 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/3749
Karar No : 1997/8787
Tarih : 12.05.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve kötü niyet tazminatıyla, işçilik haklarından doğan alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendiği, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalamn temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kıdem tazminatına esas süre belirlenirken, 31.3.1994 fesih tarihine ihbar öneli eklenmek suretiyle tespit edilen tarihe kadar geçen sürenin dikkate alınmaması gerekirken, bu sürenin de eklenmiş olması hatalıdır.
3- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda protokolde öngörülen zamlar da göz önünde tutulmuştur. Belirtmek gerekir ki bunlar teknik anlamda ücret ya da işçi yararına faydalanmalar değil, içeriğinden de anlaşıldığı gibi avans niteliğindedir. Daha sonra bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe konulduğu takdirde o sözleşmede öngörülecek zamlardan bu avansların mahsubu gerekir. Hizmet sözleşmesi 31.3.1994 tarihinde sona erdirilen davacı protokolde öngörülen haklardan yararlandırılamaz. Böyle olunca protokol dikkate alınmaksızın haklar belirlenmelidir.
4- 3417 sayılı "Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanun'un "ödemeler" başlıklı 6. maddesinde çalışma süresine ve emeklilik durumuna göre kademeli şekilde tasarruf tutarları ve devlet katkılarının neması ile birlikte ödenmesi konusunda kurallara yer vermiş bulunmaktadır. Davacının tasarrufta bulunduğu yıllara göre süresi tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması ayrı bir bozma nedenidir.
5- Kıdem tazminatı dışındaki işçilik hakları için davalı daha önce temerrüde düşürülmüş değildir. Böyle olunca bu haklar yönünden faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerekir. O halde karar bu nedenle de bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.5.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.