Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/8325
Karar No: 1999/7177
Tarih: 10.6.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
4208/m.2
 
4208 sayılı kanuna muhalefetten sanıklar Şaban ... ve arkadaşları haklarında yapılan duruşma sonunda: beraatlerine dair Edirne 2.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 30.6.1998 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi hazine vekili tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının onama isteyen 12.10.1998 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
Kaçakçılık İstihbarat Takibat ve Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürlüğü telefonuna 26.6.1997 tarihinde yapılan ihbarda yurtdışından ....ye kaçak yollardan T... firmasına ait B.3982 plaka sayılı otobüsle evvelce yurtdışına çıkartılan uyuşturuculardan elde edilen karaparanın getirileceği bildirilince anılan otobüsün takibe alındığı ve giriş için Kapıkule yolcu salonu Gümrük Sahasına gelip Polis ve Ulaştırma giriş işlemlerini müteakiben gümrük kontrolü için yolcularıyla Gümrük Muayene Peronlarına geldiğinde sürücü sanık Şaban ...ın Türkiyeye girişi yasak ve gizli eşyası olmadığına ilişkin yazılı beyanı alındıktan sonra yapılan arama da, sürücü koltuğu altına yapılmış özel bölmede sarı bantlarla sarılı içlerinde değişik ülkelere ait döviz olan 18 paket bulunduğu ve 10 pakette Bahattin ..., 6 pakette HB rumuzu, 2 pakette de imza olduğu, sürücü sanık Şaban ... tutanakta belirtilen beyanında bu dövizleri Romanya'dan paketler üzerinde yazılı şahıslara teslim etmek için alıp sakladığını, sonraki ifadelerinde Romanya'dan yolcularla hareket etmeden önce Ömer ...ın Bahattin ... yazılı 10 adet, İsmet ...ın HB ( Haydar B. )yazılı 6 adet, ismini bilmediği kişinin de Cümbüş yazılı 2 adet paketleri gümrükte bildirmeden gizleyerek geçirip üzerlerinde yazılı şahıslara verilmesi için teslim ettiklerini, paket başına 50 dolar aldığını, paketlerde döviz olduğunu bildiğini belirttiği, Hossein ...nin Cumhuriyet Savcılığına verdiği dilekçeden de 2 adet paketin İ.Murat....e verilmek üzere sürücü sanık Şaban ...a verildiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
Karapara kaynağının meşru olduğu ispat edilemeyen gelir diye düşünülebilir. 4208 sayılı yasanın 2. maddesinde belirtildiği üzere karapara anılan yasanın 2/a. maddesinde sayılan fiillerin işlenmesi suretiyle elde edilen para veya para yerine geçen her türlü kıymetli evrakla, mal veya gelirleri veya bir para biriminden diğer bir para birimine çevrilmesi de dahil sözü edilen para, evrak, mal veya gelirlerin birbirine dönüştürülmesinden elde edilen her türlü maddi menfaat ve değeri,
Karapara aklama suçu da, TCK.nun 296. maddesinde belirtilen haller haricinde anılan yasanın 2/a. maddesinde sayılan fiillerin işlenmesi suretiyle elde edilen karaparanın elde edenlerce meşruiyet kazandırılması amacıyla değerlendirilmesi, bu yolla elde edildiği bilinen karaparanın başkalarınca iktisap edilmesi, bulundurulması, elde edenlerce veya başkaları tarafından kullanılması, kaynak veya niteliğinin veya zilyet ya da malikinin değiştirilmesi, gizlenmesi veya sınır ötesi harekete tabi tutulması ve bu hareketin gizlenmesi, yukarıda belirtilen suçların hukuki sonuçlarından failin kaçmasına yardım etmek amacıyla kaynağının veya yerinin değiştirilmesi veya transfer yoluyla aklanması veya karaparanın tespitini engellemeye yönelik fiilleri ifade eder.
Anılan yasanın 2. maddesinin a. bendinde karaparanın sınırlı bir tarifi yapılmış, b. bendinde ise belirtilen suçu işleyip kara parayı elde eden şahıslarla karaparayı sonradan ele geçiren şahısların fiillerine açıklık getirilmiştir. Yasanın getiriliş amacı suçun doğurduğu yasadışı gelirlerin yasal kazanca dönüştürülmesini engellemeye yöneliktir.
Karapara aklamanın amacı paranın yasadışı kaynağını gizlemek olmakla birlikte işlem yapanların gerçek kimliklerinin ortaya çıkmasını da önlemeye yönelik olup karaparanın elde edildiği ülkede dövize çevrilerek kaçak olarak çıkartılıp diğer bir ülkeye nakliye şirketleri vasıtasiyle veya kuryeler tarafından nakli de karaparanın aklanması işleminin ilk aşamasıdır ve 4208 sayılı yasanın 2. maddesinin b bendinde karaparanın aklanması bu yolla elde edildiği bilinen karaparanın başkalarınca iktisap edilmesi, bulundurulması, elde edenlerce veya başkaları tarafından kullanılması, kaynak veya niteliğinin veya zilyet veya malikinin değiştirilmesi, gizlenmesi veya sınır ötesi harekete tabi tutulması veya bu hareketin gizlenmesi ... olarak tarif edilmiş ve yasa koyucu bununla çok çeşitli hareketleri düzenlemekle karaparanın aklanması suçunun hertürlü karaparanın aklanması yöntemini kapsamasını sağlamıştır.
31.3.1992 günlü 69 sayılı genelge içeriğinde, TPKK. hakkında 32 sayılı kararın 4/a maddesinde yer alan Türkiye'ye döviz ithali serbesttir, hiçbir kayda tabi tutulmaz ve menşei araştırılmaz hükmünün 20.6.1991 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 91/1935 sayılı kararla Türkiyeye döviz ithali serbesttir şekline dönüştürüldüğünden bu hükmün uygulanmasında gözönünde tutulması gereken esas; Türkiyeye giriş yapan yerli ve yabancı yolcuların beraberlerinde getirdikleri dövizleri beyan etmeleri zorunluluğunun bulunmaması olup ancak söz konusu yolcuların kendi istekleri doğrultusunda beraberlerinde yurda getirdikleri dövizlerini beyan etmelerinde veya döviz beyan tutanağı ile deklere etmelerinde de herhangi bir sakınca bulunmadığı,
6.11.1995 günlü 95/23 sayılı Genelgede de, ihracatın finansmanı amacıyla ihracatçı veya bunların adına hareket eden şahısların Türkiye'ye girişlerinde beraberlerinde döviz getirmeleri halinde Bankalarca döviz alışının yapılabilmesini teminen söz konusu teslimlere ilişkin getirilen efektifler için de bu durumu gümrük idarelerinden alacakları bir belge ile Kambiyo mercilerine tevsik etmeleri, bu nedenle TPKK. hakkında 32 sayılı karar hükümlerine göre yurda girişinde, yanında ihracat karşılğı döviz bulunduğuna ilişkin beyanda bulunmak isteyen yolcuların döviz beyan tutanağını doldurup imzalayarak bir suretini idare de bırakmak, diğer suretini de ihracat bedeli peşin dövizlerin veya ihracı gerçekleşmiş eşyaya ilişkin olarak daha sonradan yolcu beraberinde getirilen dövizlerin tahsilatı sırasında Bankalara vermeleri, Bankaların da ilgili gümrük idarelerinden teyit ettirdikten sonra döviz alım belgesi düzenleyip ihracat hesabını kapatmaları gerektiği, 2.2.1996 tarihli 1/M sayılı Genelge ise, SSCB yerine kurulan ülkelere gerçekleştirilecek ihracatın bedeli olarak alışının yapılması talep edilen efektiflerde herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın gümrük idaresince düzenlenen döviz beyan tutanağı aranmayacağı, ancak döviz alım belgelerine bu şekide geldiğinin kaydedileceği hükümleri getirilmiştir.
Dosya içindeki Hazine Müşteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğünün 17.12.1997 günlü yazılarından:
Romen mevzuatında,
a )Romanya'ya yolcu beraberi 1000 ABD Dolarına kadar miktar serbest, 10.000 ABD Dolarına kadar miktar için deklere edilmek kaydı ile efektif girişine izin verildiği, 1000 ABD Doları üzerindeki deklerasyonu yapılmayan dövizlerin bankalarca kabul edilmediği, Romanya'dan 5000 ABD Dolarına kadar döviz deklerasyon yapılmak ya da banka dekontu ibraz edilmek kaydı ile 1000 ABD Dolarına kadar dövizin ise serbestçe çıkarılabildiği, Romen vatandaşlarının yılda 500 ABD Dolarına kadar dövizi döviz bürolarından pasaportlarına kaydederek satın alabildikleri, Beyan için herhangi bir kuruluştan izin alınmasının gerekmediği, ülkeye girişte deklerasyon yapıldığı, efektiflerin gerek limit içinde kalmak gerek limit üzerinde beyan edilerek ülkeye girişi yapıldığında yerel resmi paraya dönüştürülmesi zorunluluğunun bulunmadığı,
b )Ülke de gerçek ve tüzel kişilerin ve yerleşik sayılmayan yabancıların sadece Bankalar vasıtasıyla yurtdışına döviz transfer ettirmeleri mümkün olup, gerçek romen vatandaşlarının ise Romen Merkez Bankasından izin almaları gerektiği hususlarının Kambiyo ve Bankacılık uygulamalarına ilişkin olarak belirlendiği görülmüştür.
Sanıkların bir kısmı aşamalardaki savunmalarında getirilen dövizlerin yatırım için önceden Türkiyeden Romanya'ya değişik şahıslarca getirilen ancak yatırımın gerçekleşmemesi üzerine iade edilen döviz olduğunu, bir kısım sanıklarında getirilen dövizlerin ihracat bedeli peşin dövizler ve ihracı gerçekleşmiş eşyaya ilişkin olarak yurtdışındaki ithalatçı firmanın ithal bedelini düşük gösterdiğinden banka kanalıyla resmi yoldan transfer edemeyip daha sonradan yolcu beraberinde getirilen döviz olduğunu öne sürmüş iselerde, TPKK. hakkında 32 sayılı Kararın 13. maddesi ile Hazine ve Dış Ticaret Müşteşarlığının 91-32/5 sayılı Tebliğine ilişkin Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının 1-M sayılı genelgesinin 27. maddesi ve 95/ŞB-4, YB-6 sayılı Sermaye Hareketleri Genelgesi uyarınca Türkiye'de yerleşik kişilerin, yurtdışında veya Türkiye'deki serbest bölgelerde yatırım yapmak veya ticari faaliyette bulunmak üzere şirket kurmaları, ortaklığa katılmaları ve şube açmaları için, 5 Milyon ABD Doları veya eşiti dövize kadar nakdi sermayayi Bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla, daha fazla dövizi ise Hazine Müşteşarlığından alınacak izin ile ihraç edebilecekleri, 32 sayılı Kararın 4/f madde fıkrası gereğince de Türkiye'de yerleşik kişilerin 5000 ABD Doları veya eşitini aşan miktarlardaki efektifi ancak görünmeyen işlemler çerçevesinde bankalar ve özel finans kurumlarından döviz satın aldıklarını tevsik etmek kaydıyla beraberlerinde yurdışına çıkarabilecekleri, bunun yanında 1-M sayılı Genelgenin 10/b madde fıkrası ve 96/YB-5 sayılı Genelge uyarınca, ihracat bedelinin fiili ihraçtan önce tahsil edildiği ödeme şekli olan peşin ödemelerin havale veya efektif olarak yurda girişinde deklere edilerek Gümrük İdarelerince döviz beyan tutanağı düzenlenmesi ancak 50.000 ABD Doları veya eşiti döviz tutarına kadar efektifler ile Irak, İran, Suriye ve dağılan SSCB yerine kurulan ülkelere gerçekleştirilecek ihracat bedeli olarak alışının yapılması talep edilen efektiflerde herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın döviz beyan tutanağı aranmayacağı, girişte Gümrük İdaresince beyana davet edilen sürücü sanık Şaban'ın ise dava konusu dövizleri deklere etmediği, bunların yanında 91-32/5 sayılı tebliğin 15.maddesi ve 1/M sayılı genelgenin 9. maddesi gereğince de yapılmış olan ihracat bedellerinin uluslararası kurallar ile Bankacılık teamüllerine ve satış akdine uygun olarak yurda getirilmesi gerektiği gibi, bu hususu savunan sanıkların ihracatçı firma adına hareket eden usulüne uygun bir şekilde yetkili kılınmış sahıslardan olduklarının da subut bulmadığı ve ele geçirilen dövizlerin değişik ülkelere ait olduğu cihetle ibraz edilen belgelerin suça konu dövizlerle ilgili bulunmadığı bu nedenlerle de savunmanın hukuki dayanaktan yoksun ve inandırıcı olmadığı belirlenmiştir.
Şu duruma nazaran, ihbarın içeriği, suça konu dövizlerin miktarı ve kaynağının belli olmaması, değişik 16 ülkeye ait bulunması ( ABD Doları, Alman Markı, İngiliz Sterlini, İsviçre Frangı, Fransız Frangı, İsveç Kronu, Norveç Kronu, Finlandiya Markkası, İtalyan Lireti, Avusturya Şilini, İspanyol Pezetası, Danimarka Kronu, Hollanda Florini, Belçika Frangı, Kanada Doları, Yunan Drahmisi gibi )Gümrük İdaresince beyana davet edildiğinde dahi deklere edilmeyip aranmakla gizlenmiş vaziyette bulunmakla paranın yasa dışı yollardan elde edildiğine ilişkin şüpheli işlem halinin bulunduğu ve karaparanın elde edenlerce meşruiyet kazandırılması amacıyla gizlenerek sınır ötesi harekete tabi tutulduğu, bu gaye ile başkalarınca iktisap edilerek yurda sokulmaya çalışıldığı, yani karaparanın aklanmak üzere Türkiyeye sokulmak istendiği, bu haliyle karapara aklama suçunun oluştuğu gözetilerek sanıkların olaydaki fonksiyonları gözönünde tutulup ayrı ayrı hukuki durumlarının ve suça iştiraklerinin yukarıdaki açıklamalar ışığında tayin ve takdiri ile bir karar verilmesi gerekirken oluşa, dosya içeriğine ve yasaya uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi,
SONUÇ : Yasaya aykırı müdahil hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA 10.6.1999 günü oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Miras tasarrufun iptali davaları] Anneye devredilen malın satışını engelleme 
  • 15.06.2024 20:15
  • [Suçlar] Aile hekimi abime hastası tarafından suç isnadı 
  • 15.06.2024 14:50
  • tck226 şüphesi 
  • 13.06.2024 21:39
  • [Ceza davaları] Memnu haklarin iadesi 
  • 12.06.2024 20:34
  • [Evlat Edinme] Kimliğimde Evlat edinildiğim babamın adının yazılması hk. 
  • 12.06.2024 14:37


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini