Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no: 1999/21-892
Karar no: 1999/864
T: 20.10.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
506/m.66,77,79
 
Taraflar arasındaki "tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu Asliye 1. Hukuk ( İş ) Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 9.12.1998 gün ve 1996/798 E-1998/682 K. sayılı kararın incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 6.5.199 gün ve 1999/2934- 3089 sayılı ilamı ile; ( ...Dava ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Davacının 15.11.1996 tarihinde ölüm aylığı bağlanması için kuruma başvurduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık başvuru tarihi itibarıyla ölüm aylığı bağlanması gerektiren koşullara davacının sahip olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu yönüyle, davanın yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 66/c maddesidir. Anılan madde de toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yılda bir sigortalı bulunup sigortalılık süresinin her yıl için ortalama olara 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmesi hükmü öngörülmüştür. Madde, sözcüklerinden açıkça anlaşıldığı üzere davacıya ölüm aylığı bağlanabilmesi için 1800 gün veya ortalama olarak sigortalılık süresi içinde 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması koşuldur. Başka bir anlatımla, primlerin ödenmemesi durumunda ileride ödenmesi koşuluyla yaşlılık aylığı bağlanmasına olanak yotur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle askerlik süresinin borçlanması durumunda ölüm aylığı bağlanması gerektiğinden söz ederek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı Kurum vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR :
Dava: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının eşi ve murisi sigortalı Yusuf'un ölüm tarihine kadar geçen sigortalı hizmetleri ile askerlik hizmetinin borçlanması halinde davacıya ölüm aylığı bağlanması gerekip gerekmediğine ( davacının ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığına ) ve davacının bu şekilde bir dava açmasının hukuken mümkün olup olmadığına ilişkindir.
Davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın 66/c maddesi olup maddede aynen "Toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumunda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanır" denilmektedir. Yine Sosyal Sigortalar Yasası'nın 60/f maddesinde ise sigortalıların askerlikte geçen hizmet sürelerini Sosyal Sigortalar Kurumu'na borçlanarak prim borçlarını ödedikleri takdirde askerlik hizmet sürelerinin sigortalılık sürelerine ekleneceğini öngörmektedir. Borçlanma yapmadan ölümleri halinde ise hak sahiplerinin askerlik süresini Sosyal Sigortalar Kurumu'na borçlanmalarına imkân vermektedir. Diğer bir deyişle de aynı hak, hak sahiplerine de tanınmaktadır. işbu davada ise davacı Hatice dava açmadan önce Sosyal Sigortalar Kurumu Bolu Bölge Müdürlüğü'ne 15.11.1996 tarihinde başvurarak eşi ve murisi Yusuf'un sigortalı hizmetleri ile askerlik hizmet süresinin toplamının 1811 gün olduğunu ve askerlik süresinin de borçlandırılarak kendisine ölüm aylığı bağlanmasını istemiştir. Davalı Kurum, gerekli incelemesini yaparak "B 31.1.SEK.4.14.01.00 sayılı ( Tarih fotokopi olduğundan okunamadı ) yazılı cevabında, eşiniz Yusuf'un 938 günlük sigortalı hizmeti vardır. 506 sayılı kanunun 66. maddesine göre dul aylığı bağlanabilmesi için en az 1800 gün çalışmış olması gerekir. Askerlik süresi 2 yıl 4 ay 21 gün olup borçlanarak öderseniz dahi 1800 günü doldurmadığından tarafınıza kanunen aylık bağlanması mümkün bulunmamaktadır" demiştir. Bu cevabi yazı karşısında, davacı iddiasını ispat etmek ve hakkını aramak için ( Anayasa 36, 506 S.K. 1, 2, 6, 65/70 mad. ) dava açmak zorunda kalmıştır. Davacının eşi ve murisi sigortalı Yusuf'un sigortalı hizmetleri ve askerlik süresinin ve bunların toplamının belirlenmesine gelince: Yusuf'un 14.6.1960-1.7.1960 devresinde 17 gün çalışması ve askerlik süresinin 10.5.1948-1.10.1950 arası 861 gün olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, ölen Yusuf'un 1.8.1962-1.5.1965 devresi Karayolları işyerindeki sigortalı hizmetinin 933 gün mü: Yoksa 921 gün mü: olduğuna ilişkindir. Dosyada bulunan bilirkişi B.T.'nin 2.6.1998 tarihli raporu ve prim bordrolarına göre çalıştığı gün sayısı 933 gün olup Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirilen ve kurum kayıtlarına intikal eden gün sayısı ise 921 gündür. Aradaki 12 günlük noksan bildirimin ise 31 gün çeken ayları işveren Karayollarınca Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği 5 ( a ) maddesinde belirtilen "prim ödeme gün sayısının hesabında; sigortalının tam çalıştığı takvim ayında, takvim ayı kaç gün olursa olsun 30 gün hükmüne uyarak 31 gün günlerin de 30 gün olarak bildirmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak, 506 sayılı yasanın 77. maddesinde ise maddenin başlığı "prime esas ücretler" olup bu maddede "sigortalılarla işverenlerin bir ay için ödeyecekleri primlerin hesabında: a- Sigortalıların o ay için hak ettikleri ücretlerin, b- Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak sigortalılara o ay içinde ödenenlerin c- Brüt toplamı esas alınır" denilmekte o ay 30 ve 31 gün olsa da tümü için işçi ve işveren hissesi primlerinin ücretlerden kesilerek Sosyal Sigortalar Kurumu'na ödenmesi gerekmektedir. Aynı yasanın 79. maddesinde ise çalışılan gün sayısının noksan bildirilmesi ve noksan prim ödeme halinde Sosyal Sigortalar Kurumu'nun re'sen prim tahakkuku ve tahsili cihetine gideceği belirtilmiştir. Kısacası işverenin çalışılan gün sayısını noksan bildirmesi yasaklanmıştır. Yönetmeliğin ise yasaya aykırı olmaması gerekir. Aykırı olması durumunda yönetmeliğe değil yasaya değer verilir. Bu itibarla davacının eşi Yusuf'un Karayolları işyerinde 1.8.1962- 1.5.1965 devresi 933 gün sigortalı çalıştığının kabulü gerekir. Böyle olunca tüm sigortalı hizmeti 17+933+861 ( Askerlik hizmeti borçlandırılarak )= 1811 gün olup ölüm aylığı için ( 506 sayılı kanun 66/c ) yeterlidir. Diğer taraftan 5 yıldan fazla sigortalı olduğu da açık ve seçik olarak bellidir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacının 1.8.1962-1.5.1965 devresinde karayolları 41. şube şefliği Bolu işyerinde noksan bildirilen 12 günlük sgorta primini ödemesi ve askerlik süresine ait hizmetin borçlandırılarak primlerinin ( davacı tarafından ) ödenmesi halinde davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğine ( ölüm aylığına hak kazandığına ) karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.10.1999 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini