Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 2000/3323
K: 2000/5387
T: 5.6.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • MUHTESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ ( Kat Karşılığı Apartman İnşa Ettikten Sonra Bazı Dairelerinin Satımı - Kat İrtifakı )
  • KAT İRTİFAKI ( Yapılan Apartmanda Kat Mülkiyeti Ve İrtifakının Tesis Edilmemesi - Tapudaki İşlemlerde Arsadan Hisse Satın Alınması )
  • PAYDAŞLIĞIN GİDERİLMESİ ( Ortaklığın Satış Suretiyle Giderilmesine Karar Verilmesi - Kararın Kesinleşmesi )
  • ORTAKLIĞIN SATIŞ SURETİYLE GİDERİLMESİ ( Davacının Tesbit Davası Açmakta Hukuksal Yararının Olduğu )
  • HUKUKSAL YARAR ( Kararın Kesinleşmesine Rağmen Taşınmazın Satışın Henüz Gerçekleşmemiş Olması )
 
743/m.648
 
DAVA : Davacı Aydın ... vekili Avukat Hamit ... tarafından, davalı Havva ... ve arkadaşları aleyhine 27.05.1996 gününde verilen dilekçe ile muhtesatın aidiyetinin tesbitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11.05.1999 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, muhtesatın aidiyetinin tesbitine ilişkindir. Mahkemece, davacının tesbit davası açmakta hukuksal yararı bulunmadığı belirtilerek dava reddedilmiştir.
Dava konusu binanın bulunduğu taşınmazın sahipleri, buraya kat karşılığı apartman inşa ettikten sonra bazı dairelerini üçüncü kişilere satmışlardır. Apartmanda kat mülkiyeti ve irtifakı kurulmadığından binadan daire satın alanlar, tapudaki işlemlerde arsadan hisse satın almışlardır. Davacı da, binada daire sahibi ve tapuda 2/18 oranında hissedardır. Diğer ortakların, paydaşlığın giderilmesi davası açmaları sonucu Sulh Hukuk Mahkemesi ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar vermiş ve karar 04.03.1996 tarihinde onanarak kesinleşmiştir. Taşınmazın henüz satışı gerçekleşmiş değildir.
Şu durum karşısında; ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildikten sonra henüz satış işlemi yapılmadığına göre davacının tesbit davası açmakta hukuksal yararı vardır. Bu nedenle mahkemenin hukuksal yarar yokluğundan dolayı dava reddetmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05.06.2000 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY : Dava türü olarak tesbit davaları hakkında usul kanunumuzda bir düzenleme bulunmamakla birlikte, istisnai hallerde bu tür davaların da açılabileceği Yargıtay içtihatları ile kabul edilegelmektedir. Bu dava türünden amaç bir hukuki ilişkinin (münasebetin ) var olup olmadığının belirlenmesidir. Ancak; bu belirlemenin yapılmış olmasının tek başına sonuç doğurabileceği hallerde bu tür davayı açmakta hukuki yararın varlığından sözedilir. Bu dava türünün tipik örneği ortaklar arasında ortaklığın giderilmesine konu olan taşınmaz üzerinde bulunan yapının, ortaklardan biri veya birkaçı tarafından yapılmış olduğunun tesbiti davasıdır. Bu dava olumlu sonuçlandığında, ortak taşınmazın satışından elde edilen paranın ilgililere dağıtımı sırasında yapı bedeli o yapıyı yapmış olanlara, geri kalan para da hisseleri nisbetinde ortaklara verilmek suretiyle ortaklık sona erdirilecektir.Örneğe dikkat edildiğinde tesbit kararı başka bir karara gerek kalmaksızın sonuç doğurmaktadır. Eğer taşınmazın sahipleri yapının yapanının kim olduğu konusundaki anlaşmazlıklarından başka veya bu anlaşmazlık yanında, yapının yapılış biçimi ve doğan sonuçtan kimin ne nisbette hak sahibi olacağı konusunda da ( MK. 648 ve devamı maddelerindeki haklar bakımından ) anlaşmazlık halinde iseler bu durumda eda davası açılması gerekeceğinden, tesbit davası açmakta hukuki yararın varlığından sözedilemez. O halde, bir dava ile istenilen hususta verilecek karar belli bir sonuç doğurmayacaksa o davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığı kabul edilir. Bu yalnızca tesbit davasında değil her tür davada böyledir.
Dava açmakta hukuki yararın bulunup bulunmadığı meselesi hakim tarafından kendiliğinden gözönünde bulundurulacak şartlardandır. Diğer dava şartları gibi bu şartın bulunup bulunmadığını değerlendirecek hakim, hukuki yarar yokluğu halinde işin esasına girişmeksizin davayı reddecektir.
Davacının tesbit davası ile istediği hukuki korunma diğer dava türlerinden birininde açılmasını gerektiriyorsa o zaman tesbit davası açmakta hukuki yararın varlığı düşünülemez. Uygulamadaki yerleşmiş ifadesi ile eda davası açılacak hallerde tesbit davası açılamaz. Zira, öteki tür davaların hepsinin içinde tesbit öğesi de vardır. Mahkeme önce tesbiti yapıp sonra yaptırıma karar verecektir. Bu düşüncenin devamı olarak, açılacak bir davada veya halen devam etmekte olan bir davada, iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek konular içinde tesbit davasının açılamayacağının kabulü gerekir. Benzer bir durum da idari işlere esas olacak isteklerde kendini gösterir. İdareyi belli bir konuda karar vermeye, eylem ve işlem yapmaya yönlendirecek nitelikte tesbit kararı vermekte mümkün değildir. Aksinin düşünülmesi halinde görev alanına karışma sakıncasının yanında, idarenin tesbit kararı ile kendisini bağlı saymaması halinde gereksiz karar verilmiş olacağından karara saygı ilkesi zedelenir. İdari yargıda tesbit davası türünün bulunmaması da bu tür tesbit isteklerinin kabul edilmesi için haklı neden sayılamaz. Ayrıca, ilgili kamu idaresinin uyuşmazlığın çözümünde diğer dava türleri yerine tesbit davası yoluyla verilecek kararı yeterli bulması da tesbit davasının açılmasını haklı göstermez. Dava açmakta hukuki yararın bulunup bulunmadığı meselesi kararı uygulayacak kişi veya merciin subjektif tercihine göre değil hukuki gereklerine göre belirlenir.
Eldeki davada, tesbit istenilen taşınmaz hakkında ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiği ve satış bedelinin de hisselere nisbetinde ortaklara verilmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Özellikle dikkat edilmesi gereken husus taşınmaz üzerinde yapı ayrıntısına ve özellikle tesbit istenilen dairenin bedeli konusuna kararda yer verilmemesitir. Bu karara göre kararı uygulamakla görevlendirilen satış memuru taşınmazı usulüne uygun surette satıp satış bedelini tapudaki ve veraset ilamlarındaki hisseleri nisbetinde hissedarlara verecektir. Satış memurunun bu kararın dışına çıkması mümkün değildir. Ortaklığın giderilmesine karar veren hakimin karardan elini çekmiş olması nedeniyle kararda değişiklik yapması olanağı yoktur. Ortaklığın giderilmesi davasının kesinleşmiş olması nedeniyle verilen tesbit kararı uygulanması mümkün olmayan bir karar olduğundan ve dava açılması sırasında da bu vasıfta karar olacağı anlaşılması gerektiğinden, bu davanın açılmasında hukuki yarar yoktur. Mahkemenin davayı reddetmiş olması doğru olduğundan bozma kararına katılamıyorum.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini