 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 2004/14307
K: 2004/14220
T: 23.12.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MADDİ TAZMİNAT
- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
İçtihat Özeti: Hakim, delilleri takdir ederken hayat tecrübelerine göre tereddütün makul olmadığı yüksek bir ihtimal karşısında bu ihtimali gerçek olarak kabul etmekle mükelleftir.
(818 s. BK. m. 41) (1086 s. HUMK. m. 240)
Dava dilekçesinde 108.418.400 lira tazminatın, yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kayıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalıların polis otosuna zarar verdiklerini beyan ederek, 108.418.400 TL. tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, ceza mahkemesindeki yargılamada, davalıların eylemleri ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağı kurulamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada mevcut 20.1.2002 tarihli tutanakta, davalıların polis otosunun camını kırdıkları ve antenleri de hasara uğrattıkları belirtilmiştir.
Ceza mahkemesindeki yargılama sırasında davacı idare, polis otosun-daki maddi zararın tazmini amacı ile davaya müdahale talebinde bulunmuş, ceza mahkemesi tarafından ise, polis otosuna verilen zararın bir kül halinde görevli memura mukavemet olarak kabul edildiğinden davacı idarenin müdahillik talebinin reddine karar verilmiş ve karar temyiz süresinin geçirilmesi nedeni ile kesinleşmiştir.
Dava konusu olay sırasında, davalıların alkollü oldukları ve görevli polislere mukavemet ettikleri tüm dosya kapsamına göre sabit olduğuna göre, davalıların polis otosuna zarar verdikleri de yüksek dereceli bir ihtimal olarak ortaya konabilmiştir. Hakim, delilleri takdir ederken (HUMK m. 240) hayat tecrübelerine göre tereddütün makul olmadığı yüksek bir ihtimal karşısında bu ihtimali gerçek olarak kabul etmekle mükelleftir. O halde davalıların iddia edilen eylemleri sabit kabul edilmelidir. Bu itibarla hakimin delilleri takdirde hataya düşerek davayı reddetmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 23.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.