 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 2000/104
K: 2000/2871
T: 9.3.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YETKİSİZLİK KARARI
- ESASIN İNCELENMESİ
Karar Özeti: "İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılacağı gibi işçinin işini yaptığı iş yeri için yetkili mahkemede de bakılabilir".
(5521 s. İMK. m. 5)
(1086 s. HUMK. m. 9, 27)
Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma parası ile genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar "verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme davayı yetki yönünden reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı işçi, davalı şirketin Ankara'daki işyerinde işe girmiş ve uzun süre çalışmıştır. Şirket merkezinin İzmir'e nakli üzerine İzmir işyerinde de beş ay süreyle çalışmıştır. Bu kez şirket merkezi Bingöl'e nakledilmiş ancak davacı burada çalışmamıştır.
İhbar, kıdem tazminatlarıyla fazla mesai karşılığı ücret ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınması isteğiyle Ankara İş Mahkemesinde açılan bu davanın yargılaması sonunda, davalı işverenin usulüne uygun yetki itirazı dikkate alınarak, davanın Bingöl İş Mahkemesinde açılabileceği görüşü benimsenerek yetkisizlik kararı verilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5. maddesine göre "İş Mahkemelerinde açılacak her dava açıldığı tarihte dava olunan Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir..." Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı İşçi Ankara'da çalıştığı dönem içinde kalan fazla mesai ve bayram tatili alacaklarını da talep etmiştir. Bundan başka çalışmasının ağırlıkla bölümü Ankara'da geçmiştir. Öteki batı ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de iş yargılaması işçinin korunması temel ilkesine uygun olarak özel bir düzenlemeye tabi tutulmuş ve bunun sonucu olarak da yargılamanın işçiler için en kolay şekilde mümkün mertebe en az masrafla ve en kısa sürede bitirilmesi için gerekli kurallara yer verilmiştir. 5521 sayılı Yasadaki yetki kuralıda bu kapsamda düşünülmeli ve yorumlamaya tabi tutulmalıdır. Kanun işçinin çalıştırdığı yeri özel olarak davanın açılabileceği bir yer olarak öngörülmüştür. Davacı işçi bu kurala dayanarak ikametgahının bulunduğu Ankara'da bu davayı açmayı tercih etmiştir. Son çalışmasının geçtiği yerde ve genel merkezin bulunduğu Bingöl'de bu davayı açabileceği gibi Ankara'da da açılmasında yasal bir engel yoktur.
Açıklanan nedenlerle işin esasının incelenmesine geçilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmeli hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.3.2000 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı işçi, davalı Limited Şirketin Ankara'daki iş yerinde çalışmakta iken şirketin ikametgahının İzmir'e taşınması üzerine İzmir'deki işyerinde çalışmasını sürdürmüş ve iş akti burada çalışmakta iken son bulmuş ve bilahare de şirket merkezini Bingöl'e nakletmiştir. Bu hususlar taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık yetkili mahkemenin hangi yerin iş mahkemesi olduğu noktasında toplanmaktadır. Ankara İş Mahkemesi, Bingöl İş Mahkemesini yetkili görerek davacının davasını yetki yönünden reddetmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesine göre, İş Mahkemelerinde açılacak her dava, davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabilir. Davalı Ltd. Şti.nin dava açıldığında işlerinin yöneltildiği yer (ikametgah) Bingöl olduğuna göre davaya bakmakla yetkili mahkeme Bingöl İş Mahkemesidir. Mahkemenin bu kararı bu yönden doğru olmakla birlikte eksiktir. Yine aynı Kanunun 5. maddesinde, işçinin işini yaptığı işyeri yetkili mahkemesinin de davaya bakabileceği hükmüne yer vermiştir. Maddenin son cümlede işe bu yetki kuralına aykırı yetki sözleşmesinin yapılamayacağı hükmünü getirmiştir. Bu kural öğretide bazı görüşlere göre kamu düzeni ile ilgili olup, yorum yolu ile genişletilemez. Maddede belirtilen işçinin işini yaptığı yerden maksat işçinin işini sona erdiği yerdir. Davanın son çalıştığı yer ise, davalı şirketin İzmir'deki işyeridir. İzmir İş Mahkemesi de davaya bakmaya yetkilidir.
Sayın çoğunluğun iş hukukunda işçiyi koruma düşüncesinden hareket ederek davacının daha çok çalıştığı işverenin önceki işyerinin bulunduğu Ankara'daki iş mahkemesinde de dava açabileceği şeklindeki bozma gerekçesine katılmıyorum. Ayrıca yorum yolu ile konunun amacının genişletilmesi yetki kargaşasına da neden olabilir görüşündeyim.
Behçet ÖZKAYA
Üye