Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/1-153
Karar no: 1999/171
T:  22.06.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taammüden adam öldürmeye tam teşebbüs suçundan sanık Sekine A...'in kocasının kasten öldürülmeye teşebbüs edilmesine azmettirdiği sabit görülerek TCK.nun 64. maddesi yollamasıyla 449/1, 62, 54/1 ve 59. maddeleri uyarınca 9 yıl 4 ay 15 gün ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında TCK.nun 31 ve 33. madde hükümlerinin uygulanmasına,
Taammüden öldürmeye tam teşebbüs, bu suça azmettirmek ve ruhsatsız patlayıcı madde bulundurmak suçlarından sanıklar Mehmet Mahsum Atılmış ve Bedriye Bozkuş'un da değişen suç niteliğine göre kasten adam öldürmeye tam teşebbüs suçundan TCK.nun 64, 448, 62 ve 59. maddeleri uyarınca 13 yıl 4 er ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmalarına, haklarında TCK.nun 31 ve 33. madde hükümlerinin uygulanmasına, ayrıca üzerlerine atılan ruhsatsız patlayıcı madde bulundurmak suçları da sabit görülerek TCK.nun 264/5-son cümle, 59, 647 Sayılı Yasanın 4, TCK.nun 72. maddeleri uyarınca sonuçta 841.000 er lira ağır para cezası ile cezalandırılmalarına,
Tüm sanıkların tutuk hallerinin sürdürülmesine ilişkin Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 24.3.1998 gün ve 104/31 sayılı karar, C.Savcısı, sanıklar ve müdahil vekillerinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 26.11.1998 gün ve 2886/3673 sayı ile;
"1- .........
2- .........
3- 29.8.1997 tarihinde Rus yapımı el bombası patlaması ile Salih A... yaralanmış ve aynı gün yapılan olay yeri inceleme tutanağında mağdurun ifadesi ve konumu değerlendirilerek "yaralı şahsın elindeki pimi çekilmiş el bombasının ayağın önüne düşürdüğü sırada patlamanın, gerçekleştiği" yolunda teknik bilirkişi görüş bildirmiştir.
Sanık Sekine'nin üvey oğlu olduğunu söyleyen Veyis'in emniyetten çok yakın tanıdığı olarak ismini verdiği Eyüp isimli kişi ile konuşarak Emniyette alınan ifadesinde suçu kabul ederek azmettiren kişi olarak gayriresmi eşi Mehmet Mahsum ile Sekine A...'in ismini verdiği,hazırlıkta Savcı ve Sulh Hakimi huzurunda suçu ve suçlamayı kabul eden sanığın duruşmada bu ifadeleri Sekine A...'in üvey oğlu Veyis'in talimatı ile yaptığını ve Emniyette polislerin baskısı ve tacizi ile de devam ettiğini açıkladığı, duruşmadaki savunmasında Cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada polis memurlarının ziyaretine gelerek ifadesinde ısrarlı olması isteğinde bulunularak 2 milyon lira para verdiklerini söylediği, polis memurları Mustafa Yılmaz, Cengiz Yüksel'in ziyareti ve para verme hususunu doğruladıkları, olay yerinde yapılan keşif sonunda teknik uzman bilirkişinin 12.2.1998 tarihli raporundaki düşüncesinin 29.8.1997 tarihli düşüncesi ile farklı olduğu, sanık Bedriye'nin anlatımlarının kendisini bağlayabileceği, diğer sanıklar Sekine ile Mehmet Mahsum için atfı cürüm mahiyetinde kaldığı,gelişen bu tablo içinde sanıklar Sekine ve Mehmet Mahsum için inandırıcı bulunmadığı kanaatine varılmakla delillerin sanıklar lehine değerlendirilmesi sonucu sanıklar Sekine ve Mehmet Mahsum'un beraatlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
4- Sanık Bedriye'nin ikrarının kendi yönünde değerlendirilebilmesi için 5.9.1997 tarihli yer gösterme ve zaptedme tutanağında el bombasının pimini attığını ve gösterdiği yerde bulunduğu işaret edilen el bombası halkası (maşa) ve pimi emanetten getirilerek patlattığı ifade edilen Rus yapımı bombaya ait olup olmadığı hususunun yemin verilmek suretiyle bilirkişiye incelettirilip rapor alınmadan noksan tahkikatla karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuş ve sanıklar Sekine A... ile Mehmet Mahsum Atılmış'ın tahliyelerine karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 2.2.1999 gün ve 7/11 sayı ile;
"Sanık Bedriye Bozkuş'un ifadelerinin kendisini bağlayacağı belirtilmiş ise de; bu sanığın diğer sanıklar Sekine ve Mehmet Mahsum'a cürüm atması için bir sebep bulunmamaktadır. Sanık Bedriye, müdafi de hazır olduğu halde C.Savcılığında ve Sorgu Hakimliğinde verdiği ifadelerle sanık Sekine A...'in emniyette verdiği ifade ve (beraet hükmü kesinleşen) sanık Hükmiye Atılmış'ın emniyet ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde; sanık ifadeleri oluşa uygun ve benzerlik arzetmektedir. Bomba atılmasını Sekine A... ve Mehmet Mahsum Atılmış, Sanık Bedriye'den istemiş, Bedriye'nin de kuma olmanın verdiği çaresizlikle bombayı attığı, bombayı kocası Mehmet Mahsum Atılmış'ın temin ettiği, sanık Sekine'nin de öldürmeye teşebbüs olayının azmettiricisi olduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki; tüm dava münderecatı ve özellikle sanıkların hazırlık ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık Bedriye'nin bomba atarak Salih A...'i öldürmesi için bir sebep bulunmamaktadır." biçimindeki gerekçe ile önceki hükmünde direnmeye karar vermiştir.
Bu kararın da C.Savcısı ve sanıklar vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma isteyen 6.5.1999 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü;
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Sanıklardan Sekine A...'in, kiracıları ve komşusu olan Mehmet Mahsum Atılmış'a kocası Salih'in kendisini dövdüğünü, iyi davranmadığını söyleyerek ondan kocası Salih'i öldürmesini istediği ve ikisinin Salih'i öldürmeye karar verdikleri, bunun için sanık Mehmet'in bir adet el bombası temin ettiği, müdahili el bombası atarak öldürmesi hususunun iki sanıkça önce hakkındaki beraet kararı temyiz edilmeksizin kesinleşen ve Mehmet Mahsum Atılmış'ın resmi nikahlı eşi olan Hükmiye Atılmış'a teklif edildiği, onun kabul etmemesi üzerine sanık Mahsum'un nikahlı eşi Bedriye Bozkuş'a bombayı vererek bombanın kullanılması hususunda eğittiği ve sanık Bedriye'nin de olay günü saat 08.00 sıralarında hayvanları sulamak için girdiği ahırdan çıkan ve merdivenleri tırmanmakta olan müdahil Salih'i öldürmek amacıyla el bombası attığı, ancak müdahilin yaralı olarak kurtulduğu iddiasıyla açılan kamu davasının sonunda Yerel Mahkemece sanıkların suçları sabit görülerek yazılı biçimde mahkumiyetlerine karar verilmiştir. Olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık;
a) Sanıklar Sekine A... ile Mehmet Mahsum Atılmış'ın, müdahili öldürmeye teşebbüs eylemine sanık Bedriye'yi azmettirmek suretiyle katılıp katılmadıkları,
b) Sanık Bedriye'nin suçunun subutu bakımından soruşturmanın genişletilmesine gerek bulunup bulunmadığı,
hususlarına ilişkindir.
1- 29.8.1997 tarihli olaydan sonra, 5.9.1997 günlü yer göstermede hazır bulundurulan sanık Bedriye Bozkuş, 7.9.1997 günlü emniyet ifadesinde, diğer sanıklardan Mehmet Mahsum'un imam nikahlı eşi olduğunu, ev sahipleri olan Salih A... ile eşi Sekine A...'in sık sık kavga ettiklerini bildiğini, kocası Mehmet Mahsum'un, 20-25 gün kadar evvel aynı zamanda komşuları olan Sekine'den bir çift küpe alıp bunları bozdurduğunu bildiğini, küpeleri Sekine'ten ne için aldığını ise bilmediğini, bomba atılmasından bir gün önce sabahleyin eşi Mahsum'un kendisine bir elbombası göstererek, "bu bombayı yarın sabah Salih A... ahırdan çıkarken üzerine atacaksın" diyerek, bombanın nasıl kullanılacağını kendisine öğrettiğini, bu arada kocasının, bomba atılmasını önce resmi eşi Hükmiye'ye teklif ettiğini, ancak onun kabul etmediğini söylediğini, eşi Mahsum'un o gün öğleden sonra İstanbul'a gitmek üzere evden ayrıldığını, aynı gün çeşme başında bulunduğu sırada, su doldurmak bahanesiyle gelen Sekine'nin, kendisine bombadan haberi olup olmadığını sorduğunu, kocasının bombayı kendisine nasıl kullanacağını öğreterek verdiğini Sekine'ye anlattığını,olay sabahı 05.00 te kalkıp evin balkonundan komşuları olan Salih'in ahıra gelişini gözlemeye başladığını, 05.30 sularında hayvanlarını çıkarmak üzere Salih'in ahıra geldiğini gördüğünü, hayvanlarını çıkarıp merdivenlerden yukarı doğru yürüdüğü sırada, elinde bulunan el bombasının pimini çıkarıp Salih'e doğru fırlattığını, kendisinin de geri geri kaçtığını, hiç birşeyden haberi yokmuş gibi dışarı çıktığını, diğer sanık Sekine A...'in de olayı bildiği halde kocasının başında ağladığını, müdahil Salih'e el bombasını kocası Mahsum ve Sakine A...'in talimatıyla attığını, Savcı önünde, "El bombasını atmayı kocası istediği ve onu çok sevdiği için kabul ettiğini, Sulh Cezada, "Eşi Mehmet Mahsum'un, Sekine'nin altın ve evinde kira ödemeden oturma vaadi karşılığında bombayı atmasını istediğini, bu iki sanıktan korktuğu için ve katılanı öldürmek de istemediğinden bombayı yaralanacağı şekilde attığını, kocasını öldürmesi için sanık Sekine'nin kendisine bizzat teklifde bulunduğunu belirtmiş, Cezaevinden Mahkemeye gönderdiği 3.11.1997 havale tarihli dilekçesinde ise; "kuması Hükmiye ile anlaşamadığı için kocası evde olmadığı zaman sık sık kavga ettiklerini, bu yüzden kocasına da kızgın olduğunu, kocası İstanbul'da iken mağdur Salih'in oğlu Veysi A...'in, bu olayı üvey annesi sanık Sekine ve Mehmet Mahsum'un üzerine atmasını kendisinden istediğini, karşılığında evlenme, çok para ve güzel bir yaşantı vaadettiğini, kendisinin de kabul etmesi üzerine Veysi'nin emniyeti aradığını, polisin gelip kendisini götürdüğünü, emniyette gördüğü baskı nedeniyle bütün olayı üstlendiğini, aslında Salih'in yaralanması ile hiç birinin ilgisi olmadığını, duruşmadaki sorgusunda da "okunan dilekçe içeriğinin doğru olduğunu, Sulh Ceza Hakimliği ve Savcı önünde verdiği ifadesi baskı altında alındığı için kabul etmediğini, cezaevinde iken ziyaretine gelen polislerden birisinin, önceki ifadelerini değiştirmemesi için kendisine 2.000.000 lira çıkarıp verdiğini, yine duruşmada, son sözünde, kuması Hükmiye'nin kendisini evden kovduğu için ve Veysi'nin kendisine sadece Mahsum Atılmış ile Sekine A...'in yakalanacağını söylediği için, suçu kabul ettiğini savunmuştur.
5.9.1997 günlü yer gösterme ve zaptedme tutanağına göre sanık Bedriye, Polislerce yaptırılan yer gösterme sırasında olayı nasıl gerçekleştirdiğini anlatmış, el bombasının pimini attığı yeri göstermiş, bombayı attığını söylediği evden 150-200 metre kadar uzakta bir el bombası pimi ve halkası, gösterdiği yerde otlar arasında bulunmuştur.
Sanıklardan Sekine A... 7.9.1997 günü emniyette, sanık Bedriye'nin anlatımı doğrultusunda, Bedriye'nin imam nikahlı eşi Mahsum ile birlikte, kendi kocası Salih A...'i öldürmesi için Bedriye'yi azmettirdiklerini söylediği görülmekte ise de, Savcılıkta, Sulh Ceza Hakimi önünde ve duruşma sırasındaki ifade sorgu ve savunmasında, emniyette kendisine baskı yaptıklarını, korktuğu için ne söylediğini bilmediğini, kumasının oğlu Veysi'nin kendisine kızdığı için böyle bir iftirada bulunduğunu, kocası Salih, üzerine Zekiye isimli kuma getirdiği halde, kardeşlerinin istemesine rağmen, onu terketmediğini, suçsuz olduğunu savunmuştur.
Diğer sanık Mehmet Mahsum Atılmış ise, savcı önünde ve duruşma sırasındaki ifade ve sorgusunda, mağdur Salih'in yaralanmasından önce Silopi ilçesinde iş bulamadığından Irak'a geçtiğini,Irak'tan ağabeyi Mahmut'u aradığında evlerinin etrafında bomba atıldığını ondan öğrenince eve döndüğünü ve üç dört gün kaldığını ve sonra da çalışmak üzere İstanbul'a gittiğini, eşi Bedriye'nin tutuklandığını öğrenince Mardin'e geldiğini, ağabeyinin evnide polislerce yakalandığını, ev sahipleri olan mağdur Salih'i öldürtmesi için bir neden bulunmadığını, suçsuz olduğunu savunmuştur.
Sanık Mahsum'un resmi nikahlı eşi olup hakkında verilen beraet kararı temyiz edilmeksizin kesinleşen sanık Hükmiye Atılmış emniyette alınan 7.9.1997 günlü ifadesinde "Salih A...'in karısı Sekine'nin evlerine gelip eşi Mahsum'la görüştüğünü ve her gelişinde kocasından nasıl kurtulabileceğini sorduğunu, olaydan 3-4 gün önce eşi Mahsum'un, yanında getirdiği bir el bombasını, hayvanları ahırdan çıkarmaya geldiğinde Salih'in üzerine atmasını kendisinden istediğini, çocuklarını düşünerek onun bu teklifini kabul etmediğini, onun da fazla ısrar etmediğini, ancak, kimseye, birşey söylememesi için kendisini uyardığını, el bombasının atılmasından bir gün önce kocası Mahsum'un İstanbul'a gittiğini, kendisinin de Kabala beldesine gidip akşam eve döndüğünde,sanıklar Sekine ile Bedriye'yi konuşurlarken gördüğünü, kendisini görünce onların da konuşmayı kesip ayrıldıklarını, el bombasını kimin ne zaman atacağından haberi olmadığını" söylemiş ise de, savcılıkta ve duruşmada; "kocası Mahsum'un olayla bir ilgisi olmadığını belirtmiş, emniyette ifadesi alınırken korktuğum için o şekilde anlatımda bulundum" demiştir.
Müşteki (müdahil) Salih A... 29.8.1997 günü yaralandıktan sonra hastanede alınan ilk ifadesinde, "......ahıra gitmek için merdivenlerden yürürken bir anda nar şeklinde bir ışık yandığını, patlama olduğunu ve bayıldığını," evinde naip hakim tarafından alınan ifadesinde "..... hayvanları ahırdan saldıktan sonra,kendisinin kaldığı evden çubuk almak için merdivenlerden yukarı çıkarken, kesin olarak nereden geldiğini anlayamamakla beraber, bombanın tam dik vaziyette düştüğünü gördüğünü, cincilik gibi işlerle uğraştığı için eşi Sekine ile aralarında geçimsizlik olduğunu, bu yüzden onun ".... parçaların havada uçacak" diyerek en ufak bir münakaşada kendisini tehdit ettiğini, ancak onu ciddiye almadığını,sanık Mehmet Mahsum ile eşlerinin ekonomik durumlarının bozuk olduğunu, zaman zaman kirayı ödemekte zorlandıklarını,bazen sanık Mahsum'a yardım bile ettiğini, 11.2.1998 tarihli keşifte; ".... merdivenlerden yukarı doğru çıkarken ve merdivenin sonuna geldiğinde birden önüne dik olarak bir şey düştüğünü ve bilahare patladığını, bu düşen şeyin kiracısı Mehmet Mahsum'un oturduğu evin penceresinden atılmış olabileceği gibi, o binanın üstündeki teras katından da atılmış olabileceğini, bombanın dik olarak düştüğünü, başka bir yönden gelmediğini anlatmıştır.
Sanıklardan Sekine'nin üvey oğlu Veysi A..., duruşmada çekinme hakkı hatırlatılarak alınan yeminli ifadesinde, "Babası Salih'in resmi nikahlı eşi olan üvey annesi Sekine'nin, babası ile sürekli tartışıp huzursuzluk çıkardığını,olaydan 3 gün önce de tartıştıklarını, bu tartışma sırasında babasına, "senin mezarının üzerine oturacağım, tüm et parçalarını havaya uçuracağım" dediğini, yaralı babasını Diyarbakır'a götürüp döndükten sonra, kardeşinin kendisine, sanık Bedriye'nin bütün olayları bildiğini, kendisinin de bomba ile yaralanacağını, öldürüleceğini duyduğunu nakletmesi üzerine Bedriye'yi eve çağırdığını, ısrar edince, Bedriye'nin, bu işin para karşılığı yapıldığını ve onların evinde bir kişinin de olaya katıldığını bildirdiğini, isim vermeyince tekrar ısrar ettiğini, sonunda üvey annesi Sekine A...'in ismini verdiğini, ancak Bedriye'nin, bombayı kendisinin attığına ilişkin bir şey söylemediğini, yalnız, yabancı bir kızın bombayı attığını bildiğini söylediğini, Bedriye'nin bu bilgileri vermesi üzerine Emniyet Müdür Yardımcısı Eyüp beyle görüştüğünü, polislerin gelip Bedriye ile konuştuktan sonra onu emniyete götürdüklerini, Eyüp isimli görevli ile kendisinin bir yıldan beri tanıştığını, kesinlikle evlenme ve lüks bir hayat karşılığında Bedriye'ye suçu kabul ettirmesinin söz konusu olmadığını söylemiştir.
Tanık kuyumcu Edip Çiftçi Emniyette alınan 6.9.1997 günlü anlatımında sanıklar Sekine ve Mahsum'un, zaman zaman dükkanından ziynet eşyası alıp geri sattıklarını, yirmi gün veya bir ay kadar evel, Mahsum'un Cumhuriyet tabir edilen küpeyi getirip 23 milyon liraya sattığını, aynı küpeyi 3 ay kadar evel sanık Sekine'ye sattığını hatırladığını, Mahsum'a sorduğunda, Sekine'den borç olarak aldığını kendisine söylediğini belirtmiş ve satmak üzere kendisine küpe getiren kişi olarak sanık Mahsum'u, gösterilen evlenme cüzdanındaki fotoğraftan teşhis etmiştir. Duruşmada ise, sanık Mahsum'u tanımakla beraber, dükkana küpe getirip getirmediğini bilmediğini, sanığın karısının gelip kendisine böyle dediği için, o şekilde ifade verdiğini söylemiş ve duruşmada sanık Mahsum'un eşi Hükmiye'ye dönerek "sen mi geldin, sen mi böyle söylememi istemiştin" dediği tutanağı yazılmış, ifadesine devamla, kendisine böyle bir küpe getirildiğini hatırlamadığını, duruşmada kendisine sanık Sekine'nin kulağındaki küpeler gösterildiğinde; bu küpeyi özel olarak yaptıkları için tanıdığını söylemiş, sonradan mahkemeye sunduğu 20.1.1998 havale tarihli dilekçesinde; Mahkemede, Sekine'nin kulağındaki küpeleri kendisinin yaptığıını söylemiş ise de, aradan üç ay geçtiği için bu konuda yanıldığını, emniyetçe alınan ifadesinin doğru olduğunu bildirmiştir.
Mardin Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Halil Kantaş, İnfaz Koruma Memuru Havva Budar, Komiser Mehmet Çeribaş, Polis memurlarından Mahmut Yüca, Mustafa Yılmaz ve Cengiz Yüksel duruşma da tanık sıfatıyla alınan yeminli ifedelerinde; sanıklardan Bedriye'nin cezaevinde ziyaret edilmesi ve kendisine 2.000.000 lira para verilmesi olayını doğrulamışlar, bu tanıklardan emniyetçi olanlar, ziyaret amacının; sanığın hazırlıkta, olayın aydınlanmasında kendilerine yardımcı olduğundan verdikleri söz nedeniyle gerçekleştiğini, iki milyonun, durumuna acıyarak, yardım amacı ile verildiğini, önceki ifadesini mahkemede de devam ettirmesi konusunda kendisine herhangi bir şey söylenmediğini belirtmişlerdir.
29.8.1997 günlü olay yeri inceleme tutanağında; görüş mesafesinin geniş olması, mağdurun bu görüş mesafesi içinde kimseyi görmediğini beyan etmiş olması ve bombanın özellikleri değerlendirilerek mağdurun, pimi çekilmiş el bombasını elinden, ayağının önüne düşürdüğü sırada, patlamanın gerçekleştiği belirtildiği halde, bu tutanağı düzenleyenlerden bomba imha uzmanı Polis Memuru Mehmet Derici, 11.2.1998 günü mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlediği raporunda; "patlamanın, mağdurun yüzünün yola, yukarı istikamete dönük vaziyette iken gerçekleştiği, bombanın ise dikey şekilde bırakıldığı kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Mağdur Salih'in vücudunun sol alt kesiminde etkili olduğu anlaşılan bu yaralama nedeniyle ortopedik açıdan hayati tehlike geçirmediği ancak, 60 gün mutad iştigaline engel olduğu 25.12.1997 günlü kesin rapordan anlaşılmaktadır.
Sanıkların savunmaları, iddia, tanık anlatımları ve dosya içeriğini oluşturan diğer delillere göre açıklanan bu oluşta, olaydan yaralanarak kurtulduğu halde mağdur Salih A...'in görgüye dayanan ifadesi bulunmamasına, Sanık Bedriye kendisini ve diğer iki sanığı suçlayan hazırlık aşamasındaki ikrarından, yargılama aşamasında cezaevinden mahkemeye gönderdiği dilekçesindeki beyanı ve duruşma sırasındaki ifadesi ile dönmesine, sanıklardan Mahsum Atılmış soruşturma ve kovuşturmanın hiç bir evresinde suçu kabullenmemiş olmasına, olay sırasında iş bulmak amacıyla Irak'a gittiğini, sanık Sekine'nin de, sonraki aşamalarda, emniyet anlatımından dönerek üvey oğlu Veysi'nin kendisine iftirada bulunduğunu savunmalarına ve bu savunmaların aksini gösterir başkaca bir kanıt elde edilememiş olmasına göre; sanık Bedriye'nin bu iki sanık hakkındaki hazırlık evresine ait anlatımlarının suç atma niteliğinde olduğu ve yalnız bu anlatımlara dayanarak sanıklar Sekine A... ve Mehmet Mahsum Atılmış haklarında mahkumiyet hükmü kurulamayacağı açıktır. O halde; birinci uyuşmazlık nedeninin konusunu teşkil eden, Sekine A... ve Mehmet Mahsum Atılmış'a ilişkin Yerel Mahkeme direnme hükümlerinin, sanıkların suçlarının sabit olmadığı nedeniyle, bozulmasına karar verilmelidir.
2- Mevcut kanıtlara göre sanık Bedriye yönünden yapılan değerlendirmeye gelince;
a) Suç tarihi 29.8.1997 olup, sanık Bedriye'nin ilk defa kim tarafından suçlanarak 4 gün sonra gözaltına alındığı dosya içeriğinden anlaşılmamaktadır.
b) Sanık Bedriye cezaevinden gönderdiği dilekçesinde ve duruşmadaki ifadesinde kendisine olayı üstlenmesi için vaatlerde bulunduğunu söylediği sanık Sekine'nin üvey oğlu Veysi'nin hazırlıkta alınmış ifadesi bulunmadığı gibi, mahkeme huzurunda alınan ifadesinde sözünü ettiği ve olay hakkında sanık Bedriye'nin bilgisi bulunduğunu kendisine naklettiğini söylediği kardeşinin kimliği belirlenip dinlenilmemiştir.
c) Emniyetçe mahkemeye hitaben yazılan yanıt yazısında, emniyette Eyüp isminde bir görevlinin bulunmadığı bildirildiği halde, mahkemece tanık Veyis tekrar dinlenerek anlattığı hususların doğru olup olmadığı irdelenmemiştir.
d) Bilirkişi Mehmet Derici'nin 29.8.1997 günlü olay yeri inceleme tutanağındaki düşüncesi ile keşif sonrası mahkemeye sunduğu rapordaki görüşü çelişik olduğu halde, bilirkişi mahkemeye çağrılıp bu çelişkinin nedeni kendisinden sorulmamıştır.
e) Özel Daire bozma ilamında da belirtildiği gibi, olay yerinden 150 metre kadar uzakta sanık Bedriye'nin yer göstermesi ile bulunan el bombası halkası (maşa) ve pimi getirtilerek sanığın patlattığı iddia edilen Rus yapımı bombaya ait olup almadığı hususunda bilirkişiye inceleme yaptırılmamıştır.
Saptanan bu eksiklikler, sanık Bedriye'nin hazırlıktaki anlatımlarının doğruluk derecesinin ve buna bağlı olarak kendi suçunun sübutu bakımından önem arzetmekte olup, belirlenen bu hususlarda soruşturmanın genişletilmesine gerek bulunmaktadır. Bu itibarla, sanık Bedriye Bozkuş hakkındaki Yerel Mahkeme direnme hükmünün de eksik soruşturma nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi Yılmaz Turan; Mevcut, kanıtlara göre sanıkların suçları sabit olduğu görüşü ile karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ: Yerel Mahkeme direnme hükmünün, yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı; sanıklar Sekine A... ile Mehmet Mahsum Atılmış'ın müsnet suçları işlediklerine dair, cezalandırılmalarına yeterli, hertürlü kuşkudan uzak inandırıcı kanıtlar elde edilememiş olduğu halde mahkûmiyetlerine karar verilmesi, Sanık Bedriye Bozkuş hakkında ise eksik soruşturma ile mahkumiyet hükmü kurulmuş olması gerekçeleriyle istem gibi BOZULMASINA, 22.6.1999 günü oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Kiracımız eşiyle boşandığını bildirmeden 2.5 yıl konutu ortak kullanmışlar. 
  • 22.06.2024 16:02
  • Asansör yıllık kontrolü kime ait? 
  • 19.06.2024 15:40
  • [Miras Payları] Payımın eksik verilmek istenmesi 
  • 18.06.2024 16:54
  • görev tahsisli lojman nakil 
  • 18.06.2024 08:26
  • [Miras tasarrufun iptali davaları] Anneye devredilen malın satışını engelleme 
  • 15.06.2024 20:15


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini