Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/1-169
K: 1990/242
T: 11.4.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • SAZLIK
  • BATAKLIK
  • İMAR VE İHYA
 
743/m.641
 
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.12.1986 gün ve 849-1244 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 30.6.1987 gün ve 5545-6588 sayılı ilamı;
( .. Hükme esas alınan 27.1.1986 günlü haritada yeşil renkle boyanarak gösterilen ve Hazinece 4753 sayılı Yasa uyarınca dağıtıma tabi tutulan dava dışı taşınmazlar için oluşturulan kayıtlar çekişmeli taşınmazı yönünden sazlık ve bataklık okuduğu gibi yine nizalı yerlerin doğusunda bulunan ve Köy tüzel kişiliği adına mer'a olarak tahsisi edilen taşınmaza ait kayıtta Batıda dava konusu taşınmaz yönünde sazlık ve Bataklık sınırı göstermektedir. Yine tüm dosya içeriğine göre özellikle dosyaya konulan ve karşı çıkılmayan çekişmeli yere ait fotoğrafların sade gözle yapılan tetkiki bir yana taşınmazın toprak karakteri ve bitki örtüsü itibariyle niteliğini belirleyen ve raporlara esas alınan bulgulardanda bu husus duraksamaya yer bırakmıyacak biçimde anlaşılmaktadır. Sazlık ve bataklık niteliğinde bulunan bu tür taşınmazlar kural olarak devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu cihetle özel mülkiyete konu edilemez. Ancak, 5516 sayılı Yasa ya da başka özel bir yasa çerçevesinde Hazinece bu yasalarda öngörülen biçimde gerekli izin veya tahsisin yapılması ve yasaya gereğinin yerine getirilmesi durumunda bu taşınmazlar üzerine özel mülkiyet kurulabilir. Hemen belirtmek gerekir ki; temelde özel mülkiyete konu edilemeyecek bir taşınmaz mal hakkında her nasılsa sicil oluşturulması bu yerin özde tescil edilemiyecek yerlerden bulunduğuna ilişkin hukuksal niteliğini değiştiremez. Hal böyle olunca Mahkemece tapulama sırasında senetsizden davalı adına tesbit edilen dava konusu taşınmazların kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile mülk edinilemiyecek yerlerden olduğu gözetilerek tapularının iptali ile nitelikleri gereği tesbit dışı bırakılması ve elatmanın önelenmesi isteğinin de kabulü gerekirken bu hususlar nazara alınmaksızın yazılı olduğu üzere davanın reddedilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI :
Hukuku Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen önceki kararda direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu'nun bozma kararında dava konusu taşınmazın sazlık bataklık niteliğinde özel mülkiyete konu teşkil edemiyecek yerlerden olduğu Özel Daire bozması aynen benimsenerek yeniden vurgulanmış, yalnızca ilk karardan sonra yürürlüğe giren ancak mahkemece direnme kararında ek gerekçe olarak dayanılan 3402 sayılı Yasa yönünden Özel Dairesinde inceleme yapılması geneğine işaret edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki Hukuk Genel Kurulu kararı ile çekişmeli taşınmazın toprak karakteri ve üzerindeki yer yer bulunan bitki örtüsü itibariyle hukuksal niteliğine ilişkin bu belirlime kesinleşmiştir.
Gerçekten yerel mahkemece verilen ilk hükümden sonra 9.10.1987 gününde yürürlüğe giren 3402 sayılı kadastro Kanunu ile imar ihya edilen taşınmazlarla ilgili olarak belirli koşulların oluşması durumunda ihya edenler yararına hak tanıyan yeni bir düzenleme getirilmiştir. Ne varki, tüm dosya içeriğine göre çekişmeli taşınmaz davalı tarafından yasanın amacına uygun biçimde emek ve masraf sarfıyla imar ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmiş değildir.
Kaldıki bu husus taraflar arasında da tartışmasızdır.
O itibarla olayda dava konusu taşınmaz üzerinde kendiliğinden yetişen bir kaç ağacın ya da yer yer mevsimlik türde bitki bulunması veya basit nitelikte muhdesat yapılmış olması Yasa'nın amacı bir yana bırakılarak 3402 sayılı Kanunun 17 ve 14 ncü maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiğinin, imar ihyanını bulunduğunun kabulüne yeterli görülüp benimsenemez. Hal böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır
SONUÇ : Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini