 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2001/9129
K: 2001/8520
T: 19.11.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- KÖK MURİS
- TAŞINMAZLARIN MİRASÇILAR ARASINDA TAKSİM EDİLİP EDİLMEME DURUMU
- MİRASÇILAR ARASINDA VEYA 3. ŞAHISLARA TAŞINMAZ SATIŞI
ÖZET : Çekişmeli taşınmazların, kök muristen intikal ettiği ve taksim edilmediği, hissedarların arasında satışlar yapıldığı ileri sürülerek dava açıldığına göre, dosyalar birleştirilmeli, kök murisle ilgili veraset ilamı düzenlenmeli, tüm komşu parsel tutanakları; belgeler ve dayanılan tapu kayıtlarının tedavülleri getirtilerek dosya tamamlanmalıdır.
Ayrıca; taşınmazların mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği edilmişse kime ne isabet ettiği; mirasçılar arasında veya 3. şahıslara hisse, satışı olup olmadığı araştırılmalı, mahallinde bilirkişi ve tanıklarla keşif yapılarak; tapu kayıtları; belgeleri, satış senetleri uygulanmalı; delillerin; tutanaklara aykırı olması halinde de; giderilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucunu göre bir karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 20,25/1)
(743 s. MK. m. 645)
(1086 s. HUMK. m. 363,364,365,366)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 822, 823 parsel sayıl: 3674, 3278 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 822 parsel davalı Mehmet Ali 823 parsel davalı Durmuş Ali adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı Ali taşınmazların dedesi Ali'den intikal ettiği, tüm mirasçıların hissesi bulunduğu iddiasına dayanarak, dava açmıştır. Yargılama sırasında Halil İbrahim tapu kaydı ile hisse satın aldığı iddiasına dayanarak Mustafa muris Hıdıroğlu Ali'den Mustafa'ya intikal edip Mustafa mirasçılarının satışı ile babası Mehmet'e intikal ettiği iddiası ile davaya katılmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davacı ve müdahil davacıların taleplerinin reddi ile nizalı 822 ve 823 parsellerin ilk tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Ali, müdahil Halil İbrahim ile müdahil Mustafa tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların davalılara ait olduğu, davacı ve müdahillerin taşınmazların kök muristen intikal edip taksime tabi tutulmadığını isbat ve kök muris Hıdıroğlu Mehmet'le ilgili veraset ilamını ibraz edemedikleri gerekçe gösterilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar zilyetliğe dayanılarak davalılar adına tespit edilmiş; davacı ve müdahiller taşınmazın kök murisleri Hıdıroğlu Ahmet ve Ali'den intikal edip taksime tabi tutulmadığını, hissedarlar arasında satışlar yapıldığını ileri sürerek dava açmışlar, iddialarını tapu kaydı, vergi kaydı ve taraflar arasında cereyan eden dava dosyalarına dayandırmışlardır.
Mahkemece tarafların dayandıkları tapu ve vergi kayıtları ile mahkeme ilamları getirtildiği halde mahalline yeterli şekilde uygulanmamış, ilamların taraflar yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı tartışılmamış, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, tarafların aynı kök murisin mirasçısı olup olmadıkları, aynı kök murisin mirasçısı iseler bu yerlerin kök murisin ölümünden sonra taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse kime isabet ettiği usulüne uygun olarak soruşturulmadan karar verilmiştir. Ayrıca mahkemece davacı ve müdahillere kök muristen alınmış veraset ilamının ibrazı için süre verilmiş; bilahare veraset ilamı ibraz edilmediği de gerekçe göstererek davanın reddine karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesi kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi, istek üzerine veraset belgesi de verebilir. Bu itibarla mahkemenin resen yapması gereken bir işi taraflara yükleyip, bilahare bu görevin taraflarca yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar vermesi isabetli değildir. Bundan ayrı olarak aynı kök muristen intikal ettiği iddiasıyla taraflar arasında cereyan eden başka davaların bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Aynı nedene dayanan uyuşmazlıkların kısa zamanda daha az masrafla ve doğru olarak çözümü için bu uyuşmazlıklarla ilgili dava dosyalarının birleştirilerek yürütülmesi gerekir. Mahkemece bu gereğe riayet edilmemiş olması da doğru bulunmamaktadır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle aynı kök muristen intikal ettiği ve taksime tabi tutulmadığı iddiası ile açılan dava dosyaları birleştirilmen,davacı ve müdahillerden taşınmazın Hıdır oğlu Ahmet'ten mi yoksa bir başkasından mı intikal ettiği hususunda kesin ve açık beyan alınmalı, kök murisle ilgili veraset ilamı düzenlenmeli, tüm komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler ile dayanılan tapu kayıtlarının tedavülleri getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişiler huzuru ile keşif icra olunmalıdır. Taşınmazların başında ayrı ayrı icra edilecek keşifler sırasında dayanılan tapu ve vergi kayıtları ile mahkeme ilamları ayrı ayrı uygulanıp kapsamları belirlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, tarafların aynı kök murisin mirasçısı olup olmadıkları, taşınmazlarda aynı kök murisin mirasçısı olup muristen intikal etmişse terekenin taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse bu parsellerin kime isabet ettiği, diğer mirasçılara ne verildiği, gayrimenkul verilmişse nereden verildiği ve akibetlerinin ne olduğu, mirasçılar arasında hisse satışının olup olmadığı, kullanım durumunun ne şekilde cereyan ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde kök muristen intikal eden tüm taşınmazlarla ilgili tutanaklar getirtilip incelenmeli, bilirkişi ve tanıkların uygulamaya ilişkin sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, yargılama sonunda toplanan delillerin tutanağa aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatı ile dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma, yapılmadan karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 19.11.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.