 |
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/1019
Karar No: 1998/1029
Tarih: 2.4.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KASTEN ADAM ÖLDÜRMEYE TAM DERECEDE KALKIŞMA
YASAL SAVUNMA
KARAR ÖZETİ: Sanığın içinde bulunduğu otonun yanına 1,5 metre yaklaşarak ya da otonun arka kapısını açarak horozunu kaldırdığı tabancasını husumetli olduğu sanığa doğrultan ve "in lan aşağı" diyerek sanığı korkutan mağdurun hangi düzeye ulaşacağı bilinmeyen saldırısını -gece ise de aydınlıkta- önce iki el boşa sonra TCY nin 448, 62. maddelerine uyacak biçimde bilinçli tevcihle boynuna ateş eden sanık hakkında TCY nin 448, 62, 49. maddelerinin uygulanması gerekir.
(765 s.TCK.m.448, 62, 49)
Murat'ı silahla yaralamaktan ve izinsiz silah taşımaktan sanık Orhan'ın yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi)ndenverilen 17.12.1997 gün ve 219/216 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Yerel Cumhuriyet Savcısının yaralamayla sınırlandırılmış temyizine dayanılarak bu suçla ilgili incelemede;:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın silahla yaralama eyleminin sübutu kabul edilmiş ve bu eylemle ilgili savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş,
İse de;
Sanık Orhan'ın arkadaşlarıyla bindiği ticari otomobilin mağdur Murat'ın sürücüsü olduğu BMV oto tarafından durdurulduğu, mağdurun işaretle çağırması üzerine ticari taksiden inen ve mağdurun yanına giden tanık Metin'in geriye dönerek sanık Orhan'a "Murat seni sorup çağırıyor" dediği, mağdur ile husumetli olan sanığın gitmediği, otosundan inen mağdurun tabancasını çekip horozunu da kaldırarak, sanığın bulunduğu otoya yaklaştığı, bazı anlatımlara göre bir buçuk metre mesafeye geldiğinde, bir anlatıma göre de arabanın yan arka kapısını açıp sanığa hitaben "in ulan aşağıya" dediğinde sanık Orhan'ın kapıldığı korkunun etkisiyle, mağdurun hangi düzeye ulaşacağı bilinmeyen saldırısının durdurulmasını teminen oturduğu yerden üç el ateş ettiği, iki kurşunun yan boşluklara atıldığı, ancak üçüncü kurşunun mağdurun boynuna girip çıkarak onu yere düşürdüğü, sanığın başka atış yapmadığı, silah seslerine koşan polislerin mağduru yaralı olarak bulup, horozu kalkık tabancasını da ele geçirdikleri, sanık, arkadaşları ve taksi şoförünün kaçtığı dosya içeriği ile anlaşılmak ve mahkemesince de oluş bu şekliyle kabul edilmekle
a) Olay, gece vuku bulmuş ise de olay yerinin aydınlık olması ve mağdurun boynuna yapılan tek atışla bilinçli tevcih ile oluşturulması nedeniyle sanık Orhan'ın eylemini TC. nin 448, 62. maddesine mümas saymak gerekeceği,
b) Mağdurun, horozunu kaldırarak atışa hazırladığı tabancasıyla kendisine yaklaştığını gören sanığın, husumetli oluşları nedeniyle kuşkuya kapılacağının ve saldırıyı defetmedikçe nefsine hatta canına yönelik bir zarara uğratılabileceği kuşkusuyla savunma gereğini duyacağının kabulü gerekeceği, bu itibarla silahını kullanmasının TCY. nin 49. maddesinde tanımı yapılan "hukuka uygunluk" olacağı, boşa attığı iki mermiyle saldırıyı durduramayınca bir mermiyi de mağdurun boynuna yönlendirmesinin savunmada aşırılık sayılamayacağı, gözetilmeyerek, TCY. nın 448, 62, 49. maddeleri uyarınca ceza, tertibine yer olmadığına ve beraate hükmedilmesi gerekirken suç vasfının yaralama ve tahrikin basit nitelikte olduğunun kabulü ile yazılı biçimde karar verilmesi yasaya aykırı ve Yerel Cumhuriyet Savcısının temyizi kısmen isabetli görülmekle, onama düşüncesi taşıyan tebliğnameye aykırı olarak yaralamaya ilişkin hükmün (BOZULMASINA), 2.4.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.