Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E. 1993/821
K. 1993/969
T. 3.5.1993

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
CÜRÜMDE TEKERRÜR
 
KARAR ÖZETİ Sanık Necati hakkında tekerrür yönünden vaki uygulamada:
A- TCK.nun 81/1. maddesine ilişkin artırımda yasal ve kabul edilir teşdit sebepleri gösterilmeden en üst yaptırım nispeti olan 1/6 ölçüsünün tatbiki,
 
B- Otuz gün bir ay sayılarak nihai cezanın 1 yıl 14 ay 7 gün yerine, 1 yıl 13 ay 37 gün olarak ifade edilmesi yasaya aykırıdır.
   (765 s. TCK. m. 81/1)
 
Failin iradesinden hariç gayri melhuz esbabın inzimamı sonucu ve de müstakil faili belli olmayacak şekilde Durmuş'un yaralanmasına sebebiyet vermekten mükerrir sanıklar Necati ile diğer sanıklar Hilmi ve Doğan'ın yapılan yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine ve diğer sanık Derviş'in üzerine atılı müsnet suçtan beraatine ilişkin, (Karaman Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 23.11.1992 gün ve 68/81 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Cumhuriyet Savcısı ile müdahiller taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
 
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Necati, Hilmi ve Doğan'ın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde cezayı azaltıcı takdiri tahfif sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hüküm-de bozma sebeplen dışında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak:
 
1- Olay öncesinde sağlık sorunu bulunmayan maktulün biri sağ tibia üst kısmında patellanın 7-8 cm. altında, diğeri sağ tibia alt ucunda ve sonuncusu sol tibia alt ucunda husule getirilen kırıklar sonrası kol ve bacakları da bağlanarak terk edildiği pozisyonda, kemik kırıklarından kaynaklanan embolinin dolaşım sistemi yoluyla beyne ulaşması sonucu Öldüğünün kesinlikle anlaşılması ve bu halin kasten husule getirilmiş kırıkların tabii sonucu olarak tezahür etmesi karşısında; ölümün, TCK.nun 452/1. maddesinde tarifini bulan "Katil kastıyla olmayan darp sonucu telefi nefis" mahiyetinde oluştuğunun kabulü zorunlu iken, cezai sorumluluğun tesbit ve vasıflandırılması yetki ve işlevinin mahkemeye ait bulunduğu gözetilmeyerek ve "embolinin her kırık olayında oluşmayacağına" işaret eden Adli Tıp 1. ihtisas Kurulunun raporuna yanlış anlam verilerek suç vasfının tayininde hataya düşülmesi,
 
2- Maktulden naklen ifade veren tanık Durmuş'un beyanına göre; maktulü dövenlerin dört kişi olduğunun belirtilmesi, gerek kendisinin ve gerekse diğer sanıkların jandarmaca alınıp, inkar ve saptırma gayretinden ari olmakla inandırıcı kabul edilmek gereken beyanlarına göre sanık Derviş'in dahi maktulü döven ve bilahare el ve ayaklarını bağlayanlar arasında bulunduğunun ikrar ve ifade edilmesi karşısında; sanık Derviş'in dahi asli maddi failler arasında kabulü ile cezalandırılması gerekirken, sonradan değişen ve adı geçeni koruma gayretinin ürünü olan samimiyetsiz açıklamalara istinatla beraatine hükmedilmesi,
 
3- Darp eylemini birlikte yapmak üzere fikir birliğine varan ve elverişli vasıta temin ederek olay yerine gelen sanıklar Necati, Hilmi ve Derviş'in sonucu elde etmeye yönelik nitelikte bir eylem ortaklığı ve görev bölüşümüyle , maktulü tutmak, ayrı ayrı darbetmek ve bilahare el ve ayaklarını birlikte bağlayıp hareketsizleştirmek şeklinde tezahür eden eylemlerinin asli maddi iştirak düzeyinde olduğu açık iken ve bu oluşum tablosu içinde, hangi kırığın kim tarafından husule getirildiğinin ve yağ embolisinin hangi kırıktan kaynaklandığının saptanamaması cezai sorumluluğun tesbitinde önem arz etmeyeceğinden, adı geçen dört sanığın TCK.nun 64/1. maddesi sevki ile TCK.nun 452/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerekli olduğu halde, 463. maddenin tatbiki ile cezalarından icapsız biçimde indirim yapılması,
 
4- Gasp ve şirkat suçlarından sabıkası bulunan sanık Necati'nin, köydeki bazı hayvan hırsızlıkları nedeniyle, olay öncesi bir zamanda maktül tarafından asılsız ve kanıtsız olarak suçlanarak aşağılandığına ilişkin olmak üzere bu sanık tarafından ileri sürülen iddianın, köy muhtar ve ihtiyar meclisi üyelerinden ya da gerekli görülür ise bilgi sahibi köy halkından soruşturularak hasıl olacak kanaata göre sanık Necati lehine adi tahrik halinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması icap ederken, böyle bir araştırmaya yönenilmeden sanık iddiasının yeterli addedilmesi,
 
5- Kabule göre sanık Necati lehine benimsenen ve hırsızlık suçlamasına dayandırılan tahrik halinin, diğer sanıklar Hilmi ve Doğan'a da sirayet ettirilerek adı geçenlerin cezalarından indirim yapılması,
6- Sanık Necati hakkında tekerrür yönünden vaki uygulamada;
 
A- TCK.nun 81/1. maddesine ilişkin artırımda yasal ve kabul edilir teşdit sebebleri gösterilmeden en üst yaptırım nispeti olan 1/6 ölçüsünün tatbiki.
 
B- Otuz gün bir ay sayılarak nihai cezanın 1 yıl 14 ay 7 gün yerine, 1 yıl 13 ay 37 gün olarak ifade edilmesi,
 
7- İnfaza esas kararda suç tarihinin yıl hatasıyla 23.9.1992 olarak gösterilmesi,
 
Usul ve yasaya aykırı bulunduğundan ve mahalli Cumhuriyet Savcısı ile müdahiller vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşünce kısmen benimsenerek hükmün (BOZULMASINA), 3.5.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini