbua sayılan diğer şeyler üzerine
veya sinama şeridlerine bunların muhteviyatını partiye mal edici manada koyanlar
altı aya kadar hapis veya on liradan 200 liraya kadar ağır para cezasile ceza-
landırılırlar.Bu hususta takibat icrası alakalı siyasi parti Genel Sekreterliği-
nin şikayetine bağlıdır.
    Kızılay Cemiyetine aid alamet ve işaretleri, Kızılay Cemiyetinin rızası ol-
maksızın her hangi bir matbua veya evrak ve sair eşya üzerine koymak veya resim
veya  hakketmek veya her ne suretle olursa olsun o alamet ve işaretleri temsil
veya tecessüm ettirmek suretile kullananlar üç aya kadar hapis veya beş liradan
yüz liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılırlar.Bu hususta takibat icrası
Kızılay Cemiyeti Umumi Merkezinin şikayetine bağlıdır.
    (Ek: 7/2/1949 - 5319/1 md.) Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Kurulunun resmi
mühür ve damgası ile dünya yuvarlağı üzerine resmedilmiş iki defne dalı ortasın-
daki eskülap sembolünden ibaret alametinin ve (Dünya Sağlık Kurulu) adının ve bu
adın ilk harflerinden müşekkel kısaltmanın ticaret veya her hangi bir menfaat
kastiyle, herhangi bir ticaret ve sanayi müessesesi veya bir kimse tarafından,
bu kurulun rızası olmaksızın, kullanılması, herhangi bir matbua veya evrak ve
eşya üzerine konması veya temsil ve tecessüm ettirilmesi yasaktır.Buna aykırı
hareket edenler üç aya kadar hapis veya beş liradan yüz liraya kadar ağır para
cezası ile cezalandırılır.
                                 SEKİZİNCİ FASIL
          Hükümete karşı şiddet veya mukavemet ve kanunlara muhalefet

    Madde 254 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Resmi meclisler azasından veya Hükümet memurlarından biri hakkında vazifesi-
ne mütaallik bir işi yapmaya yahut yapmamaya icbar için şiddet veya tehdit gös-
teren kimse, bir seneden üç seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (Değişik: 7/6/1979 - 2245/5 md.) Eylem silahla bir kişi tarafından işlenmiş
ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Eylemin iki veya daha çok
silahlı kişiler tarafından anlaşarak birlikte veya silahsız ve anlaşma olmasa
bile toplanmış beşten çok kişiler tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza
beş yıldan az olamaz.
    (Ek: 28/9/1971 - 1490/4 md.) Her kim birinci fıkrada yazılı olan şahıslardan
birinin vazife gördüğü yeri her ne suretle olursa olsun kısmen veya tamamen iş-
gal ederek, vazifesine mütaallik bir işin yapılmasına mani olursa altı aydan üç
seneye kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Fiil, cebir ve şiddet veya tehditle
işlenirse bir seneden üç seneye kadar, silahla veya kendini tanınmıyacak bir ha-
le koyarak yahut birkaç kişi tarafından birlikte işlenirse, iki seneden beş se-
neye kadar hapis cezasına hükmolunur.

    Madde 255- Yukarıdaki maddede yazılı cezalar adli, siyasi veya idari bir he-
yetin veya bu heyetler mümessillerinin içtimaını yahut vazife görmelerini men
veya ihlal veya müzakerelerinde nüfuz veya tesir icra etmek üzere şiddet kulla-
nanlar veya tehdit gösterenler hakkında dahi tatbik olunur.

    Madde 256 - Şiddet veya tehdit ile yukarıki maddelerde yazılı olan fiili iş-
lemek üzere teşekkül eden on veya daha ziyade kimselerden mürekkep bir içtimaa
dahil olanlar bir aydan iki seneye kadar hapsolunur.

    Madde 257- Yukarıdaki maddede beyan olunan içtima cürmün silah ile işlenmesi
için vaki olmuş ise hapis üç aydan üç seneye kadardır. Eğer Hükümetin emir ve
ihtarı üzerine dağılırsa içtimaa dahil olanlar hakkında ceza verilemez.

    Madde 258 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Bir memura veya ona yardım edenlere memuriyetine ait vazifeleri ifa sırasın-
da cebir ve şiddet veya tehdit ile mukavemet eden kimse altı aydan iki seneye
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (Değişik: 7/6/1979 - 2245/6 md.) Eylem silahla bir kişi tarafından işlenmiş-
se iki yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Eylemin iki veya  daha çok si-
lahlı kişiler tarafından veya silahsız olsa bile toplanmış beşten çok kişiler
tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza üç yıldan beş yıla kadar hapis ceza-
sıdır.
    Eğer fiil, kendisini veya akrabasını hapis veya tevkiften kurtarmak maksa-
diyle vakı olmuşsa birinci fıkradaki hal için iki aydan altı aya, ikinci fıkrada
yazılı hal için dört aydan bir seneye kadar hapis cezası verilir.
    Eğer memur haiz olduğu salahiyet hududunu tecavüz ederek veya keyfi hareket-
lerle bu muameleye sebebiyet vermiş ise fail hakkında geçen maddelerdeki ceza
dörtte bire kadar indirileceği gibi icabına göre ceza büsbütün de kaldırılabi-
lir.
    254,255,256 ve 257 nci maddelerle yukarki fıkralarda yazılı fiiller, İcra
Vekilleri Heyetinden bir vekil aleyhinde işlenirse tayin edilecek ceza yarı nis-
pette artırılarak hükmolunur.

    Madde 259 - Ceza Kanunu itibariyle akrabadan murat, karı koca ile usul ve
füru ve kardeş ve kız kardeş ve amuca ve dayı ve hala ve teyzelerle yegenler ve
bunlar derecesindeki sıhri akrabadır.

    Madde 260 - Kanun ve nizam hükümlerinden birinin icrasına muhalefet için
nüfuz ve müessir kuvvet sarfedenler bir seneye kadar hapis cezasiyle cezalan-
dırılır.

    Madde 261 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/5 md.)
    Kanun ve nizamlara aykırı olarak mektep veya dersane açanlar, açılan mek-
tep veya dershane kapatılmakla beraber altı aydan iki seneye kadar hapis ceza-
siyle cezalandırılır.
    Ruhsatsız öğretmenlik edenlerle bunları istihdam eyliyenlere de aynı ceza
verilir.
    Mükerrirler hakkında verilecek ceza bir sene hapisten aşağı olamaz.

    Madde 262 - Camiler etrafındaki mezarlıklarla kiliseler avlu ve derunları-
na ve meskün mahaller civarında bulunan kabristanlara ve ölü defnine mahsus
olan mahallerden maada yerlere ruhsatsız ölü defneden veya ettiren kimse bir
aydan altı aya kadar hapis veya otuz liradan yüz elli liraya kadar ağır cezayı
nakdi ile mahküm olur.

    Madde 263 - Kolera ve sair bulaşık hastalıklardan musab veya vefiyat zuhur
eden ev ve sair mahallerin kordon altına alınmasına dair Hükümetçe verilen emir-
lere ve yapılan icraata fiilen mümanaat edenler hareketlerinin derecesine göre
bir aydan bir seneye kadar hapsolunur.

    Madde 264 - (Değişik: 7/6/1979 - 2245/7 md.)
    Her kim ait olduğu merciden ruhsat almaksızın dinamit veya bomba veya buna
benzer yıkıcı veya öldürücü alet veya barut ve benzeri ateşli ecza yapar veya
bunları yabancı bir ülkeden Türkiye`ye sokar veya sokmaya aracı olur veya ülke
içinde bir yerden diğer bir yere götürür veya yollar veya götürmeye bilerek
aracılık ederse, beş yıldan sekiz yıla kadar hapsolunur ve kendisinden onbeşbin
liradan altmışbin liraya kadar ağır para cezası alınır.
    Birinci fıkradaki eylemleri işlemek amacı ile teşekkül vücuda getirenlerle
yönetenler veya teşekküle mensup olanlar tarafından sözü geçen fıkrada yazılı
suçlar işlenirse failler hakkında on yıldan onbeş yıla kadar ağır hapis ve el-
libin liradan yüzbin liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.
    İkinci fıkradaki hal dışında, iki veya daha çok kimselerin toplu olarak bi-
rinci fıkrada yazılı suçları işlemeleri halinde sekiz yıldan oniki yıla kadar
ağır hapis ve yirmibeşbin liradan yetmişbeşbin liraya kadar ağır para cezası
hükmolunur.
    Birinci fıkrada yazılı eylemleri işlemek amacıyla iki veya daha çok kimse-
lerin önceden anlaşıp birleşmeleri teşekkül sayılır.
    Ruhsatsız bu gibi şeyleri taşıyanlar veya bulunduranlar veya satanlar veya
satmaya çalışanlar veya alanlar üç yıldan beş yıla kadar ağır hapis, onbin
liradan yirmibin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu şeylerin
cins ve miktar itibariyle vahamet göstermesi halinde beş yıldan sekiz yıla
kadar ağır hapis ve yirmibeşbin liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezası
hükmolunur. Mahkemece bunların cins ve miktarının önemsiz sayılması ve failin
meslek, kişilik ve ahlaki eylemleri yönünden tehlikesiz sayılması halinde hükm-
olunacak ceza bir aydan bir yıla kadar hapis ve bin liradan üçbin liraya kadar
ağır para cezasıdır.
    Birinci fıkrada yazılı şeyleri, meskün yerde veya çevresinde yada halkın
gelip geçtiği bir yerde ateşleyenler veya patlatanlar yahut bırakanlar, eylem-
leri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde beş yıldan aşağı olmamak üze-
re hapis cezası ve onbin liradan az olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalan-
dırılırlar. Suçun halkın toplu olarak bulunduğu yerlerde veya kamu hizmetleri-
nin görülmesine ayrılmış binalarda işlenmesi halinde, suç daha ağır bir cezayı
gerektirse bile ayrıca bu eylemden dolayı aynı cezaya hükmolunur.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Her kim korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde her ne amaç ve neden-
le olursa olsun, meskün bir yerde veya çevresinde veya özel veya resmi veya ge-
nel yapılara ya da her türlü taşıt araçlarına ya da halkın toplu olarak bulun-
dukları diğer yerlere silahla ateş ederse, eylem başka bir suçu oluştursa bile
ayrıca iki yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve beşbin liradan az olmamak üzere
ağır para cezasıyla cezalandırılır.
    Yukarıdaki iki fıkrada yazılı eylemler, iki veya daha çok kişi tarafından
birlikte veya taşıt aracı veya suçun icrasını kolaylaştırıcı başkaca araçlar
kullanarak işlenirse cezalar üçte birden yarıya kadar artırılarak hükmolunur.

    Madde 265 - (Değişik: 10/6/1949-5435/1 Md.; Mülga: 7/12/1988-3506/10 md.)
                             DOKUZUNCU FASIL
               Resmi sıfatı  haiz olanlar aleyhinde cürümler

    Madde 266 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/7 md.)
    Bir kimse resmi sıfatı haiz olan bir memurun huzurunda ve ifa ettiği vazi-
feden dolayı şeref veya şöhretine veya vakar ve haysiyetine kavlen veya fiilen
taarruz ve hakarette bulunursa, aşağıda gösterilen suretlerle cezalandırılır:
    1. Hakaret ve taarruz asker veya jandarma efradından veya iki veya üçüncü
bendlerde mezkür memurlardan gayrı memurinden biri aleyhinde ise iki aydan se-
kiz aya kadar hapis ve ikiyüz elli liradan beşyüz liraya kadar ağır para cezası
ile mahküm edilir.
    2. Hakaret ve taarruz asker veya jandarma subaylarından veya polis komiser-
lerinden veya amirlerinden yahut il genel meclisi veya belediye meclisi üyele-
rinden biri aleyhinde ise üç aydan iki seneye kadar hapis ve beşyüz liradan bin
liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    3. Hakaret ve taarruz Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile temsil sıfa-
tını veya emir ve idare salahiyetini haiz rüesadan veya hakim ve Cumhuriyet
Savcılariyle bunların yardımcıları veya sorgu hakimlerinden biri aleyhinde vaki
olursa altı aydan otuz aya kadar hapis ve bin liradan iki bin liraya kadar ağır
para cezası ile cezalandırılır.
    Eğer birinci fıkradaki hakaret fiili maddei mahsusa  tayin ve isnadiyle va-
ki olursa:
    Bir numaralı benddeki halde beş aydan üç seneye kadar hapis ve beşyüz lira-
dan üç bin liraya kadar ağır para cezasına;
    İki numaralı benddeki halde altı aydan üç seneye kadar hapis ve bin liradan
üç bin liraya kadar ağır para cezasına;
    Üç numaralı benddeki halde yedi aydan üç seneye kadar hapis ve bin beş yüz
liradan üç bin liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur.
    (6 ve 7 nci fıkralar iptal: Ana. Mah.nin 19/12/1972 tarihli ve E. 1971/50,
K. 1972/60 sayılı Kararı ile.)
    (Ek: 7/1/1981 - 2370/3 md.) Bu maddede yazılı taarruz ve hakaret fiilinin
resmi sıfat ve memuriyet sona ermiş olsa bile ifa edilen görevden dolayı ve hu-
zurda işlenmesi halinde de yukarıdaki fıkralar ve bentlerdeki cezalara hükmolu-
nur.

    Madde 267 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Yukarıki madde de beyan olunan fiiller bir vazifenin ifasından dolayı olma-
yıp da vazife esnasında vaki olursa tayin olunacak ceza üçte birinden yarısına
kadar indirilir.

    Madde 268 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Bir kimse kavlen veya fiilen her ne suretle olursa olsun adli,idari,siyasi
veya askeri resmi bir heyet huzurunda veya bir hakimin duruşma yaptığı sırada
veya duruşmaya mütaallik karar ve hükmün tefhimini mütaakıp şeref ve haysiyeti-
ne veya vakarına tecavüz ve hakarette bulunursa altı aydan üç seneye kadar
hapis cezasına mahküm edilir.
    Eğer fiil maddei mahsusa tayin ve isnadiyle vakı olursa verilecek hapis ce-
zası sekiz aydan aşağı olamaz.
    266 ncı madde ile bu maddede beyan olunan fiiller bu iki maddede gösterilen
heyet veya memurlara hitap edilen veya hitap edildiği anlaşılan telgraf, tele-
fon, mektup, resim veya herhangi bir yazı vasıtası ile işlendiği takdirde de
aynı ceza verilir.
    (Ek Fıkralar: 28/9/1971 - 1490/8 md.)
    Hakaret ve taarruz birinci fıkrada gösterilen heyetlerin sıfat veya hizme-
tinden dolayı umuma neşir veya teşhir olunmuş yazı veya resim veya sair neşir
vasıtalariyle işlenmiş olursa, fiilin mahiyetine göre birinci veya ikinci fık-
ralarda yazılı olan cezalar yarısı nispetinde artırılarak hükmolunur.
    Sıfat veya hizmetinden dolayı vaki hakaret ve taarruz, birinci fıkrada gös-
terilen heyetlerin gıyabında alenen işlenmiş olursa, fiilin mahiyetine göre bi-
rinci veya ikinci fıkralarda yazılı olan cezaların yarısı hükmolunur. Bu fıkra-
daki suçun tekevvünü için 153 üncü maddedeki aleniyet şarttır.

    Madde 269 - Geçen maddelerde muharrer taarruz ve hakaretler, cebir ve şid-
det ve tehdit ile icra olunmuş ise ceza bir misli artırılır.

    Madde 270 - Geçen maddelerde muharrer cürümlerin faili hakaret ve taarruz
eylediği şahıslara isnat ettiği ef`al ve evsafın şayi ve mütevatır olduğunu
ispata kalkışırsa bu talebi katiyen kabul olunmaz.

    Madde 271 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    (Değişik: 7/1/1981 - 2370/4 md.) Her kim resmi sıfatı haiz olan bir memura
vazifesini icra ederken veya resmi sıfat ve memuriyeti sona ermiş olsa bile
icra ettiği vazifeden dolayı cismen eza verecek veya hastalığını mucip olacak
müessir bir fiil işlerse 456 ncı maddeye göre verilecek cezalar aşağıda göste-
rilen suretlerle artırılır.
    1. Eğer memur 266 ncı maddenin 1 inci bendinde gösterilen kimselerden ise
ceza üçte birden yarıya kadar, 2 nci bendinde gösterilen kimselerden ise bir
misli ve 3 üncü bendinde gösterilen kimselerden ise iki misli artırılır.
    2. Eğer fiil 268 inci maddede yazılı hal ve zamanlarda işlenmiş olursa fii-
lin istilzam ettiği cezaya üç misli zammolunur.
    Hiçbir halde yapılacak zam altı aydan aşağı olamaz. Bu maddede yazılı hal-
lerde takibat şikayete bağlı değildir.

    Madde 272 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Eğer memur memuriyeti hududunu tecavüz ederek veya keyfi hareketleriyle
geçen maddelerde beyan olunan fiillerin vukuuna sebebiyet vermişse ceza dörtte
bire kadar indirileceği gibi icabına göre büsbütün de kaldırılabilir.

    Madde 273 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Kanunun hususi hükümler ile tasrih eylediği ahvalin haricinde her kim
Büyük Millet Meclisi azası ile temsil sıfatını ve emir ve idare salahiyetini
haiz rüesadan veya diğer Devlet memurlarından biri aleyhine sıfat ve hizmetle-
rinden dolayı bir cürüm işlerse o cürüm için kanunen muayyen olan ceza altıda
birden üçte bire kadar artırılır.
    (2., 3. ve 4 ncü fıkralar Mülga: 5/1/1961 - 235/1 md.)
                             ONUNCU FASIL
       Mühür fekki ve Hükümetin muhafazasında bulunan eşyayı çalmak

    Madde 274 - Bir kimse kanuna yahut Hükümetin emrine tevfikan bir şeyin mu-
hafazasını yahut aynen mevcudiyetini temin için vazolunan mührü fekkederse üç
aydan iki seneye kadar hapis cezasına ve kırk liraya kadar ağır cezayı nakdı
itasına mahkum olur.
    Eğer bu fiil, mühür vazını emir veya icra etmiş olan memur yahut resmen mü-
hür altına alınan bir şeyi muhafaza etmek yahut yanında bulundurmak vazifesiyle
mükellef olan kimse tarafından işlenmiş ise bir seneden dört seneye kadar hapis
cezası ve otuz liradan yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdi tayin olunur.
    Eğer cürüm, memur veya muhafızın müsamahası ve dikkatsizliği neticesi ola-
rak vukua gelmiş ise bunlar hakkında otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayı
nakdi hükmolunur.

    Madde 275 - Bir kimse cürmü teşkil eden ecsam ve eşyayı ve o sıfatı haiz
bulunmak itibariyle Hükümet dairelerinde saklanan evrak ve vesikaları veya mah-
kemelere ve resmi dairelere tevdi olunan veya bir memurun memuriyeti icabınca
yanında bulunan senetleri ve sair mühim evrakı ortadan kaldırır veya bozar ve
yok eder yahut tahrif veya tağyir eylerse bir seneden üç seneye kadar hapsolu-
nur.
    Eğer bu cürmün faili memuriyeti iktizasınca bu ecsam ve eşyayı yahut evrak
ve vesikaları elinde bulundurmak vazifesiyle mükellef bulunan memurun kendisi
ise iki seneden beş seneye kadar hapis ve muvakkaten memuriyetten mahrumiyet
cezaları ile cezalandırılır ve eğer bundan dolayı vukua gelecek zarar hafif
olur ve fail bu ecsam ve eşya ve evrak ile vesika ve senetlerden kendisi için
bir güna fayda istihsal etmezden ve hakkında takibata başlanmazdan evvel onları
değiştirmeksizin iade ve teslim ederse birinci surette altı aydan iki seneye
kadar hapsolunur; ikinci surette bir seneden dört seneye kadar hapis ve muvak-
katen memuriyetten mahrumiyet cezaları hükmolunur.

    Madde 276 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir kimse muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan merhun veya
mahcuz veya her hangi bir sebeple vaz`ıyed edilmiş olan malları kendisinin veya
başkasının menfaati için saklar, sahibine veya başkalarına verir veya tebdil
veya lazımgelenlere teslimden imtina ederse üç aydan iki seneye kadar hapis ve
otuz liradan üç yüz liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
    Eğer suçlu merhun veya mahcuz veya her hangi bir sebeple vaz`ıyed edilmiş
olan eşyanın sahibi ise verilecek ceza bir seneye kadar hapis ve on liradan yüz
elli liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Eğer cürüm muhafızın ihmalinden veya tedbirsizliğinden ileri gelmiş ise
muhafız hakkında beş liradan yüz liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.
    Eğer eşyanın kıymeti az ise veya cürmün faili eşyayı veya bedelini takibata
başlamazdan evvel geri verirse ceza altıda birden üçte bire kadar indirilir.

    Madde 277 - Bu fasılda zikrolunan fiiller, cebir ve şiddet kullanmak veya
tehdit suretiyle veya silahlı ve birden ziyade kimseler tarafından işlenirse
ceza, üçte biri miktarı artırılır.
                                  ON BİRİNCİ FASIL
            Devlet memurlarına intisap iddiasiyle menfaat temin eyliyenler

    Madde 278 - (Değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
    Her kim olursa olsun resmi meclisler azasından yahut Devlet memurlarından
biri nezdinde hatırı sayıldığını yahut onlarla münasebeti bulunduğunu iddia
ederek haklarında vuku bulacak tavassutta medarı teşvik yahut mükafat olmak
üzere yahut aza veya memurun himayesine mukabil onlara verilmek veya onlara ve-
rilmesi lazım gelen hediye veya mükafata sarf olunmak bahanesiyle kendi yahut
başka bir kimse hesabına para veya sair menfaat alır veya kabul eder veya bun-
ların verilmesine vaad alırsa bir seneden beş seneye kadar hapis olunur ve bin
liradan az olmamak üzere temin veya vaad olunan menfaatin üç misli ağır para
cezası alınır.
    Fail milletvekili veya siyasi parti kademelerinde fiili vazife almış olduğu
takdirde yukarıdaki cezalar üçte birden yarıya kadar artırılarak hükmolunur.
Ayrıca faile amme hizmetlerinden memnuniyet cezası da verilebilir.
    Fail, Devlet memurlarından ise cezasına müebbeten memuriyetten mahrumiyet
cezası ilave olunur.
                                 ON İKİNCİ FASIL
                    Geçen fasıllar arasında müştrek hükümler

    Madde 279 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Ceza Kanununun tatbikatında:
    1 - Devamlı veya muvakkat surette teşrii, idari veya adli bir amme vazifesi
gören Devlet veya diğer her türlü amme müesseseleri memur, müstahdemleri;
    2 - Devamlı veya muvakkat, ücretsiz veya ücretli, ihtiyari veya mecburi
olarak teşrii, idari veya adli bir amme vazifesi gören diğer kimseler memur sa-
yılır.
    Ceza Kanununun tatbikatında amme hizmeti görmekle muvazzaf olanlar:
    1 - Devamlı veya muvakkat surette bir amme hizmeti gören Devlet veya diğer
amme müessesesinin memur ve müstahdemleri;
    2 - Devamlı veya muvakkat, ücretli veya ücretsiz ihtiyari veya mecburi su-
rette bir amme hizmeti gören diğer kimselerdir.

    Madde 280 - Memuriyet sıfatı kanuna göre cürmü teşkil eden anasırdan veya
cürmün esbabı müşeddidesinden addolunduğu yerlerde memurdan bu sıfatın zail ol-
muş bulunması veya cürmün vukuu esnasında vazifesini ifa halinde bulunmaması bu
kaidenin tatbikına mani değildir.

    Madde 281 - Bir kimse cürüm işlemek için haiz olduğu memuriyete ait kuvvet
ve vasıtaları kullandığı takdirde eğer kanun esasen memuriyet sıfatını nazarı
itibara almamış ise irtikap olunan cürüm için tayin olunacak ceza altıda birden
üçte bire kadar tezyit olunur.
                               DÖRDÜNCÜ BAP
                        Adliye aleyhinde cürümler
                               BİRİNCİ FASIL
               Kanunen ifası lazım gelen bir hizmetten imtina

    Madde 282 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Her kim adliye makamları tarafından şahid, ehlivukuf, veyahut tercüman
sıfatile davet olunup da asılsız bir sebebi ileri sürmek suretile icabet mecbu-
riyetin-
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek - 7)
den vareste tutulmuş veya icabet etmekle beraber şehadet etmekten veya ehlivu-
kuf veya tercümanlık vazifesini ifadan istinkaf eylemiş bulunursa altı aya
kadar hapse veya on liradan yüz liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur.
    Fail ehli vukuftan ise mahkümiyet neticesi olarak hapis müddetine müsavi
bir zaman için meslek ve sanatın tatili cezasına dahi mahküm olur.
                             İKİNCİ FASIL
                  Suç tasnii ve resmi mercileri iğfal

    Madde 283 - (Değişiklik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Vuku bulmadığını bildiği bir suçu Adliyeye veya keyfiyeti Adliyeye tevdie
mecbur olan bir makama veya kanuni takib yapacak veya yaptırabilecek bir mercie
vuku bulmuş gibi ihbar ile yahut vaki olmıyan bir suçun eserlerini takibata mü-
başeret olunabilecek derecede uyduran kimse 30 aya kadar hapis cezasına mahküm
olur.
    Adliye huzurunda sahte olarak bir suç işlediğini yahut bu suça iştirak ey-
lediğini söyliyen kimse hakkında dahi aynı ceza tertib olunur.

    Madde 284 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Başkasının yerine kendini koyarak hapishaneye giren şahıs bir aydan bir se-
neye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.
                             ÜÇÜNCÜ FASIL
                                İftira

    Madde 285 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Her kim Adliyeye veya keyfiyeti Adliyeye tevdie mecbur olan bir makama veya
kanuni takib yapacak veya yaptırabilecek bir mercie ihbar veya şikayette bulu-
narak suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye bir suç isnad eder yahut o kimse
aleyhinde böyle bir suçun maddi eser ve delillerini uydurursa isnad eylediği
suçun nevi ve mahiyetine ve uydurduğu delillerin kuvvetine göre üç aydan üç se-
neye kadar hapsolunur.
    Bu isnad kendine iftira olunan kimsenin tevkifi gibi şahsi hürriyeti bağlı-
yan bir halin hudusuna sebep olmuşsa müfteri hakkında bir seneden beş seneye
kadar hapis cezası hükmolunur.
    Kendine iftira olunan kimse hakkında üç seneden fazla şahsi hürriyeti bağ-
lıyan bir ceza ile mahkümiyeti mutazammın bir hüküm sadır olmuşsa müfteri hak-
kında on beş seneyi geçmemek üzere aynı ceza hükmolunur.
    Eğer mağdurun mahkumiyeti müebbed ağır hapis ise müfteri on beş seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapisle cezalandırılır.
    (Değişik: 21/11/1990 - 3679/19 md.) Eğer mağdurun mahkümiyeti ölüm cezası
ise, müfteri müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    (Altıncı fıkra mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)
    Yukarıdaki fıkralarda yazılı olan suç faili mağdur hakkında takibat yapıl-
madan evvel bu isnadatından rücu eder veya uydurduğunu itiraf ederse yukarıda
yazılı cezaların altıda biri hükmolunur ve ceza müebbed ağır hapis ise on sene
ağır hapse indirilir ve isnaddan rücu veya tasniin itiraf olunması takibata
başlandıktan sorra vaki olursa asıl cezanın üçte ikisi indirilir ve müebbed
ağır hapis yerine 24 sene ağır hapis cezası tayin olunur. Tasni veya iftira,
kabahat ef`aline taallük ederse bu madde ile 283 üncü maddede tesbit olunan ce-
zalar yarıya kadar indirilir.
                             DÖRDÜNCÜ FASIL
                   Yalan şahitliği ve yalan yere yemin

    Madde 286 - Yemin ettirerek şahit veya ehlihibre istimaına salahiyettar
olan bir memur veya heyet huzurunda şehadet ederken yalan söyleyen veya haki-
katı
İnkar yahut isticvap olunduğu hususat hakkında malümatı az veya çok ketmeyleyen
kimse üç aydan üç seneye kadar hapis ile mücazat olunur.
    Eğer fiil üç seneden fazla hürriyeti tahdit eden cezayı müstelzim bir cür-
mün tahkik ve muhakemesi esnasında vakı olmuş ise cezası üç seneden on seneye
kadar ağır hapistir.
    (Değişik: 21/11/1990 - 3679/20 md.) Eğer yalan şahadet, bir kimseye müebbet
hapis cezası verilmesi sonucunu doğurmuş ise, faile verilecek ceza onbeş sene-
den aşağı olamaz ve ölüm cezasına mahkümiyet halinde ise faile müebbet ağır
hapis cezası verilir.
    Eğer yeminsiz şahadet edilmişse ceza müddeti yarısına kadar indirilir.

    Madde 287 - Bir kimse hukuk davalarında müddei yahut müddeaaleyh sıfatını
haiz olduğu halde yalan yere yemin ederse altı aydan üç seneye kadar hapis olu-
nur ve otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır ve muvakkaten
hidematı ammeden memnuiyet cezasiyle cezalandırılır. Eğer fail bu dava hakkında
bir karar verilmezden evvel yeminden dönerse hapis cezası bir aydan altı aya
kadardır.

    Madde 288 - Yalan yere yemin veya şahadet eden şahıs:
    1 - Hakikatı beyan ettiği takdirde kendisini veya akrabasından birini hür-
riyet ve namusca behemehal fahiş bir zarara maruz kılması muhtemel olan,
    2 - Kendi tarafından beyan olunan zati vasıflara nazaran şahit sıfatiyle
celbi iktiza etmiyen yahut o şahsın ceza davasında şahit ve ehli hibre ve mü-
tercim olmaktan istinkafa hakkı olduğu halde mahkemece kendisine bu hakkı ihtar
edilmemiş bulunan,
    Kimselerden ise yukarıki maddede mezkür olan cezalardan muaftırlar.
    Eğer bunların yalan şahadeti diğer bir şahsi takibata yahut mahkumiyete ma-
ruz kılarsa yukarıdaki maddelerde yazılı cezalar, yarısından üçte ikisine indi-
rilir.

    Madde 289 - Bir kimse ceza tahkikat veya muhakematı esnasında şahadet et-
tikten sonra iş lüzum veya meni muhakeme kararnamesi ile bitmezden veya muhake-
me hitam bulmazdan veya yalan şahadet hadisesindan dolayı muhakeme başka güne
talik olunmazdan evvel bu şahadetten rücu ile hakikatı söylerse 286 ncı maddede
beyan olunan fiilden dolayı cezadan muaftır.
    Eğer rücu beyan olunan zamanlardan sonra olur, yahut bir hukuk davasının
muhakemesi esnasında vukua gelmiş olan yalan şahadete mütaallik bulunur ise bu
şahadetin vukubulduğu dava hakkında mahkemeden karar çıkmazdan evvel zuhura
gelmiş olmak şartiyle bu baptaki ceza üçte birinden yarısına kadar indirilir.
    Eğer bu şahadet bir şahsın tevkifini yahut hakkında fahiş bir zararı mucip
olmuşsa cürüm failinin göreceği ceza bu maddenin birinci kısmında yazılı hal-
lerde üçte bir ve ikinci kısmında yazılı olan hallerde altıda bir derecesinde
azaltılır.

    Madde 290 - Geçen maddeler ahkamı, adliye huzuruna davet olunarak hakikata
mugayir rey ve malümat veren ehli hibre ile ifadeleri hakikate mugayir surette
beyan ve tercüme eden tercümanlar hakkında dahi tatbik olunur.
    Ehlihibre hakkında muvakkaten hıdematı ammeden memnuiyet cezası silk ve sa-
natın tatili cezasını dahi şamil olabilir.

    Madde 291 - Bir kimse 286 ncı maddede yazılı olan cürmü işletmek için para
vermek veya sair menfaat göstermek veya vait ve teşvik veya tehdit veya hile ve
desise ile veya nüfuz kullanmak suretiyle şahit veya ehli hibre yahut tercüman
tedarik ederek yalan şahadeti işletmiş ve hilafı vaki rey beyan ve tercümanlık
ifa
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek - 7)
ettirmiş ise 286 ncı maddenin birinci fıkrasında muayyen olan hallerde bir ay-
dan bir seneye kadar, ikinci fıkrasındaki hallerde üç seneden beş seneye kadar
hapis, üçüncü fıkrasında yazılı hususatta on seneden aşağı olmamak üzere ağır
hapis cezasiyle cezalandırılır. Yalancı şahit ve o makuleden ehli hibre ve ter-
cüman tedarik eden kimsenin onlara mükafaten verdiği şeyler müsadere olunur.
    Bir kimse bu suretlerle şahit veya ehli hibre yahut tercüman tedarikine
yalnız teşebbüs etmiş bulunursa geçen fıkralarda yazılı olan cezalar üçte bire
indirilir.

    Madde 292 - Yukarıki maddede yazılı olan cürmün faili bizzat maznunu aleyh
yahut yakın akrabasından biri olduğu halde, diğer bir şahsı takibata veye mah-
kumiyete maruz kılmamış olmak şartiyle, mezkür maddede tayin olunan cezalar ya-
rısından üçte ikisine kadar indirilir.

    Madde 293 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    289 uncu maddede yazılı olan suret ve zamanlarda yalan şahidler şehadetle-
rinden ve ehli hibre ve tercümanlar dahi hilafı hakikat olan rey ve tercümele-
rinden rücu ettikleri takdirde bunları tedarik edenler hakkında 291 inci madde-
de muayyen cezalar altıda birinden üçte birine kadar indirilir.
                             BEŞİNCİ FASIL
                Avukat ve dava vekillerinin sui istimali

    Madde 294 - Avukat veya dava vekili hasım tarafiyle uyuşarak veya sair hile
ve desiselere sülük ederek kendisine verilen davaya zarar iras eyler yahut aynı
davada hasım tarafına da yardım ederse üç aydan otuz aya kadar hapis ve mesle-
kin tatiline dahi şamil olmak üzere muvakkaten hıdematı ammeden memnuiyet ceza-
lariyle beraber otuz liradan iki yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdi ile
cezalandırılır.
    Eğer avukat veya dava vekili aynı davada bir tarafa vekalet ettikten sonra
o vekaletten çekilerek diğer tarafın vekaletini deruhte veya o tarafa yardım
ederse altı aya kadar hapsolunur veya otuz liradan yüz elli liraya kadar ağır
cezayı nakdi alınır.

    Madde 295 - Kabul ettiği bir davada şahidin veya ehli hibre veya tercümanın
veya müddeiumuminin ve karar verecek hakimin sahabetini istihsal etmek veyahut
bunlara mükafat eylemek bahanesiyle müekkilinden para ve sair eşya alan avukat
ve dava vekili iki seneden beş seneye kadar hapse ve iki yüz liraya kadar ağır
cezayı nakdiye ve meslek ve sanata dahi şamil olmak üzere muvakkaten hıdematı
ammeden memnuiyet cezasına mahküm olur.
                             ALTINCI FASIL
    Cürüm işleyenleri saklamak ve cürümün delillerini yok etmek cürümleri

    Madde 296 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/9 md.)
    Her kim hapis cezasından aşağı olmıyan cezayı müstelzim bir cürüm işledik-
ten sonra bu cürmün icrasında faillerle evvelce itifak etmiş ve cürmü neticelen-
dirmekte yardımı dokunmuş olmaksızın, bir kimsenin o cürümden istifadesini te-
mine veya Hükümetçe icra olunacak tahkikatı yanlış yola sevk etmeye yahut
Hükümetin araştırmalarına veya hükmün icrasına karşı faili gizlemeye yardım
eder yahut hakkında yakalama veya tevkif müzekkeresi çıkarılmış olan bir kimse-
nin saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere derhal haber vermezse
veya her kim bu cezaları istilzam eden bir cürmün eser ve delillerini yok eder
yahut bunları bir suretle değiştirir veya bozarsa, hapis cezasını gerektiren
suçlarda altı aydan
iki yıla kadar,ağır hapis cezasını gerektiren suçlarda iki seneden dört seneye,
ölüm cezasını gerektiren suçlarda da üç seneden beş seneye kadar hapis cezasına
mahkum olur. Şu kadar ki, bu ceza müddeti asıl cürüm için kanunda tayin edilen
cezanın üçte birini geçemez. Sair fiillerden dolayı tertip olunacak ceza beş
yüz liradan bin liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Bu fiilı usul veya füruunun, karı veya kocasının yahut kardeşinin lehine
olarak işliyen kimseye ceza verilmez.

    Madde 297 - Maktulün cesedini saklayan veya saklatan veya Hükümete haber
vermeksizin ve keşfolunmaksızın gömen veya gömdüren kimseler üç aydan bir sene-
ye kadar hapis ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdı ile cezalandırılır.
                             YEDİNCİ FASIL
            Tevkifhane ve hapishaneden firar ve firara vesatat

    Madde 298 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/5 md.)
    Bir kimse bir suçtan dolayı kanun dairesinde tutuklandıktan sonra kaçarsa
iki aydan altı aya kadar hapsolunur.
    Bu suç şahıslara karşı şiddet veya tehdit kullanarak veyahut kapı veya pen-
cere kırarak veya duvar delerek veya kaçmaya mani olacak vasıtaları bozarak iş-
lenmiş olursa ceza bir yıldan üç yıla kadar hapistir.
    Yukarıdaki fıkrada belirtilen şekillerdeki kaçma eyleminin birden ziyade
kimseler tarafından bir arada işlenmesi ya da tehdit veya şiddet kullanmanın
bir kişi tarafından olsa bile silahla yapılması hallerinde ceza dört yıldan
sekiz yıla kadar ağır hapistir.

    Madde 299 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/6 md.)
    Bir kimse bir suçtan dolayı kanun dairesinde hapsedildikten sonra kaçarsa
aşağıda yazılı şekillerde ceza görür:
    1. Müebbet ağır hapis hükümlüsü ise cezasının bir yılı geceli gündüzlü bir
hücrede yalnız başına bırakılmak suretiyle çektirilir.
    2. Muvakkat şahsi hürriyeti bağlayıcı bir ceza hükümlüsü ise geri kalan
müddetlerine bu müddetlerin altıda birden üçte birine eşit bir müddet zammedi-
lir. Ancak zammedilecek bu müddetler dört aydan eksik ve iki yıldan fazla ola-
maz.
    Bu suç, şahıslara karşı şiddet veya tehdit kullanarak veyahut kapı ve pence-
re kırarak veya duvar delerek veya kaçmaya mani olacak vasıtaları bozarak işlen-
miş olursa bİrinci bentte yazılı hücre müddeti bir yıl altı ay, ikinci bentte
yazılı nispet üçte birden yarıya kadar olarak tatbik olunur. Ancak zammedilecek
bu müddetler bir yıldan eksik, dört yıldan fazla olamaz.
    Yukarıdaki fıkrada belirtilen şekillerdeki kaçma eyleminin birden ziyade
kimseler tarafından bir arada işlenmesi ya da tehdit veya şiddet kullanmanın
bir kişi tarafından olsa bile silahla yapılması hallerinde birinci bentte yazı-
lı hücre müddeti iki yıl, ikinci bentte yazılı nisbet yarıdan üçte ikiye kadar
olarak tatbik olunur. Ancak zammedilecek bu müddetler beş yıldan eksik, sekiz
yıldan fazla olamaz.
    Bu maddede yazılı hükümler cezaevi dışında çalıştırılan hükümlüler hakkında
da tatbik olunur.
*

    Madde 300 - Kaçan mevkuf ve mahkum bir güna cebir ve tazyik neticesi olma-
yarak on beş gün zarfında kendiliğinden gelip teslim olursa geçen maddelerde
gösterilen cezaların altıda biri hükmolunur.

    Madde 301 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/7 md.)
    Her kim, bir tutuklu veya hükümlünün her ne suretle olursa olsun kaçmasını
hazırlar veya kolaylaştırırsa kaçan kimsenin işlemiş olduğu suçun ağırlığına
ve çekmekte bulunduğu cezanın geri kalan miktarı ve nevine göre bir yıldan beş
yıla kadar hapsolunur.
    Eğer hükümlünün çekmekte olduğu ceza müebbet ağır hapis ise kaçmasını ha-
zırlayan veya kolaylaştıran kimsenin cezası beş yıldan sekiz yıla kadar hapis-
tir.
    Eğer hükümlünün cezası idam cezası ise, kaçmasını hazırlayan veya kolaylaş-
tıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
    Birden ziyade tutuklu veya hükümlünün kaçmasını hazırlayan veya kolaylaştı-
ran faile yukarıdaki fıkralara göre tayin edilecek ceza üçte birden yarıya ka-
dar artırılır.
    Eğer hükümlü veya tutuklunun kaçmasını hazırlamak veya kolaylaştırmak için
fail 299 ncu maddede sözü edilen vasıtalardan birini kullanır ve bu yüzden hü-
kümlü veya tutuklu kaçmış olursa ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
    Eğer kaçamamış ise ceza üçte bire indirilir.
    Eğer sanık tutuklu veya hükümlünün usul ve füruundan ve karı kocadan ve
kardeş ve kızkardeşlerinden biri ise göreceği ceza üçte bir miktar azaltılır.

    Madde 302 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/8 md.)
    Bir tutuklu veya hükümlünün muhafazasına veya nakline memur olan kimse,
onun her ne suretle olursa olsun kaçmasını hazırlar veya kolaylaştırırsa kaçan
kimsenin işlemiş olduğu suçun ağırlığına ve çekmekte bulunduğu cezanın geri ka-
lan miktarı ve nevine göre iki yıldan beş yıla kadar hapsolunur.
    Eğer hükümlünün çekmekte olduğu ceza müebbet ağır hapis ise failin göreceği
ceza altı yıldan sekiz yıla kadar ağır hapistir ve müebbeten kamu hizmetlerin-
den mahrumiyet cezası dahi hükmolunur.
    Eğer hükümlünün cezası idam cezası ise failin göreceği ceza dokuz yıldan
onbeş yıla kadar ağır hapistir ve müebbeten kamu hizmetlerinden mahrumiyet ce-
zası dahi hükmolunur.
    Eğer hükümlü veya tutuklunun kaçmasını hazırlamak ve kolaylaştırmak için
fail, kaçağın şiddet kullanmasında veyahut kapı ve pencere kırmasında ve duvar
delmesinde kaçakla birleşir veya silah ve sair böyle bir işe lazım olan şeyleri
verir veya bunların tedarikini men etmezse yada kaçması hazırlanan veya kolay-
laştırılan tutuklu veya hükümlü birden ziyade ise tutuklu veya hükümlünün kaç-
mış olması halinde memur, birinci fıkradaki halde üç yıldan, ikinci fıkradaki
halde yedi yıldan, üçüncü fıkradaki halde on yıldan aşağı olmamak üzere ağır
hapis ve müebbeten kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası ile cezalandırılır ve
kaçamadığı takdirde memura sekiz yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

    Madde 303 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/9 md.)
    Firar maddesi memurun kayıtsızlık veya tedbirsizliğinden neşet etmiş ise
memur hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası tertip olunur ve kaçağın
                                                                              *
görmekte olduğu ceza idam ve müebbet ağır hapis olduğu takdirde hapis cezası üç
yıldan beş yıla uzar, bu iki surette ceza süresi kadar kamu hizmetlerinden
mahrumiyet cezası da verilir.

    Madde 304 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/10 md.)
    I - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/10 md.) Önceden aralarında bir anlaşma olsun
veya olmasın üç ve daha ziyade hükümlü veya tutuklu her ne sebeple olursa olsun
cezaevi idaresine karşı ayaklanırsa, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla
cezalandırılır.
    Cebir ve şiddet göstererek veya tehdit ederek veya nüfuz ve müessir kuvvet
sarfederek cezaevinin idaresine kısmen veya tamamen mani olunması hali bu mad-
denin tatbikinde ayaklanma sayılır.
    Kullanılmış olmasa bile, ayaklanmaya silahla katılan hükümlü ve tutuklular
beş yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
    Yukarıda yazılı hallerde ayrıca bir tahribat meydana getirilmişse, tayin
olunan ceza, tahribatın derecesine göre üçte birden yarıya kadar artırılarak
hükmolunur.
    II - Azmettirenler veya teşvik edenler ayaklanmaya fiilen katıldıkları tak-
dirde, haklarında birinci bendin birinci veya üçüncü veya dördüncü fıkralarında
yazılı olan cezaların yukarı haddi hükmolunur.
    III - (Mülga: 7/12/1988 - 3506/10 md.)

    Madde 305 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/11 md.)
    Bir tutuklu veya hükümlünün muhafazasına veya nakline memur olan kimse tu-
tuklu veya hükümlünün tutuklu bulunduğu veyahut cezasını çekmekte olduğu yerden
geçici de olsa kanun ve nizamın izin verdiği hallerin dışında uzaklaşmasına mü-
saade ederse, altı aydan iki yıla kadar hapsolunur.
    Bu müsaade neticesi olarak tutuklu veya hükümlü kaçmış olursa memura veri-
lecek hapis cezası iki yıldan beş yıla kadar uzar ve her halde ceza süresi ka-
dar kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezasına da müstahak olur. Bu müsaade neti-
cesi olarak kaçan hükümlünün cezası idam veya müebbet ağır hapis ise memura beş
yıl ağır hapis cezasıyla birlikte müebbeten kamu hizmetlerinden mahrumiyet
cezası da hükmolunur.
    Yukarıdaki fıkralarda belirtilen eylemlerin birden fazla tutuklu veya hü-
kümlüye ilişkin olması halinde memura verilecek ceza üçte birden yarıya kadar
artırılır.

    Madde 306 - Bir mevkuf veya mahkümun muhafazasına veya nakline memur bulu-
nan kimse 303 ve 305 inci maddelerde beyan olunan cürümleri irtikap ettiği tak-
dirde firar vukuundan itibaren üç ay zarfında kaçanların yakalanmaları yahut
kendiliklerinden teslim olmaları sebeplerini elde ederse 303 üncü maddede beyan
olunan cezadan ve 305 inci maddenin ikinci fıkrasında yazılı olan temditten
muaftır.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)

    Madde 307 - işbu kanunda tasrih olunan hallerin gayri olarak bir mahküm
mahkümiyetinin müstelzim olduğu vazifelere muhalif hareket ettiği takdirde ber-
veçhi ati mücazata müstahak olur.
    1 - Mahkümun mahküm bulunduğu ceza, hıdematı ammeden veyahut meslek ve sa-
natın icrasından memnuiyet keyfiyetleri ise mahküm bulunduğu ceza müddetlerine
asla halel gelmemek üzere hakkında bir seneye kadar hapis ve yüz liraya kadar
ağır cezayı nakdi tertip olunur.
    2 - Mahkümun mahküm bulunduğu ceza emniyeti umumiye nezareti altında bulun-
maktan ibaret ise bir aydan bir seneye kadar hapis cezasına müstahak olur ve
mevkufiyet ve mahbusiyet müddetinde emniyeti umumiye nezareti altında bulunmak
cezasının cereyan müddeti tatil olunur.
                             SEKİZİNCİ FASIL
                      Kendiliğinden ihkakı hak edenler

    Madde 308 - Bir kimse Hükümete müracaata muktedir olduğu ahvalde iddia ey-
lediği bir hakkı istihsal maksadiyle eşya üzerinde kuvvet sarfiyle kendiliğin-
den hakkını ihkak ederse otuz liradan elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye
mahküm olur.
     Eğer fail eşya üzerine değil de şahıslara karşı tehdit veya şiddet istimal
etmiş olursa bir aydan bir seneye kadar hapis ve elli liraya kadar ağır cezayı
nakdiye mahküm olur.
     Şiddet silah ile veya dövmek veyahut yaralamak ile vuuka gelirse işbu döv-
mek veya yaralamaktan dolayı 456 ncı maddenin birinci fıkrasında beyan olunan
ahvalden daha ağır bir netice husule gelmediği takdirde hapis iki aydan ve ağır
cezayı nakdi kırk liradan aşağı olamaz.
    Cürmün faili hakkını ispat ederse göreceği cezanın dörtte üçü kadarı indi-
rilebilir.
    Resen takibi iktiza eden diğer bir cürüm dahi birlikte irtikap olunmamış
olmak şartiyle bu maddede beyan olunan cürümden dolayı takibat icrası şahsi
dava ikamesine bağlıdır.

    Madde 309 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    Hükmen yedi nezolunup da müstahiklerine teslim kılınan gayrimenkul malları
tekrar zaptu işgal eden kimse iki aydan bir seneye kadar hapsolunur.
     Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan merhun veya mahcuz
veya her hangi bir sebeple vaz`ıyet edilmiş olan menkul malını alan veya tahrib
veya telef eden kimse bir aydan bir seneye kadar hapsolunur.
     Bundan evvelki fıkrada yazılı cürüm, muhafızının müsamahasından ileri gel-
mişse on liradan yüz liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.

    Madde 310 - Yukarıdaki maddede yazılan ahval, mühür bozmak veya birden zi-
yade silahlı kimseler tarafından cebir ve şiddet kullanmak suretiyle icra edi-
lirse fail altı aydan beş seneye kadar hapsolunur.
                                    BEŞİNCİ BAP
                       Ammenin nizamı aleyhine işlenen cürümler
                                    BİRİNCİ FASIL
    Suç işlemeye tahrik, korku ve panik yaratma amacıyla tehdit(1)

    Madde 311 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    (Değişik birinci ve ikinci fıkralar: 7/1/1981 - 2370/12 md.):
    Bir suçun işlenmesini aleni olarak tahrik eden kimse aşağıda yazılı şekil-
lerde cezalandırılır.
    1. Eğer tahrik ettiği cürmün cezası muvakkat ağır hapsin üstünde bir ceza
ise üç yıldan beş yıla kadar ağır hapis;
    2. Muvakkat ağır hapis veya hapis cezasını müstelzim ise fiilin nevine göre
 üç aydan üç yıla kadar hapis;
    3. Sair hallerde bin liradan beş bin liraya kadar ağır para cezası,
    Tahrik, her türlü kitle haberleşme araçları, ses kayıt bantları, plak,film,
gazete, mecmua ile veya sair basın aletleriyle veya elle yazılıp çoğaltılarak
yayınlanan veya dağıtılan yazılar ile ya da umumi yerlerde levha ve ilan asmak
suretiyle olursa, yukarıdaki bentler uyarınca suçlu hakkında tayin olunacak
ağır hapis ve hapis cezaları bir misli artırılır. Para cezası hükmolunacak hal-
lerde bu ceza suçun nevine göre ikibinbeşyüz liradan onbin liraya kadar ağır
para cezası olmak üzere tayin olunur.
    Yukarda 2 ve 3 sayılı bentlerde beyan olunan hallerde ceza tahrik olunan
suç için muayyen olan cezanın en yukarı haddini geçemez.
    Aleni tahrik neticesi olarak istenilen suç işlenir veya suçun icrasına te-
şebbüs edilirse tahrikçiler, asıl suçlular ile aynı derecede ceza görürler.

    Madde 312 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/13 md.)
    Kanunun cürüm saydığı bir fiili açıkça öven veya iyi gördüğünü söyleyen veya
halkı kanuna itaatsizliğe tahrik eden kimse altı aydan iki yıla kadar hapis ve
ikibin liradan onbin liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur.
    Halkı; sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düş-
manlığa açıkça tahrik eden kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üçbin lira-
dan onikibin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu tahrik umumun
emniyeti için tehlikeli olabilecek bir şekilde yapıldığı takdirde faile verile-
cek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
    Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları 311 nci maddenin ikinci fıkrasında sa-
yılan vasıtalarla işleyenlere verilecek cezalar bir misli artırılır.

    Madde 312/a. - (Ek: 21/11/1990 - 3679/21 md.) Hayat, sağlık veya mal bakı-
mından halk arasında endişe, korku, panik yaratmak amacıyla alenen tehditte bu-
lunanlara iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üçmilyon liradan onmilyon liraya
kadar ağır para cezası verilir.
-----------------------------
(1)  Birinci fasıl başlığı "Suç işlemeye tahrik" iken 21/11/1990 tarih ve 3679
     sayılı Kanunun 21 inci maddesi ile "Suç işlemeye tahrik, korku ve panik ya-
     ratma amacıyla tehdit" olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
KANUNLAR, AĞUSTOS 1991 (EK - 9)
                                   İKİNCİ FASIL
                  Cürüm İşlemek İçin Teşekkül Meydana getirenler

    Madde 313 - (Değişik: 6/6/1991 - 3756/4 md.)
    Her ne suretle olursa olsun cürüm işlemek için teşekkül oluşturanlara
veya bu teşekküllere katılanlara bir yıldan iki yıla kadar ağır hapis cezası
verilir.
    Bu teşekkül halk arasında korku, endişe veya panik yaratmak veya siyasi ve-
ya sosyal bir görüşten kaynaklanan amaçla veya ammenin selameti aleyhine cürüm-
lerle kasten adam öldürmek veya yağma ve yol kesmek ve adam kaldırmak cürümleri-
ni işlemek için meydana getirilmişse,verilecek ceza bir yıldan üç yıla kadar
ağır hapistir.
    Teşekkül mensupları dağlarda ve kırlarda veya genel yollarda veya meskün
yerlerde içlerinden iki veya daha fazlası silahlı olarak dolaşır veya buluşma
yerlerinde veya emin bir yerde silah saklarsa; birinci fıkradaki halde bir yıl-
dan üç yıla,ikinci fıkradaki halde iki yıldan dört yıla kadar ağır hapis ceza-
sı verilir.
    Teşekkülün yöneticileri hakkında yukarıdaki fıkralar uyarınca hükmedilecek
ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
    Teşekkül mensuplarının teşekkülün amacına yönelik cürüm işlemeleri halinde,
verilecek cezaların toplamı en ağır cezayı gerektiren fiilin cezasının azami
haddini geçemez.
    Bu maddede yazılı teşekkül, iki veya daha fazla kimsenin birlikte cürüm iş-
lemek amacı etrafında birleşmesi ile oluşur.
    Bu kanun ve diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.

    Madde 314 - (Değişik: 7/6/1979 - 2245/9 md.)
    (Değişik: 6/6/1991 - 3756/5 md.) Yukarıdaki madde uyarınca oluşturulan
teşekküllerin mensuplarına bilerek ve isteyerek barınacak yer gösteren veya er-
zak yahut silah ve cephane tedarik veya yardım edenlere altı aydan bir yıla ka-
dar hapis cezası verilir.Bu yardım;dernek,siyasi parti,işçi ve meslek kuruluşla-
rına veya bunların yan kuruluşlarına ait bina,lokal, büro veya eklentilerinde
veya öğrenim kurumlarında veya öğrenci yurtlarında veya bunların eklentilerinde
yapılırsa bu fıkradaki ceza,bir kat artırılır.
    Bu suretle usul ve füruundan olan hısımlarından veya karı veya koca veya
kardeşinden birine barınacak yer gösteren veya yiyecek veya içecek sağlayan
kişi hakkında bu cezalar yarısından üçte ikisine kadar azaltılır.

    Madde 315 - (Mülga: 6/6/1991 - 3756/26 md.)
                             ALTINCI BAP
                   Ammenin itimadı aleyhinde cürümler
                             BİRİNCİ FASIL
    Paralarda, itibarı amme kağıtlarında veya kıymetli damgalarda sahtekarlık

    Madde 316 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    1 - Memlekette kanunen tedavül eden milli paralarla yabancı memleketlerde
tedavülü kanunları icabından olan paraları taklit eden.
    2 - Zahiren daha yüksek bir kıymeti haiz göstermek için paraları tağyir
eyliyen.
    3 - Taklit veya tağyirde iştiraki olmaksızın taklit veya tağyir eden kimse
veya mütevassıt ile anlaşarak taklit veya tağyir edilmiş olan paraları memleke-
te sokan veya muhafaza eden yahut herhangi bir suretle tedavüle koyan veya asıl
fail ile tedavüle koyanlar arasında tavassutta bulunan,
    4 - Tedavüle koymak maksadiyle taklit veya tağyir edilmiş olan paraları,
taklit veya taklit eden kimseden veya bir mütevassıttan satın alan yahut her ne
suretle olursa olsun alan.
    Kimse üç seneden on iki seneye kadar hapis ve bin liradan on bin liraya ka-
dar ağır para cezasiyle cezalandırılır.
    Milli ziynet altınları hakkında da bu madde hükmü tatbik olunur.

    Madde 317 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Yukarı maddedeki paraları her ne suretle olursa olsun kıymetini indirerek
tağyir edenler veya tağyir edilmiş olan bu paralar hakkında yukarıki maddenin üç
ve dört numaralı bentlerinde gösterilen fiilleri işliyenler üç seneden beş sene-
ye kadar hapis ve beş yüz liradan bin liraya kadar ağır para cezasına mahküm
olurlar.

    Madde 318 - (Değişik:8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Evvelki maddelerde yazılı haller haricinde, tedavüle koymak için taklit veya
tağyir edilmiş paraları memlekete sokan, satın alan, kabul veya muhafaza eden
veya bunları herhangi bir suretle tedavüle çıkaran kimse hakkında bu maddelerde
yazılı olan cezalar üçte birden yarıya kadar indirilerek hükmolunur.

    Madde 319 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Yukarıki maddelerde yazılı olan fiiller Devletin, veya yabancı bir Devletin
parasının kıymetten düşmesini mucip olmuş veya dahilde veya yabancı memleketler-
de Devletin veya parası taklit edilen yabancı Devletin itibarını tehlikeye dü-
şürmüş ise hükmolunacak cezaya asıl cezanın altıda birinden yarısına kadar zam-
molunur.

    Madde 320 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Bilmiyerek aldığı taklit veya tağyir edilmiş olan paraları bilerek sarfeden
veya başka suretle tedavüle çıkaran kimse altı aya kadar hapis veya elli liradan
aşağı olmamak üzere ağır para cezasına mahküm olur ve herhalde hükmolunacak para
cezası sarfetmek istediği paranın beş mislinden aşağı olamaz.

    Madde 321 - (Değişik: 8/6/1933-2275/1 md.)
    Taklit veya tağyir edilen paranın kalplığı kolaylıkla anlaşılabilir surette
ise geçen maddelerdeki cezalar üçte bire kadar indirilir.

    Madde 322 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    316, 318 ve 320 nci maddeler hükümleri, kıymetli damgaların taklit ve tağyi-
rinde ve memlekete ithalinde ve taklit edilmiş olan kıymetli damgaların satılıp
alınmasında, saklanmasında ve kullanılmasında ve tedavüle çıkarılmasında da
tatbik olunur. Şu kadar ki tayin edilecek cezanın yarısı indirilir.
    Ceza Kanunundaki kıymetli damgalardan maksat, hususi kanunlara göre çıkarıl-
mış olan damgalı kağıtlar ve damgaya yarayan markalar, pullar ve pula muadil tu-
tulan sair kıymetli kağıtlardır.

    Madde 323 - (Değişik: 8/6/1933-2275/1 md.)
    İtibarı amme kağıtlarının veya kıymetli damgaların imalinde kullanılan fi-
ligranlı kağıtları taklit eden veya taklit edilmiş olan filigranlı kağıdı satın
alan veya ahara satan ve yanında saklıyan kimse, fiili daha ağır bir cezayı is-
tilzam etmediği takdirde, iki seneden beş seneye kadar hapis ve iki yüz liradan
bin liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.

    Madde  324 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Filigranlı veya munhasıran paraların, kıymetli damgaların filigranlı kağıt-
ların taklit veya tağyirine mahsus alat ve vesaiti imal eden veya satın alan
veya muhafaza eden veye ahara satan veya veren kimse, fiili daha ağır bir cezayı
istilzam etmediği takdirde, bir seneden beş seneye kadar hapis ve yüz liradan
beş yüz liraya  kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 325 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Demiryolu veya sair amme nakliyat şirketlerinin biletlerini taklit veya
tağyir eden ve yahut taklit veya tağyir fiillerine iştirak etmeksizin taklit ve-
ya tağyir edilmiş olan bu biletleri sürmek için alan veya muhafaza eden veya
tedavüle koyan kimse bir aydan bir seneye kadar hapis ve elli liradan aşağı ol-
mamak üzere ağır para cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 326 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Evvelki meddelerde yazılı olan fiillerden bir veya bir kaçını işledikten
sonra Hükümetçe haber alınmazdan evvel bu maddede yazılı şeylerin taklit veya
tağyir veya imaline veya tedavüle konmasına mani olanlara ceza verilmez.

    Madde  327 - (Değişik: 8/6/1933 -2275/1 md.)
    Taklit veye tağyir fiillerine iştirak etmeksizin taklit veya tağyir edilmiş
olan kıymetli damgaları kullanan kimse bir aydan üç seneye kedar hapis ve elli
liradan dört yüz liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.
    Eğer bunlar bilinmiyerek alınmışsa 320 nci maddede yazılı olan ceza üçte bir
nispetinde indirilerek tatbik olunur.

    Madde 328 - (Değişik:8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Taklit veya tağyir fiillerine iştirak etmeksizin demiryolu veya sair amme
nakliyat şirketlerinin taklit veya tağyir edilmiş olan biletlerini bilerek alıp
kullanan kimse altı aya kadar hapis veya elli liradan iki yüz liraya kadar ağır
para cezasile cezelandırılır.
    Eğer bunları bilmiyerek alıpta bilerek kullanmışsa on liradan yüz liraya
kadar ağır para cezası hükmedilir.

    Madde 329 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Kıymetli damgaları veya demiryolu, yahut sair amme nakliyat şirketlerinin
biletleri üzerine evvelce kullanılmış olduklarına dair konulan işaretleri silmek
veya her ne suretle olursa olsun yok etmek suretile bunları kullanan veya kul-
lanmak üzere başkalarına veren kimse bir seneye kadar hapis ve iki yüz liraya
kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
    Kullanılmış pulları iptal işaretlerini yok etmeksizin evrak, eşya veya mek-
tuplar üzerine bilerek yapıştırıp tekrar kullanan kimse elli liraya kadar ağır
para cezasına mahküm edilir.

    Madde 330 - (Değişik:8/6/1933-2275/1 md.)
    Yukarıki maddelerde yazılı fiillerden dolayı bir sene ve daha ziyade müd-
detle hükmolunacak hapis cezasına bu müddete muadil olmak üzere emniyeti umumi-
ye nezareti altına alınmak cezası da ilave olunur.

    Madde 331 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Ceza Kanunu tatbikatında itibarı amme kağıtları para gibidir. İtibarı amme
kağıtları tabiriyle kanunen para gibi tedavül edenlerden başka Hükümetler tara-
fından ihraç edilmiş hamile muharrer senetler ve kuponlar ve haiz oldukları me-
zuniyete binaen müesseseler tarafından ihraç edilmiş olupta kanunen tedavül et-
mekte bulunan diğer bütün evrak ve senetler maksuttur.
                             İKİNCİ FASIL
        Devlete ait mühürler ve damgalarla sair alametlerin taklidi

    Madde 332 -(Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Hükümetin emir ve kararları üzerine konulmağa mahsus olan Devlet mührünü
taklit eden veya taklit fiiline iştirak etmeksizin başkaları tarafından taklit
olunan mührü kullanan kimse üç seneden on seneye kadar hapis ve elli liradan
beşyüz liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur.

    Madde 333 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Resmi dairelerden veya amme müesseselerinden birinin mührünü taklit eden ve-
ya taklit fiiline iştirak etmeksizin başkaları tarafından taklit olunan mührü
kullanan kimse bir seneden beş seneye kadar hapis ve yirmi liradan iki yüz lira-
ya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.
    Ammeye itimat vermek için kullanılan tasdik ve tevsik muamelelerine mahsus
sair alet ve vasıtaları taklit eden veya taklit fiiline iştirak etmeksizin bun-
ları kullanan kimseye de aynı ceza verilir.

    Madde 334 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Evvelki maddelerde yazılı olan aletlerin işaret veya eserlerini taklit eden
veya taklit fiiline iştiraki olmaksızın taklit olunan eseri havi olan şeyi kul-
lanan kimse hakkında fiilin mahiyetine göre bu maddelerdeki cezalar üçte bir
nispetinde indirilerek tatbik olunur.

    Madde 335 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Yukarıda yazılı maddelerdeki suçlara iştirak haricinde taklit edilmiş olan
işaret veya eserleri havi olan evrak ve eşya ve vesikaları satan vaya satın alan
veya her ne suretle olursa olsun alan kimse bu suçlar için muayyen olan cezalar-
la cezalandırılır.

    Madde 336 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Hakiki mühürleri ve ammeye itimat vermek için kullanılan tasdik ve tevsika
mahsus alet ve vasıtaları ele geçirerek bunları başkalarının zararına veya kendi
veya başkalarının menfaatine kullanan kimse altı aydan üç seneye kadar hapis ve
yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 337 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Taklit veya tağyir edilmiş olan kanuni damga veya işaretleri veya her ne
suretle olursa olsun tağyir edilmiş olan ölçü veya tartı aletlerini başkalarının
zararına kullanan kimse iki aydan bir seneye kadar hapis ve on liradan iki yüz
liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.
    Ticaret yaparken veya ammeye açık olan ticaret yerlerinde taklit veya tağyir
edilmiş olan kanuni damga veya işaretleri veya her ne suretle olursa olsun tağ-
yir edilmiş olan ölçü veya tartı aletlerini elinde bulunduran kimseye de aynı
ceza verilir.

    Madde 338 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Ceza Kanunu tatbikatında ölçü veya tartı aletleri tabirinde; ölçmeye veya
tartmağa yarayan herhangi bir alet dahil sayılır.
                             ÜÇÜNCÜ FASIL
                          Evrakta sahtekarlık

    Madde 339 - Bir memur memuriyetini icrada tamamen veya kısmen sahte bir
varaka tanzim eder veya hakiki bir varakayı tağyir ve tahrif eyler ve bundan do-
layı umumi ve hususi bir mazarrat tevellüt edebilirse üç seneden on seneye kadar
ağır hapis cezasına mahküm olur. Eğer işbu varaka sahteliği ispat edilmedikçe
muteber olan evrak kabilinden ise ağır hapis cezası beş seneden on iki seneye
kadar verilir.
    Evrakın musaddak suretleri kanunen zayi olan asılları makamına kaim olmak
lazım geldiği takdirde mezkür suretler hakkında asılları gibi muamele olunur.

    Madde 340 - Bir memur memuriyetini icra halinde bir varaka tanzim veya
tahrir ederken hakikate muvafık olmıyan keyfiyet ve ifadeleri sahih ve huzurunda
cereyan etmiş gibi gösterir, yahut zaptına memur olduğu ifadeleri zaptetmez, ya-
hut bu ifadeleri değiştirir ise bundan dolayı umumi veya hususi bir zarar tevel-
lüt edebildiği takdirde baladaki maddede yazılı olan cezalar ile cezalandırılır.

    Madde 341 - Bir memur aslı mevcut olmıyan resmi bir varakanın musaddak sure-
tini tasni ve kanuni şekline uydurarak ita eyler veyahut aslını değiştirip mah-
vetmeksizin işbu asla mugayir bir suret verir ise üç seneden sekiz seneye kadar
ağır hapis cezası görür. Eğer işbu varaka sahteliği ispat olunmadıkça muteber
addolunan evrak kabilinden ise ağır hapis cezası dört seneden eksik olamaz.
    Eğer sahtekarlık resmi evrak münderecatının sıhhatini tasdik esnasında irti-
kap olunmuş ise bundan dolayı umumi veya hususi bir zarar tevellüt edebildiği
takdirde fail hakkında bir seneden beş seneye kadar hapis cezası verilir.

    Madde 342 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir kimse resmen memur olmadığı halde 339 uncu maddede gösterilen suretlerle
resmi bir varakada sahtekarlık yaparsa iki seneden sekiz seneye kadar ağır hapis
cezasile cezalandırılır.
    Eğer vesika kanunen sahteliği isbat olunmadıkça muteber olan resmi evrak
kabilinden ise dört seneden on seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.
    Ve eğer sahtekarlık aslın vücudunu farzederek yahut sahih olan aslına muga-
yir surette yazarak veyahut sahih bir sureti tahrif eyliyerek resmi bir varaka-
nın sureti üzerinde işlenmişse bir seneden üç seneye kadar ağır hapse mahküm
olur.
    Eğer mezkür varaka kanunen sahteliği isbat olunmadıkça muteber addolunan
evrak kabilinden ise verilecek ceza iki seneden beş seneye kadar ağır hapistir.

    Madde 343 - Her kim resmi bir varaka tanzimi esnasında kendisinin veya baş-
kasının hüviyet ve sıfatı yahut mezkür varaka ile sıhhati ispat olunacak sair
ahval hakkında memurine karşı yalan beyanatta bulunursa bundan dolayı umumi veya
hususi bir zarar husule geldiği takdirde üç aydan bir seneye kadar hapis ceza-
siyle cezalandırılır.
    Eğer mezkür varaka tevellüdat, münakehat ve vefiyata yahut adli işlere mü-
teallik bulunursa fail altı aydan iki seneye kadar hapis olunur.

    Madde 344 - Her kim ticaret evrak ve senedatı tanziminde kendisinin veya
başkasının hüviyeti hakkında yalan beyanatta bulunursa üç aydan bir seneye kadar
hapis olunur.

    Madde 345 - Bir kimse tamamen veya kısmen sahte olarak hususi evrak ve sene-
dat tanzim eder yahut sahih olarak tanzim olunmuş bir varaka veya senedin yazı-
larını tagyir eylerse bundan umumi veya hususi bir mazarrat tevellüt edebildiği
ve böyle sahte veya muharref bir varaka veya senedi fail yahut bilerek başkası
kullandığı takdirde bir seneden üç seneye kadar hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 346 - (Değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
    Bir kimse sahtekarlık cürmünde ortaklığı olmaksızın sahte bir varakayı bile-
rek kullanır veya onunla menfaat temin ederse mezkür varaka resmi evraktan ise,
342 ve hususi evraktan ise, 345 inci maddelere göre ceza görür.

    Madde 347 - Bir kimse geçen maddelerde beyan olunan cürümleri kendisi veya
başkası için sahih bir keyfiyetin esbabı sübutiyesini tedarik maksadiyle işle-
mişse resmi evrak sahtekarlığından dolayı bir aydan iki seneye kadar ve resmi
olmıyan evrak sahtekarlığından dolayı altı aya kadar hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 348 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir kimse tamamen veya kısmen bir varakanın aslını yahut aslın zıyaı takdi-
rinde kanunen makamına kaim olan suretini ortadan kaldırır veyahut bozar ve bun-
dan umumi veya hususi bir zarar neş`et ederse 339, 342, 343, 344 ve 345 inci
maddelerde bildirilen farklara göre mezkür maddelerde yazılı cezalarla cezalan-
dırılır.

    Madde 349 - Geçen maddeler ahkamının tatbikı hususunda kanunen mahkemeler
ve resmi daireler huzurunda muteber sayılan evrak tanzimine mezun olan kimseler
resmi memur gibidirler.
    (Değişik: 21/11/1990-3679/22 md.) Emre veya hamile yazılı olarak tanzim edi-
len kambiyo senetleri, emtiayı temsil eden evrak yahut ortaklık veya alacaklılık
sağlayarak belli bir meblağı temsil eden hisse senetleri, tahviller ve Hazine
bonoları gibi kıymetler ile bunlar dışında kalan kıymetli evrak ve mali değerle-
ri temsil eden veya ihraç edenin mali yükümlülüklerini içeren her türlü evrak
resmi varaka hükmündedir.
                                   DÖRDÜNCÜ FASIL
          Hüviyet cüzdanı ve nüfus tezkeresi,pasaport,ruhsatname,ilmühaber,
                      şahadetname ve beyannamelerde sahtekarlık

    Madde 350 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    1- Hüviyet cüzdanlarını nüfus tezkerelerini,pasaportları ve ruhsatnameleri
taklid edenler veya bunların yazılarını değiştirenler;
    2- Bu gibi sahih vesikaları kimlere ita kılınmış ise onlardan  başkasına
veya diğer bir mekan ve zamanda verilmiş gibi göstermek maksadile değiştirenler
yahut bunların sıhhat ve itibarı için lazımgelen tasdik muamelesini ve matlüb
olan şartlarını sahte olarak ifa kılınmış gibi gösterenler;
KANUNLAR, ŞUBAT 1991(Ek- 7)
    3 - Böyle taklid edilmiş veya değiştirilmiş nüfus tezkere ve hüviyet cüzdanı
ve pasaport ve ruhsatnameleri kullanan ve kullanmak maksadile başkalarına teslim
ve ita eyliyenler;
    (Değişik: 21/1/1983 - 2787/12 md.) Bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılırlar.

    Madde 351 - (Değişik: 21/1/1983-2787/13 md.)
    Bir kimse hüviyet cüzdanı, nüfus tezkeresi, ruhsatname veya pasaport almak
maksadıyla bu evrakta kendi isim ve şöhret veya sıfatını sahte olarak dercetti-
rir veyahut şahadet etmek suretiyle bu yolda evrak almak fiilinde başkasının
cürüm ortağı olursa altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin liradan otuzbin
liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

    Madde 352 - (Değişik: 21/1/1983 - 2787/14 md.)
    Bir memur memuriyetini icra halinde geçen maddelerde beyan olunan cürümler-
den birini işler veya her ne suretle olursa olsun bu cürümleri işlemekte başka-
sıyla birleşirse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

    Madde 353 - (Değişik: 21/1/1983 - 2787/15 md.)
    Zabıtanın teftişine tabi defter tutmaya veya kendi sanat ve mesleğinin mua-
melatına dair zabıtaya malumat vermeye mecbur olanlardan bu defterlerde sahte-
tekarlık eden veya yanlış malumat veren veya sahte  tarih koyan üç aydan bir
yıla kadar hapis ve beşbin liradan otuzbin liraya kadar ağır para cezası ile ce-
zalandırılır.

    Madde 354 - (Değişik: 26/8/1999 - 4449/3 md.)
    Hekim, eczacı, sağlık memuru veya diğer bir sağlık mesleği mensubu, Hükü-
metçe emniyet ve itimat olunacak bir belgeyi hatır için gerçeğe aykırı olarak
verir ise, altı aydan iki yıla kadar hapis ve yüzmilyon liradan üçyüzmilyon
liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır. Gerçeğe aykırı olarak düzen-
lenmiş böyle bir belgeyi bilerek kullanan kimse hakkında dahi aynı ceza tertip
olunur.
    Eğer bu gibi gerçeğe aykırı bir belgeye dayanılarak, sinir ve akıl hasta-
lıkları kurumlarına kabul ve orada ikamete mecbur edilmesi gerekmeyen bir kimse
bu kurumlara kabul ve orada ikamete mecbur edilir veya başkaca fahiş bir zarar
meydana gelir ise, failin göreceği ceza iki yıldan dört yıla kadar hapistir.
    Eğer birinci fıkrada yazılı fiil, failin kendisine yahut başkasına verilmiş
veya vaat ve temin olunmuş para ve sair menfaat karşılığında işlenmiş ise,
failin göreceği ceza üç yıldan beş yıla kadar hapistir. Eğer düzenlenen belge-
den ikinci fıkrada yazılı olan fahiş zarar meydana gelmiş ise faile verilecek
ceza dört yıldan altı yıla kadar hapistir.
    Eğer gerçeğe aykırı belge, işlenmiş bir suçu yahut işkence, zalimane veya
gayriinsani diğer fiillerin delillerini gizlemek veya bu delilleri yok etmek
için düzenlenmiş ise faile verilecek ceza, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis-
tir.
    Her halde bu cezalar ile birlikte birinci fıkradaki ağır para cezası, ikin-
ci ve üçüncü fıkradaki hallerde iki kat, dördüncü fıkradaki halde üç kat olarak
hükmolunur.
    Gerçeğe aykırı belge düzenlemesi için para veren veya vaat eden yahut men-
faat temin veya vaat eden kimse hakkında dahi bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezası hükmolunur ve verilip alınan para ve sair eşya da müsadere edilir.

    Madde 355 - (Değişik: 21/1/1983 - 2787/17 md.)
    Bir memur veya vesika itasına yetkili olan diğer bir kimse bu vesikaları
verdiği kimseler hakkında teveccüh yahut hususi ve umumi emniyet celbine veya
hizmet ve memuriyet ve kanunun temin ettiği müsaade ve menfaatler kazanmaya
yahut bazı hizmet ve memuriyetlerden kurtulmaya dayanak olacak surette iyi hali-
ne veya yoksulluğuna veya sair hallere dair yalan olarak şahadet eylerse iki ay-
dan altı aya kadar hapis ve üçbin liradan onbin liraya kadar ağır para cezası
ile cezalandırılır.

    Madde 356 - (Değişik: 21/1/1983 - 2787/18 md.)
    Bir kimse 354 ve 355 inci maddelerde yazılı sıfat va yetkiyi haiz olmadığı
halde ilmühaber ve vesikaları taklit eder yahut bunların sahih olanlarını tahrif
eyler ve bir kimse bu yolda tanzim olunmuş ilmühaber ve vesikaları kullanırsa üç
aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    Madde 357  - Bir kimse gösterdiği sahih bir vesika veya ilmühaberin ve şaha-
detnamenin hükümeti aldatmak için kendisine veyahut başkasına ait olduğunu ya-
landan iddia ederse yukardaki maddede yazılı olan ceza ile cezalandırılır.
                                BEŞİNCİ FASIL
       Ticaret ve sanayie ve müzayedeye hile ve fesat karıştırmak cürümleri

    Madde 358 - Her kim yalan havadis neşir ve işaasiyle veya sair hileli vası-
talar ile umumi pazarlar yahut ticaret borsalarında amele ücretlerinin veya er-
zak veya emtia yahut umumi pazarlarda alınıp verilen veya esham borsalarına ka-
bul edilen evrak ve senedat piyasasının artıp eksilmesine sebebiyet verirse üç
aydan üç seneye kadar hapis ve yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı nak-
di ile cezalandırılır.

    Madde 359 - Bundan evvelki maddede yazılı cürüm, resmi ruhsatı haiz simsar
yahut borsa tellalları tarafından irtikap olunursa failin göreceği ceza bir se-
neden beş seneye kadar hapis ve meslek ve sanattan muvakkaten memnuiyet ve elli
liradan az olmamak üzere ağır cezayı nakdidir.

    Madde 360 - Her kim resmi damgalı ölçü ve tartıları taklit ve tağyir eder ve
bundan dolayı umumi veya hususi bir zarar tevellüt eylerse bir aya kadar hapse
ve yirmi beş liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Eğer fail,bu  gibi kile ve ölçü ve tartıları umumi bir müessese işlerinde
kullanırsa üç aya kadar hapse ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm
olur.
    Umumi bir müessese müdürü taklit ve tağyir olunmuş kile ve tartı ve ölçüleri
yalnız yedinde bulundurmuş olmasından dolayı elli liraya kadar ağır cezayı nak-
diye mahküm olur.

    Madde 361 - Her kim iltizam ettiği taahhüdü icra etmiyerek resmi bir daireye
veya bir hizmeti amme ifasına yahut bir musibeti ammenin önünü almağa elzem olan
erzak ve eşyanın  fikdanına sebebiyet verirse bir seneden üç seneye kadar hapse
ve yirmi beş liradan aşağı olmamak üzere iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi-
ye mahküm olur.
    Taahhüdün icra olunmaması failin yalnız ihmal ve teseyyübünden ileri gelmiş
ise bir seneye kadar hapse ve yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 362 - Bir kimse yukardaki maddede yazılı olan erzak ve eşyanın nev`in-
de ve keyfiyet ve kemiyetinde hile ve hud`a irtikap ederse altı aydan beş seneye
kadar hapis cezasiyle beraber yirmi beş liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayi
nakdi itasına mahküm olur.
    Resmi daireye veya bir hizmeti ammeye mahsus olarak itası taahhüt olunan
sair levazıma hile ve hud`a karıştırdığı takdirde failin göreceği ceza iki se-
neye kadar hapis ve yüz elli liraya kadar cezayı naktidir.

    Madde 363 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/1 md.)
    Bir kimse ticaret yaptığı sırada müşterisine bir şey yerine aynı şey olmak
üzere diğer bir şey veya menşe ve evsafı ve miktarı beyan veya mukaveleye aykırı
olarak bir şey verirse altı aydan bir yıla kadar hapis ve onbin liradan ellibin
liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur.
    Eğer tağyir, kıymetin eşyaya taallük ederse faile verilecek ceza bir yıldan
iki yıla kadar hapis ve yirmibin liradan yetmişbeşbin liraya kadar ağır para ce-
zasıdır.

    Madde 364 - Bir kimse sıfat veya memuriyeti yahut meslek ve sanatı icabınca
vakıf olup ta gizli tutmağa mecbur olduğu fenni keşif ve ihtiralara, yahut sınai
tatbikata müteallik malümatı ifşa ederse mutazarrır olan kimsenin şahsi davası
üzerine altı aya kadar hapse ve onbeş liradan yüz liraya kadar ağır cezayi nak-
diye mahküm olur.

    Madde 365 - Yukarki maddede yazılan sırlar Türkiye`de sakin olmıyan bir ec-
nebiye yahut memurlarına ifşa olunmuş ise faili bir aydan bir seneye kadar hap-
se ve otuz liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayi naktiye mahküm olur.

     Madde 366 - Her kim Hükümet hesabına olarak icra kılınan müzayede ve müna-
kasada şiddet veya tehdit ile veya hediye vait ve itasiyle veya sair menfaatler
teminiyle veya gizli ittifak yahut sair hileli vasıtalar ile rekabeti meni veya
ihlal yahut müzayede ve münakasada pey sürenleri çekilmeğe sevkederse üç aydan
bir seneye kadar hapse ve otuz liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayi nakdiye
mahküm olur.
    Eğer fail kanunen veya Hükümet tarafından müzayede veya münakasaya memur
olan kimse ise bir seneden üç seneye kadar hapis ve elli liradan dört yüz liraya
kadar ağır cezayi nakti hükmolunur.

     Madde 367 - Gerek resmi daireler marifetiyle ve gerek beynennas bilmüzayede
alınıp satılacak yahut kiraya verilip alınacak mal ve mülklerin müzayedesinde
yukarki maddede gösterilen suretlerden biriyle rekabeti meni veya ihlal yahut
müzayedeye pey sürenleri çekilmeğe mecbur edenler bir aydan üç aya kadar hapse
ve otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayi naktiye mahküm olur.

    Madde 368 - Bir kimse kendisine veya başkasına vadolunmuş para veya sair
menfaat mukabilinde müzayedeye veya münakasaya devamdan istinkaf suretiyle resmi
müzayedeye fesat karıştırırsa altı aya kadar hapse ve otuz liradan elli liraya
kadar ağır cezayi naktiye mahküm olur.
                                  YEDİNCİ BAP
                         Ammenin selameti aleyhinde cürümler
                                  BİRİNCİ FASIL
                 Yangın, su baskını ve gark ve sair büyük tehlikelere
                                müteallik cürümler

    Madde 369 - Bir binaya ve sair inşaata ve henüz biçilmemiş veya biçilmiş
mahsulata veya hububata ve erzak yığın veya ambarına ateş verip kısmen veya ta-
mamen yakan kimse üç seneden altı seneye kadar ağır hapis cezası ile cazalandı-
rılır.

    Madde 370 - Süknaya mahsus bir binaya yahut ammeye müteallik binalara ve ya-
hut ammenin istimaline mahsus bir mahalle veya sanayi tezgahlarına ve tüccar
ambarlarına içtial ve infilakı kabil şeylerin mahzenlerine ve tersanelere ve
şimendifer arabalarına ve madenlere (...) (1) ateş verip kısmen veya tamamen
yakanlar beş seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapse mahküm olur.

    Madde 371 - Yakılan hususi binalar ve mahsulat kıymetçe az olduğu surette
fail 369 uncu maddede üç aydan 370 inci maddede altı aydan üç seneye kadar hap-
solunur.

    Madde 372 - Geçen maddelerde beyan olunan binaları ve eşyayı tamamen veya
kısmen tahrip etmek maksadiyle bir kimse lağım, torpil ve sair bu kabilden ma-
mulat veya infilakı kabil bir şey koyar veya patlatır, veyahut bu neticeyi husu-
le getirecek kabil iştial bir madde vazı veya iş`al eylerse yukarda yazılı mad-
delerde beyan olunan cürümlerin hangisini yapmak kastında bulunmuş ise ona göre
cezalandırılır.

    Madde 373 - Bir kimse su basmasına kasten sebebiyet verip bu suretle başka-
sınının malını tehlikeye maruz bırakırsa üç seneden on seneye kadar ağır hapse
mahküm olur.
    Eğer bunu kendi malını kurtarmak ve muhafaza etmek maksadiyle yapmış ise
cezası bir seneden aşağı olmamak üzere hapistir.

    Madde 374 - Başkasının hayatı için tehlikeli olduğu vukuundan evvel anlaşı-
labilen bir suretle kasden su basmasına sebep olan kimse beş seneden aşağı
olmamak üzere ağır hapis ile cezalandırılır. Eğer bu hal bir kimsenin ölümüne
sebebiyet vermiş ise cezası müebbeden ağır hapistir.

    Madde 375 - Kasti olmaksızın su basmasına sebebiyet verip bu suretle ferdin
hayat ve malını tahlikeye koyan kimse bir seneye kadar hapis ile mücazat olunur.
Eğer bu hal bir kimsenin ölümüne sebep olmuş ise cezası altı aydan aşağı olmamak
üzere hapistir.

    Madde  376 - Her kim su basmasına ve sair müsibetlere karşı umumi bir müda-
faa ve tahaffuza mahsus setleri, siperleri ve sair eserleri tahrip suretiyle
bir tuğyan ve sair musibetler tehlikesine meydan verirse beş seneye kadar ağır
hapse mahküm olur.
    Eğer tuğyan ve musibet vuku bulmuş ise on seneye kadar ağır hapse mahküm
olur.

    Madde 377 - Her kim gemilere yahut sair su yüzünde yüzen veya bulunan yapı-
lara ateş verip yakar veya her ne suretle olursa olsun kasten işlediği fiil ile
bunlardan birinin batmasına sebep olursa üç seneden on seneye kadar ağır hapse
mahküm olur.
----------------
(1) Bu arada yer alan " ve ormanlara" ibaresi, 4/7/1995 tarih ve 4114 sayılı
    Kanunun 5 inci maddesi ile metinden çıkarılmıştır.

    Madde 378 - Geçen maddelerde yazılı fiilerden bir askeri müesseselere ve
Hükümet ambarlarına ve Devlet tersanelerine ve fabrikalarına ve sefinelerine
karşı işlenirse fail yedi seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezasına mah-
küm olur.

    Madde 379 - Bir kimse deniz fenerlerini ve sair işaretleri değiştirerek ve
yahut bir suretle konuldukları yerden kaldırarak yahut yanlış işaretler ihdas ve
ve sair sanialar ika ederek bir geminin batması tehlikesine meydan verirse beş
seneye kadar ağır hapse mahküm olur.
    Bu hareketiyle geminin batmasına sebep olursa yukardaki iki maddeye göre
ceza verilir.

    Madde 380 - Bir kimse bir yangının söndürülmesine veya su basmasından ve
deniz kazasından tahaffuza mani olmak kastiyle yangını söndürmeğe veya diğerle-
rinden tahaffuza mahsus alat ve edavatı ve her nevi vasıtaları gizler veya par-
çalar veya kullanılamıyacak hale getirirse bir seneden beş seneye kadar hapis
ile cezalandırılır.

    Madde 381 - 369 ve 370 ve 371 ve 372 ve 377 nci maddeler ahkamı, kendisine
ait bina ve eşya hakkında geçen maddelerde yazılı olan fillerden birini işle-
yip`te o maddelerde gösterilen surette başkasına şahsen veya malen zarara veya
tehlikeye koyan kimse hakkında dahi tatbik olunur,
    Eğer fiil sigorta bedelini yahut haksız bir menfaati ele geçirmek maksadına
mübteni ise ceza altıda birden üçte bire kadar çoğaltılır.

    Madde 382 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    369, 370, 371,372,373,376, 377,378,379, 380 ve 381 inci maddelerde yazılı
olan fiiller bir şahsın hayatını tehlikeye koymuş olduğu takdirde muayyen olan
ceza yarısı derecesinde artırılır ve bu ceza kanunen muayyen olan cezanın azami
haddini geçebilir. Ölüme sebep olmuş ise ceza müebbed ağır hapistir.

    Madde 383 - Bir kimse tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya sanat ve meslekte
tecrübesizlik veya nizam ve emir ve kaidelere riayetsizlik neticesi olarak bir
yangına veya infilaka veya batmağa ve deniz kazasına veya umumi bir tehlikeyi
mutazammın tahribata ve musibetlere sebebiyet verirse otuz aya kadar hapse ve
yüz liraya kadar ağır cezayi naktiye mahküm olur.
    Eğer bu fiilden bir şahsın hayatınca tehlike hasıl olursa altı aydan beş se-
neye kadar hapse ve elli liradan yüz elli liraya kadar ağır cezayi naktiye ve
bundan ölüm vukua gelirse beş seneden fazla olmamak üzere ağır hapse ve yüz li-
radan beş yüz liraya kadar ağır cezayı naktiye mahküm olur.
                                  İKİNCİ FASIL
               Nakliye ve muhabere vasıtaları aleyhinde cürümler

    Madde 384 - (Yeniden düzenleme:28/9/1971 - 1490/11 md.) (1)
    I -(Değişik: 7/6/1979 - 2245/11 md.) Zor veya nüfuz kullanarak veya tehditle
veya hileyle kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, ettirmeyen veya
hareket halinde bulunanları durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere gön-
derten kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
---------------------------------
(1) Bu madde 11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun 2.maddesiyle yürürlükten
    kaldırılmış, daha sonra  28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun 11.maddesi
    ile 2.faslın ilk maddesi olarak yeniden yürürlüğe konulmuştur.
    Eylem halkın yararlanmasına arz edilmiş kara ulaşım aracı hakkında işlenirse
iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
    Eylem silahla veya iki veya daha çok kişi tarafından birlikte işlenirse ceza
yarı oranında artırılır.
    II - (Değişik: 7/6/1979-2245/11 md.) Zor veya nüfuz kullanarak veya tehditle
veya hileyle deniz ulaşım aracını hareket ettirmeyen veya hareket halinde bulu-
nanları durduran veya gitmekte olduğu yerden başka bir yere götüren veya gönder-
ten kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
    Eylem halkın yararlanmasına arz edilmiş deniz ulaşım aracı hakkında işlenir-
se üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.
    Eylem silahla veya iki veya daha çok kişi tarafından birlikte işlenirse ceza
yarı oranında artırılır.
    III - (Değişik: 7/6/1979 - 2245/11 md.) Her kim bir uçağı kaçırır veya hare-
ket etmesine engel olur veya bu eylemlere teşebbüs ederse üç yıldan beş yıla ka-
dar ağır hapis cezasıyla cezalandırılır.
    Kaçırılan veya hareketi engellenen veya bu eylemlere teşebbüs edilen uçak
halkın yararlanmasına arz edilmiş ise dört yıldan altı yıla kadar hapis cezası
verilir.
    Kaçırma veya hareketi engelleme veya bunlara teşebbüs eylemleri zorla veya
tehditle veya hileyle işlenirse birinci fıkrada yazılı durumda dört yıldan altı
yıla, ikinci fıkrada yazılı durumda beş yıldan yedi yıla kadar ağır hapis cezası
verilir.
     IV - Her kim cebir ve şiddet veya tehdit veya hile ile bir uçağı gitmekte
olduğu yerden başka bir yere sevk ettirir veya sevk eder veya bu fiillerden bi-
rine teşebbüs ederse on seneden onbeş seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalan-
dırırlır.
     V  - Her kim yerde bulunan bir uçağı tahrip veya imha ederse beş seneden on
seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
     Bir uçağı, hareketine mani olacak derecede bozan veya zarar veren kimse,
yapılan tahribatın derecesine göre, bir seneden beş seneye kadar ağır hapis ce-
zasiyle cezalandırılır.
     Uçak umumun istifadesine arz edilmiş ise, hükmedilecek ceza birinci fıkrada
yazılı olan halde yedi sene, ikinci fıkrada yazılı olan halde üç sene ağır ha-
pisten aşağı olamaz.

     Madde 385 - Bir kimse kasten demiryolu üzerine bir şey koyarak yahut ray-
ların makaslarını kapayarak veya açarak yahut yanlış işaretler vererek veya her
ne suretle olursa olsun bir hareket yaparak bir kaza vukuu tehlikesine meydan
verirse beş seneye kadar ağır hapse mahküm olur.
    Eğer kaza vukua gelmiş ise ağır hapis cezası beş seneden on seneye kadardır.

    Madde 386 -Bundan evvelki maddede yazılan fiil bir veya bir kaç şahsın yara-
lanmasına veya ölmesine sebep olmuş ise birinci takdirde ceza yarısına kadar ço-
ğaltılır ve ikinci surette on beş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis cezası
hükmolunur.

    Madde 387 - Bir kimse kasten demiryoluna yahut makinelerine ve arabalarına
veyahut işletilmesi için muktazi olan alat ve edevata bir zarar verirse bir ay-
dan beş seneye kadar hapse mahküm olur.

    Madde 388 - Seyir ve harekette bulunan katarlara karşı katı veya ateşli ci-
simler veya silah atanlar üç seneye kadar hapsolunur.

    Madde 389 - Bir kimse tedbirsizlik veya meslek veya sanatında tecrübesizlik
veya nizam ve emir ve kaidelere riayetsizlik neticesi olarak demiryolu üzerinde
bir kaza vukuu tehlikesine meydan verirse üç aydan otuz aya kadar hapse ve iki
yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye ve kaza vukubulmuş ise beş seneye kadar
ağır hapse ve yüz elli liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdiye mahküm
olur.
    Demiryolu arabaları içinde silah atanlar hakkında dahi kaza vukubulup bulma-
masına göre baladaki birinci veya ikinci fıkraya tevfikan ceza hükmolunur.

    Madde 390 - Her kim olursa olsun bir güna ihtilal ve fesat vukuu sırasında
telgraf ve telefonun bir yahut ziyade hatlarını bozarak ve sair suretle işleme-
sini meni yahut cebren ve sair suretle zabt ederek cereyan edecek resmi muhabe-
rat ve müraselatı tatil eder ve mektup gönderenleri ve telefonla muhaberat ve
mükalematı meni ve zecr eyler yahut telefon ve telgraf hattının tamirine cebren
muhalefet ederse muvakkat ağır hapse ve iki yüz liradan bin liraya kadar ağır
cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 391 -(Değişik:28/9/1971 - 1490/12 md.)
    Bir kimse; telgraf, telefon ve telsiz makinalarına veya alat ve edevatına
veya tellerine zarar verir veya elektrik ceryanlarının dağılmasına sebep olur
veya her ne suretle olursa olsun telgraf veya telefon veya telsiz muhaberat ve
neşriyatını inkıtaa uğratırsa bir seneden beş seneye kadar hapis cezasiyle ceza-
landırılır.

    Madde 392 -Geçen maddelerde yazılı olan fiillerden başka her kim bir suretle
karada ve denizde ammenin münakalatına mahsus yolları ve eserleri tamemen veya
kısmen bozarsa veya kullanılamayacak bir hale getirir veya bu maksatla mürasela-
tın teminine mahsus olan şeylerin mahallelerini tebdil ederse üç aydan beş se-
ney kadar hapse mahküm olur.

    Madde 393 - Ceza Kanununun tatbikinde, raylar üzerinde buharlı makinalar ve-
ya sair herhangi nevi motorlarla işletilen bütün yollar, adi demiryolu hükmünde-
dir.
                                  ÜÇÜNCÜ FASIL
            Umumun sıhhatine, yenecek ve içecek şeylere mütaallik cürümler

    Madde 394 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/2 md.)
    Halkın içeceği sulara ve yiyeceği veya içeceği her çeşit şeylere zehir kata-
rak ve sair suretle bozarak umumun sıhhatini tehlikeye düşüren kimse beş yıldan
onbeş yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.

    Madde 395 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/3 md.)
    Halka dağıtılmaya veya parasız verilmeye mahsus her nevi yenilecek veya içi-
lecek şeyleri veya ilaçları- bunları yiyen veya içenin sıhhatini hafif veya ağır
surette bozmaya sebep olacak şekilde tağşiş veya taklit veya tağyir eden veya bu
gibi şeyleri bilerek satan ve veren veya mağşuş ve sıhhate zararlı olduğunu bil-
diği halde satılmak üzere mağaza veya dükkanında bulunduran ve gıdaları ve ilaç-
ları bu suretle tağşişe, taklit veya tağyire yarayan maddeleri bu hususlarda
kullanılacağını bilerek satan veya tedarikine yol gösteren veya yardım eden kim-
seler bir yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmibin liradan yüzbin liraya kadar
ağır para cezasına mahküm olur ve bu gibi maddelerin tamamı müsadere ve imha
olunur.

    Madde 396 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/4 md.)
    Her kim taklit veya tağyir veya tağşiş edilmemiş olduğu halde aslında umumun
sıhhati için tehlikeli olan yenilecek ve içilecek ve sair şeyleri müşteriye teh-
likeyi haber vermeksizin satarsa üç aydan altı aya kadar hapis ve beşbin liradan
yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

    Madde 397 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/5 md.)
    Tıbbi maddeleri satmaya yetkili olup da bunları nevi ve miktar itibariyle
hekim reçetelerinin münderecatına aykırı olarak yapan kimse altı aydan bir yıla
kadar hapis ve onbin liradan ellibin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandı-
rılır.

    Madde 398 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/6 md.)
    Sıhhat için zararlı olmayıp ancak tabii olmayan bir gıda maddesini tabii
diye satılığa çıkaran kimse üç aydan altı aya kadar hapis ve beşbin liradan
yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

    Madde 399 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/7 md.)
    Geçen maddelerde yazılı fiillerden biri hataen veya kayıtsızlık veya meslek
ve sanatta tecrübesizlik veya nizam ve emir ve talimata uymama sonucu olarak ya-
pılmış ise faili 394 üncü maddede beyan olunan fiillerden dolayı altı aydan iki
yıla kadar hapis, onbin liradan yetmişbeşbin liraya kadar ağır para cezası ve
395 inci maddede beyan olunan fiillerden dolayı altı aydan bir yıla kadar hapis
ve onbin liradan ellibin liraya kadar ağır para cezası ve 396 ve 397 nci madde-
lerde yazılı fiillerden dolayı iki aydan altı aya kadar hapis ve üçbin liradan
onbeşbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

    Madde 400 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/8 md.)
    395,396,398 inci maddelerdeki fiilerden birinin faili hekim veya eczacı veya
umumun sıhhatini korumak için yapılması resmi izin alınmasına bağlı bulunan bir
meslek ve sanat sahibi olup da bu fiili meslek ve sanatını suistimal sureti ile
yapmış ise 395 inci maddede yazılı fiillerden dolayı iki yıldan on yıla kadar
ağır hapis ve yetmişbeşbin liradan ikiyüzbin liraya kadar ağır para cezası ve
396 ncı maddede yazılı fiillerden dolayı bir yıldan dört yıla kadar hapis ve
yirmibin liradan yüzellibin liraya kadar ağır para cezası ve 398 inci maddede
yazılı fiillerden dolayı bir yıldan iki yıla kadar hapis ve yirmibin liradan
yetmişbeşbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

    Madde 401 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/9 md.)
    Gıda maddeleri veya kamuya gerekli şeylerden:
    a) Halkın beslenmesi için gerekli et,ekmek, un, süt, tuz, şeker, yağ,
peynir, zeytin veya benzeri gıda maddelerinin;
    b) Halkın ısınması, temizliği veya aydınlanması için gerekli madde veya eş-
yalarla her türlü yakıtın;
    c) Sağlığın korunmasında, tedavide ve tıbda kullanılan ilaç, kimyevi madde,
alet ve diğer şeylerin;
    d) İnşaat, sanayi,ulaşım ve tarımda kullanılıp da fiyatları Bakanlar Kurulu,
ilgili bakanlıklar ve diğer yetkili mercilerce tespit ve ilan edilen eşya veya
maddelerin;
    e) Kamu için gerekliliği sebebiyle veya Devletin genel iktisadi ve mali si-
yaseti gereği olarak, fiyatları Bakanlar Kurulu veya ilgili bakanlıklar tarafın-
dan tespit ve ilan edilen mal, eşya, araç, gereç ve her türlü maddelerin;
KANUNLAR,AĞUSTOS 1991 (Ek - 9)
    İmali, satımı, dağıtımı, depolanması veya her ne şekilde olursa olsun tica-
retiyle uğraşan veya herhangi bir suretle kazanç amacı güden bir faaliyette bu-
lunan kimse, bu erzak, madde, eşya veya malların satışından kaçınır, bunları
saklar, kaçırır, satılmadığı halde satılmış gibi gösterir veya bunlardan satış
fiyatları Bakanlar Kurulu, ilgili bakanlıklar veya yetkili mercilerce tespit
edilenleri fazla fiyatla satar veya satışa arz ederse iki yıldan on yıla kadar
hapis ve yetmişbeşbin liradan ikiyüzbin liraya kadar ağır para cezasıyla ceza-
landırılır. Ayrıca suç konusu mal veya eşyanın müsaderesine de karar verilir.
    Yukardaki fıkrada yer alan erzak, madde, eşya veya malların resmi mercilere
bildirilmesine ilişkin olarak Bakanlar Kurulu veya ilgili bakanlıklarca çıkarı-
lan kararlara aykırı hareket eden veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kimse,
fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde altı aydan iki
yıla kadar hapis ve onbeşbin liradan yetmişbeşbin liraya kadar ağır para ceza-
sıyla cezalandırılır. Ayrıca bildirim dışı bırakılan malların müsaderesine de
karar verilir.
    Yukarıdaki fıkralarda yer alan fiil ve hareketler ikiden fazla kimse tara-
fından müştereken veya herhangi bir şirket veya teşekkül namına işlenirse birin-
ci fıkradaki halde hapis cezası üç yıldan, ikinci fıkradaki halde bir yıldan az
olamaz.
    Suç konusu erzak, madde, mal veya eşyanın değeri az ise yukarıdaki fıkralara
göre verilecek cezalar yarısına, çok az ise üçte birine indirilir.Mükerrir olan-
lar hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.
    Soruşturmanın her safhasında bu maddede belirtilen ve suç konusu erzak,mad-
de, mal veya eşyanın gerektiğinde satışına ve satışın en yakın belediye veya
kamu kuruluşunca yapılmasına yetkili hakim veya mahkemece karar verilir. Satış
bedeli mahkümiyet halinde müsaderesine karar verilmek üzere dava sonuna kadar
muhafaza edilir.
    Bir kimse her ne şekilde olursa olsun yalan haber yaymak, duyurmak veya baş-
ka hileler kullanmak suretiyle birinci fıkradaki erzak, madde, mal veya eşyanın
azalmasına, darlığına veya fiyatlarının artmasına sebep olursa, fiili daha ağır
cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde iki yıldan on yıla kadar
hapis ve yetmişbeşbin liradan ikiyüzbin liraya kadar ağır para cezasına mahküm
edilir.

    Madde 402 - (Değişik: 22/9/1983 - 2891/10 md.)
    Geçen maddelerde yazılı cürümlerden birine mahkümiyet halinde ayrıca, tertip
olunacak ağır hapis veya hapis cezası müddetine müsavi olarak failin cürme vası-
ta kıldığı meslek ve sanatın ve ticaretin tatiline ve fiilin işleniş şekli veya
niteliğine göre yedi günden altı aya kadar iş yerinin kapatılmasına da hükmolu-
nur. Ancak, işyeri bulunduğu mahal için hayati önem taşıdığı takdirde işyerinin
kapatılmasına karar verilmez.
    Bu maddenin uygulandığı hallerde, verilip kesinleşen karar özetleri, büyük
harflerle yazılmak suretiyle ve kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan iş-
yerinin göze çarpan bir yerine yapıştırılır. Ayrıca karar özeti mahkemece
Cumhuriyet savcılığına bildirilir ve masrafı bilahara hükümlüden alınmak üzere
Ankara, İstanbul, İzmir`de yayınlanan ve tirajı yüzbinin üzerinde bulunan bir
veya iki gazetede ve ayrıca varsa suç yerinde yayınlanan mahalli bir gazetede
derhal ilan edilir.

    Madde 403 - (Değişik: 6/6/1991- 3756/6 md.)
    1. Uyuşturucu maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal veya it-
hal edenlere on yıldan yirmi yıla kadar ağır hapis ve uyuşturucu maddenin her
gram ve küsuru için ellibin lira ağır para cezası verilir.
    2.1 numaralı fıkrada yazılı maddeleri ihraç edenlere,altı yıldan oniki
yıla kadar ağır hapis ve uyuşturucu maddenin her gram ve küsuru için ellibin
lira ağır para cezası verilir.
    3.Uyuşturucu maddeleri imal veya ithal ettikten sonra ihraç edenler hakkın-
da 1 numaralı fıkrada gösterilen cezalara da ayrıca hükmolunur.
    4.Böylece ihraç edilmiş maddeler dolayısıyla yabancı memlekette hükmedilmiş
ve çekilmiş veya yabancı ülkede çekilmemiş olmakla beraber Türkiye`de infazı
kabil cezalar çekildikleri takdirde,ihraç sebebiyle hükmedilecek cezadan
indirilir.
    5.Uyuşturucu maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak satanlara veya
satışa arz edenlere veya satın alanlara veya yanında yahut başka bir yerde
bulunduranlara veya bu maddeleri parasız devredenlere yahut bu suretle devra-
lanlara veya sevk veya nakledenlere veya bunların alınıp satılmasına veya devri-
ne veya ne suretle olursa olsun tedarik edilmesine aracı olanlara dört yıldan on
yıla kadar ağır hapis ve uyuşturucu maddenin her gram ve küsuru için ellibin
lira ağır para cezası verilir.
    6.Yukarıdaki fıkralarda gösterilen uyuşturucu madde eroin,kokain,baz morfin,
morfin ise,fail hakkında verilecek ceza bir katı oranında artırılır.
    7.Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların,teşekkül oluşturanlar ile idare
edenler veya bu teşekküle dahil bulunanlar tarafından işlenmesi halinde,verile-
cek ceza ayrıca yarı oranında artırılır.
    8.Bu maddede yazılı suçlar,bunları meslek,sanat veya geçim vasıtası haline
getirenler ile aralarında teşekkül olmaksızın birden ziyade kimse tarafından
toplu olarak işlenirse,hükmolunacak cezalar üçtebir oranında artırılır.
    9.Onsekiz yaşını bitirmeyen küçükleri veya ceza ehliyetini sahip bulunma-
yanları bu maddede yazılı suçları işlemekte kullanan kimseler hakkında,fiil
için tertip olunacak ceza altıdabiri oranında artırılarak hükmolunur.
   10.Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemek maksadı ile teşekkül oluş-
turanlar ile bunları idare edenlere veya bunlara dahil olanlara beş yıldan on
yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
   11.Birden ziyade kimsenin bu suçları işlemek için önceden anlaşmaları teşek-
kül sayılır.
   12.Uyuşturucu maddeleri sahte reçete ile alanlara bir yıldan üç yıla kadar
hapis ve birmilyon liradan beşmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

   Madde 404 - (Değişik: 6/6/1991 - 3756/7 md.)
   1.Özel bir yer sağlayarak veya başka suretle bir kimsenin uyuşturucu madde
kullanmasını kolaylaştıranlar ile bu maddeleri onsekiz yaşını bitirmeyen küçük-
lere veya aklen malullere veya müptela olan kişilere verenler hakkında 403
üncü maddenin 5 ve 6 numaralı fıkralarında yazılı cezalar altıdabiri oranında
artırılarak hükmolunur.
   2.Uyuşturucu maddeleri kullananlar ile bu maksatla yanında bulunduranlara,
bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
   3.Uyuşturucu madde kullanan kimse,hakkında herhangi bir tahkikata girişilme-
den resmi makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isteyecek olursa,kullanma
fiilinden dolayı hakkında kovuşturma yapılmaz.
   4.Uyuşturucu maddeleri kullanan kimselerin alışkanlığı iptila derecesinde
ise,salahı tıbben anlaşılıncaya kadar bir hastanede muhafaza ve tedavisine
hükmolunur.Bu kimselerin hastanede muhafaza ve tedavilerine,yetkili mahkemece
tahkikatın her safhasında da karar verilebilir.
KANUNLAR,AĞUSTOS 1991 (Ek - 9)

    Madde 405 - (Değişik : 6/6/1991 - 3756/8 md.)
    403 ve 404 üncü maddelerde yazılı suçlara iştirak etmiş olan kimse,resmi
makamlar tarafından haber alınmadan önce durumu ve suç ortaklarını ve uyuştu-
rucu maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber vererek
bunların yakalanmalarını veya elde edilmelerini kolaylaştırırsa ceza verilmez.
    Bu cürümler haber alındıktan sonra,cürümün meydana çıkmasına veya suç
ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kimseler hakkında verilecek
ceza yarısı oranında indirilir.

    Madde 406 - (Değişik: 6/6/1991 - 3756/9 md.)
    403 üncü maddede ve 404 üncü maddenin 1 numaralı fıkrasında yazılı
fiileri işleyen tabib,veteriner, kimyager,eczacı,diş tabibi,dişçi,ecza ticaret-
hanesi sahibi,mesul müdür,sağlık memuru,ebe,hemşire veya hastabakıcı ise,veri-
lecek ceza yarısı oranında artırılır ve fail hakkında ayrıca müebbeten memuri-
yetten yasaklanma veya meslek ve sanatın icrasının tatili cezasına da
hükmolunur.
    403 üncü maddede veya 404 üncü maddenin 1 numaralı fıkrasında yazılı cürüm-
ler,her nev`i ulaşım araçlarında veya umuma açık yerlerde,bunların sahip ve müs-
tahdemleri veya memuriyet vazife ve nüfuzunun suiistimali suretiyle memur ve
müstahdemler tarafından işlenecek olursa,cezalar üçtebiri oranında artırılır
ve fail hakkında ayrıca,müebbeten memuriyetten yasaklanma veya meslek ve
sanatın icrasının tatili cezasına da hükmolunur.

    Madde 407 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Geçen maddelerde yazılı fiillerden dolayı şahısların hastalanması veyahut
yara ve berelenmesi gibi sıhhatçe bir arıza vukubulduğu takdirde ölüm ve müeb-
beden ağır hapsi müstelzim ahvalin gayrısında ceza üçte birden yarısına kadar
çoğaltılır. Eğer fiil bir kaç kişinin hastalığına sebep olmuş ise birinci fık-
rada beyan olunan ceza bir mislinden aşağı olamaz.
    Eğer fiil bir kimsenin ölümüne sebep olmuş ise faile müebbet ağır hapis ce-
zası verilir.(1)

    Madde 408 - 403 üncü maddede yazılı şeylerin kullanılmasını kolaylaştırmak
için açılan mahallerde mevcut bütün eşya müsadere olunur ve işbu eşyanın bedeli-
nin yarısı cürmü meydana çıkarmakta hizmeti görülenlere verilir.

    Madde 409 - 403 üncü maddede yazılı mevaddın gayri semleri bila mezuniyet
satanlar on beş günden iki seneye kadar hapis olunur ve bunlardan on beş lira-
dan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır ve sattığı semler müsadere edilir.
----------------------
(1) Bu fıkradaki"idam cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanunun 27
    nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası"olarak değiştirilmiş ve metne
    işlenmiştir.

    Madde 410 - Elinde şahadetnamesi olmayarak eczacı dükkanı açan eczacıların
dükkanı kapattırılır ve kendilerinden on beş liradan elli liraya kadar ağır ce-
zayı nakdi alınır.
                               DÖRDÜNCÜ FASIL
                Geçen fasıllara ait müşterek kaideler

    Madde 411- İşbu babın ilk iki faslında beyan olunan cürümlerden bazısı gece
vakti veya umumi tehlike veya felaket ve umumi heyecan zamanında ika olunmuşsa
muayyen olan ceza altıda birinden üçte birine kadar artırılır.

    Madde 412- İşbu babın ilk iki faslında yazılı fiillerden biri o fiilde kul-
lanılan veya her hangi bir resmi işte bulunan veya muayyen maddelerin muhafaza-
siyle mükellef olan bir kimse tarafından işlenmiş ise ceza altıda birinden üçte
birine kadar artırılır.

    Madde 413 -İşbu babın ilk iki faslında yazılı fiillerden ileri gelecek teh-
like gayet ehemmiyetsiz olur yahut fail neticelerini meni veya tahdit etmek için
hususi ve ciddi bir surette mesai sarf eylemiş bulunursa ceza üçte birinden ya-
rısına kadar indirilebilir.
                                 SEKİZİNCİ BAP
                  Adabı umumiye ve nizamı aile aleyhinde cürümler
                                 BİRİNCİ FASIL
    Cebren ırza geçen, küçükleri baştan çıkaran ve iffete taarruz edenler

    Madde 414 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim 15 yaşını bitirmiyen bir küçüğün ırzına geçerse beş seneden aşağı
olmamak üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.
    Eğer fiil cebir ve şiddet veya tehdit kullanılmak suretiyle veya akıl veya
beden hastalığından veya failin fiilinden başka bir sebepten dolayı veya failin
kullandığı hileli vasıtalarla fiile mukavemet edemiyecek bir halde bulunan bir
küçüğe karşı işlenmiş olursa ağır hapis cezası on seneden aşağı olamaz.

    Madde 415 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim 15 yaşını bitirmiyen bir küçüğün ırz ve namusuna tasaddiyi muta
zammın bir fiil ve harekette bulunursa iki seneden dört seneye ve bu fiil ve
hareket yukarki madddenin ikinci fıkrasında yazılı şartlar içinde olursa üç se-
neden beş seneye kadar hapsolunur.

    Madde 416 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    On beş yaşını bitiren bir kimsenin cebir ve şiddet veya tehdit kullanmak su-
retiyle ırzına geçen veyahut akıl veya beden hastalığından veya kendi fiilinden
başka bir sebepten veya kullandığı hileli vasıtalardan dolayı fiile mukavemet
edemiyecek bir halde bulunan bir kimseye karşı bu fiili işliyen kimse yedi sene-
den aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Yine bu suretle ırz ve namusa tasaddiyi tazammun eden diğer bir fiil ve ha-
rekette bulunursa üç seneden beş seneye kadar hapsolunur.
    Reşit olmıyan bir kimse ile rızasiyle cinsi münasebette bulunanlar fiil daha
ağır cezayı müstelzim bulunmadığı takdirde altı aydan üç seneye kadar hapis ce-
zası ile cezalandırılır.
KANUNLAR,AĞUSTOS 1991 (Ek - 9)

    Madde 417 - Yukarıdaki maddelerde yazılan fiil ve hareketler birden ziyade
kimseler tarafından işlenir veya usulden biri veya veli ve vasi veya mürebbi ve
muallimleri ve hizmetkarları veya terbiye ve nezaret veya muhafazaları altına
bırakılan veya buna düçar olanların üzerlerine hüküm ve nüfuzu olan kimseler ta-
rafından vukubulursa kanunen muayyen olan ceza yarısı kadar artırılır.

    Madde 418 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Yukarki maddelerde yazılı fiil ve hareketler mağdurun ölümünü mucip olursa
faile müebbet ağır hapis cezası verilir.(1)
    Eğer bu fiil ve hareketler bir marazın sirayetini veya mağdurun sıhhatine
sair büyük bir nakisa irasını  veya malüliyet veya mayubiyetini müstelzim olursa
cezanın yarısı ilave edilerek hükmolunur.

    Madde 419 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Alenen hayasızca vaz`u harekette bulunanlar on beş günden iki aya ve o su-
retle cinsi münasebette bulunanlar altı aydan bir seneye kadar hapis ve bu fık-
rada yazılı hallerde ayrıca 100 liradan 500 liraya kadar ağır para cezasiyle ce-
zalandırılırlar.
------------------------
(1) Bu fıkradaki "idam cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanunun
    27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası" olarak değiştirilmiş ve met-
    ne işlenmiştir.

    Madde 420 - Adabı umumiyeye mugayir olarak açık yerlerde veya halkın suhu-
letle muttali olabileceği yarı açık mahallerde fuhuş maksadiyle kadın oynatan-
lar ve bilihtiyar oynayan kadınlar bir aydan altı aya kadar hapsolunur.

    Madde 421 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Kadınlara ve genç erkeklere söz atanlar üç aydan bir seneye ve sarkıntılık
edenler altı aydan iki seneye kadar hapsolunur.

    Madde 422 - Kadın kıyafetiyle kadınların bulunduğu mahallere girenler mücer-
ret bu fiilden dolayı üç aydan bir seneye kadar hapsolunurlar ve böyle tebdili
kıyafet ile girmiş oldukları yerde kanunen bu cezadan şedit bir cezayı mucip
olan bir cürüm işlemişlerse o fiilin cezasiyle dahi cezalandırılırlar.

    Madde 423 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Her kim onbeş yaşını dolduran bir kızı alacağım diye kandırıp kızlığını bo-
zarsa altı aydan iki seneye kadar hapsolunur.
    Evlenme vukuu halinde dava ve ceza tecil olunur. Şu kadarki beş sene içinde
koca aleyhine boşanmıya hükmolunursa hukuku amme davası avdet eder ve evvelce
ceza  hükmolunmuşsa çektirilir.

     Madde 424 - Bu fasılda beyan olunan cürümlerde mağdur olanların içtimai
mevki ve vaziyetlerine ve tecavüzün şumul ve mahiyeti derecesine göre mahkemece
takdir edilerek tazminat dahi ayrıca hüküm olunur.

    Madde 425 - 421, 422,423 üncü maddelerde muharrer fiillerden dolayı takibat
icrası şahsi davaya bağlıdır.

    Madde 426 - (Değişik: 6/3/1986 - 3266/10 md.)
    Halkın ar ve haya duygularını inciten veya cinsi arzuları tahrik ve istismar
eder nitelikte genel ahlaka aykırı;
    1 - Her nevi kitap,gazete,risale,mecmua,varaka,makale,ilan,resim,tasvir,
plak,afiş,pankart,televizyon ve teyp bantları,fotoğraf,sinema veya projeksiyon
filmlerini veya diğer anlatım araç ve gereçleri ile eşyayı teşhir eden veya et-
tirenler,bilerek dağıtanlar,satanlar veya dağıttıran veya sattıranlar,veyahut
ticaret veya dağıtım veya teşhir kastıyla tersim,tasvir,hak,imal veya tab veya
teksir veya imla eden veya ettirenler yahut ithal veya ihraç veya Türkiye dahi-
linde bir mahalden diğer mahalle nakleden veya ettirenler ve bunlar üzerinde her
ne suretle olursa olsun muamelede bulunanlar veya bunların ticaretini kolaylaş-
tırmak maksadıyla bu fiilleri icra edenler veya bu kabil anlatım araç ve gereç-
lerini vasıtalı veya vasıtasız şekilde tedarik edenler veya tedarik ettirenler,
tedarik edilebileceğini bildirenler veya tedarik edeceğini ilan edenler veya
ilan ettirenler,
    2 - Eser ve mevzuları tiyatro veya sinema veya radyo yahut televizyonlarda
veyahut umumi mahallerde temsil eden veya ettirenler,
    3 - Hitabeleri umuma açık yerlerde veya umumi mahallerde irad edenler,
    İki milyon liradan on milyon liraya kadar ağır para cezasıyle cezalandırı-
lırlar.
    (Değişik: 11/5/1988 - 3445/2. md.) Bu fiillerin 5680 sayılı Basın Kanununun
3 üncü maddesinde belirtilen mevkuteler vasıtasıyla işlenmesi halinde sahipleri-
ne,mevkute bir aydan az süreli ise bir önceki ay ortalama fiili satış miktarı-
nın, aylık veya bir aydan fazla süreli ise bir önceki fiili satış miktarının
toplam satış bedeli tutarının yüzde doksanı kadar ağır para cezası verilir. An-
cak bu ceza otuzmilyon liradan az olamaz. Bu mevkutelerin sorumlu müdürlerine,
sahiplerine verilecek cezanın yarısı uygulanır.
KANUNLAR, HAZİRAN 1988 (EK - 2)

    Madde 427 - (Değişik: 6/3/1986-3266/11 md.)
    Neşir veya tevzi edilmek üzere, halkın ar veya haya duygularını inciten veya
cinsi arzuları tahrik ve istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırı kitap, ma-
kale, varaka ve ilan yazanlar ile bu kabil makale,yazı ve resimleri ihtiva eden
gazete ve mecmua gibi mevkutelerin sahipleri ve mevkute tanımına girmeyen basıl-
mış eserler yayınlatanları hakkında.426 ncı maddedeki cezalara hükmolunur.Bu
mevkutelerin sorumlu müdürleri hakkında ise bu cezanın yarısı uygulanır.
    426 ncı madde ile bu maddede yazılı evrak ve eşya müsadere ve imha olunur.

    Madde 428 - (Değişik: 6/3/1986 - 3266/12 md.)
    Halkın ar ve haya duygularını inciten veya cinsi arzuları tahrik ve istismar
eder nitelikte,genel ahlaka aykırı şarkıları alenen söyleyenler veya plakları,
teyp bantlarını çalanlar veya umumi adaba aykırı veya bir şahıs veya bir heye-
tin, namus ve haysiyetini muhil beyanat ve sözlerle gazete, risale ve diğer ev-
rak satanlar iki milyon liradan on milyon liraya kadar ağır para cezasıyla ceza-
landırılırlar.
    Bu madde ile 426 ve 427 nci maddelerdeki suçlardan doğan davalar en geç iki
ay içinde sonuçlandırılır.
    426 ve 427 nci maddeler ile bu maddedeki ağır para cezalarının tatbikinde,19
uncu maddedeki aşağı ve yukarı hadlerle ilgili hüküm uygulanmaz.
                               İKİNCİ FASIL
                     Kız ve kadın ve erkek kaçırmak

    Madde 429 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim cebir ve şiddet veya tehdit veya hile ile şehvet hissi veya evlenme
maksadiyle reşit olan veya reşit kılınan bir kadını kaçırır veya bir yerde alı-
korsa üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Kaçırılan kadın evli ise ağır hapis cezası yedi seneden aşağı olamaz.

    Madde 430 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim cebir ve şiddet veya tehdit veya hile ile şehvet hissi veya evlenme
maksadiyle reşit olmıyan bir kimseyi kaçırır veya bir yerde alıkorsa beş seneden
on seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Eğer reşit olmıyan kimse, cebir ve şiddet veya tehdit veya hile olmaksızın
kendi rızası ile şehvet hissi veya evlenme maksadiyle kaçırılmış veya bir yerde
alıkonulmuş ise ceza altı aydan üç seneye kadar hapistir.

    Madde 431 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Kaçırılan kimse on iki yaşını doldurmamış ise fail cebir ve şiddet veya teh-
dit veya hile kullanmamış olsa dahi cezası beş sene ağır hapisten aşağı olamaz.

    Madde 432 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Yukarıki maddelerde yazılı cürümlerden birinin faili, kaçırdığı veya alıkoy-
duğu kimseyi hiç bir şehevi harekette bulunmaksızın kendiliğinden, kaçırıldığı
eve veya ailesinin evine iade eder veyahut ailesi tarafından alınması mümkün o-
lan emniyetli diğer bir yere getirip serbest bırakırsa 429 uncu maddede yazılı
halde bir aydan bir seneye kadar, 430 uncu maddede yazılı halde altı aydan üç
seneye kadar, 431 inci maddede yazılı halde bir seneden beş seneye kadar hapis
cezasile cezalandırılır.

    Madde 433 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Yukarıki maddelerde yazılı cürümlerden biri mahza evlenmek maksadile işlen-
miş ve bir güna tecavüz vukubulmamış ise fail hakkında tayin olunacak ceza üçte
birden yarıya kadar indirilir.

    Madde 434 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Kaçırılan veya alıkonulan kız veya kadın ile maznun veya mahkümlardan biri
arasında evlenme vukuunda koca hakkında hukuku amme davası ve hüküm verilmiş
ise cezanın çektirilmesi tecil olunur.
    Müruru zaman haddine kadar erkek tarafından haksız olarak vukua getirilmiş
bir sebeple boşanmıya hükmedilirse takibat yenilenir.Evvelce hüküm verilmiş ise
ceza çektirilir.
    Bu madde hükümleri 414,415 ve 416 ncı maddeler hakkında da caridir.
    Evlenen maznun veya mahküm hakkında hukuku amme davasının veya cezanın te-
cilini müstelzim olan haller fiilde methali olanlar hakkında dava ve cezanın
düşmesini müstelzimdir.
                             ÜÇÜNCÜ FASIL
                           Fuhşiyata tahrik

    Madde 435 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Her kim on beş yaşını doldurmamış olan bir küçüğü kandırarak fuhşa teşvik
eder ve bunun yolunu kolaylaştırırsa iki seneden eksik olmamak üzere hapsolu-
nur ve yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezası alınır.
    Kandırmak keyfiyeti küçüğün usulünden veya kardeşlerinden biri veya kendi-
sini evlad edinenler tarafından yahut veli veya vasisi; muallim veya mürebbisi,
yahut hizmetkarları veya nezaretleri altına verilen sair kimseler tarafından
vaki olursa fail üç seneden aşağı olmamak üzere hapse mahküm edilir.
    Kandırmak keyfiyeti on beş yaşını doldurmuş olup da henüz 21 yaşını bitir-
memiş olan kimseler hakkında vuku bulursa fail altı aydan iki seneye kadar hap-
solunur ve elli liradan iki yüz liraya kadar ağır para cezası alınır.
    Kandırmak keyfiyeti bu maddenin ikinci fıkrasında gösterilen kimseler veya
kocası tarafından işlenirse fail iki seneden eksik olmamak üzere hapsolunur ve
yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezası alınır.
    21 yaşını doldurmuş olan kız ve kadınların fuhşa teşvik eden koca veya usu-
lü veya sıhri usulü veya kardeşleri hakkında altı aydan iki seneye kadar hapis
cezası hükmolunur.

    Madde 436 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Her kim fuhuş zımnında rızasile olsa bile henüz yirmi bir yaşını bitirmeden
bir bakiri veya bir kadını yahut cebir ve şiddet veya tehdit veya nüfuz icrası
yahut hile ile yirmi bir yaşını bitiren bir bakir veya kadını başkası için iğ-
fal veya tedarik veyahut sevk veya bir yerden diğer yere naklederse bir seneden
üç seneye kadar hapis ve elli liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezasile
cezalandırılır.
    Bu fiil yirmi bir yaşını doldurmıyan bakir veya kadın hakkında iğfal veya
cebir ve şiddet veya tehdit veya nüfuz icrasile yahut kardeş veya usul veya
sıhri usulden yahut koca veya veli veya vasi veya muallim veya mürebbi veya
hizmetkarları yahut nezaretleri altına verilen sair kimseler tarafından yapı-
lırsa iki seneden beş seneye kadar hapsolunur.
    Bu fasla giren suçların ihzari hareketlerini işliyenler asıl suç için yazılı
cezanın altı da biri ile cezalandırılır.
                                  DÖRDÜNCÜ FASIL
                       Geçen fasıllar arasında müşterek hükümler

    Madde 437 - Yukarıdaki fasıllarda tayin olunan cürümlerden dolayı mahküm
olan usul,kendilerine tecavüz olunan firuun şahısları ve malları üzerinde kanu-
nun bahş eylediği velayet hakkını zayi ederler ve bu cürümlerden dolayı mahküm
olan vasilerde vasilikten çıkarılır.

    Madde 438 - (Mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)

    Madde 439 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Cebren kaçırmak sırasında veya bu yüzden kaçırılan kimse yaralanmış olursa
yarasının derecesine göre ceza üçte birden bir misline kadar artırılır ve eğer
ölürse fail müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılır.(1)
                               BEŞİNCİ FASIL
                                   Zina

    Madde 440 - (İptal: Ana. Mah`nin 23/6/1998 tarih ve E.1998/3,
K.1998/28 Sayılı Kararı ile)

    Madde 441 - (İptal: Ana.Mah.`nin 23/9/1996 tarih ve E.1996/15, K.1996/34
sayılı Kararı ile.)

    Madde 442 - (İptal: Ana.Mah.`nin 13/7/1999 tarih ve E.1999/24,K.1999/30 sayılı Kararı
ile )

    Madde 443 -   (İptal: Ana.Mah.`nin 13/7/1999 tarih ve E.1999/24,K.1999/30 sayılı Kararı
ile )

     Madde 444 -  (İptal: Ana.Mah.`nin 13/7/1999 tarih ve E.1999/24,K.1999/30 sayılı Kararı
ile )
                                                        ALTINCI FASIL
                                                       Nesep cürümleri

    Madde 445 - Herkim bir çocuğu gizleyerek yahut yerine başka bir çocuk koya-
rak o çocuğun nesebini yok eder veya değiştirirse bir seneden beş seneye kadar
hapis cezasına müstahak olur.
________________
(1) Bu maddedeki "ölüm cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanunun
    27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası"olarak değiştirilmiş ve metne
    işlenmiştir.

    Madde 446 - Yukarıki maddede yazılı olan hallerden başkasında herkim meşru
veya nesebi ikrar olunmuş bir çocuğun kim olduğunu saklayarak Darülacezeye vesa-
ir bir müesseseye tevdi eder veya bir hayır sahibi tarafından alınmak üzere umu-
mun görebileceği bir yere bırakırsa üç aydan iki seneye kadar hapsolunur.
    Fail çocuğun usulünden biri ise hapis cezası bir seneden üç seneye kadar
uzar.

    Madde 447 - Yukarıki maddelerde yazılı cürümlerden birini işliyen kimse bu
cürmü kendisinin veya karısının veya anasının veya kız kardeşinin veya füruundan
birinin veyahut evlatlığı olan kızı namusunu kurtarmak için yapmış ise bir
aydan üç seneye kadar hapsolunur.
                             DOKUZUNCU BAP
                        Şahıslara karşı cürümler
                             BİRİNCİ FASIL
                        Adam öldürmek cürümleri

    Madde 448 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim, bir kimseyi kasten öldürürse 24 seneden 30 seneye kadar ağır
hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 449 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/15 md.)
    Adam öldürmek fiili:
    1.  Karı, koca, kardeş, babalık, analık, evlatlık, üvey ana, üvey baba, üvey
evlat, kayınbaba, kaynana, damat ve gelinler hakkında işlenirse;
    2.  Zehirlemek suretiyle yapılırsa;
    Fail, müebbet ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 450 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Öldürmek fiili:
    1.  Usul ve fürudan biri aleyhine işlenirse;
    2.  (Değişik: 7/1/1981 - 2370/16 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerin-
den biri aleyhine veya üyelik sıfatı sona ermiş olsa bile bu görevinden dolayı
işlenmiş olursa;
    3.  Canavarca bir his sevki ile veya işkence ve tazip ile ika edilirse,
    4.  Taammüden icra olunursa;
    5.  Birden ziyade kimseler aleyhine işlenirse;
    6.  Yangın, su baskını ve gark gibi yedinci babın birinci faslında beyan
olunan vasıtalarla yapılırsa;
    7.  Velevki husule gelmiş olmasın diğer bir suçu hazırlamak veya kolaylaş-
tırmak veya işlemek için ika olunursa;
    8.  Bir suçtan hasıl olacak faydayı elde etmek veya bu gayeye vasıl olmak
maksadiyle yapılan ihzaratı saklamak için veya takip edilen gayeye vasıl
olamamaktan mütevellit infial ile işlenmiş olursa;
    9.  Bir suçu gizlemek veya delil ve emarelerini ortadan kaldırmak veya ken-
disinin yahut başkasının cezadan kurtulmasını temin maksadiyle vukua getirilir-
se;
   10. Kan gütme saikiyle işlenirse;
   11. (Ek: 7/1/1981 - 2370/16 md.) Devlet memurlarından biri aleyhine görevi
esnasında veya Devlet memurluğu sıfatı zail olsa bile bu görevi yapmasından
dolayı işlenirse;
    fail, idam cezasına mahküm edilir.
KANUNLAR, AĞUSTOS 1991 (Ek-9)

    Madde 451 - Ölüm, failin fiilinden evvel mevcut olupta failce bilinmeyen
ahvalin birleşmesi veyahut failin idaresinden hariç ve gayri melhuz esbabın
inzimamı yüzünden vukua gelmiş ise idam cezasını müstelzim hallerde on beş sene-
den ve müebbet ve on beş seneden fazla ağır hapsi müstelzim hallerde on seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası hüküm olunur.

    Madde 452 - (Değişik: 9/7/1953-6123/1 md.)
    Katil kastiyle olmıyan darp ve cerh veya bir müessir fiilden telefi nefis
husule gelmiş olursa fail, 448 inci maddede beyan olunan ahvalde sekiz, 449 uncu
maddede yazılı ahvalde on ve 450 nci maddede muharrer ahvalde on beş seneden
aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapse mahküm olur.
    Eğer telefi nefis failin fiilinden evvel mevcut olup da failce bilinmiyen
ahvalin birleşmesi veyahut failin idaresinden hariç ve gayrimelhuz esbabın
inzimamı ile vukua gelirse, 448 inci maddede beyan olunan ahvalde beş seneden,
449 uncu maddede muharrer ahvalde yedi seneden ve 450 nci maddede yazılı ahvalde
fail on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır.

    Madde 453 - (Değişik: 6/6/1991 - 3756/10 md.)
    Öldürme fiili, anası tarafından şerefini kurtarmak saikiyle yeni doğmuş
bulunan çocuğa karşı işlenmiş ise faile dört yıldan sekiz yıla kadar hapis
cezası verilir.

    Madde 454 - Birini intihare ikna ve buna yardım eden kimse müntehirin vefatı
vuku bulduğu takdirde üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm
olur.

    Madde 455 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya meslek ve sanatta acemilik veya nizamat,
ve evamir ve talimata riayetsizlik ile bir kimsenin ölümüne sebebiyet veren
şahıs iki seneden beş seneye kadar hapse ve 250 liradan 2.500 liraya kadar ağır
para cezasına mahküm olur.
    Eğer fiil birkaç kişinin ölümünü mucip olmuş veya bir kişinin ölümü ile
beraber bir veya birkaç kişinin de mecruhiyetine sebebiyet vermiş ve bu yara-
lanma 456 ncı maddenin 2 nci fıkrasında beyan olunan derecede bulunmuş ise dört
seneden on seneye kadar hapis ve 1.000 liradan aşağı olmamak üzere ağır para
cezası ile mahküm olur.
    (Ek: 16/7/1964-501/1 md.) Yukardaki fıkralarda beyan olunan cezalar, kusurun
derecesine göre sekizde birine kadar indirilebilir.
                             İKİNCİ FASIL
                    Şahıslara karşı müessir fiiller

    Madde 456 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim katil kasdiyle olmaksızın bir kimseye cismen eza verir veya sıhha-
tini ihlale yahut akli melekelerinde teşevvüş husulüne sebep olursa altı aydan
bir seneye kadar hapsolunur.
    Fiil, havastan veya azadan birinin devamlı zaafını yahut söz söylemekte de-
vamlı müşkülatı veya çehrede sabit bir eseri yahut yirmi gün ve daha ziyade akli
veya bedeni hastalıklardan birini veya bu kadar müddet mütat iştigallerine devam
edememesini mucip olmuş veya hayatını tehlikeye maruz kılmış veya gebe bir kadın
aleyhine işlenip de vaktinden evvel çocuk doğmasını intaç etmiş ise ceza iki
seneden beş seneye kadar hapistir.                                         *
    Fiil, kati veya muhtemel surette iyileşmesi kabil olmıyacak derecede akıl
veya beden hastalıklarından birini yahut havastan veya el yahut ayaklardan biri-
nin veya söylemek kudretinin yahut çocuk yapmak kabiliyetinin zıyaını mucip ol-
muş veya azadan birinin tatilini yahut çehrenin daimi değişikliğini veya gebe
bir kadına karşı ika olunup da çocuğun düşmesini intaç eylemiş ise ceza beş se-
neden on seneye kadar ağır hapistir.
    Eğer fiil, hiçbir hastalığı veya mütat iştigallerden mahrumiyeti mucip olma-
mış yahut bu haller on günden ziyade uzamamış ise takibat icrası muntazarrırın
şikayetine bağlı olmak şartiyle fail hakkında iki aydan altı aya kadar hapis
veya 200 liradan 2.500 liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.
    Bu fiil, 457 nci maddede yazılı vasıtalarla işlenirse takibat icrası şikaye-
te bağlı değildir.

     Madde 457 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
     456 ncı maddede yazılı fiillere 449 uncu maddenin birinci ve üçüncü bentle-
rinde yazılı hal inzimam eder yahut fiil gizli veya aşikar bir silah ile veya
aşındırıcı ecza ile işlenmiş olursa asıl ceza üçte birden yarıya kadar artırı-
lır.
    Eğer fiilde 450 nci maddenin 5 inci bendinde yazılı hal müstesna olmak üzere
diğer bentlerindeki hallerden biri birleşirse bu birleşen fiil hakkında 78 inci
madde hükmü cari olmak şartiyle ceza yarı nispetinde çoğaltılır.

    Madde 458 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Geçen maddelerde beyan olunan ahvalde fiil; netice itibarile failin asıl
maksadını tecavüz etmiş olduğu takdirde ceza üçte birden yarısına kadar eksilti-
lir.

    Madde 459 - (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
    Her kim tedbirsizlik veya dikkatsizlik yahud meslek ve sanatta acemilik veya
nizam, talimat ve emirlere riayetsizlik neticesi olarak bir şahsa cismen eza ve-
recek veya sıhhatini ihlal edecek bir zarar iras eder yahud akli melekelerinde
teşevvüş husulüne sebebiyet verirse:
    1 - 456 ncı maddenin birinci ve dördüncü fıkralarındaki hallerde takibat
icrası şikayete bağlı olmak şartile üç aya kadar hapis veya elli liraya kadar
ağır para cezası,
    2 - 456 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki hallerde üç aydan yirmi
aya kadar hapis ve 100 liradan 500 liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.
    3 - Bir kaç kişi cürümden mutazarrır olmuş ise bir numaralı bendde hapis
cezası altı ay ve ağır para cezası iki yüz liraya kadar, iki numaralı bendde
hapis altı aydan otuz aya kadar ve ağır para cezası 150 liradan aşağı olmamak
üzere hükmolunur.
    (Ek: 16/7/1964 - 501/1 md.) Yukardaki fıkralarda beyan olunan cezalar, ku-
surun derecesine göre sekizde birine kadar indirilebilir.

    Madde 460 - 456 ve 459 uncu maddelerin takibat icrası şikayete bağlı bulunan
fıkralarında muharrer ahvalde müddeinin hüküm katileşinceye kadar davasından
feragati hukuku amme davasını ortadan kaldırır.
                             ÜÇÜNCÜ FASIL
                 Geçen fasıllara ait müşterek hükümler

    Madde 461 - Yukarıdaki iki fasılda beyan olunan fiillerden birini aşağıda
gösterilen mecburiyetlerle yapanlara ceza verilmez. Bu mecburiyetler:
*
    1 - 495, 496, 497, 499 uncu maddelerde beyan olunan fiillerden birinin
faillerine yahut nehbü garet yapanlara karşı malını müdafaa etmek,
    2 - Bir şahsın evine veya içinde adam oturur sair her türlü bina ve müşte-
milatına merdiven kurup çıkanları veya duvarını delenleri veya kapusunu kıran-
ları veyahut işbu mebani ve müştemilatına ateş koyanları; - bu fiiller gece
vakti  olmak veya gündüz olsa bile hane ve bina ve müştemilatı ücra bir mahal-
de bulunmak şartlariyle - içinde ikamet edenlerin emniyeti şahsiyelerince ak-
len varit bir endişe ve havfı ciddi mevcut olduğu takdirde defetmek,
    dir.
    Ancak bu maddenin bir numaralı bendinde beyan olunan ahvalde müdafaada if-
rada gidilmiş ve hane ve sükna müştemilatına merdiven kurmak, kapu kırmak, du-
var delmek fiillerinin faillerini defi için iki numaralı bentte yazılı şartlar
mevcut bulunmamış olduğu halde asıl fiile mürettep ceza, ağır hapis hapse tah-
vil olunmak üzere üçte birden yarısına kadar indirilir.

    Madde 462 - (Değişik : 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Yukarda geçen iki fasılda beyan olunan fiiller, zinayı icra halinde veya
gayrimeşru cinsi münasebette bulunduğu esnada meşhuden yakalanan veya zina yap-
mak veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunmak üzere yahut henüz zina yapmış
veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunmuş olduğunda zevahire göre şüphe edil-
meyecek surette görünen bir koca veya karı yahut kız kardeş veya fürudan biri
yahut bunların müşterek faili veya her ikisi aleyhine karı veya koca yahut
usulden biri veya erkek veya kız kardeş tarafından işlenmiş olursa fiilin mu-
ayyen olan cezası sekizde bire indirilir ve ağır hapis cezası hapis cezasına
tahvil olunur.
    Müebbet ağır hapis cezası yerine dört seneden sekiz seneye ve idam cezası
yerine de beş seneden on seneye kadar hapis cezası verilir.

    Madde 463 - (Değişik : 21/1/1983 - 2787/19 md.)
    448, 449, 450, 456, 457 nci maddelerde beyan olunan fiilleri iki veya daha
çok kimse birlikte yapmış olup da failin kim olduğu belli olmazsa bunlardan
her birisi hakkında, fiil için tayin edilmiş olan ceza üçte birden yarıya ka-
dar indirilerek hükmolunur. Ölüm cezasını gerektiren fiillerde yirmi seneden,
müebbet ağır hapis cezasını gerektiren fiillerde onaltı seneden aşağı olmamak
üzere ağır hapis cezası tayin olunur. Şu kadarki, bu hüküm fiili doğrudan doğ-
ruya beraber işlemiş olanlar hakkında uygulanmaz.

    Madde 464 - (Değişik : 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Yukarki maddede yazılı ahval müstesna olmak ve ferden irtikap edilmiş cü-
rümler münasebetiyle hükmedilecek daha ağır cezalara halel gelmemek şartiyle
bir kavgada bir şahıs ölmüş olur yahut yaralanmış bulunursa o şahsa karşı kav-
ga esnasında el uzatmış olanlardan her biri aşağıdaki tertip dairesinde
cezalandırılır:
    1. Adam ölmüş veya ölümü intaç eden bir yara ika edilmiş ise iki seneden
beş seneye kadar hapis;
    2. Ahvali sairede ceza üç aydan iki seneye kadar hapistir. Şu kadar ki bu
ceza fail hakkında münferiden cürüm işlemiş olması halinde verilecek cezanın
yarısını tecavüz edemez;
    3. Maktul ve mecruha karşı el dokundurmuş olmayıp da yalnız kavgaya dahil
olanlar altı aya kadar hapsolunur;
    4. Kavganın hudusuna sebebi asli olanlar hakkında yukarda beyan olunan
cezalar üçte bir miktar artırılır.

    Madde 465 - (Değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir kimsenin veya bir şirketin hizmetinde bulunanlar tarafından vazife ve
hizmet sırasında işlenen 455 ve 459 uncu maddelerde yazılı cürümlerden dolayı
hükmedilecek tazminattan o kimse veya şirket malen mes`uldür.

    Madde 466 - (Değişik : 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Kavgada korkutmak için silah çeken bir aydan altı aya ve silah boşaltan
iki aydan bir seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    Madde 467 - İşbu iki fasılda yazılı cürümlerden dolayı zarar ve ziyan ve
tazminat ve zararı manevi şahsi dava ikamesi halinde ayrıca hükmolunur.
                             DÖRDÜNCÜ FASIL
                  Çocuk Düşürme ve Düşürtme Cürümleri

    Madde 468 - (Değişik : 24/5/1983 - 2827/9 md.)
    Bir kadının rızası olmaksızın çocuğunu düşürten kimseye yedi yıldan oniki
yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
    Gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının rızasıyla tıbbi neden-
ler mevcut olmadan çocuğunu düşürten kimseye iki yıldan beş yıla kadar hapis
cezası verilir. Çocuğunu düşürmeye rıza gösteren kadına da aynı ceza verilir.
    Birinci fıkrada yazılı fiil; kadının ölümüne neden olmuşsa, faile onbeş
yıldan yirmi yıla ve bedeni bir zarara neden olmuşsa sekiz yıldan oniki yıla
kadar ağır hapis cezası verilir.
    İkinci fıkrada yazılı fiil; kadının ölümüne neden olmuşsa, faile beş yıl-
dan oniki yıla ve bedeni bir zarara neden olmuşsa üç yıldan sekiz yıla kadar
ağır hapis cezası verilir.
    Gebe sanılan bir kadın üzerinde rızası olmaksızın çocuk düşürme amacıyla
bazı fiillerde bulunan kimse kadının ölümüne veya bedeni zararına sebep olmuş-
sa 452 nci ve 456 ncı maddeler hükümlerine göre cezalandırılır.

    Madde 469 - (Değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    (Değişik : 24/5/1983 - 2827/10 md.) Gebelik süresi on haftadan fazla olan
çocuğunu isteyerek düşüren kadına bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası
verilir.
    Yukarıki fıkrada yazılı cürme iştirak halleri dışında gebe bir kadını,
çocuk düşürmeğe yarayacak vasıta tedarik etmek suretile çocuğu düşürmeğe tahrik
eden kimse altı aydan iki seneye kadar hapis cezasile cezalandırılır.

    Madde 470 - (Değişik : 24/5/1983 - 2827/11 md.)
    Rahim tahliye etme yetkisi olmayan bir kimse, gebelik süresi on haftadan
az olan bir kadına rızasıyla düşük yaptırdığı takdirde iki yıldan dört yıla
kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Fiil kadının ölümüne veya bedeni bir
zararına sebep olmuşsa, fail ayrıca 452 nci ve 456 ncı maddeler hükümlerine
göre cezalandırılır.
    Rahim tahliye etme yetkisi olmayan bir kimse 468 inci maddenin birinci,
ikinci, üçüncü, dördüncü fıkralarında öngörülen fiilleri işlediği takdirde
cezası üçte bir oranında artırılır.
    Rahim tahliye etme yetkisi olmayan bir kimse; gebe sanılan bir kadına ço-
cuğunu düşürtmek için ilaç, gereç tedarik eder veya gebe sanılan bir kadın
üzerinde rızası olmaksızın çocuk düşürme amacıyla bazı fiillerde bulunur ve
kadının ölümüne veya bedeni zararına sebep olursa, 452 nci ve 456 ncı maddeler
hükümlerine göre cezalandırılır. Fiil kadının rızası ile işlenmişse verilecek
ceza üçte bir oranında indirilir.
*

    Madde 471 - (Değişik : 24/5/1983 - 2827/12 md.)
    Bir erkek veya bir kadın üzerinde rızası olmaksızın sterilizasyon yapan
kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Fiil erkeğin
veya kadının ölümüne veya bedeni bir zararına sebep olmuşsa fail ayrıca
452 nci ve 456 ncı maddeler hükümlerine göre cezalandırılır.Eğer bu fiil
sterilizasyon ameliyatı yapma yetkisi olmayan bir kimse tarafından yapılırsa
ceza üçte bir oranında artırılır.
    Sterilizasyon ameliyatı yapma yetkisi olmayan bir kimsenin, kişinin
rızasıyla sterilizasyon ameliyatı yapması halinde faile bir yıldan üç yıla
kadar hapis cezası verilir. Fiil kişinin ölümüne veya bedeni bir zarara sebep
olmuşsa fail ayrıca 452 nci ve 456 ncı maddeler hükümlerine göre cazalandı-
rılır.

    Madde 472 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    471 inci madde dışında bu fasılda yazılı olan fiiller kendisinin veya
akrabasının şeref ve namusunu kurtarmak için işlenmiş ise verilecek ceza
yarıdan üçte ikiye kadar indirilir.
    (İkinci fıkra mülga : 24/5/1983 - 2727/13 md.)
                             BEŞİNCİ FASIL
      Çocukları veya kendilerini idareye muktedir olmayanları veya tehlikede
                  bulunanları kendi haline terketmek cürümleri

    Madde 473 - Her kim muhafazası kendisine ait olan on iki yaşından aşağı bir
sabiyi veya müptela olduğu akıl veya beden hastalığından dolayı kendisini
idare  edemiyen bir kimseyi kasten kendi başına terkeder ise üç aydan otuz aya
kadar hapse mahküm olur.
    Eğer bu terk fiilinden o kimsenin vücuduna veya sıhhatına büyük bir zarar
gelmiş veya aklı teşevvüşe uğramış ise failin cezası beş seneye ve telef vukua
gelmiş ise on seneye kadar ağır hapistir.

    Madde 474 - Aşağıda gösterilen hallerden biri varsa yukarki maddede yazılı
cezalar üçte bir miktarı çoğaltılır. Bu haller:
    1 - Terkolunan mahallin insandan hali bulunması,
    2 - Bir şahsın kendi meşru evladını veya kendinden olduğunu ikrar eylediği
çocuğunu veya evlatlığa kabul ettiği bir çocuğu veya bunların o kimseyi terket-
miş olması,
dır.

    Madde 475 -Yukarıdaki maddelerde gösterilen terk fiileri kendisinin veya
karısının veya anasının veya evlat ve ahfadının veya kız kardeşinin namusunu
kurtarmak için doğumundan henüz beş gün geçmemiş gayri meşru bir çocuk aleyhine
işlenmiş olursa fail hakkında mezkür maddelerde yazılı cezalar altıda birden
üçte bire kadar indirilir.

    Madde 476 - Bir kimse yedi yaşından aşağı bir sabiyi veya müptela olduğu
akıl veya beden hastalığından dolayı kendini idare edemiyen bir kimseyi
terkedilmiş bulupta derhal ait olduğu daireye veya Hükümet memurlarına malümat
vermekte ihmal ederse beş liradan elli liraya kadar ağır cezayi nakdi ile
cezalandırılır.
    Bir mecruha veya sair tehlikede bulunan bir kimseye yahut ölü veya ölüye
benzer bir cesede tesadüf edip te mümkün olan yardımı yapmakta veya derhal
ait olduğu daireye veya Hükümet memurlarına malümat vermekte ihmal eden kimse
hakkında dahi aynı ceza tertip olunur.
                                                                             *
                             ALTINCI FASIL
          Terbiye ve inzıbat vasıtalarının suiistimali ve aile
                     efradına karşı fena muamele

    Madde 477 - Her kim idaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak,
bakmak, muhafaza etmek veyahut bir meslek ve sanatı öğretmek için kendisine
tevdi olunan şahsın üzerinde haiz olduğu terbiye hakkını veya itaat ettirmek
salahiyetini suiistimal ile o şahsın sıhhatinin muhtel veya bir tehlikeye
maruz olmasına sebep olursa on sekiz aya kadar hapsolunur.

    Madde 478 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Yukarıki maddede beyan olunan haller haricinde ailesiyle birlikte yaşayan
on iki yaşından aşağı bir çocuğa veya aile efradından birine rahim ve şefkatle
kabili telif olmıyacak surette fena muamelelerde bulunan şahıs otuz aya kadar
hapsolunur.
    Bu fena muamele neseben ve sıhren usul ve fürudan biri aleyhine vakı
olursa ceza üç aydan üç seneye kadardır.
    Bu muameleyi karı kocadan biri öbürü aleyhine yapmış ise takibat icrası
mutazarrırın şikayetine bağlıdır. Mutazarrır küçük ise evlenmeden evvel
üzerine hakkı velayet veya vesayeti olanlar da şikayette bulunabilir.

    Madde 479 - Geçen iki maddede beyan olunan ahvalde mahkümiyetin neticesi
olmak üzere fiil usulden biri tarafından yapılmış, ise aleyhinde cürüm işlenen
kimsenin şahsı ve emvali üzerinde velayeti itibariyle haiz olduğu bilcümle
kanuni hakların ziyana ve eğer cürüm vasi tarafından irtikap edilmiş ise
vesayetten azliyle beraber vesayete taallük eden bütün diğer vazaifin refine
dair karar vermek mahkemenin takdirine bağlıdır.
                             YEDİNCİ FASIL
                      Hakaret ve sövme cürümleri

    Madde 480 - (Değişik: 11/5/1988 - 3445/3. md.)
    Her kim, toplu veya dağınık ikiden ziyade kimse ile ihtilat ederek diğer
bir şahıs hakkında bir maddei mahsusa tayin ve isnadı suretiyle halkın
hakaret ve husimetine maruz kılacak yahut namus ve haysiyetine dokunacak
bir fiil isnat ederse, üç aydan üç seneye kadar hapis ve yüzbin liradan
birmilyon liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur.
    Bu fiil, kendisine tecavüz olunan kimse yalnız olsa bile huzurunda yahut
kendisine hitaben yazılıp gönderilmiş bir mektup; telgraf, resim veya herhangi
bir yazı veya telefonla işlenirse, failin göreceği ceza dört aydan üç seneye
kadar hapis ve yüzellibin liradan birmilyonbeşyüzbin liraya kadar ağır para
cezasıdır.
    Kendisine tecavüz olunan kimsenin huzuruyla beraber alenen vaki olursa, ceza
beş aydan üç seneye kadar hapis ve ikiyüzbin liradan ikimilyon liraya kadar
ağır para cezasıdır.
    Bu cürüm, umuma neşir veya teşhir olunmuş yazı veya resim veya sair neşir
vasıtası ile irtikap olunmuş ise, failin göreceği ceza altı aydan üç seneye
kadar hapis ve üçmilyon liradan yirmibeşmilyon liraya kadar ağır para cazasıdır.

    Madde 480/a - (Ek : 6/6/1991 - 3756/11 md.)
    Bu Kanunun 158,159,268 ve 480 inci maddelerinde yazılı hakaret suçları
tahrif edilmiş vesikaya dayanılmak suretiyle işlendiği takdirde,faillere yukarı-
daki maddelerde yazılı cezalara ilaveten ikimilyon liradan beşmilyon liraya
kadar ağır para cezası verilir.

    Madde 481 - (Değişik: 29/11/1960 - 144/1 md.)
    Geçen maddede beyan olunan cürmün faili beraat etmek için isnat ettiği
fiilin sıhhatini veya şayi veya mütevatır olduğunu ispat etmek isterse bu
iddiası kabul olunmaz.
KANUNLAR, KASIM 1992 (EK - 14)
    Ancak isnat edilen fiilin hakikat olduğunu ispat talebi:
    1 - Tecavüz olunan şahıs bir memur veya kamu hizmeti gören bir kimse olup
da 266, 267 ve 268 inci maddelerde beyan olunan haller müstesna olmak üzere
isnat olunan fiil icra ettiği memuriyete veya gördüğü kamu hizmetine taallük
eylediği,
    2 - İsnat olunan fiilden dolayı tecavüz olunan şahıs hakkında kovuşturma
icrasına başlanmış olduğu,
    3 - İsnat edilen fiilin ispatında kamu yararı bulunduğuna mahkemece karar
verildiği,
    4 - Müşteki ikame ettiği davadan dolayı icra kılınan yargılamayı kendisine
isnat olunan fiilin sıhhat ve ademi sıhhatına dahi teşmil etmeyi açık olarak
bizzat talep eylediği,
    takdirde kabul olunur.
    Hakikatı maddenin ispatı talebi, müşteki özel bir soruşturma veya yargı-
lama usulüne tabi veya başka bir mercide yargılanması gereken bir kimse olsa
dahi, hakaret davasına bakan mahkemece kabul ve tetkik olunur.
    İspat talebinin kabulüne karar verilmesini müteakıp 15 gün içinde bu
talepte ilgili bütün deliller ikame ve varsa vesikaların asıl veya suretleri
mahkemeye tevdi olunur.
    İkame ve ibraz olunan delil ve vesikalar beş gün içinde mukabil delille-
rini ikame ve vesikalarını ibraz etmek üzere müştekiye ve Cumhuriyet Savcısına
tebliğ olunur.
    Taraflar bu suretle iddia ve delillerini bildirdikten sonra mahkeme
duruşma için en yakın bir gün tayin eder. Zaruret olmadıkça müteakıp talikler
bir haftayı geçemez.
    İsnat ispat olunur veya bundan dolayı isnatda bulunan şahıs mahküm
edilirse sanık hakkında dava ve ceza düşer.
    (Değişik: 11/5/1988 - 3445/4. md.) Isnat, ispat olunmadığı takdirde
faile 480 inci maddede yazılı para cezaları on misli, şahsi hürriyeti
bağlayıcı cezalar yarısı oranında artırılarak hükmolunur.
    (Değişik: 11/5/1988 - 3445/4.md.; İptal: Ana. Mah`nin 19/9/1991 tarih ve
E.1991/2, K.1991/30 sayılı Kararıyla.)
    Şu kadar ki, bu maddedeki istisnaların uygulanması için tecavüzün aşağıdaki
maddede bildirilen cürmü teşkil etmemesi icap eder.
    İspat iddiası, yasama organları üyeleri seçimlerinde oy verme gününden önce-
ki 30 gün içinde kabul olunmaz.

    Madde 482 - (Değişik: 11/5/1988 - 3445/5. md.)
    Her kim, toplu veya dağınık ikiden ziyade kimse ile ihtilat ederek her ne
suretle olursa olsun bir kimsenin namus veya şöhret veya vakar ve haysiyetine
taarruz eylerse üç aya kadar hapis ve ellibin liradan beşyüzbin liraya kadar
ağır para cezasiyle mahküm olur.
    Bu fiil, kendisine tecavüz olunan kimse yalnız olsa bile huzurunda yahut
kendisine hitap edilen veya hitap edildiği anlaşılan telgraf, telefon, mektup,
resim veya herhangi bir yazı vasıtasıyle işlenirse, failin göreceği ceza onbeş
günden dört aya kadar hapis ve yüzbin liradan birmilyon liraya kadar ağır para
cezasıdır.
    Kendisine tecavüz olunan kimsenin huzuriyle beraber alenen vaki olursa
ceza bir aydan altı aya kadar hapis ve yüzellibin liradan birmilyonbeşyüzbin
liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Fiil, 480 inci maddenin dördüncü fıkrasında beyan olunan vasıtalardan
biriyle işlenirse failin göreceği ceza üç aydan bir seneye kadar hapis ve
ikimilyon liradan onbeşmilyon liraya kadar ağır para cezasıdır.

    Madde 483 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Yukarıki maddede beyan olunan cürüm noter gibi usulü dairesinde hidematı
ammeden biri ile muvazzaf bulunan şahıslardan birinin huzurunda ve ifa ettiği
memuriyetten dolayı işlenmiş olursa fail hakkında altı aya kadar hapis cezası
hükmolunur.
    Adli veya siyasi veya mülki veya askeri bir heyet veya siyasi bir parti
yahut amme menfaatine hadim bir cemiyet veya müesseseye tecavüz ve hakarette
bulunanlar, fiillerinin mahiyetine göre 480 veya 482 inci maddelerde yazılı
cezalarla cezalandırılırlar.

    Madde 484 - Geçen maddelerde beyan olunan cürümlerin irtikabında kendine
tecavüz olunan kimsenin ismi sarahaten zikredilmemiş veya isnat üstü kapalı
geçiştirilmiş olsa bile eğer mahiyetinde ve müddeinin şahsına matufiyetide
tereddüt edilemiyecek derecede karineler varsa hem ismi zikredilmiş hem de
azviyat tasrih kılınmış gibi muamele olunur.

    Madde 485 - Kendisine tecavüz olunan şahıs 480 ve 482 nci maddelerde
yazılı cürümlere kendi haksız hareketiyle sebebiyet vermiş ise failin cezası
üçte birden üçte ikiye kadar azaltılır.
    Eğer iki taraf karşılıklı olarak birbirini tahkir etmiş bulunursa mahkeme
icabına göre iki taraf veya hangi tarafın sebebiyet verdiğini nazara alarak
yalnız biri hakkında cezayi iskat edebilir.
    Şahsı hakkında şiddet kullanılmasından dolayı hakaret eden kimsenin hareketi
cezayı müstelzim değildir.

    Madde 486 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Tarafların veya vekil, müdafi, müşavir yahut kanuni mümessillerinin bir
dava hakkında kaza mercilerine verdikleri dilekçe, layiha veya sair evrakın
yahut yaptıkları iddia ve müdafaaların ihtiva ettiği hakareti mutazammın yazı
ve sözlerinden dolayı takibat yapılmaz.
    Dava ile ilgili olmıyan ve ilgili olduğu takdirde dahi iddia ve müdafaa
hududunu aşan hakareti mutazammın yazı ve sözler yukarki fıkra hükmünden
hariçtir.
    Birinci fıkrada yazılı hallerde salahiyetli kaza mercilerince kanunen mu-
ayyen olan inzıbati tedbirlerden maada tecavüze uğrayanın talebi üzerine taz-
minata hükmedilebileceği gibi hakareti mutazammın yazı ve sözlerin evrak ve
zabıtlardan kısmen veya tamamen kaldırılmasına da karar verilebilir.

    Madde 487 - Bu fasılda beyan olunan cürümlerden birinin irtikabından dola-
yı hüküm sudurunda mahkeme cürmün icrasına vasıta olan yazı ve resim ve sairenin
müsaderesini ve ortadan kaldırılmasını emreder. Ortadan kaldırılamıyan yazılar
üzerine fıkrai hükmiyeyi tahşiye eyler.
    Masarifi mahküm tarafından tesviye olunmak üzere müştekinin talebiyle hüküm
hulasası mahkeme tarafından tayin olunacak nihayet üç gazetede bir veya iki defa
neşrolunur.

    Madde 488 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bu fasılda beyan olunan cürümlerden dolayı takibat icrası kendisine tecavüz
olunan şahıs tarafından şikayetname verilmesine bağlıdır.
    Eğer kendisine tecavüz olunan kimse şikayetname vermezden evvel vefat eder
veya bu cürümler ölmüş bir adamın hatırasına karşı irtikab olunursa bundan
dolayı müteveffanın karısı ve usul ve furuu veya kardeş ve kız kardeşleri ve
usul ve furuu derecesinde sıhri akrabası ve doğrudan doğruya veresesi bulunan
kimseler tarafından şikayetname verilebilir.
KANUNLAR, AĞUSTOS 1991 (Ek - 9)
    Adli veya siyasi veya mülki veya askeri bir heyet veya siyasi bir parti,
yahut amme menfaatine hadim bir cemiyet veya müessese aleyhinde vukubulan teca-
vüz ve hakaret fiillerinden dolayı takibat yapılması heyet reislerinin veya par-
ti veya cemiyet mümessillerinin taleblerine bağlıdır.

    Madde 489 - Davacının hüküm katileşinceye kadar davasından vazgeçmesi ile
hukuku amme davası sakıt olur.

    Madde 490 - (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
    Bu fasılda beyan olunan cürümlerden dolayı açılacak dava altı ay geçmesile
ortadan kalkar.
                             ONUNCU BAP
                       Mal aleyhinde cürümler
                             BİRİNCİ FASIL
                              Hırsızlık

    Madde 491 - (Değişik : 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim, diğerinin taşınabilir malını rızası olmaksızın faydalanmak için
bulunduğu yerden alırsa altı aydan üç seneye kadar hapsolunur.
    (Ek : 6/6/1991 - 3756/12 md.) Ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji
de taşınabilir mal sayılır.
    Hırsızlık:
    1. Resmi dairelerde ve evrak mahzenlerinde bulunan,Devlete ait mal ve evrak
veya umumi müesseselerde muhafaza olunan yahut diğer mahallerde bulunup menafii
umuma ait olan eşya hakkında vukubulursa;
    2. Adet muktezası olarak yahut tahsis ve istimalleri itibariyle umumun teka-
fülü altında bulunan eşya hakkında işlenirse;
    3. Hırsızla malı çalınan arasında hizmet veya bir iş yapmak veya bir yerde
muvakkat olsun birlikte oturmak yahut karşılıklı nezaket icaplarından ileri ge-
len itimadı suiistimal neticesi olarak sıyanetine terk ve tevdi olunmuş eşya
hakkında işlenirse;
     4. Gündüzün bir bina içinde veya duvarla çevrilen müştemilatına girilerek
işlenirse;
     5. Mandıra, ağıl gibi hayvanata mahsus yerlerde bulunan yahut lüzumuna göre
açık yerlerde veya kırlarda bırakılan ve haklarında 492 nci maddenin 9 uncu fık-
rasının tatbikı mümkün olmıyan hayvanları bu yerden almak suretiyle işlenirse;
cezası bir seneden beş seneye kadar hapistir.
    Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır
yahut suçun işlemesinde yukarda yazılı hallerden iki veya daha fazlası birleşir-
se cezanın aşağı haddi iki sene hapistir.

    Madde 492 - (Değişik : 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Hırsızlık:
    1. Geceleyin bir bina içinde yahut süknaya mahsus bir yerde veya müştemila-
tında işlenirse;
    2. Kanunen veya Hükümetin emri ile resmen mühür altına alınmış şeyler
hakkında işlenirse;
    3. Çalınan şey umumi bir felaket ve musibetin tesir ve neticesini gidermek
veya hafifletmek maksadiyle hazırlanmış eşya hakkında olur yahut umumi musibet
veya heyacandan yahut mal sahibinin uğradığı hususi bir felaketten mütevellit
kolaylıktan istifade suretiyle yapılırsa;
    4. Mezarlıkların veya mahfuz mezarların muhafaza veya tezyini için konulmuş
yahut cesetle gömülmüş eşya hakkında işlenirse;
    5. İbadet olunan yerde mabede ait eşya hakkında işlenirse;
    6. Her nevi nakil vasıtaları içinde seyahat eden yolcuların eşya ve parası
hakkında yahut umuma mahsus nakliye vasıtalarını işletmekte bulunan idarelerin
dairelerinde veya istasyon ve iskele ve meydanlarında veya mabetlerin içinde
yapılırsa;
    7. Yankesicilik suretiyle işlenirse;
    8. Ormanlarda kesilmiş odunlar ve istif edilmiş kereste ve ağaçlar ve sair
yerlerde koparılmış veya biçilmiş ve lüzumuna göre açıkta bırakılmış olan mah-
suller ve tarlalarda bırakılmış ziraat aletleri hakkında işlenirse;
    9. Meskün bir hanenin doğrudan doğruya müştemilatından olan veya duvarla
çevrilmiş bulunan yerlerindeki hayvan hakkında işlenirse;
    Suçlu iki seneden beş seneye kadar hapsolunur.
    (Ek fıkralar: 28/9/1971 - 1490/13 md.)
    Hırsızlık enerji naklini veya haberleşme tesislerinin irtibatını sağlayan
tel, kablo veya benzeri iletkenler hakkında işlenirse fail üç seneden beş sene-
ye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır
yahut suçun işlenmesinde yukarıda yazılı hallerden iki veya daha fazlası birle-
şirse cezanın yukarı haddi verilir.

    Madde 493 - (Değişik : 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Hırsızlık:
    1 - Hırsızlığı işlemek veya çalınmış malı başka yere kaldırmak için duvar,
kapı, pencere, demir parmaklık, kasa ve sandık gibi şahısları veya malları mu-
hafaza için sağlam maddelerle ve muhkem surette yapılmış şeyleri yıkmak, devir-
mek, kırmak, delmek veya mahvetmek veyahut suni vasıtalarla veya şahsi çeviklik
sayesinde bertaraf edilebilen maniaları kaldırarak veya aşarak hane ve sair
yerlere girmek suretiyle işlenirse;
    2. Cürmü işlemek veya çalınmış eşyayı başka yere kaldırmak için taklit
anahtar yahut sair aletler kullanarak veya sahibinin terk veya kaybettiği anah-
tarı elde ederek yahut haksız yere elinde bulundurduğu asıl anahtarla bir kili-
di açarak işlenirse;
    3. Kıyafet değiştirerek işlenirse;
    4. Salahiyeti olmaksızın resmi sıfat takınarek yapılırsa;
    (Değişik : 12/6/1979 - 2248/20 md.) Cezası üç seneden sekiz seneye kadar
hapistir.(1)
    (Değişik : 6/6/1991 - 3756/13 md.) Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla
kimseler tarafından birlikte yapılır yahut suçun işlenmesinde yukarıda yazılı
hallerden iki veya daha fazlası birleşirse veya sıvı yahut gaz halindeki yakıt-
ları nakleden boru hatlarından veya bunların depolarından işlenirse cezanın
yukarı haddi verilir.Yakıt boru hatlarının yakıtın kaybına yol açacak şekilde
delinmiş veya tahrip edilmiş olması halinde fiil tamamlanmış sayılır.

    Madde 494 - (Değişik: 6/6/1991 - 3756/14 md.)
    Hırsızlık;
    1.Geçici olarak kısa bir süre kullanılıp zilyedine iade edilen veya zilye-
din kolaylıkla bulabileceği bir yere bırakılan veya iade edilmek üzere alındığı
açıkça anlaşılan ve ücret karşılığı yük ve yolcu taşımacılığına tahsis edilmiş
olmayan özel bir ulaşım aracı,
_________________________________________
(1) Kanunun sonunda ki "765 sayılı Ana Kanuna İşlenemiyen Hükümler"bölümünün 4
    üncü sırasında yeralan 12/6/1979 tarihli ve 2248 sayılı Kanunun geçici mad-
    desine bakınız.
KANUNLAR, AĞUSTOS 1991 (Ek - 9)
    2.Failin müşterek veya iştirak halinde mülkiyetine sahip olduğu mal,
    3.Zaruret haline ulaşmayan ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için bir
mal,
    4.Hasadı veya bozumu yapılmış veya mahsulü toplanmış olmakla beraber henüz
tamamı ile kaldırılmamış olan tarladaki başaklar veya bağ kütüklerinde yahut
ağaçlarda kalmış mahsuller,
    Hakkında işlenirse,faile iki aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
    Yukarıdaki bentlerde yazılı hallerde cürmün kovuşturulması şikayete bağlı-
dır.
                             İKİNCİ FASIL
                Yağma ve yol kesmek ve adam kaldırmak

    Madde 495 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    (Değişik: 28/9/1971 - 1490/14 md.) Her kim,menkul bir malın zilyedini veya
cürüm mahallinde bulunan bir başkasını cebir ve şiddet kullanarak veya şahsen
veya malen büyük bir tehlikeye düşüreceği beyanı ile tehdit ederek o malı tes-
lime yahut o malın kendi tarafından zaptına karşı süküt etmeye mecbur kılarsa
on seneden yirmi seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.
    Bir malın yağması esnasında veya akabinde fiili icra veya itmam etmek veya
malı kaçırmak yahut kendisini veya şerikini cezadan kurtarmak için mal sahibine
veya vaka mahalline gelen başkasına karşı cebir ve şiddet veya tehdit icra eden
kimse hakkında da aynı ceza hükmolunur.

    Madde 496 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/15 md.)
    Her kim, bir kimseyi cebir ve şiddet kullanarak veya şahsan veya malen bü-
yük bir tehlikeye düşüreceği beyanı ile tehdit ederek o kimsenin yahut başkası-
nın zararına hukukça hükmü haiz bir senedi vermeye veya imza etmeye yahut kopa-
rıp mahvetmeye mecbur bırakılırsa on seneden yirmi seneye kadar ağır hapis ce-
zasına mahküm olur.

    Madde 497 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    (Değişik: 28/9/1971 - 1490/16 md.) Yukarıdaki maddelerde beyan olunan cü-
rümler, geceleyin veya silah ile tehdit ederek işlenirse onbeş seneden yirmi
seneye kadar ağır hapis cezası verilir.
    Bu fiiller, yol kesmek suretiyle veya içlerinden velev birisi görünür şe-
kilde silahlı bulunan ikiden ziyade kimseler yahut kıyafetini tebdil etmiş olan
şahıslar tarafından işlenirse ağır hapis cezası 20 seneden aşağı olamaz.

    Madde 498 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/17 md.)
    Bir kimse, her ne suretle olursa olsun hayat veya ırz veya mal hakkında
büyük bir zararla korkutularak yahut Hükümet tarafından verilmiş gibi emir gös-
tererek başkasını para veya eşya veya hukukça hükmü haiz bir senet göndermeye
veya bir mahalle koymaya veya bunların kendi eline geçmesini temin etmeye mec-
bur kılarsa onbeş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 499 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/18 md.)
    Her kim, para veya eşya veya hukukça hükmü haiz bir senet almak için bir
kimseyi hapseder yahut dağa veya tenha bir mahalle kaldırırsa, maksadına nail
olmamış ise onbeş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırı-
lır.Maksadına nail olmuş ise cezanın yukarı haddi hükmolunur.
    (Değişik: 21/11/1990 - 3679/24 md.) Her kim, birinci fıkrada gösterilen fi-
ili siyasi veya sosyal maksatlarla veya resmi makamları bir işi yapmaya veya
yapmamaya icbar için işlerse müebbet ağır hapis cezasıyla cezalandırılır.

    Madde 500 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/19  md.)
    Her kim, 64 ve 65 inci maddelerde beyan olunan ahvalin maadasında evvelce
Hükümete haber vermeksizin adam kaldırma cürmünden maksud olan şeyi elde etmek
için şifahi veya tahriri muhabere naklederse üç seneden beş seneye kadar hapis
cezasına mahküm olur.

    Madde 501 - Bir şahsın herhangi bir vasıta ile kendini bilmiyecek veya
müdafaa edemiyecek hale getirilmesi dahi hırsızlık cürmünden cebir ve şiddet
sayılır.

    Madde 502 - Ceza Kanununun tatbikatında gece vakti, güneş batmasından bir
saat sonra başlar ve güneş doğmasından bir saat evvele kadar devam eder.
                             ÜÇÜNÇÜ FASIL
                       Dolandırıcılık ve iflas

    Madde 503 - (Değişik: 21/11/1990 - 3679/25 md.)
    Bir kişiyi kandırabilecek nitelikte hile ve desiseler yaparak hataya
düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına haksız bir
menfaat sağlayan kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis ve sağladığı haksız
menfaatin bir misli kadar ağır para cezası verilir.
     Fiili, mağdurda esasen var olan hatadan, hile ve desise kullanmak sure-
tiyle yararlanarak gerçekleştiren kişi hakkında da birinci fıkrada yazılı
ceza uygulanır.

    Madde 504 - (Değişik : 21/11/1990 - 3679/26 md)
    Yukarıdaki maddede belirtilen dolandırıcılık suçu;
    1. Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir
kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
    2. Sigorta bedelini almak maksadıyla,
    3. Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesinin haberleşme araçlarını veya banka
veya kredi kurumlarını veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunu vasıta ola-
rak kullanmak suretiyle,
    4. Yurt dışında iş bulmak, ikamet izni veya vize almak bahanesiyle,
    5. Bir kimseyi içinde bulunduğu tehlikeli veya zor durumdan kurtarmak
bahanesiyle,
    6.  Bir kimseyi askerlikten tamamen veya kısmen kurtarmak bahanesiyle,
    7.  Kamu kurum ve kuruluşlarının veya kamu yararına çalışan hayır kurum-
larının zararına olarak,
    8.  Meslek ve görevlerini yaptıkları sırada avukatlar, dava vekilleri,
vekiller veya kurum yöneticileri tarafından,
    İşlenirse, faile iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve sağladığı haksız
menfaatin iki misli kadar ağır para cezası verilir.
    Suçun işlenmesinde yukarıda yazılı hallerden iki veya daha fazlası
birleşirse hapis cezasının asgari haddi üç yıl ağır hapistir.

    Madde 505 - Her kim, kendisinin yahut başkasının menfaetine olarak bir
sabi veya mahcurun veya ehil olmayan kimsenin ihtiyaçlarını veya heveslerini
veya tecrübesizliğini suistimal ile onlardan birinin veya aharının mazarratına
hukukça hükmü havi bir senet alırsa veren şahsın hukuki ehliyeti haiz olmama-
sından dolayı bu senet hükümsüz sayılmakla beraber faili bir seneden beş
seneye kadar hapis olunur ve yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdi
alınır.

    Madde 506 - (Değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Hileli müflisler hakkında iki seneden beş seneye kadar ağır hapis cezası
verilir.

    Madde 507 - (Değişik :  11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Taksiratlı müflisler bir aydan iki seneye kadar hapsolunur.
                             DÖRDÜNCÜ FASIL
                           Emniyeti suistimal

    Madde 508 - (Değişik : 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Her kim başkasına ait olupta iade veya muayyen bir suretle istimal etmek
üzere kendisine tevdi veya her ne namla  olursa olsun teslim olunan bir şeyi
ken-
KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek - 7)
disinin veya başkasının menfaatine olarak satar veya rehneder veya sarf ve
istihlak eder yahut ketim ve inkar eyler veyahut tahvil ve tağyir ederse
mutazarrır olan kimsenin şikayeti üzerine iki aydan iki seneye kadar hapis ve
elli liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 509 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Bir kimse iade veya muayyen bir suretle istimal etmek üzere kendisine
tevdi olunan imzalı ve yazısız bir kağıda sahibinin zararına olarak hukukça
hükmü haiz bir muamele yazar veya yazdırır yahut elinde bedelsiz olarak kalmış
olan bir senedi istimal ederse mutazarrır olan kimsenin şikayeti üzerine üç
aydan üç seneye kadar hapis ve yüz elli liradan aşağı olmamak üzere ağır para
cezasına mahküm olur.
    Bu imzalı ve yazısız kağıd esasen kendisine tevdi ve teslim olunmayıp da
bertakrib ele geçirerek birinci fıkradaki cürmü işlemiş ise altıncı babın
üçuncü ve dördüncü fasıllarında beyan olunan ahkama göre ceza verilir.

    Madde 510 - Geçen iki maddede yazılı cürümler meslek ve sanat veya ticaret
veya hizmet sebebiyle veya emanetçi sıfatiyle veyahut idare etmek için
kendisine tevdi olunan veya teminat olarak teslim edilen şeyler üzerinde
yapılırsa faili hakkında bir seneden beş seneye kadar hapis cezası tertip
olunur ve şikayetname itasına hacet kalmaksızın takibat yapılır.

    Madde 511 - 1 - Kaybolmuş bir şeyi bulup ta bulunmuş eşyanın mülkiyetini
iktisap hakkında Kanunu Medenide yazılı ahkama riayet etmeksizin temellük
iddiasına kıyam eyliyen,
    2 - Başkasına aitolup ta bir hata veya tesadüf neticesi olarak eline
geçen bir malda mülkiyet iddia eden,
    Kimseler mutazarrırın şikayeti üzerine bir seneye kadar hapse ve yüz lira-
ya kadar ağır cezayi nakdiye mahküm olur.
    Eğer mücrimin bu eşya sahibi kim olduğunu bildiği tahakkuk ederse ceza
iki seneye kadar uzar.
                             BEŞİNCİ FASIL
              Eşyayı cürmiyeyi satın almak ve saklamak

    Madde 512 - (Değişik : 8/6/1933 - 2275/1 md )
    Her kim 296 ncı maddede beyan olunan haller haricinde kendisi cürmün
irtikabına iştirak etmeksizin bir cürümden hasıl olan para veya sair eşyayı
bilerek kabul eder veya saklar yahut satın alır yahut her ne suretle olursa
olsun kabul etmek ve saklamak ve satmak hususlarında tavassut eylerse üç
seneye kadar hapis ve beş yüz liraya kadar para cezasiyle cezalandırılır. Şu
kadar ki tayin edilecek ceza asıl fiil için verilecek cezanın üçte birini
geçemez.
    Eğer fail bu fiili itiyat etmiş takımından ise bir seneden aşağı olmamak
üzere muvakkat sürgün cezasiyle beraber yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır
para cezasına mahküm edilir (1)
_____________________________________
(1) Bu maddedeki sürgün cezası, 13/7/1965 tarih ve 647 sayılı Kanunun geçici 2.
    maddesiyle kaldırılmıştır.
                             ALTINCI FASIL
                      Hakkı olmayan yerlere tecavüz

    Madde 513 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim, başkasının mutasarrıf olduğu emlak ve araziyi tamamen veya kısmen
zapt ve tasarruf etmek veya bunlardan intifa eylemek için o arazi va emlakin
hudutlarını değiştirir veya bozarsa iki aydan iki seneye kadar hapsolunur ve
150 liradan 1000 liraya kadar ağır para cezası alınır.
    Köy hükmi şahsiyetine ait olduğunu veya öteden beri köylünün müşterek isti-
fadesine terkedilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi
gayrimenkulleri kısmen veya tamamen zapt ve tasarruf eden veya sürüp eken kim-
se hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar tatbik olunur.
    Hakkı olmıyan bir menfaat elde etmek için umumi veya hususi suların mecra-
sını değiştiren kimse hakkında da aynı ceza hükmolunur.

    Madde 514 - Yukarıki maddede beyan olunan fiiller, şahıslara karşı cebir ve
şiddet veya tehdit ile veya içlerinden velev birisi silahlı olmasa bile on ki-
şiden fazla şahıslar tarafından işlenmiş ise ceza bir seneden beş seneye kadar
hapis ve yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdidir.

    Madde 515 - Şahıslara karşı cebir ve şiddet kullanarak bir şahsın emlak ve
arazisinden istifadesine mani olan kimse bir seneye kadar hapis ve on beş lira-
dan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır.
    Eğer bu cürüm, içlerinden velev birisi silahlı olan bir kaç kişi yahut si-
lahlı olmasa bile on kişiden fazla şahıslar tarafından ika olunursa ceza bir
seneden üç seneye kadar hapis ve elli liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nak-
didir.
                             YEDİNCİ FASIL
                               Nası izrar

    Madde 516 - (Değişik: 7/6/1979 - 2245/12 md.)
    Bir kimse her ne şekilde olursa olsun diğer bir kimsenin taşınır veya ta-
şınmaz malını yıkar veya yok eder veya bozar ya da bunlara zarar verirse zarar
görenin şikayeti üzerine bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin liradan üçbin
liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
    Eylem:
    1. Görevinden ötürü öç almak amacıyla bir memurun zararına,
    2. Kişilere karşı şiddet kullanarak veya 493 ncü maddenin birinci ve ikinci
fıkralarında belirtilen araçlardan biri ile,
    3. Kamuya ait veya kamu hizmetine veya bir din ve mezhebin ibadetine ayrıl-
mış yapılara veya bunların eklentilerine veya taşınır nitelikteki eşya veya
parçalarına ya da askeri yapılar, depolar, tersaneler, fabrikalar, gemiler ya
da anıtlar veya heykeller veya eski yapıtlar veya mezarlık ve eklentileri,
    4. Setler ya da felaketlere karşı kamunun korunması amacıyla yapılmış koru-
ma araçları ve diğer yapı ya da bir kamu hizmetine ayrılan gereçler ve işaret-
ler,
    5. Kanal veya sulamaya ait her türlü doğal veya yapay su yatakları ve bu
tür diğer yapılar,
    6. Dikilmiş bağ çubukları veya meyveli ağaç veya fidanlar ile gezi yerleri
veya alanlardaki ağaçlar,
KANUNLAR, AĞUSTOS 1991 (Ek - 9)
    7. Yakıcı veya patlayıcı maddeler kullanılarak motorlu taşıt araçları,
Üzerinde işlenirse failin göreceği ceza, eylemin özelliğine veya meydana gelen
tehlikenin veya zararın ağırlığına veya yıkılan veya bozulan veya zarar veri-
len şeyin önemine veya değerine göre bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin
liradan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezasıdır. Ancak, 7 nci bentteki
halde hapis cezası üç yıldan az olamaz.
    Bu eylemler hakkında kovuşturma yapılması şikayete bağlı değildir.

    Madde 517 - (Değişik: 7/6/1979 - 2245/13 md.)
    Yukarıdaki maddede belirtilen eylemler Hükümete karşı şiddet veya karşı
gelme amacı ya da beş ve daha çok kişinin birleşmesiyle işlenirse, eyleme katı-
lanlar hakkında verilen ceza birinci fıkradaki hallerde üçte bir, ikinci fıkra-
daki hallerde ise yarı oranında artırılır.
    Bu hallerde kamu adına kovuşturma yapılır.

    Madde 518 - (Değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
    Her kim bigayrihakkın başkasının arazisine veya bağ ve bahçesine hayvan so-
karak veya orada bırakarak bir zarar ika ederse mutazarrırın şikayeti üzerine
bu faslın birinci maddesinin ilk fıkrası hükmüne tevfikan ceza görür.
    Fail yalnız otlatmak maksadile aharın arazisine hayvan sokmuş veya girmesi-
ne göz yummuş ise diğer tarafın şikayeti üzerine göreceği ceza üç aya kadar ha-
pis ve elli liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Kayıdsızlık ve teseyyüp eserile bir kimsenin muhrez veya mezru olan arazi-
sine veya bağ ve bahçesine hayvan girmesine sebep olanlar zarar görenin şikaye-
ti üzerine on beş günden bir aya kadar hafif hapse veya on liradan otuz beş li-
raya kadar hafif para cezasına mahküm olur.

    Madde 519 - (Değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
    Yukarıdaki maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı fiillerden tevel-
lüt eden zarar, hayvanı sokan veya girmesine sebep olan şahsa müracaat hakkı
olmak üzere hayvan sahibine tazmin ettirilir. Birkaç kimseye ait olarak bir
yerde otlatılan hayvanların bir veya bir kaçının yaptıkları zarar birlikte ot-
layan hayvanların sahiplerine garameten tazmin ettirilir.

    Madde 520 - Her kim, başkasının hendek veya sabit çit veya daimi parmaklık
ile çevrilmiş olan yerine duhule hakkı olmadığı halde keyfi olarak girer veya
bu yerden geçerse sahibinin şikayeti üzerine on beş güne kadar hafif hapse ve-
ya on beş liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
    Bu fiilin tekerrürü halinde failin göreceği ceza bir aya kadar hafif hapis-
tir.

    Madde 521 - Her kim, bila mucip başkasına ait olan bir hayvanı öldürür ve-
ya işe yaramayacak hale koyarsa sahibinin şikayeti üzerine dört aya kadar ha-
pis ve yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Eğer ika olunan zarar, hafif ise yalnız otuz liraya kadar ağır cezayı nak-
di ile iktifa olunabilir.
    Eğer hayvanın yalnız kıymetine noksan gelmiş ise hapis cezası bir aya ve
cezayi nakdi otuz liraya kadardır.
    Tarla ve arazisine kuş veya kümes hayvanları girmiş  olan şahıs bunları za-
rar ika ederken görüpte öldürürse cezaen mesul olmaz.
                                SEKİZİNCİ FASIL (1)
                               Karşılıksız Yararlanma

    Madde 521/a - (Ek : 6/6/1991 - 3756/16 md.)
    Ödeme yeteneği olmadığını bildiği halde;
    1.Ücreti karşılığı hizmet veren pansiyon,otel ve han gibi geçici ikamete
tahsis edilmiş yerlerde kalan,
    2.Ücreti karşılığı hizmette bulunan lokanta ve benzeri yerlerde yiyip içen,
    3.Taksi ve benzeri ulaşım araçlarında kendisini bir yerden diğer bir yere
taşıtan,
    Ve ödemede bulunmayan kimseye onbeş günden üç aya kadar hapis ve borçlu
olunan miktarın on katı kadar ağır para cezası verilir.
    Bu maddedeki suçların kovuşturması şikayete bağlıdır.

    Madde 521/b - (Ek:6/6/1991 - 3756/17 md.)
    Ancak bedeli ödendiği takdirde hizmet elde edilebilecek otomatik aletlerden,
ödeme yapmadan yararlanan kimseye,fiil daha ağır bir suçu oluşturmadığı takdirde
onbeş günden üç aya kadar hapis veya yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar
ağır para cezası verilir.
                               DOKUZUNCU FASIL (2)
                     Geçen fasıllar arasında müşterek hükümler

    Madde 522 - Onuncu babda beyan olunan cürümlerin işlenmesinde  cürmün mev-
zuu olan şeyin veya ika edilen zararın kıymeti pek fahiş ise mahkeme cürme mah-
sus olan cezayı yarısına kadar artırır ve eğer hafif ise yarısına ve eğer pek
hafif ise üçte birine kadar eksiltir.
    Kıymet tayini için cürmün mevzuu olan şeyin yahut vakı zararın cürüm işlen-
diği zamandaki kıymeti nazarı dikkate alınır.Yoksa failin istihsal eylediği
menfaat hesap edilmez.
    Eğer fail aynı neviden olan cürümlerden dolayı mükerrer bulunur veya bu ba-
bın ikinci faslında yazılı cürümlerden birini işlemiş olursa cezayı tenkise ma-
hal yoktur.

    Madde 523 - Bu babın birinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fasıllarında ve
516 ncı maddenin birinci fıkrasında ve 518 ve 519 ve 521 inci maddelerinde be-
yan olunan cürümlerden birini işleyen kimse kendi hakkında bir güna takibat ic-
rasına başlanmadan evvel aldığını iade eylerse yahut işlenen fiilin mahiyetine
ve sair ahvale nazaran red ve iade kabil olmadığı takdirde mutazarrının zararı-
nı tamamen tazmin ederse göreceği ceza üçte birden üçte ikiye kadar indirilir.
    Eğer bu red ve iade veya tazmin hususi takibat esnasında fakat işin mahke-
meye verilmesinden evvel vukubulursa failin göreceği ceza altıda birden üçte
bire kadar indirilir.
    (Ek : 6/6/1991 - 3756/18 md.) 494 üncü maddenin 2,3 ve 4 numaralı bentleri
ile 521 a ve 521 b maddelerinde yazılı cürümlerden dolayı da yukarıdaki fıkra-
lar hükümleri uygulanır.

    Madde 524 - (Değişik: 3/2/1937-3112/1 md.)
    (Değişik cümle: 6/6/1991 - 3756/19 md.) Bu babın birinci,üçüncü,dördüncü,
beşinci ve sekizinci fasıllarında ve 516 ncı maddenin birinci fıkrası ile 518,
519 ve 521 inci maddelerinde beyan olunan cürümler:
--------------------------
(1) Bu fasıl ve başlık,6/6/1991 tarih ve 3756 sayılı Kanunun 15 inci maddesi
ile metne eklenmiştir.
(2) Bu fasıl başlığı,6/6/1991 tarih ve 3756 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle
"Dokuzuncu Fasıl" olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
KANUNLAR, AĞUSTOS 1993 (Ek - 17)
    1.Haklarında ayrılık kararı verilmemiş karı kocadan birinin.
    2.Usul ve fürudan yahut bu derece sıhri akrabadan birinin veya analık,
babalık veya evlatlığın,
    3.Faille beraber bir dam altında yaşayan erkek veya kız kardeşin zararına
olarak işlenmiş olursa fail hakkında takibat icra olunmaz.
    Haklarında ayrılık kararı verilmiş olan karı veya kocanın yahut faille
beraber bir dam altında yaşamıyan erkek veya kızkardeşin veya faille beraber bir
dam altında yaşamakta olan amca,dayı,hala,teyze,yeğen veya ikinci derecede sıhri
akrabanın zararına olarak işlenmiş ise fail hakkında takibat icrası şikayete
bağlıdır. Bu takdirde failin göreceği ceza üçte bir miktar azaltılır.

    Madde 525 - (Mülga:15/4/1987 -3352/1 md.)(1)
                                 ONBİRİNCİ BAP (2)
                               Bilişim Alanında Suçlar

    Madde 525/a - (Ek : 6/6/1991 - 3756/21 md.)
    Bilgileri otomatik olarak işleme tabi tutmuş bir sistemden,programları,
verileri veya diğer herhangi bir unsuru hukuka aykırı olarak ele geçiren kimseye
bir yıldan üç yıla kadar hapis ve birmilyon liradan onbeşmilyon liraya kadar
ağır para cezası verilir.
    Bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemde yer alan bir programı,
verileri veya diğer herhangi bir unsuru başkasına zarar vermek üzere kullanan,
nakleden veya çoğaltan kimseye de yukarıdaki fıkrada yazılı ceza verilir.

    Madde 525/b - (Ek : 6/6/1991 - 3756/22 md.)
    Başkasına zarar vermek veya kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksa-
dıyla,bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemi veya verileri veya diğer
herhangi bir unsuru kısmen veya tamamen tahrip eden veya değiştiren veya silen
veya sistemin işlemesine engel olan veya yanlış biçimde işlemesini sağlayan
kimseye iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşmilyon liradan ellimilyon liraya
kadar ağır para cezası verilir.
   Bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemi kullanarak kendisi veya
başkası lehine hukuka aykırı yarar sağlayan kimseye bir yıldan beş yıla kadar
hapis ve ikimilyon liradan yirmimilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

   Madde 525/c - (Ek : 6/6/1991 - 3756/23 md.)
   Hukuk alanında delil olarak kullanılmak maksadıyla sahte bir belgeyi oluş-
turmak için bilgileri otomatik olarak işleme tabi tutan bir sisteme,verileri
veya diğer unsurları yerleştiren veya var olan verileri,diğer unsurları tahrif
eden kimseye bir yıldan üç yıla kadar,tahrif edilmiş olanları bilerek kullanan-
lara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

   Madde 525/d - (Ek : 6/6/1991 - 3756/24 md.)
   525 a ve 525 b maddeleri hükümlerini ihlal eden kişiler hakkında,maddelerde
yazılı cezalara ek olarak,meslek icrası sırasında veya icrası dolayısıyla
suçun işlendiği bir kamu hizmetinden veya meslek veya sanat veya ticaretten
altı aydan üç yıla kadar yasaklanma cezası da verilir.
----------------------
(1) Bu madde için,bu Kanunun 42 inci maddesinin dipnotuna bakınız.
(2) Bu bap ve başlık,6/6/1991 tarih ve 3756 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle
    metne eklenmiştir.
                                 ÜÇÜNCÜ KİTAP
                                  Kabahatlar
                                 BİRİNCİ BAP
                       Ammenin nizamına müteallik kabahatler
                                 BİRİNCİ FASIL
                    Salahiyettar mercilerin emirlerine itaatsizlik

    Madde 526 - (Değişik: 28/9/1971 - 1490/20 md.)
    (Değişik: 12/6/1979 - 2248/21 md.) Yetkili makamlar tarafından adli işlemler
dolayısıyla ya da kamu güvenliği ve kamu düzeni veya genel sağlığın korunması
düşüncesiyle kanun ve nizamlara aykırı olmayarak verilen bir buyruğu dinlemeyen
veya bu yolda alınmış bir önleme uymayan kimse,eylem ayrı bir suç oluşturmadığı
takdirde,üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve bin liradan üç bin liraya kadar
hafif para cezasıyla cezalandırılır.
   Şapka iktisası hakkında 671 sayılı Kanunla Türk harflerinin kabul ve tatbi-
kine dair 1353 sayılı Kanunun koyduğu memnuiyet veya mecburiyetlere muhalif
hareket edenler iki aydan altı aya kadar hafif hapis veya bin liradan beşbin
liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılır.

   Madde 527 - Her kim,bir musibet ve felaket veya karışıklık yahut cürmü
meşhut vukuunda makbul bir özüre müstenit olmaksızın lazımgelen hizmet ve yardı-
mı yapmaktan kaçınır yahut vazifesini yaptığı sırada kendisine müracaat eden
memurlara lazımgelen malümat ve tarifatı vermekten imtina eylerse otuz liraya
kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
   Eğer vermiş olduğu malümat ve tarifat hakikata mugayir olursa ceza elli
liraya kadar hafif cezayı nakdi veya bir aya kadar hafif hapistir.

   Madde 528 - Bir memura vazifesini yaptığı sırada isim ve şöhret veya sıfat
ve sanatını ve mesken ve ikametgahını veya doğduğu yeri yahut sair şahsi evsa-
fını beyandan imtina eden şahıs otuz liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm
olur.Ve eğer hakikat hilafında beyanatta bulunursa bir aya kadar hafif hapis
cezasiyle cezalandırılır.

   Madde 529 - Her kim,ait olduğu daire tarafından kanuna müsteniden vukubulan
memnuiyet hilafı olarak ayin icrasına mahsus mahaller haricinde mezhebi merasim
icrasına veyahut umuma mahsus meydanlarda ve yollarda dini ve gayri dini işlere
müteallik alaylar tertibine halkı teşvik yahut bunlara riyaset eylerse bir aya
kadar hafif hapse veya elli liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
   Eğer işbu fiilden dolayı halk arasında bir heyecan ve karışıklık çıkarsa fail
hakkında yukarıdaki cezaların ikisi birden hükmolunur.
                                  İKİNCİ FASIL
                             Cürmü haber vermekte zühul

   Madde 530 - Hekim,cerrah,ebe yahut sair sıhhıye memurları şahıslar aleyhinde
işlenmiş bir cürüm asarını gösteren ahvalde sanatlarının icabettiği yardımı
ifa ettikten sonra keyfiyeti adliyeye veya zabıtaya bildirmezler yahut ihbar
hususunda teahhur gösterirlerse bu ihbar kendisine yardım ettikleri kimseyi
takibata maruz kılacak ahval müstesna olmak üzere otuz liraya kadar hafif cezayı
nakdiye mahküm olurlar.
KANUNLAR, AĞUSTOS 1991 (Ek - 9)
                           ÜÇÜNCÜ FASIL
                    Meskükata müteallik kabahatlar

  Madde 531 - Mecmuu kıymeti yüz kuruştan fazla meskükat veya evrakı nakdiyeyi
sahih zanniyle aldıktan sonra bunların kalp ve taklit olduklarına müttali olan
kimse üç gün zarfında bunları nereden ve ne suretle aldığını mümkün mertebe
tarif ile beraber hükümete teslim etmezse on beş liraya kadar hafif cezayı
nakdiye mahküm olur.

  Madde 532 - Her kim,Türkiye`de kanunen tedavül etmekte olan meskükatı mukannen
kıymetleriyle kabulden imtina eyler ise otuz liraya kadar hafif cezayı nakdiye
mahküm olur.
                             DÖRDÜNCÜ FASIL
    Matbaacılık sanatının icrasına ve matbu evrak neşir ve tevziine ve
                   ilanat talikına müteallik kabahatler

    Madde 533 - Kanun ve nizamların ahkamına riayet etmiyerek gerek taş ve
gerek hurufat matbaacılığını yapanlar ve mihaniki ve kimyevi vasıta ile bir
şeyin bir çok nüshalarını çıkartmaktan ibaret her nevi sanatı icra edenler bir
aya kadar hafif hapse ve otuz liradan doksan liraya kadar hafif cezayı nakdi-
ye mahküm edilir yahut bu cezaların ikisi birden verilir.

    Madde 534 - Her kim, salahiyettar merciiden ruhsat almağa bağlı olan ahval-
de ruhsat almaksızın umumi mahalde yahut umumun girebileceği yerlerde matbu ev-
rak veya resim yahut el ile yazılmış evrak satar veya dağıtırsa otuz liraya ka-
dar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
    Bunlar hükümetin emriyle toplattırılan evrak kabilinden ise faili bir aya
kadar hafif hapse ve beş liradan aşağı olmamak üzere 50 liraya kadar hafif ce-
zayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 535 - Her kim, umumi bir mahalde veya herkesin girebileceği yerde
matbu evrak veya resim yahut el yazılı evrakı satar veya dağıtırken halkın hu-
zur ve rahatını kaçıracak surette haykırır yahut havadis neşir ederse yirmi
beş liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
    Eğer bu havadis yanlış veya uydurma ise fail bir aya kadar hafif hapse ya-
hut elli liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 536 - (Değişik: 12/6/1979 - 2248/22 md.)
    Her kim, belediyeler, köy ihtiyar kurulları veya yasalarla yetkili kılın-
mış diğer makamlarca önceden ayrılmış ya da oturulan yerler dışında, o yerin
en büyük mülkiye amirine yapılacak bir başvuru üzerine ayrılan yerlere, izin
almaksızın veya verilen izne aykırı biçimde, basılı olan veya olmayan, elle
yapılmış veya yazılmış her türlü resim, yazı ve işaretler veya bunları içeren
kağıt, pano, pankart, bant ya da benzerlerini asar veya yapıştırırsa veya izne
dayalı olsa bile bu yerleri boyar veya bu yerlere yazı yazar, resim ya da işa-
ret yaparsa, eylem başka bir suç oluştursa bile ayrıca altı aydan bir yıla ka-
dar hafif hapis ve bin liradan aşağı olmamak üzere hafif para cezasına çarptı-
rılır.
       Bu eylemler yukarıdaki fıkra dışında kalan yerlerde veya kamuya ayrıl-
mış veya kamuya açık veya herkes tarafından görülebilecek yerlerde veya her
türlü taşıt araçları veya kamu hizmetlerine ait iletişim araçları veya kamu
hizmetine ayrılmış veya özel kişi ve kuruluşlara ait işaret veya levhalar üze-
rinde işlenirse, eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca bir yıldan iki yıla
kadar hafif hapis ve ikibin liradan az olmamak üzere hafif para cezasına çarp-
tırılır.
                                548 - 1
    (Değişik: 7/1/1981 - 2370/17 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen eylem-
ler derneklerin veya benzeri kuruluşların veya kanun dışı vücuda getirilen ve-
ya kanuna aykırı faaliyetleri sebebiyle kapatılan dernek veya diğer kuruluşla-
rın mensupları tarafından veya onların iştirakiyle veya mensup olmasalar bile
bu kuruluşların adına veya adları kullanılarak yapıldığı takdirde sözü edilen
fıkralardaki cezalar iki katı olarak hükmedilir. Şu kadar ki hafif hapis ceza-
sı iki yılı aşamaz.
    Yukarıdaki fıkralardaki eylemleri küçüklere veya ceza ehliyeti olmayan ki-
şilere işletenlere yukarıdaki fıkralar uyarınca verilecek cezalar yarısı kadar
artırılır.
    Yukarıdaki fıkralardaki eylemler, siyasal veya ideolojik olmayan amaçlarla
işlenir ve içeriği bakımından bir suçu oluşturmazsa yukarıdaki fıkralarda yazı-
lı cezalar onda birine kadar indirilebilir.
    (Mülga: 13/11/1996-4209/1 md.)
    Bu maddede suç sayılan eylemlerin işlenmesinden dolayı sebebiyet verilen
zararların tazminine ayrıca hükmolunur.
    Görenek ve geleneklere göre asılacak kağıt, pano, pankart, bant ya da ben-
zerleri bu madde hükümleri dışındadır.
    298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun
hükümleri saklıdır.

    Madde 537 - (Değişik: 7/1/1981 - 2370/18 md.)
    Her kim kamu hizmeti gören daire veya kurumlar veya her türlü eğitim ve öğ-
retim kuruluşlarının yetkilileri tarafından duvarlara yapıştırılmış veya özel
yerlerine konulmuş basılı olan veya olmayan her türlü belge, resim, el yazısı
kağıt veya levhaları bulundukları yerlerden çıkarır ya da yırtar veya tahrip
eder veya bunları her ne biçimde olursa olsun okunamayacak veya içeriklerinin
başka biçimde anlaşılmasına sebebiyet verecek şekillere veya işe yaramayacak
hale sokarsa eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca üç aydan altı aya kadar
hafif hapse ve bin liradan az olmamak üzere hafif para cezasına mahküm edilir.
    Kamu hizmetine tahsis edilmiş binaların veya mabetlerin veya anıt, büst ve
heykellerin veya 1710 sayılı Eski Eserler Kanununda sayılı eski eser niteliğin-
deki taşınır veya taşınmazların, her türlü eğitim ve öğretim kurumlarının veya
öğrencilerin toplu halde oturdukları yurt ve benzeri yerlerin veya bunların ek-
lentilerinin herhangi bir yerine basılı olan veya olmayan, elle yapılmış veya
yazılmış her türlü yazı, resim ve işaretleri veya bunları içeren kağıt, pano,
pankart, bant ya da benzerlerini yetkili memur ve mercilerin önceden verilmiş
yazılı müsaadesi olmaksızın asanlar veya koyanlar yahut bunlardan suç konusu
teşkil edenlerin asılmasına veya konulmasına müsaade edenler, eylem başka bir
suçu oluştursa bile ayrıca bir yıldan iki yıla kadar hafif hapis ve beşbin li-
radan az olmamak üzere hafif para cezasına mahkum edilir.
    İkinci fıkra kapsamındakilerin herhangi bir yerini her ne suretle olursa
olsun boyayanlar veya bunlara yazı veya resim ya da işaret yapanlar, yapıştı-
ranlar hakkında da eylem başka bir suçu oluştursa bile ikinci fıkrada yazılı
cezalar uygulanır.
    Yukarıdaki fıkralarda gösterilen eylemler derneklerin veya benzeri kuruluş-
ların veya kanun dışı vücude getirilen veya kanuna aykırı faaliyetleri sebebiy-
le kapatılan dernek veya diğer kuruluşların mensupları tarafından veya onların
iştirakiyle
                              548 - 2
veya mensup olmasalar bile bu kuruluşların adına veya adları kullanılarak ya-
pıldığı takdirde sözü edilen fıkralardaki cezalar iki katı olarak hükmedilir.
Şu kadar ki hafif hapis cezası iki yılı aşamaz.
    Yukarıdaki fıkralardaki eylemleri küçüklere veya ceza ehliyeti olmayan ki-
şilere işletenlere yukarıdaki fıkralar uyarınca verilecek cezalar yarı oranın-
da artırılarak hükmolunur.
    (Mülga: 13/11/1996-4209/1 md.)
    Bu maddede suç sayılan eylemlerin işlenmesinden dolayı sebebiyet verilen
zararların tazminine resen hükmolunur.
    (Dikkat: Devamı 549 uncu sayfada)
    Yukarıdaki fıkralardaki eylemler, siyasal veya ideolojik olmayan amaçlarla
işlenir ve içeriği bakımından bir suçu oluşturmazsa yukarıdaki fıkralarda yazı-
lı cezalar üç aya kadar indirilebilir.
    İkinci ve üçüncü fıkralarda gösterilen fiillerin eserlerini derhal ortadan
kaldırmayan ve bunların yok edilmesi için gerekli işlemlere girişmeyen yetkili-
ler hakkında bu Kanunun 230 uncu maddesinde yazılı cezalar uygulanır.
    298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun
hükümleri saklıdır.

    Madde 538 - Her kim, hükümetçe kabul ve tayin olunan suret ve mahallerde
efradı ahali tarafından talik olunan evrakı asıldığı andan itibaren üç gün geç-
meden çıkarır, yahut yırtar veya sair suretle işe yaramayacak bir hale koyarsa
on beş liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
                             BEŞİNCİ FASIL
         Ruhsatsız temaşa yerleri ve sair umuma mahsus yerler açmak

    Madde 539 - Bir kimse salahiyettar merciden halkın huzur ve rahatını muha-
faza zımnında vukubulan tenbihata riayet etmiyerek umuma mahsus temaşa ve musa-
baka yerleri açar, yahut bunları açık tutarsa bir aya kadar hafif hapis cezası-
na ve on beş liraya kadar hafif hapis cezasına ve on beş liraya kadar hafif ce-
zayı nakdiye mahküm olur.
    Tekerrürü halinde cezayı nakdi elli liradan aşağı olamaz.

    Madde 540 - Umuma mahsus olan veya umuma açık bulunan yerlerde salahiyet-
tar merciin ruhsatı olmaksızın her nevi oyun ve eğlence tertip eden kimse otuz
liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur. Eğer fiil salahiyettar merci ta-
rafından vukubulan men`a muhalif olarak icra edilmiş ise fail bir aya kadar ha-
fif hapis ve elli liraya kadar hafif cezayı nakdiye müstahak olur.

    Madde 541 - Açılması salahiyettar merciin müsaadesine mütevakkıf olan iş
idarehanesi veya herhangi bir taahhüt müessesesini ruhsatsız açanlar otuz lira-
ya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
    Tekerrürü halinde bir aya kadar hafif hapis cezası ilave olunur.
    Eğer bu müesseseler ruhsat talebinin reddolunmasına rağmen açılmış ise ce-
zayı nakdi yetmiş beş liraya kadar çıkarılır ve bunun tekerrürü halinde cezayı
nakdiye iki aya kadar hafif hapis cezası ilave olunur.

    Madde 542 - Yukardaki maddede beyan olunan iş idarehanesi veya herhangi
bir taahhüt müessesesi müdürü kanunen tayin edilen veya salahiyettar merci
tarafından verilen tenbihata muğayir hareket ederse yirmi liraya kadar hafif
cezayı nakdiye mahküm olur.
    Tekerrürü halinde cezayı nakdiye on beş güne kadar hafif hapis ve bir aya
kadar meslek ve sanatın tatili cezaları ilave olunur.

    Madde 543 - Her kim olursa olsun tutulacak deftere kayıt etmek veya beyan-
name veya ihbarname vermek mecburiyeti hakkında nizamın tayin ettiği kaidelere
tevfikı hareket etmeksizin ücretle bir kimseye yatacak yer verirse yahut onu
pansiyoner olarak kabul ederse on liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm
olur.
    Tekerrürü halinde cezayı nakdi otuz liraya kadar hüküm olunur.
    Eğer bu hareket, hükümet tarafından vukubulan memnuiyete karşı icra olunur-
sa fail yirmi beş liraya ve tekerrürü halinde on beş liradan doksan liraya ka-
dar hafif cezayı nakdi ile cezalandırılır.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK-3)
                             ALTINCI FASIL
                               Dilencilik

    Madde 544 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim, çalışmaya muktedir olduğu halde dilencilik ederken tutulursa bir
haftadan bir aya kadar hafif hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Tekerrürü halinde hafif hapis cezası bir aydan aşağı olamaz.

    Madde 545 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim, 15 yaşından aşağı çocukları toplayıp dilencilik ettirir veya vela-
yet ve vesayeti altında bulunan yahut kendisinin muhafazası ve nezaretine tev-
di olunan 15 yaşından aşağı bir küçüğün dilenmesine veya bir kimsenin o küçüğü
dilencilikte kullanmasına müsaade ederse üç aydan aşağı olmamak üzere hafif ha-
pis ve 100 liradan aşağı olmamak üzere hafif para cezasiyle cezalandırılır.
                             YEDİNCİ FASIL
                       Halkı rakatsız eden hareketler

    Madde 546 - Her kim, gürültü veya velvele ile mutat hilafı olarak çan ve
alatı saire çalarak yahut kanun ve nizam ahkamına muhalif surette gürültülü
bir meslek ve sanat icar eyliyerek halkın veya meclis ve mahfillerin meşguli-
yet veya huzur ve rahatını ihlal ederse on beş liraya kadar hafif cezayı
nakdiye mahküm olur.
    Bu fiil gece yarısından iki saat evvelinden sonra işlenirse hafif cezayı
nakdi otuz liraya kadardır.
    Mükerrirler hakkında birinci fıkrada muharrer ahvalde otuz ve ikinci fık-
rada muharrer halde elli liraya kadar hafif cezayi nakdi hükmolunur.

    Madde 547 - Her kim, itidal ve muvazene haricinde veya çirkin ve ayıp görü-
nen sair herhangi bir hal ile başkasını alenen incitir veya huzur ve rahatını
ihlal ederse on beş güne kadar hafif hapse veya otuz liraya kadar hafif cezayı
nakdiye mahküm olur.

    Madde 548 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/ 1 md.)
    Her kim, umumi bir mahalde yahut umuma açık yerlerde yalan uydurarak başka-
sını zarara sokacak veya halkın huzurunu bozacak suretlerle saffetinden istifa-
deye kalkarsa bir aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezasıyle mahküm edi-
lir.
                             İKİNCİ BAP
                Ammenin selametine müteallik kabahatler
                             BİRİNCİ FASIL
                Silah ve eczayı nariyeye ait kabahatler

    Madde 549 - (Değişik:10/6/1949 -5435 /1 md.; Mülga: 7/12/1988 - 3506/10
md.)

    Madde 550 - Her kim olursa olsun silah taşımak için resmi ruhsatı olsa bi-
le aşağıda sayılan işlerden birini işlediği takdirde kendisinden otuz liraya
kadar hafif cezayı nakdi alınır:
    1 - Mezkür silahlardan birini on beş yaşından aşağı bir çocuğa yahut si-
lah kullanmak bilmeyen veya temyize muktedir olmayan bir şahsa vermek veya ta-
şımasına müsaade etmek,
    2 - Bu silahın zikrolunan kimseler eline kolaylıkla geçmesini men için muha-
fazası hususunda lazımgelen tedabiri ittihaz etmemek,
    3 - Bir çok kimselerin toplanmış olduğu mahallerde dolu silah taşımak,
tan ibarettir.

    Madde 551 - Her kim, hükümetten ruhsat almaksızın mazarratı mucip olacak su-
rette sanayii nariye icra, yahut infilak edici mevad iş`al eder yahut tehlikeli
yahut herkesi rahatsız edecek surette bir takım ecza patlatır veya iş`al eylerse
yahut meskün bir mahalde veya civarında veya umuma mahsus yol üzerinde veya bu
yola doğru zaruret olmaksızın silah atarsa elli liraya kadar hafif cezayı nakdi-
ye mahküm olur ve buna vak`anın şiddetine göre otuz güne kadar hafif hapis ceza-
sı da ilave olunabilir.
                             İKİNCİ FASIL
                    Bina yıkılması ve tamiratta ihmal

    Madde 552 - Bir kimsenin planını tanzimde veya inşasında iştirak etmiş oldu-
ğu bir bina kendi dikkatsizliği veya maharetsizliği neticesi olarak başkasına
tehlike vermeksizin yıkılırsa o kimse yirmi beş liradan aşağı olmamak üzere ha-
fif cezayı nakdiye mahküm olur ve buna meslek ve sanatın tatili cezası da ilave
olunabilir.
    Bu maddenin ahkamı, inşaat ve tamirata mahsus iskelelerin ve köprülerin yı-
kılması halinde dahi tatbik olunur.

    Madde 553 - Bir bina veya sair inşaat başkasına tehlike verebilecek surette
tamamen veya kısmen yıkılmağa meyil edipte mal sahibi veya vekili yahut bina ve
inşaatın muhafazası veya nezaretiyle mükellef olan kimse tehlikeyi gidermek için
lazım gelen tedbirleri almadığı takdirde yirmi beş liraya kadar hafif cezayı
nakdiye mahküm olur. Salahiyettar merciin tenbih ve ihtarına itaat etmemesi ha-
linde cezayı nakdi elli liraya kadardır.

    Madde 554 - Böyle bir bina veya sair inşaat tamamen veya kısmen yıkılırsa
yıkılmanın icabatından olan daimi tehlikeyi tamirat veya sair vasıtalarla izale-
de ihmal veya müsamaha eden otuz liradan aşağı olmamak üzere hafif cezayı nakdi-
ye mahküm olur.
                             ÜÇÜNCÜ  FASIL
      Ammenin  hizmetine taallük eden işaretler ve aletlere dair kabahatler

    Madde 555 - Herkesin gelip geçtiği yerlerde yapılmakta olan bazı ameliyat
veya bırakılan bazı eşyadan mütevellit tehlikeyi men için nizamına tevfikan ko-
nulması icap eden işaret ve maniaları koymakta ihmal edenler otuz liraya kadar
ve bu işaretlerin keyfi surette mahallini değiştirenler on beş liraya kadar ha-
fif cezayı nakdiye mahküm olur. Her iki fıkrada muharrer ahvalde tehlikenin va-
hametine göre cezayı nakdilere on beş günden bir aya kadar hafif hapis cezası da
ilave olunabilir.

    Madde 556 - Umumi tenvirata mahsus ışıkları keyfi surette söndürenler
otuz liraya kadar hafif cezayi nakdiye mahküm olur.

    Madde 557 - Ateş kullanan esnaftan dükkan ve fırın ve fabrikalarını zaman
zaman temizleyip tamir etmiyenler beş liradan otuz liraya kadar hafif cezayi
nakdi ile cezalandırılır.
                             DÖRDÜNCÜ FASIL
                             Öte beri atma

    Madde 558 - Halkın gelip geçeceği yerlere veya bir kaç ailenin müşterek
avlusuna insanı yaralıyacak veya üstünü kirletecek bir şey atan veya döken kimse
on güne kadar hafif hapis veya on liraya kadar hafif cezayi nakdi ile cezalandı-
rılır.

    Madde 559 - Her kim lazım olan ihtiyatı ifa etmeksizin halkın geçtiği cadde-
ler ve sokaklar üzerindeki pencerelere, damlara, taraçalara veya buna benzer
yerlere düştüğü halde geçenleri yaralıyacak veya kirletecek şeyler koyar veya
atarsa on liraya kadar hafif cezayı nakdi hükmolunur.
    Fail malüm olmadığı takdirde ceza, fiili menedecek iktidarda bulunmak şar-
tiyle binanın müdürüne veya zilyedine hükmedilir.
                             BEŞİNCİ  FASIL
                  Delilerin muhafazasında ihmal kabahatleri

    Madde 560 - Muhafazası altında bulunan delileri serbest bırakan yahut muha-
fızı olduğu deliler kurtulup kaçtıkları zaman derhal ait olduğu daireye malümat
vermiyen kimse yirmi beş liraya kadar hafif cezayi nakdiye mahküm olur.

    Madde 561 - Her kim, ait olduğu daireye derhal malümat vermeksizin ve mezu-
niyet lazım gelen hususatta mezuniyet almaksızın akıl hastalığına müptela oldu-
ğunu bildiği bir kimseyi muhafaza için kabul eder veya böyle bir kimseyi kendi
başına bırakırsa beş liradan elli liraya kadar hafif cezayi nakdiye mahküm olur
ve buna ahvalin vahametine göre bir aya kadar hafif hapis cezası da ilave
olunur.

    Madde 562 - Fail bir tımarhane müdürü veya tababet mesleki mensuplarından
birisi olduğu takdirde geçen maddelerde yazılı cezalara meslek ve sanatın tatili
cezası dahi ilave olunur.
                             ALTINCI FASIL
            Araba ve hayvanların idare ve muhafazasında kusur

    Madde 563 - Bir kimse nizamına tevfikan ihtiyat tedbirleri almaksızın mülki-
yeti veya muhafazası altında bulunan vahşi ve sair tehlikeli hayvanları başı boş
bırakır veya muhafazasında ihmal ederse yahut kuduz hastalığı ile şüpheli hayva-
natı hemen ait olduğu daireye malümat vermezse on beş güne kadar hafif hapis ce-
zasına mahküm olur.

    Madde 564 - Bir kimse bağlı veya bağsız koşum veya binek hayvanını açık yer-
lerde muhafaza etmez veya kendi kendine bırakır ve kafi dikkatle sevketmez veya
tecrübesiz kimselere verir veya sağlamca bağlamamasından veya takayyütle sevket-
memesinden veya azdırıp korkutmasından dolayı başkasını tehlikeye maruz kılarsa
bir aya kadar hafif hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Eğer fail, ruhsatnameye tabi arabacı ve sürücü ise bir aya kadar meslek
ve sanatın tatili cezası da ilave olunur.

    Madde 565 - Bir kimse caddelerde ve umumun gelip geçtiği yerlerde veya umuma
açık mahallerde hayvanları ve arabaları ve otomobilleri şahıslar ve eşyanın em-
niyetine tehlike verecek tarzda sevk ve idare ederse yirmi güne kadar hafif hap-
se ve yirmi liraya kadar hafif cezayi nakdiye mahküm olur.
    Eğer fail ruhsatnameye tabi arabacı ve şoför ve sürücü ise bir aya kadar
meslek ve sanatın tatili cezası da ilave olunur.
                                   YEDİNCİ FASIL
                     Halkı teklikeye maruz bırakacak sair kabahatler

    Madde 566 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim, dikkatsizlik veya tecrübesizlik neticesi olsa bile her ne suretle
olursa olsun şahıslara bir zarar veya eşyaya mühim bir ziyan  vukuu tehlikesini
tevlit ederse 15 günden aşağı olmamak üzere hafif hapis veya 50 liradan aşağı
olmamak üzere hafif para cezasına mahkum edilir.
    Eğer fiil, aynı zamanda sanayii nefiseye ve ticaret ve sanayie mütaallik
kavanin ve nizamata muhalefet cürmünü teşkil etmiş olur ve kanunen ona mahsus
başka ahkam tayin edilmemiş bulunursa verilecek ceza bir ay hafif hapisten veya
100 lira hafif para cezasından aşağı olamaz ve bu halde bir aya kadar meslek ve
sanatın tatili cezası da hükmolunur.
                                    ÜÇÜNCÜ BAP
                         Ahlakı umumiyeye müteallik kabahatler
                                   BİRİNCİ FASIL
                                      Kumar

    Madde 567 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim, umuma mahsus veya umuma açık yerlerde kumar oynatır veya oynatmak
için yer gösterirse bir aydan altı aya kadar hafif hapis ve 250 liradan 500 li-
raya kadar hafif para cezasına ve tekerrürü halinde iki aydan bir seneye kadar
hafif hapis ve 500 liradan  1.000 liraya kadar hafif para cezasına mahküm olur.
    Kumar oynanan yerde bulunup kumar oynamaya yarıyan veya kumar oynamaya tah-
sis olunan  mevat ve alat ile ortada bulunan eşya ve para zapt ve müsadere olu-
nur.
    Fail:
    1.  Bu fiilleri itiyat edinmiş bulunduğu;
    2.  Birinci fıkrada beyan olunan kabahatin irtikabında kumar oynıyanlara
karşı banko tutan olduğu takdirde yukardaki fıkralarda yazılı cezalar bir misli
artırılarak hükmolunur ve bu son halde üç aya kadar meslek ve sanatın tatili
cezası da ilave edilir.

    Madde 568 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim, yukardaki maddede beyan olunan kabahate iştirak etmeksizin umumi
veya umuma açık mahalde kumar oynarsa bir aya kadar hafif hapis ve 50 liradan
100 liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılır.
Tekerrürü halinde ceza on günden iki aya kadar hafif hapis ve 100 liradan 200
liraya kadar hafif para cezasıdır.

    Madde 569 - Ceza kanununun tatbikında kumar, kazanç kasdiyle icra kılınıp
kar ve zarar baht ve talihe bağlı bulunan oyunlardır.

    Madde 570 - Yukarki maddelerde beyan olunan kabahatler için hususi içtima-
lara mahsus olsa bile kumar alat ve edevatının kullanılması için bir ücret alı-
nan yerlerle oyun oynamak mutat olan yerler ve duhuliye verilmese bile oyun oy-
namak istiyen herkesin girebileceği mahaller, umuma açık yerlerden sayılır.
                                 İKİNCİ  FASIL
                                   Serhoşluk

    Madde 571 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Her kim, umumi veya umumun girebileceği yerlerde halkın rahatını bozacak
veya rezalet çıkartacak surette ve aşikar bir halde sarhoş olarak yakalanırsa on
beş günden aşağı olmamak üzere hafif hapis veya 50 liradan aşağı olmamak üzere
hafif para cezasiyle mahküm olur.

    Madde 572 - (Değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
    Yukarki maddede gösterilen surette sarhoş olup da başkasına tecavüz ve
umumun istirahatini selbedenler iki aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezası
ile cezalandırılır.
    Sarhoşluğu itiyat derecesine vardıranlar altı aydan aşağı olmamak üzere ha-
fif hapse mahküm olurlar.
    İki defa mahküm olduktan sonra aynı fiili tekrar işliyenler o fiili itiyat
etmiş sayılır.

    Madde 573 - (Değişik: 2/6/1941 - 4055/1 md.)
    Sarhoşlukta itiyadı iptila derecesine varmış olanların salahı tıbben tebey-
yün edinceye kadar bir hastanede muhafaza ve tedavisine hükmolunur. Mahküm, has-
tane olmıyan yerlerde ise hastane bulunan yere gönderilir.

    Madde 574 - Umumi veya umuma açık yerlerden birinde meşrubat ve sair müskir
mevaddı tedarikle birinin serhoşluğuna sebebiyet veren veya bu mevaddı zaten
serhoş bir kimseye tedarik eden şahıs otuz liradan elli liraya kadar hafif ceza-
yı nakdiye mahkum olur.
    Her nerede olursa olsun on sekiz yaşını doldurmamış bir gence veya akıl ve
şuurunun zaafı sebebiyle tabii halde olmadığı zahir bulunan bir kimseye müskirat
verenler, iki aya kadar hafif hapse mahküm olur. Eğer fail, müskirat satıcısı
ise muvakkaten meslek ve sanatının tatiline de hüküm olunur.

    Madde 575 -Yukarıdaki maddenin ilk fıkrasında beyan olunduğu veçhile bir
kimsenin serhoşluğuna sebebiyet veren şahıs, kendini idareye muktedir olamayacak
derecede bulunan serhoşu muhafaza için tedabir ittihaz etmeyip sokağa bırakırsa
mezkür fıkrada münderiç cezadan başka üç günden bir aya kadar hafif hapis ceza-
siyle dahi mücazat olunur.
                             ÜÇÜNCÜ FASIL
                       Edebe muhalif hareketler

    Madde 576 - Bir kimse edebe muhalif bir surette halka görünür, veya bir ye-
rini gösterir veyahut söz,şarkı ve sair suretle halkın edep ve nezahatine teca-
vüz eylerse bir aya kadar hafif hapse veya beş liradan otuz liraya kadar hafif
cezayı nakdiye mahküm olur.
                              DÖRDÜNCÜ  FASIL
                           Hayvanlara kötü muamele

    Madde 577 - Bir kimse hayvanlara karşı insafsızca hareket eder veya lüzumsuz
yere döver veya yaralar yahut aşikar surette haddinden fazla yorulacak derecede
zorlarsa on liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
                             DÖRDÜNCÜ  BAP
                  Mülkün himayesine müteallik kabahatler
                             BİRİNCİ  FASIL
            Kendinin olduğu isbat olunamıyan eşyayı taşımak

    Madde 578 - Bir kimse, dilencilikle veya hırsızlık ve yağma ve garet ve yol
kesmek veya dolandırıcılık ve hırsız yataklığı ile mahküm olduktan sonra üzerin-
de kendi haliyle mütenasip olmayan para ve eşya zuhur eder ve bunlara meşru
surette malik olduğunu isbat edemezse iki aya kadar hafif hapis cezasına mahküm
olur.
    Böyle bir kimse üzerinde taklit ve tağyir olunmuş veya yaptırılmış anahtar
veya kilitleri açmağa veya zorlamağa mahsus alat ve maymuncuk zuhur eder ve bun-
ları o anda meşru surette nerede kullanacağını tayin edemezse iki aya kadar ve
eğer bunlar gece vakti elinde zuhur etmiş ise iki aydan altı aya kadar hafif
hapis cezasına mahküm olur ve üzerinde zuhur eden eşya müsadere olunur.
                                 İKİNCİ FASIL
           Ticaret muamelatında ve rehin almakta lazım olan tedabirin ihmali

    Madde 579 - Her kim, arzeden şahsın şerait ve ahvaline veya talep ve kabul
edilen fiata nazaran bir cürüm mahsulü olduğu görülen eşyayı evvelemirde meşru
menşeini tahkik etmeksizin satın almak veya rehin veya emanet veya alacağını
istifa suretiyle alırsa on beş liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
    Eğer fail, bundan evvelki maddede beyan olunan şahıslardan ise ayrıca iki
aya kadar hafif hapis cezası da hüküm olunabilir. Eşyanın meşruiyetini isbat
edenler ceza görmezler.

    Madde 580 - Bir kimse bir parayı aldıktan ve eşyayı iştiradan veya herhangi
bir suretle ele geçirdikten sonra menşei gayri meşru olduğuna vakıf olupta der-
hal merciine malümat vermekte ihmal ederse otuz liraya kadar hafif cezayı nakdi-
ye mahküm olur ve buna yirmi güne kadar hafif hapis cezası da ilave olunabilir.

    Madde 581 - Bir kimse kıymetli eşya veya eşyayı müstamele ticareti ile veya
rehin almakla meşgul olupta bu gibi ticaret ve mesleğe dair olan nizamat ve ka-
vanın ahkamına riayet etmediği takdirde bir aya kadar hafif hapse veya elli li-
raya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
    Aynı fiilin tekerrürü halinde on beş günden iki aya kadar hafif hapis ceza-
siyle beraber meslek ve sanatın tatili cezası dahi ilave olunur.
                                    ÜÇÜNCÜ FASIL
           Anahtar ve maymuncuk alım satımı ve kilitlerin gayri meşru açılması

    Madde 582 - Demirci ve çilingir ve sair sanat sahipleri her rast geldiğine
maymuncuk satar veya tevdi eder veya balmumu kalıbı ve sair basılmış ve ölçüsü
alınmış nümuneler üzerine bunların kullanılacağı yerin veya eşyanın kendisince
maruf sahip veya vekilinden başkası için her cins ve nevi anahtarlar imal ederse
iki aya kadar hafif hapse ve otuz liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 583 -Bir şahsın talebi üzerine kilit veya buna mumasil bir şeyi açmağa
davet olunan demirciler ve çilingirler ve sair bu nevi sanatkarlar açtırmak is-
teyen şahsın o yerin veya şeyin sahibi veya bunun vekili olduğunu tahkik etme-
den açarlarsa yirmi güne kadar hafif hapse ve yirmi liraya kadar hafif cezayı
nakdiye mahküm olurlar.
                             DÖRDÜNCÜ FASIL
                 Gayri meşru ölçü ve kile ve tartı kullanmak

    Madde 584- Dükkan ve mağaza sahipleri, kanunun tayin ettiği kile ve tartı
ve ölçünün gayri bir kile ve tartı ve ölçü kullanırlarsa otuz liraya kadar ha-
fif cezayı nakdiye mahküm olurlar. Aynı fiilin tekerrürü halinde cezayı nakdi
yüz liraya kadar artırılır veya üç aya kadar hafif hapis ile cezalandırılır.
                             Son maddeler

    Madde 585 - Hususi kanunlarda men olunupta cezası 1274 tarihli ceza kanunun
bir fasıl veya maddesine matuf bulunan ahvalde bu kanunun o cürme veya kabahate
taallük eden maddesi tatbik olunur.

    Madde 586- Hususi kanunlarda men olunupta cezası 1274 tarihli ceza kanunu-
nun 99 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına atfolunmuş olan ahvalde bu kanunun
526 ncı maddesi mer`idir.

    Madde 587-Elyevm meri olup cinayet, cünha ve kabahat taksimatına müstenit
ahkamı havi bulunan kanunlarda münderiç (mücazatı terhibiye)ve (cinayet) tabir-
leri badema ceza kanununda muharrer müebbet veya muvakkat ağır hapis ve beş se-
neden fazla hapis ve hidematı ammeden müebbeden memnuiyet ve müebbet sürgün ce-
zaları ile bunları müstelzim cürümlere, (mücazatı tedibiye) ve (cünha) tabirleri
beş sene ve beş sene kadar hapis ve muvakkat sürgün ve ağır cezayı nakdi ile
bunları müstelzim cürümlere ve (mücazatı tekdiriye) tabiri de hafif hapis ve
hafif cezayı nakdi ve meslek ve sanatın tatili cezalariyle bunları müstelzim
fiillere, masruf olacaktır.

    Madde 588 - Hususi kanunlarda müstakillen mevzu olan veya bu kanunun
meriyete girdiği tarihte katileşmiş bulunan cezalardan müddetçe muadil olmak
üzere kürek cezaları hapis ve kale bentlik cezaları nefi suretiyle infaz olunur.

    Madde 589 - (Mülga: 11/6/1936 - 3038/2 md.)

    Madde 590 - 1274 tarihli Ceza Kanunu ve zeyilleri ilga edilmiştir. Sair ka-
nunların da bu kanuna muhalif ahkamı mülgadır.

    Ek Madde 1 - (Ek: 7/12/1988 - 3506/4 md.) (1)
    Nisbi nitelikteki vergi ve resim cezaları, nisbi para cezaları ve tazminat
kabilinden olup mütezayit nispete tabi bulunan para cezaları hariç olmak üzere,
kanun ve tüzüklerde alt ve üst sınırları veya bunlardan biri gösterilen veya hiç
gösterilmeyen veya sabit bir rakam olarak gösterilmiş bulunan para cezalarından
(idari ve disiplin para cezaları dahil);
    a)(Değişik:28/7/1999-4421/4 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk ku-
rulduğu tarihten önce yürürlüğe girmiş bulunan bütün kanun ve tüzüklerde
yazılı olup da, daha sonraki tarihlerde Türkiye Büyük Millet Meclisince
miktarına dokunulmamış olan para cezaları otuzdokuzbinüçyüz misline,
    b)(Değişik:28/7/1999-4421/4 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi tara-
fından kabul olunup da;
    1)31.12.1939 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para
cezaları yirmiüçbinbeşyüzseksen misline,
    2)1.1.1940 tarihinden 31.12.1945 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan
kanunlardaki para cezaları onbeşbinyediyüzyirmi misline,
    3)1.1.1946 tarihinden 31.12.1959 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan
kanunlardaki para cezaları yedibinsekizyüzaltmış misline,
    4)1.1.1960 tarihinden 31.12.1970 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan
kanunlardaki para cezaları üçbindokuzyüzotuz misline,
    5)1.1.1971 tarihinden 31.12.1977 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan
kanunlardaki para cezaları ikibinüçyüzellisekiz misline,
    6)1.1.1978 tarihinden 31.12.1980 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan
kanunlardaki para cezaları yediyüzseksenaltı misline,
----------------
(1) 765 sayılı Türk Ceza Kanununa 3506 sayılı Kanunla eklenen ek maddeler ile
    bu maddelerde değişiklik yapan diğer Kanunlardaki para cezalarının hesap-
    lanmasına ilişkin hükümlerin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun
    suç saydığı fiilleri işleyenler hakkında uygulanmayacağı 17/10/1996 tarih
    ve 4199 sayılı Kanunun 47 nci maddesi ile hüküm altına alınmıştır.
    7) 1.1.1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan
kanunlardaki para cezaları üçyüzdoksanüç misline,
    8) 1.1.1988 tarihinden 31.12.1993 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan
kanunlardaki para cezaları oniki misline,
    9) 17.10.1996 tarihli ve 4199 sayılı, 21.5.1997 tarihli ve 4262 sayılı
Kanunlarla değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu müstesna olmak üzere,
1.1.1994 tarihinden 31.12.1998 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanun-
lardaki para cezaları sekiz misline,
    Çıkarılmıştır.

    Ek Madde 2 - (28/7/1999 - 4421/5 md.)
    a) Ek 1 inci madde kapsamına giren,
    b) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yürürlüğe giren,
    c) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilen,
    Kanunlardaki para cezaları, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere
o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer
298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme
oranında artırılarak uygulanır.

    Ek Madde 3 - (Ek: 7/12/1988 - 3506/4 md.) (1)
    Kanunlarda alt veya üst sınırlarından biri veya bunlardan her ikisi göste-
rilmemiş olmakla birlikte, alt ve üst sınırları arasında uygulama yapılmasını
gerektiren nitelikteki para cezalarının alt ve üst sınırlarının tespitinde,bu
Kanunun 19 ve 24 üncü maddelerindeki alt ve üst sınırlar esas alınır.

    Ek Madde 4 - (Ek: 7/12/1988 - 3506/4 md.) (1)
    Hükmedilecek ağır ve hafif para cezaları; bu Kanunun 19 ve 24 üncü maddele-
rindeki alt sınırları gösteren miktarların, Ek 2 nci maddeye göre uygulanan ye-
niden değerleme oranıyla (2) çarpımı sonucu elde edilecek miktarlardan az ola-
maz.

    Ek Madde 5 - (Ek: 7/12/1988 - 3506/4 md.) (1)
    Para cezasının üst sınırının gösterilmemiş olması halinde hükmedilecek ağır
ve hafif para cezaları, ilgisine göre bu Kanunun 19 ve 24 üncü maddelerindeki
üst sınırları gösteren miktarların, Ek 2 nci maddeye göre uygulanan yeniden
değerleme oranıyla (2) çarpımı sonucu elde edilecek miktarları geçemez.

    Ek Madde 6 - (Ek: 28/7/1999 - 4421/7 md.)
    Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(1) numaralı bendi ile 5 inci maddesinin altı ve dokuzuncu fıkralarındaki
miktarlar için de Ek 2 nci madde hükmü uygulanır.

    Madde 591 - İşbu kanun 1926  senesi temmuzunun birinci gününden itibaren
mer`idir.

    Madde 592 - İşbu kanunun icrasına Adliye Vekili memurdur.
                                   *
                                  * *
                1/3/1926 TARİHLİ VE 765 SAYILI ANA KANUNA
                          İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
    1 - 1O/6/1949 tarihli ve 5435 sayılı Kanunun hükümleri:
    Bu Kanunun 21/1/1983 tarih ve 2790 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile
1/5/l985 tarih ve 3192 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesi 7/l2/1988 tarih ve
3506 sayılı Kanunun l0 ncu maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduklarından
"Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı" ndaki yerlerine işlen-
mişlerdir.
_____________________
(1) 765 sayılı Türk Ceza Kanununa 3506 sayılı Kanunla eklenen ek maddeler ile
    bu maddelerde değişiklik yapan diğer Kanunlardaki para cezalarının hesap-
    lanmasına ilişkin hükümlerin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun
    suç saydığı fiilleri işleyenler hakkında uygulanmayacağı 17/10/1996 tarih
    ve 4199 sayılı Kanunun 47 nci maddesi ile hüküm altına alınmıştır.
(2)  Bu maddelerde yeralan "Ek 2 nci maddeye göre bulunacak birim sayısıyla"
     ibaresi, 28/7/1999 tarih ve 4421 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle
     "Ek 2 nci maddeye göre uygulanan yeniden değerleme oranıyla" şeklinde
     değiştirilmiş olup, yerlerine işlenmiştir.
    2 - 9/7/1953 tarihli ve 6123 sayılı Kanunun geçici maddeleri:

    Geçici Madde 1 - (Değişik:31/5/1957-6988/1 md.)
    13 üncü maddenin mutazammın bulunduğu birinci devre hücre cezası,kafi mik-
tarda hücre inşaatı ikmal edilinceye kadar Adliye Vekaletince peyderpey tatbik
olunur.
    Bu sebeple haklarında hücre cezası tatbik edilememiş olan ağır hapis cezası
mahkümları bulundukları ceza evlerinde cezalarının yarısını ikmal ettikleri ve
diğer evsafı da haiz bulundukları takdirde iş esası üzerine müesses ceza evleri-
ne nakledilebilirler. Bu gibiler 16 ncı maddedeki meşrutan tahliye hakkından da
istifade edebilirler.

    Geçici Madde 2 -(Değişik: 31/5/1957- 6988/1 md.)
    Çalışma mecburiyetinin tatbikını mümkün kılacak ceza evleri ikmal edilinceye
kadar bulundukları ceza evlerinde ikinci devre mahkümiyet müddetlerinin en az
dörtte birini iyi hal ile geçirmiş olup da Adliye Vekaletince tesbit edilecek
yaş,meslek ve kabiliyeti haiz olanlar ve yine Vekaletçe tayin olunacak suçların
failleri iş esası üzerine müesses ceza evlerine nakledilebilirler. Bu takdirde
2 nci ve 3 üncü devre cezaları buralarda çektirilir.
    İş esası üzerine müesses ceza evlerinin istiap haddi yukarki fıkra mucibince
nakledilecek mahkümları çalıştırmıya kafi gelmediği ahvalde bunlar, geceyi bu-
lundukları cezaevinde geçirmek şartiyle ve rayiç ücretin üçte ikisinden aşağı
olmamak üzere amme menfaatine uygun işlerde muhafaza altında çalıştırılabilir-
ler.

    Geçici Madde 3 - (Ek: 2/7/1954 -6434/1 md.)
    6123 sayılı kanunun mer`iyete girdiği 1/8/1953 tarihinden önce iş esasına
müstenit yeni ceza evlerinde 3 ve 4 üncü devrelere geçmeye hak kazanmış mahküm-
lar hakkında eski kanun ahkamı tatbik olunur.
    3 - 6/7/1960 tarihli ve 15 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi:

    Madde 3 - Yukarıki madde hükmü, bu kanunun yürürlüğe girmesi tarihinden önce
işlenmiş olan ve Türk Ceza Kanununun 125 - 133, 141, 142, 146, 149, 150 ve 163
üncü maddelerinde yazılı bulunan Vatana hiyanet suçları hakkında da uygu-
lanır.(1)
    4 - 12/6/1979 tarihli ve 2248 sayılı Kanunun geçici maddesi:

    Geçici Madde 1 - Bu Kanunun 7,20 ve 24 üncü maddeleri,bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden önce asliye ceza ve ağır ceza mahkemelerinde açılmış bulunan kamu
davalarına uygulanmaz.
    5 - 7/1/1981 tarihli ve 2370 sayılı Kanunun geçici maddesi:
    Geçici Madde - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce,Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanununun bu Kanunla kaldırılan ek 5-9 maddelerindeki haller ayrık olmak
üzere bu Kanunun 1 inci maddesiyle değiştirilen Türk Ceza Kanununun 119 uncu
maddesi kapsamına giren bir suçtan dolayı açılmış bulunan davalarda sanığın sor-
gusunun yapılmış olması, anılan madde hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz.
Ancak karara bağlanmış davalarda sözü edilen madde hükümleri uygulanmaz, kesin-
leşmiş mahkümiyet hükümleri aynen yerine getirilir.
_____________________
(1)  Bu maddedeki "yukarıki madde hükmü" deyimi ile, Türk Ceza Kanununun
     146 ncı maddesine bu Kanunla eklenen fıkra hükmü kastedilmektedir.
                                      558-1
    6 - 11/5/1981 tarih ve 3445 sayılı Kanunun geçici maddeleri:

    Geçici Madde 1.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, Türk Ceza Kanu-
nunun 480 ve 482 nci maddelerinin neşir yoluyla veya radyo ve televizyon veya
benzeri kitle haberleşme araçlarıyla işlenmeleri sebebiyle 1412 sayılı Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin 5 inci bendi uyarınca açılmış
olan davalara, açıldıkları tarihteki geçerli olan usul hükümleri dairesinde ba-
kılmaya devam olunur.

    Geçici Madde 2.- Türk Ceza Kanununun 426,427,428 inci maddeleri ile 1117 sa-
yılı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanununun 7 ve ek 2 nci maddelerine göre
verilen cezaların onda dokuzu affedilmiştir. Ancak, infaz edilecek para cezası
otuzmilyon lirayı geçemez. Tahsil edilmiş para cezaları iade olunmaz.
    7. 7/12/1988 tarihli ve 3506 sayılı Kanunun geçici maddeleri:

       Geçici Madde 1 - 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü mad-
desinin dördüncü fıkrasının uygulanması sebebiyle kanun yollarına başvurulamamış
hükümlere karşı, hükümlü, müdahil ve Cumhuriyet savcısı ceza infaz edilmiş olsa
bile, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içerisinde Kanun yollarına
başvurabilirler.

       Geçici Madde 2 - Bu Kanunun yayımı tarihinden önce haklarında, ağır hapis
hariç olmak üzere, bir yılı aşmamak kaydıyla altı aydan fazla hürriyeti bağlayı-
cı ceza verilmiş olanlar bu cezaları infaz edilmiş olsa bile bu Kanunun yayımı
tarihinden itibaren iki ay içinde hükmü veren mahkemeye başvurarak 647 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin tatbikini talep edebilirler. Bu takdirde mahkeme dos-
yayı yeniden ele alarak talep hakkında bir karar verir.
    Mahkeme talep doğrultusunda karar verdiği takdirde;
    a) Daha önce infazı tamamlanan hürriyeti bağlayıcı cezanın çevrildiği para
cezası veya tedbir yeniden infaz edilmez. Ancak bu değişiklik Adli Sicil
kaydına işlenir.
    b) Devam etmekte olan infazlarda ilgili derhal tahliye olunur ve infaz ku-
rumunda geçen süreler 647 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki
miktarların alt sınırı esas alınarak mahsup edilir.

        Geçici Madde 3- 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 6 ncı mad-
desinde bu Kanunla yapılan değişiklikten yararlanabilecek olanlar, Kanunun yayı-
mı tarihinden itibaren iki ay içinde hükmü veren mahkemeye başvurarak, cezanın
ertelenmesi yönünden durumlarının yeniden incelenmesini isteyebilirler. Bu tak-
dirde mahkeme dosyayı yeniden ele alarak talep hakkında bir karar verir.

        Geçici Madde 4 - Bu Kanunla, Türk Ceza Kanununun 119 uncu maddesi kapsa-
mına alınan suçları işlemiş olup da, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce hakla-
rında tahkikata başlanmış veya kamu davası açılmış veya mahkümiyet hükmü veril-
miş olanların, yürürlük tarihini izleyen iki ay içinde 119 uncu maddedeki şart-
ları yerine getirerek ödemede bulunmaları halinde haklarında;
    1. Hazırlık tahkikatında, takibata yer olmadığına,
    2. Açılmış davaların ortadan kaldırılmasına,
    3. Mahkümiyet hükmünün verilmemiş sayılmasına,
    Karar verilir. Bu suçlardan tutuklu veya hükümlü olanlar derhal tahliye
edilirler.
    Tutuklu ve hükümlülerin bakiye hürriyeti bağlayıcı cezalarına karşılık
Ödemeleri gereken para cezasının hesaplanmasında beher gün karşılığı olarak 647
sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(1) numaralı bendinde belirtilen asgari hadler esas alınır.
                                      558-2
    8. 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanunun geçici maddesi:

    Geçici Madde 1 - Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce işlenmiş olup da, Türk
Ceza Kanununun bu Kanunla değiştirilen veya yeni madde numaraları altında müey-
yideye bağlanmış hükümlerini ihlal etmiş olanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 2
nci maddesi nazara alınarak;
    a) Mahkümiyet hükmü verilmiş olması veya verilen hükümlerin kesinleşmiş
bulunması halinde ilamlar aynen infaz olunur.
    b) Hazırlık tahkikatı veya son tahkikatın devam etmesi halinde ise, verile-
cek mahkümiyet hükümlerinde yapılan değişiklik sonucu belirlenen yeni madde nu-
maraları esas alınır.
    Özel kanunlarda, Türk Ceza Kanununun bu Kanun değişikliğine konu olan mad-
delerine yapılmış bulunan atıflar, yeni madde numaraları altında belirlenen
hükümlere yapılmış sayılır.
    9. 13/11/1996 tarih ve 4209 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
    Geçici Madde- Türk Ceza Kanununun 536 ve 537 nci maddelerinin 6 ncı fıkra-
larının yürürlükten kaldırılması sebebiyle, 13.3.1965 tarihli ve 647 sayılı
Kanunun 4 ve 6 ncı maddelerinden yararlanacak olanlar, bu Kanunun yayımı tari-
hinden itibaren 6 ay içinde hükmü veren mahkemeye başvurarak cezanın ertelenme-
sini, paraya veya maddede öngörülen tedbirlerden birine çevrilmesini isteyebi-
lir. Bu takdirde mahkemece dosya ele alınarak bu hususta karar verilir.
            765 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLiK YAPAN MEVZUATIN
         YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI  KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE
                                            YürÜrlÜkten Kaldıran Mevzuatın
         Yürürlükten Kaldırılan             ________________________________
      Kanun veya Kanun Hükümleri            Tarihi     Sayısı     Maddesi
_________________________________________  _________ __________  __________
1/3/1926 - 765 sayılı Kanunun 83,384,589.mad-
deleriyle 825 sayılı Kanunun 6.maddesi ve 1840
sayılı Kanun,                                 11/6/1936    3038        2
1/3/1926 - 765 sayılı Kanunun 63. maddesi,     3/2/1937    3112        3
17/4/1338 - 222 sayılı Kanun,                 10/6/1949    5435        4
11/6/1936 - 3038 sayılı Kanunla gelen ve bilahare
3/2/1937 - 3112 sayılı Kanunla değişen muvakkat
madde,Ceza Kanununun mevki`i mer`iyete vaz`ına
müteallik Kanunun 3. ve 4. maddeleriyle, Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununun 96. maddesinin son
fıkrası, 397 ve 398 inci maddeleri,            9/7/1953    6123      2,3
Türk Ceza Kanununun 56 ncı maddesi             6/7/1960      15      2
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun Ek:5,6,
7,8 ve 9 uncu maddeleri,                       7/1/1981    2370     19
1/3/1926 - 765 sayılı Kanunun 472 nci maddesi-
nin son fıkrası,                              24/5/1983    2827     13
21/6/1927 tarih ve 1117 sayılı
Kanunun 9 uncu maddesi                        11/5/1988    3445     14
765 sayılı Türk Ceza Kanunu`nun 304 üncü
Maddesinin (III) Numaralı Fıkrası,647
sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun
4 üncü Maddesinin Yedinci Fıkrası ve 10
Haziran 1949 Tarihli ve 5435 Sayılı Kanun    7/12/1988     3506     10
647 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin son
fıkrası ile 1/3/1926 tarih ve 765 sayılı
Türk Ceza Kanununun 13 üncü maddesinin
son fıkrası                                  6/6/1990      3653      3
1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza
Kanununun 204,206,207,210,220,221,222,
223,224,225,226,227,285/6 ncı fıkra ve
438 inci maddeleri.                           21/11/1990     3679      28
                                            Yürürlükten  Kaldıran Mevzuatın
                                           ----------------------------------
       Yürürlükten Kaldırılan
    Kanun veya Kanun Hükümleri              Tarihi       Sayısı    Maddesi
-------------------------------------     ------------  ---------  ----------
a) 2 sayılı Hıyaneti Vataniye Kanunu,
b) 6187 sayılı Vicdan ve Toplanma
   Hürriyetlerinin Korunması Hakkında Kanun,
c) 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 140,141,142
   ve 163 üncü maddeleri,
d) 2908 sayılı Dernekler Kanununun 5 inci
   maddesinin 7 ve 8 numaralı bentleri ile
   6 ncı maddesinin 2 numaralı bendi,
e) 2932 sayılı "Türkçeden Başka Dillerle
   Yapılacak Yayınlar Hakkında Kanun",         12/4/1991    3713       23
765 sayılı Kanunun 172 nci maddesinin son
fıkrası,173 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki
"140" rakamı ve 315 inci maddesi,               6/6/1991    3756       26
765 sayılı Kanunun Ek 2 nci maddesine
3756 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkra        17/10/1996  4199       47
          765 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN  MEVZUATIN
                YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
    Kanun                                                       Yürürlüğe
     No.          Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler       giriş tarihi
______________  ____________________________________________   ________________
    1840                            ___                           16/7/1931
    1884                            ___                            3/8/1931
    2275                            ___                           20/6/1933
    3038                            ___                           1/10/1936
    3112                            ___                           11/2/1937
    3531                            ___                           16/7/1938
    3708                            ___                           14/7/1939
    4055                            ___                            6/6/1941
    4683                            ___                          11/12/1944
    4934                            ___                           18/6/1946
    4956                            ___                           24/9/1946
    5319                            ___                           11/2/1949
    5435                            ___                           16/6/1949
    5665                            ___                           17/6/1950
    5844                            ___                          11/12/1951
    6123                            ___                            1/6/1953
    6329                            ___                           16/3/1954
    6434                            ___                            7/7/1954
    6569                            ___                           27/5/1955
    6661                            ___                           24/2/1956
    6763                            ___                            1/1/1957
    6988                            ___                        (Makabline şa-
                                                                mil olmak üze-
                                                                re)
                                                                   7/6/1957
      15                            ___                           11/7/1960
     144                            ___                           5/12/1960
     235                            ___                          12/12/1961
     121                            ___                          28/11/1962
     501                            ___                           16/7/1964
  Kanun                                                        Yürürlüğe
   No.         Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler        giriş tarihi
---------  -----------------------------------------------  ------------------
    557         1.ve 2.md.                                    10/4/1965
                Diğer hükümleri                               10/7/1965
    647                            ___                         6/7/1965
   1490                            ___                        3/10/1971
   2245                            ___                        16/6/1979
   2248                            ___                        22/6/1979
   2370                            ___                        10/1/1981
   2632                            ___                        16/3/1982
   2787                            ___                        22/1/1983
   2790                            ___                        22/1/1983
   2827                            ___                        27/5/1983
   2891                            ___                        24/9/1883
   3192                            ___                        8/ 5/1985
   3255                            ___                        15/1/1986
   3266                            ___                        12/3/1986
   3267                            ___                        19/3/1986
   3354                            ___                        25/4/1987
   3369                            ___                        26/5/1987
   3445                            ___                        26/5/l988
   3506                            ___                       14/12/1988
   3591                            ___                       12/12/1989
   3653                            ___                        25/6/1990
   3679                            ___                       29/11/1990
   3713                            ---                       12/ 4/1991
   3756                            ---                       14/ 6/1991
   4114                            ---                       08/07/1995
   4199                    42 ve Ek 3 üncü maddesi            1/1/1997
                           Diğer Maddeleri                   27/10/1996
   4209                            ---                       19/11/1996
   4421                            ---                        1/8/1999
   4449                            ---                       29/8/1999
(*) 26.9.2004 tarih 5237 sayılı yeni TÜRK CEZA KANUNU      
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • [Velayet hakkı] Wmic Windows Activation Key and windows 7 ultimate activation tool 
  • 03.05.2025 09:36
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    Içtihat Arşivi 2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +
    Bugünün tarihi: 05/05/2025 04:37:45