 |
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E. 1996/7612
K. 1996/8546
T. 6.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KARAR BAŞLIĞINA SANIĞIN KİMLİĞİNİN
YETERSİZ YAZILMASI
KARAR ÖZETİ Nüfus kaydı getirtilmeyen ve karar başlığında kimlikiadesi sadece isim ve soyadı olarak gösterilen sanığın, ikametgahının sabit olması karşısında hakkında tesis edilen ceza hükmünde bir kimlik tereddüdü olamaz, olsa bile infaz sırasında CMUK.nun 402. maddesi işletilerek sorun çözülebilir.
(1412 s. CMUK. m. 402, 163/2)
Mal beyanında bulunmamaktan sanık Ahmet'in, İİK.nun 337. maddesi uyarınca 10 gün hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, (Ankara 1. İcra Ceza Mahkemesi)'nin 4.3.1996 gün ve 1996/15-283 sayılı kararını havi dosya tetkik olundu.
CMUK.nun 163/2. maddesi, sanığın hüviyetine ilişkin bilgilerin başkalarından ayırt edilebilecek şekilde belli edilmesini öngörmesi karşısında, kararda sanığın adı ve soyadı dışında tanıtımına yarayacak ana ve baba adları ile doğum yeri, tarihi ve gerçek ikametgahına ilişkin bilgi bulunmadığı gibi, bu konuda mahkemece hiçbir işlem yapılmaksızın mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği, bu nedenle CMUK.nun 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 14.5.1996 gün ve 10011 sayılı Yazılı Emirlerine atfen Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 21 .5.1996 gün ve YE/51998 sayılı tebliğnamesi ile istenilmekle, ekli dosya incelendi:
Her ne kadar sanığın nüfus kaydı celbedilmemiş ve karar başlığında kimlik ifadesi sadece isim ve soyadı olarak gösterilmiş ise de, duruşma davetiyesinin 48 örnek nolu takip talepnamesinde takip konusu borç senedinde ve dava dilekçesinde uyumlu olarak belirtilen adreste bizzat kendisine tebliğ olunduğu, bir itirazının sebketmediği anlaşılmakla, ikametgahı sabit sayılan Ahmet hakkında tesis edilen ceza hükmünde bir kimlik tereddüdü olamayacağı, olsa bile infaz sırasında CMUK.nun 402. maddesi işletilerek sorunun çözülebileceği, olağanüstü kanun yolu olan yazılı emirle bozma müessesesinin başkaca hukuki çözüm imkanı görülemeyen kanuna aykırılık hallerinde başvurulması gereken istisnai durumlarda söz konusu olabileceği, kabulü halinde yasal bir cezanın çektirilmemesi sonucunu doğuracağı cihetle, yazılı emre dayalı ihbarnamedeki bozma istemi yerinde görülmediğinden, CMUK. nun 343. maddesi gereğince (REDDİNE), dosyanın merciine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesine, 6.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.