Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1997/1-41
K. 1997/64
T. 25.3.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KASTEN ADAM ÖLDÜRMEK
YARALAMA KASTIYLA ADAM ÖLDÜRMEK
AĞIR TAHRİK
 
KARAR ÖZETİ : Sanığın, geceleyin dört kişilik karşı erkek grubu tarafından, kendisi ve yakınları tekme tokat, saçlarından sürüklenmek ve annesinin kuyruk sokumu kırığı oluşacak derecede dövülmek suretiyle toplu saldırıya maruz kalmaları üzerine; elindeki bıçağı yaralamak suretiyle saldırıyı önlemek için ölenin içinde bulunduğu gruba hayati bölgeleri hedef almaksızın salladığı sırada saldırı ve boğuşma ortamında mobil olan hiç bir geçmiş husumeti bulunmayan ölenin bacağından aldığı yara nedeniyle öldüğü olayda, sanığın ağır tahrik altında etkili eylem kastıyla hareket ettiğinin kabulü gerekir.
(765 s. TCK. m. 448, 452, 51/2)
 
Kasten adam öldürmek suçundan sanık Dolunay'ın; TCY.nın 448, 51/2, 59. maddesi uyarınca 6 yıl, 8 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, (İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi)'nce 15.1.1996 gün ve 182/2 sayı ile verilen kararın, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce, 18.6.1996 gün ve 1350/2326 sayı ile;
 
(Sanık Ersin, iki kızı ve öğretmen olan bayan misafiri Gülay ile birlikte lokantada akşam yemeği yedikleri, sanık Ersin'in, bir ara kızı Sinem ile yakında bulunan diğer bir lokantadaki arkadaşını görmeye gittiği, dönüşte Ali Rıza'nın eliyle sanık Ersin'in beline sarılarak cinsel tacizde bulunduğu, Ersin'in, Ali Rızayı itmesi üzerine yanında arkadaşı olan Ercan'ın; arkadaşının turist olduğunu, böyle bir harekette bulunabileceğini söyleyerek hakaret ettiği ve tokat atmaya kalkıştığında sanık Ersinin, masadan aldığı bir bardağı fırlatarak Ercan'ın kaşından yaralanmasına sebep olduğu, Ersinin de elinin kesildiği, yemek yedikleri lokantaya dönerek oradakilere birşey söylemedikleri ve olayın birinci safhasının bu şekilde bittiği, Ercan'ın başına pansuman yaptırdığı, bu arada arkadaşı ölen İsmail'in geldiği, yaralanma sebebini sorduğu, bir bayan tarafından yaralandığını öğrendiği, Ersin ve yanındakilerin bir saat kadar yemeklerine devam ettikleri, lokanta sahibi Faruk ile araçlarına binmek üzere lokantadan ayrıldıkları, ilk olayda yaralanan Ercan'a bir çocuğun, kendisini yaralayan kadının Talip Lokantasında olduğunu söylemesi üzerine, Ercan, ölen, Zeycan ve Ali Rıza'nın lokantaya geldikleri, orada bulamayınca araçlarına binmek üzere yürüdüklerini görünce, onlara karşı saldırıya geçtikleri, sanık Ercan'ın, sanık Ersin'e tekme, tokat atarak dövdüğü, saçlarından yerde sürüklemeye kalkıştığı, annesine saldırıyı önlemek isteyen sanık Dolunay'da darp ettikleri, dört kadının acımasızca dövüldükleri, bu arada sanık Ersin'in kuyruk sokumu kırığı oluşacak derecede dövüldüğü, bir ara yakındaki bir lokantadan bıçak alan Dolunay'ın; "Polis dağılın" diye bağırarak üzerine gelenlere doğru rastgele bıçak salladığı, Ercan'ı karnından 2 kez, 5 gün iş ve güçten kalacak derecede yaraladığı, maktülü 2 kez karnından, bir kez bacağından olmak üzere 3 yerinden yaraladığı, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu'nun 20.12.1995 tarihli raporuna göre; sol bacak ön orta kısmında tıbialin arteriada tam kesi sonucu ölümün oluştuğu, karındaki 2 adet yaranın öldürücü olmadığı, mücadeleden kurtulan sanığın araca binerek oradan uzaklaştığı anlaşılmış ve mahkeme dosya içeriğine uygun bir biçimde oluşu bu şekilde kabul etmiştir.
 
Bu oluş ve kabule göre;
 
Sanığın annesi, kız kardeşi ve kendisi dövülürken lokantadan aldığı bıçakla sağa sola sallayarak, saldırıyı önlemek maksadı ile hareket ettiği, hareketli ortam içinde iken direkt hedef almasının olanaklı bulunmadığı, gece geç vakit üzerlerine gelen şahıslardan esas hedef alması gereken Ercan'a karşı ika ettiği 2 yaranın hayati tehlike oluşturmaksızın 5 gün iş ve güçten kalacak derecede olduğu, her iki saldırgana karşı aynı kast içinde hareket ettiği, bunlardan ölenin bacağındaki yaranın büyük damarları kesmesi ile ölümün oluştuğu anlaşıldığından, sanığın ölene karşı eyleminden ötürü TCY.nın 452, 51/2. maddeleri ile cezalandırılması gerekirken, TCY.nın 448. maddesi uygulanarak vasıfta yanılgıya düşülmesi) isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
 
Yerel Mahkeme ise, 18.10.1996 gün ve 194/165 sayı ile; (bacakta olan ve ana atardamarların kesilmesiyle doğal ve beklenir sonucu ölüm olan yaranın dışında, öldürücü bölge olan karında, batına nafiz, iç organlarda tahribat yapan iki bıçak yarası daha bulunmaktadır. Kasıktaki tek yaranın dahi öldürme kasdının varlığını kabule yeterli olduğu açık iken, karındaki yaraların da varlığına rağmen bunu kabul etmemek olanaklı görülmemiştir) açıklamasıyla, önceki kararda direnmiştir.
 
Bu karar da, sanık müdafii tarafından süresinde temyiz edildiğinden, dosya Yargıtay C. Başsavcılığı'nın, "bozma" istekli 3.2.1997 gün ve 1/6616 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle; Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
İncelenen dosyaya göre;
 
Sanık Dolunay'ın; annesi, kızkardeşi ve Ankara'dan misafirleri Gülay ile birlikte olay gecesi İstanbul Kumkapı'da bir lokantaya gittikleri, masalarında oturdukları sırada, sanığın annesi Ersin'in bir arkadaşı ile karşılaştığı, gürültüden konuşamamaları nedeniyle, arkadaşının yandaki lokantada olduğunu ve orada konuşmak istediğini söylemesi nedeniyle, bir süre sonra küçük kızı Sinem ile birlikte, yandaki lokantaya gitmek üzere çıktıkları, gittikleri bu lokantadan dönerken, karşı yönden gelen gruptan Ali Rıza'nın Ersin'e elle sarkıntılıkta bulunması üzerine, onu itelediği, duruma müdahale eden Ercan'ın "o turisttir, yapar" demesi üzerine, bir masadan edindiği bardakla Ercanı kaşından yaraladığı, tarafların olay yerinden ayrıldıkları, Ercan ve arkadaşları başka bir lokantada otururlarken yanlarına ölenin de geldiği,
 
Saat 24.00 sıralarına dek oturan sanık ve yanındakilerin, lokantanın sahibi ile dışarı çıktıkları, bu sırada bir çocuğun Ercan'a kendisini yaralayan Ersin'in yerini söylemesi üzerine, grup halinde dışarı çıktıkları ve lokantadan henüz çıkmış bulunan sanık ve yanındakilerle karşılaştıkları, Ercan, ölen, Ali Rıza ve Zeycan'dan oluşan grubun sanık ve yanındaki üç kadından (Ersin, Sinem, Gülay) oluşan gruba saldırıp, tekme tokat dövmeye ve saçlarından sürümeye başlamaları üzerine, sanık Dolunay'ın nereden elde ettiği belirlenemeyen, savunmaya göre, lokantalardan birinin masasından aldığı bıçakla, "dağılın, polis" diye bağırarak rastgele kalabalık gruba doğru bıçağı sallamaya başladığı, bu sırada sanığın üzerine gelen Ercan'ın karnından yüzeysel iki bıçak darbesi ile hayati tehlike geçirmeksizin 5 gün iş ve güçten kalacak derecede yaralandığı, bu kargaşa ortamında bıçağı gelişigüzel sallamaya devam eden sanığın öleni de karından iki, bacaktan bir bıçak darbesi ile yaraladığı, karındaki kesici-delici alet yaralarının başlı başına öldürücü nitelikte bulunmadığı, bacaktaki yaralama sonucunda büyük damar kesisi sonucu hızlı kan kaybına dayalı olarak ölümün oluştuğu, savunma, iddia, tanık anlatımları, ölü muayene ve otopsi tutanağı, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu'nun 20.12.1995 günlü raporu ve tüm dosya ile anlaşılmıştır.
 
Bu oluşta, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın eyleminin kasten adam öldürmek suçunu mu, yoksa etkili eylem sonucu kastın aşılması suretiyle adam öldürmek suçunu mu oluşturduğu hususundadır.
 
Kastı aşan etkili eylem sonucu ile kasten adam öldürme suçu arasındaki ayırıcı ölçü manevi unsurun farklılığına dayanır. 1. durumda daha hafif bir sonuç (darp veya yaralama) istenilmiş olup, daha ağır sonuç yani (ölüm) istenilmiş değildir. Fakat yine de ölüm sonucu failin hareketinden doğrudan doğruya doğmuş bulunmaktadır. Ancak, fail daha ağır sonucun (ölüm) gerçekleşmesini istemiş olduğu takdirde, kasten adam öldürme suçunun oluştuğu kabul edilir.
 
Sanık Dolunay ile ölen arasında olay öncesine dayalı öldürmeyi gerektirir bir husumet bulunmadığı gibi, ölenin de içinde bulunduğu karşı grubun şiddetli bir saldırısına maruz kalmaları üzerine sanık, karşı gruptakileri yaralamak suretiyle saldırıyı önlemek ve onları savuşturmak için bıçağı sallamıştır. Ölen, saldırı ve boğuşma ortamında mobildir. Bu itibarla sanık, ölenin hayati bölgelerini hedef alarak değil, gelişi güzel bıçağı sallarken, bacağından aldığı yaranın büyük damarlarda yaptığı kesi ve aşırı kan kaybına dayalı olarak ölüm olayı gerçekleşmiştir. Bu durumda, sanığın etkili eylem kastıyla hareket ettiğini kabulde zorunluluk bulunmaktadır. O halde, istenmemiş olan ölüm sonucu, sanık tarafından istenen etkili eyleme dayalı olarak gerçekleştiğinden, sanık hakkında TCY.nın 452. maddesi uyarınca uygulama yapılmalıdır.
 
Öte yandan, ölenin de içinde bulunduğu grubun; tekme tokatlı çok ağır ve toplu saldırısına maruz kalan sanık ve annesi ile kardeşinin uğradıkları bu saldırının oluşturduğu gazap ve şiddetli elemin etkisiyle suçu işlemesi nedeniyle, hakkında ağır tahrik hükümleri de uygulanmalıdır.
 
Bu itibarla, direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
 
Suç niteliğinde oybirliği sağlanan olayda; bir kısım Kurul Üyeleri;sanığınyasal savunmada zaruret sınırını aşmak suretiyle yüklenen suçu işlediğini açıklayarak hakkında TCY.nın 50. maddesinin uygulanması gerektiğini ileri sürmüşlerdir.
 
S o n u ç : Sanık müdafiinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, direnme kararının istem gibi, suç niteliğinde oybirliği, yasal indirici nedende oyçokluğu ile (BOZULMASINA), 25.3.1997 tarihinde karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini