 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/4561
Karar No : 1997/4792
Tarih : 8.7.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İSTİHKAK DAVASI
MUVAZAA
KARAR ÖZETİ: : Malları satın alabilecek ekonomik güce sahip bulunmayan 3. şahıs, işyeri devrinden önce borçlunun işçisi ve borçlu ile birlikte yaşamakta olmasına göre, hacizden kısa bir süre önce yapılan devrin muvazaalı olduğunun kabulü gerekir.
(2004 s. İİK. m. 44, 99)
Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı (alacaklı> vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava İİK.nun 99. maddesine göre alacaklı tarafından açılan 3. şahsın istihkak iddiasının reddine ilişkindir. Dava konusu mallar 10.2.1996 tarihinde gıda marketinde borçlunun eşi Teslime ile 3. şahıs Leyla'nın nezdinde haczedilmiştir. 3. şahıs mahcuz malları 29.1.1996 tarihinden borçludan satın aldığını beyanla, bu hususta işyeri ve işyerindeki malların devir ve satışına ilişkin Erdemli Noterliğinde düzenlenen (Menkul Eşya Devir Senedini) ibraz etmiştir. Borçlunun malları 3. şahsa sattığı tarihte İcra takibine konu borç doğmuş ve muacceldir. Tarafsız davacı tanıklarının birbirini doğrulayan ve tamamlayan anlatımlarına göre bu malları satın alabilecek, ekonomik bir güce sahip olmayan 3. şahıs, işyeri devrinden önce borçlunun işçisi olup borçlu ile birlikte yaşamaktadır. Bu durumda hacizden kısa bir süre önce yapılan işyeri devrinin muvazaalı olduğunun kabulü gerekir.
Öte yandan İİK.nun 44. maddesine göre ticareti terk eden kişi maddede belirtilen işlemleri yerine getirmediği takdirde alacaklısına karşı sorumlu olup, işyerini devir alan ve iyi niyetli bulunmayan 3. kişi alacaklının haklarını etkilediği oranda sorumludur.
Bu durumda davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabuledilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanannedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 8.7.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.