 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E. 1996/13445
K. 1996/21839
T. 26.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
PKK'LI İŞÇİNİN İŞTEN ÇIKARILMASI
KIDEM TAZMİNATI
KARAR ÖZETİ : Toplu İş Sözleşmelerine; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, milli egemenliğine, cumhuriyete, milli güvenliğe, kamu düzenine, genel asayişe, genel ahlaka ve genel sağlığa aykırı hükümler ile kanunlarda suç sayılan filleri teşvik, tahrik ve himaye eden hükümler konulamayacağından, yasa dışı PKK eylemlerine katılan işçinin işine son verilmesi halinde, kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekir.
(1475 s. İş K. m. 17/II-III)
(2821 s. TSK. m. 5)
Davacı, kıdem tazminatı ve ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, davacının işyeri dışında ve işin yürütümüyle ilgili olmayan bir suçtan tutuklandığı gerekçesiyle kıdem tazminatına hüküm kurulmuş ise de, dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının PKK eylemlerine katılması nedeniyle tutuklanmış olduğu anlaşılmaktadır. İş yerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesinin 27/II, maddesinde, Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar nedeniyle tutukluluk halinde işveren tarafından işçinin hakları ödenmek suretiyle iş sözleşmesini fesh edebileceği öngörülmüş ise sözleşmesin bu kuralı 2821 sayılı Kanununun 5. maddesine aykırıdır. Gerçekten anılan maddede; "Toplu İş Sözleşmelerine, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, milli egemenliğe, cumhuriyete, milli güvenliğe, kamu düzenine, genel asayişe, genel ahlaka ve genel sağlığa aykırı hükümler ile kanunlarda suç sayılan fiilleri teşvik, tahrik ve himaye eden veya kanun veya tüzüklerin emredici hükümlerine aykırı hükümler konulamaz" denilmiştir. Yasa dışı PKK eylemlerine katılan bir kişinin, Devlet yada kamuya ait işyerlerinde çalıştırılması düşünülemez. Böyle bir durum sadakat ilkesiyle de bağdaştırılamaz. Esasen bu husus, 1475 sayılı İş Kanununun 17/II ve III. maddesi gereğidir. Gerçekten, davacı böyle bir eyleme katıldığı mahkeme kararı ile kesin bir şekilde anlaşıldığı takdirde kıdem tazminatının reddine karar verilmesi gerekir. Bu konu üzerinde durulmadan ve ceza davasına ait kararın kesinleşmesi beklenilmeden söz konusu isteklerin hüküm altına alınmış olması hatalıdır.
Davacının eyleminin sabit olmaması halinde ise kıdem tazminatının kabulü ile yetinilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.