Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1995/7-117
K. 1995/145
T. 1.5.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
AVLANMA MEVSİMİ DIŞINDA AVLANMAK
CEZA MAHKEMESİNDEN KAMU DAVASI AÇILMAKSIZIN   
   TAZMİNAT İSTENMESİ
 
KARAR ÖZETİ: Ceza mahkemelerince tazminata hükmedilebilmesi için, usulüne uygun açılmış bir kamu davası bulunmalı ve dava sonunda sanığın cezalandırılmasına karar verilmelidir.
Olayda, hazırlık aşamasında sanıklara yapılan bildirim üzerine on günlük yasal sürede önödemede bulunduklarından haklarında C. Savcılığı'nca takipsizlik kararı verilmiş ve kesinleşmiştir. Bu durumda, sanıklar hakkında kamu davası açılmadığına göre, ceza davasından ayrı olarak Cumhuriyet Savcılığının sanıklara ait boş ve dolu fişeklerin iadesini istediği müzekkere ile Devlet zararının sanıklardan tahsilini istemesi sonucu tazminata hükmedilmemeli, hak sahibinin ilgili hukuk mahkemesine başvuruda bağımsızlığına (muhtariyetine) karar verilmelidir.
(3167 s. KAK. m. 22)
(765 s. TCK. m. 119,37,38, 110, 111)
(1412 s. CMUK. m. 358)
 
3167 sayılı Kara Avcı lığı Kanununa muhalefet etmeleri nedeniyle, kendilerine TCK.nun 119. maddesi gereğince yapılan bildirim üzerine önödemede bulunduklarından dolayı haklarında takipsizlik kararı verilen sanıklar; Mehmet Ali, Gürsel ve İrfan'a ait dolu ve boş fişeklerin sahiplerine iadesine ve 1993/1994 yılı merkez av komisyonu' kararının 38. maddesi gereğince / devlet kaybının sanıklarda tazminine karar verilmesi, Ayrancı C. Başsavcılığı'nın 22.3.1993 gün ve 126 sayılı yazısı ile Yerel Mahkemeden istendiğinde, 50 adet dolu, 34 adet boş fişeğin sahiplerine iadesine, sanıkların her biri için ayrı ayrı belirlenen toplam 10.000.000 lira tazminatın suç tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte sanıklardan tahsil edilerek müdahil Orman İdaresine verilmesine ilişkin (Ayrancı SulhCeza Mahkemesi) 'nce 16.12.1993 gün ve69/61 sayı ile duruşmalı olarak verilen karar, sanıklardan İrfan'ın temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nce, 21.6.1994 gün ve 515917231 sayı ile;
 
"3167 sayılı Yasanın 8. maddesinin (e) fıkrası; ormanlarda, Orman İdaresinden izin alınmadan avlanmayı yasaklamış olup,sanıkların avlandıkları Akgöl Mevkii'nin orman sınırında kalıp kalmadığı araştırılarak sonucuna göre tazminata hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi" isabetsizliğinden, bozulmuştur.
 
,Yerel Mahkeme ise, 6.10.1994 gün ve 22/46 sayı ile;
 
"Yasak süre zarfında ve limit üzerinden yapılan avlanmalarda tazminata hükmedilebilmesi için, alelumum ormanlarda Orman İdaresinden izinsiz olarak avlanma şartının aranmadığı, her türlü yasak avlanmada tazminata hükmedilmesi gerektiği, 3167 sayılı Yasanın 16. maddesinin ilk cümlesinde de av işlerine orman idarelerinin bakacağının belirtildiği, Yasanın 8/c maddesinin yasak avlanma sahalarını gösterip, tazminata yönelik hüküm içermediği" şeklindeki açıklamalarla önceki kararda direnmiştir.
 
Bu kararın da Yerel C. Savcısı ve sanıklardan İrfan tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığı'nın "bozma" isteyen 6.4.1994 günlü tebliğnamesiyle Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Dosya içeriğine göre, sanıkların avlanma mevsimi dışında avlanmaları nedeniyle 3167 sayılı Yasanın 22. maddesinde öngörülen para cezasını TCK.nun 119. maddesine göre C. Savcılığınca yapılan bildirim üzerine ödediklerinden, haklarında takipsizlik kararı verilmiştir. C. Savcılığı bilahare sanıklara ait boş ve dolu fişeklerin iadelerine karar verilmesini talep ettiği müzekkere ile sanıkların merkez av komisyonu kararında belirtilen limit üzerinde avlandıklarından, ortaya çıkan Devlet zararının da sanıklardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Bu istek üzerine Yerel Mahkemece duruşmalı olarak yapılan yargılama sonunda, katılan orman idaresi lehine tazminata hükmedilmiştir. Özel Daire ise olayda noksan soruşturma bulunduğu gerekçesiyle hükmü bozmuştur. Özel Daire ile direnmeye karar veren Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, noksan soruşturmaya ilişkin bulunmakta ise de, sorunun halli için öncelikle TCK.nun 119. maddesinde düzenlenen önödeme müessesesinin hukuki niteliğini ve bunun sonuçlarını incelemekte yarar bulunmaktadır.
 
11.4.1983 gün ve 1983/2-2 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, değişik yasal düzenlemeler sonucu TCK.nun 119. maddesinde nihai şeklini alan önödeme; bazı hafif suçlarda özellikle kabahatlerde ya da yalnız para cezasını gerektiren fiillerde o şahsın mahkum olacağı para cezasını ödeyerek aleyhinde "kamu davası açılmamasını" ve "kamu davası açılmış ise davanın ortadan kaldırılmasını düşmesini" amaçlayan bir kurumdur.
 
Yukarıdaki tarif ve TCK.nun 119. madde metni birlikte gözönünde tutulduğunda ÖNÖDEME:
 
1- Kamu davasının açılmasını önlemesi durumunda "Usul Hukuku Kurumu",
 
2- Açılmış kamu davasını ortadan kaldırması durumunda ise ceza ilişkisinin düşmesi sonucunu doğurduğundan "Suç Hukuku Kurumu" olup, yasamızdaki tedvin biçimine, geçirdiği aşamaya, gerekçe ve içeriğine göre, Türk Hukukunda bu kurum, hem usule hem maddi ceza hukukuna ilişkin, karma nitelikte bir düzenlemedir.
 
Önödemenin olayımızı ilgilendiren yönü ise, kamu davasının açılmasını önleyici niteliğidir. Nitekim somut olayda, hazırlık aşamasında sanıklara yapılan bildirim üzerine on günlük yasal süre içinde ön ödemede bulunduklarından dolayı C. Savcılığınca haklarında kamu davası açılmayarak takipsizlik kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Ortada; usulüne uygun açılmış bir dava bulunmamaktadır. Yerel Mahkeme ise bu hususu gözardı ederek tazminata hükmetmiştir.
 
Ceza Mahkemelerince, TCK.nun 37 ve 38. maddelerine göre maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için usulüne uygun olarak bir kamu davası (veya şahsi dava) açılmış bulunmalı ve bu dava sonunda sanığın cezalandırılmasına (şahsi davada CMUK. 358) karar verilmelidir.
 
Önödeme nedeniyle sanıklar hakkında kamu davası açılmadığına göre, TCK.nun 119. maddesinin 7. fıkrası ile aynı Kanunun 110 ve 111. maddeleri birlikte gözetildiğinde ceza davasından ayrı olarak yukarda açıklanan biçimdeki talep üzerine tazminata hükmedilemeyeceğinden, hak sahibinin, ilgili hukuk mahkemesine müracaatta muhtariyetine karar verilmesi gerekir.
 
Şu hale göre, Yerel Mahkemenin tazminata ilişkin kararı ile, bunu inceleyen Özel Daire karanının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir.
 
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, 7. Ceza Dairesi'nin 21.6.1994 gün ve 5159/7231 sayılı bozma kararı ile Yerel Mahkemenin 6.10.1994 gün ve 22/46 sayılı tazminata ilişkin direnme kararının, işin esasının incelenmesine olanak bulunmadığından, (BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMALARINA), 1.5.1995 günü, isteme uygun olarak oybirliği ile karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini