Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1997/1-59
K. 1997/83
T. 8.4.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KASTEN ADAM ÖLDÜRMEK
YASAL SAVUNMA
 
KARAR ÖZETİ : Daha önce bir kişiyi öldürüp yeğeniyle evlenmesi nedeniyle sanığın oğluna kızan ve aileyi sürekli ölümle tehdit eden maktulün, olay günü bahçede sanıkla çalışan oğluna "küfredip, 5-6 metre uzaklıktan tabanca ile ateş ederek, onun gizlendiği yere doğru yürüdüğü" sanığın da ona tabanca ile ateş ettiği; maktulün tabancasını doğrultması üzerine onu öldürdüğü olayda, yasal savunma koşulları oluşmuştur.
(765 s. TCK. m. 448, 49)
 
Adam öldürmek suçundan sanık İsmail hakkında, TCY.nın 49. maddesi gereğince ceza tertibine yer olmadığına ilişkin, (Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi)'nce oyçokluğuyla verilen 11.12.1995 gün, 245/306 sayılı hükmün C. Savcısı ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 17.06.1996 gün, 2081/2303 sayı ile;
 
"Sanık İsmail, oğlu Esen ile tarlasında çalışırken, tarla komşusu olan maktulün aralarında mevcut husumet nedeniyle Esen'e hakaret ederek bir el ateş ettiği, Esen'in kendisini yere attığı, bunu gören sanık İsmail'in oğlunun vurulduğunu düşünerek maktüle bir şarjör mermi attığı ve ikinci şarjörü de takarak ateş ettiği, maktülün on kadar giriş ve çıkışı olan kurşun yaralanması sonucu öldüğü, ölenin tabancasını elinden alarak sanığın teslim olduğu, sanık İsmail'in anlatımlarında "oğlumu öldürdü diye ona ateş ettim, vurdum" şeklindeki açıklamalarında meşru müdafaa koşulları içinde bulunduğunu gösterir savunmalarının da olmadığı, dosya içeriğine göre sanığın maktülü, oğluna ateş edip vurduğu düşüncesi içinde maruz kaldığı ağır tahrik altında öldürdüğü anlaşıldığından, TCK.nun 448, 51/2, 59. maddeleri ile cezalandırılması gerekirken TCK.nun 49. maddesinin uygulanması" isabetsizliğinden bozmuş,
 
Yerel Mahkeme, 16.10.1996 gün, 235/223 sayı ile;
 
"Sanık, yanlarına gelen maktülün oğluna küfretmesi, bir el ateş etmesi üzerine, kendisine ateş edilme ihtimali bulunduğundan maktüle ateş etmiştir. Saldırı ve savunma aynı anda olmuştur. Sanık, yere düşen oğlunun öldüğünü düşünmüş ve elinde tabanca bulunan maktüle ateş etmiştir. Olayda meşru müdafanın koşulları gerçekleşmiştir" gerekçesiyle ve bozmaya uyulması gerektiği karşı oyu ile oyçokluğuyla önceki hükümde direnmiştir.
 
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ve katılan vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "bozma" istemli 20.02.1997 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Sanık hakkında kasten adam öldürmek suçundan açılan davada; Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, fiilin yasal savunma koşulları içinde işlenip işlenmediğine ilişkindir.
 
Ceza Yasasının 49. maddesinde düzenlenen yasal savunmanın kabulü için, maddi mahiyette haksız bir saldırı bulunmalı, savunma ile saldırı hemzaman olmalı, savunma saldırı devam ederken yapılmalı, savunma ile saldırı arasında uygun oran bulunmalıdır. Ancak saldırının varlığını geniş manada anlamak ve başlayacağı artık muhakkak olan bir saldırıyı başlamış, keza bitmiş olmasına rağmen tekrarından korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur. Henüz başlamamış saldırı tehlike teşkil edebileceği gibi, sona eren bir saldırının tekrar edilme tehlikesi de bulunabilir.
 
Yasal savunmada sanığa kaçma mükellefiyeti yükletilmeyeceği gibi sanıktan kaçarak kurtulması istenemez. Failin kaçma olanağının bulunup bulunmadığı da dikkate alınamaz. Savunmada zorunluluk bulunup bulunmadığı dikkate alınamaz. Savunmada zorunluluk bulunup bulunmadığı da, her olayın özelliğine göre saptanmalıdır. Saldırıya uğrayanın bizzat fail olması gerekmez. 3. bir kişinin saldırıya maruz kalması halinde de yasal savunma koşullarının gerçekleşmesi mümkündür.
 
Maddi olayda, sanık ile hakkındaki beraet kararı kesinleşen oğlu Esen, tarlalarında çalışırlarken bitişik tarlanın sahibi olan ve oğluna almak isteği kızın Esen ile evlenmesine kızan, bu nedenle aralarında kırgınlık bulunan maktül, sanığın bulunduğu yere gelerek Esen'e küfretmiş, 5-6 metre mesafeden tabancasıyla bir el ateş etmiştir. Kendisine ateş edilen Esen, "ben sana ne yaptım" diyerek kendini yere atmış ve bir ağacı siper almıştır. Maktül, yerde yatan sanığın oğluna doğru yürümüş, oğlunun vurulduğunu zanneden sanık, tekrar ateş edilerek onun öldürüleceği korkusuyla tabancasını çekmiş ve maktüle ateş etmiştir. Maktülün kendisine doğru dönmesi ve silahını doğrultması üzerine bu kez kendini korumak amacıyla ikinci şarjörü takarak maktüle ateş etmiş, yere düşen ölenin elinden tabancasını alarak oğlunun yanına gitmiştir. Sanık "bir şeyin var mı" diye oğluna sormuş ve karakola giderek teslim olmuştur.
 
Olayın akışı, işlenmesindeki özellikler, Esen'in kendi yeğeni ile evlenmesine kızan maktulün, daha önce öldürdüğü şahıs gibi Esen'in de barsaklarını eline vereceğini köyde söylemesi, sanık ve ailesini tehdit etmesi, sanığın olay sırasındaki ruhi durumu, ölenin davranışları nazara alındığında ve ayrıca maktülün, bahçede çalışmakta olan sanığın oğluna küfrederek ateş ettikten sonra şarjöründe yedi mermi bulunan tabancası elinde olduğu halde saklanan Esen'e doğru yürümesi nedeniyle, atışına devam etmesi kuvvetle muhtemel bulunduğundan saldırının sona ermediğinin kabulü gerekeceği cihetle, olayda; yasal savunmanın koşulları gerçekleşmiştir. Bu itibarla, direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
 
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyeleri; "Özel Daire bozma kararının haklı nedenlere dayandığı düşüncesiyle" karşı oy kullanmışlardır.
 
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün (ONANMASINA), tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak 8.4.1997 günü oyçokluğuyla karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Kiracımız eşiyle boşandığını bildirmeden 2.5 yıl konutu ortak kullanmışlar. 
  • 22.06.2024 16:02
  • Asansör yıllık kontrolü kime ait? 
  • 19.06.2024 15:40
  • [Miras Payları] Payımın eksik verilmek istenmesi 
  • 18.06.2024 16:54
  • görev tahsisli lojman nakil 
  • 18.06.2024 08:26
  • [Miras tasarrufun iptali davaları] Anneye devredilen malın satışını engelleme 
  • 15.06.2024 20:15


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini