 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 2006/1035
K: 2006/1817
T: 28.03.2006
YETKİ
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti : Her dava kural olarak, açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde görülür. Ancak, sözleşmeden doğan davalar, aynı zamanda sözleşmenin icra olunacağı yer mahkemesinde de görülebilir. Bu kural, İİK.nun 50. maddesinin yollaması gereği, icra takibinde yetkili olan icra dairesinin belirlenmesinde de uygulanır.
(1086 s. HUMK m. 9, 10)
(2004 s. İİK m. 50)
Yerel Mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
1-Dava, İİK.nun 67.maddesine dayalı olup; mimari proje çizim bedeliyle şantiye şefi olarak çalışılan süre için ödenmeyen ücretin ödetilmesi istemiyle davalı hakkında davacı tarafından adi takip yoluyla başlatılan icra takibine davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve yetkili mahkemenin Ankara Asliye Hukuk mahkemesi olduğuna yönelik olarak verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Yanlar arasındaki hukuksal ilişki, Borçlar Kanununun 355. maddesinde tanımlandığı üzere bir "sözlü eser" sözleşmesidir Davalı, icra takibine vaki itirazında yanlar arasındaki akdi ilişkiye itiraz etmemiştir. Davalı vekilince sunulan dosya kapsamındaki dilekçelerde yanlar arasında akti ilişkinin kurulmadığı ileri sürülmediği gibi, davalı tarafından alındığı anlaşılan 12.09.2000 tarihli ve 1/6 numaralı "yapı ruhsatı" belgesinde de davacı teknik uygulama sorumlusu olarak gösterilmiştir. Buna göre, taraflar arasında eser sözleşmesinin yapıldığının kabulü gerekir.
HUMK.nun 9.maddesi uyarınca her dava, kural olarak, açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde görülür. Ancak, sözleşmeden doğan davalar, aynı zamanda, sözleşmenin icra olunacağı yer mahkemesinde de görülebilir. (HUMK.Md.10) Bu kural, İİK.num 50. maddesinin yollaması gereği olarak, icra takibinde yetkili olan icra dairesinin belirlenmesinde de uygulanır. Somut olayda, sözleşmenin icra olunduğu yani işin yapıldığı yer, Küçükçekmece İlçesinin idari sınırları dahilinde bulunmaktadır. O halde, uyuşmazlığın çözümünde Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi de yetkili olmaktadır. Davacı da, öncelikli seçimlik hakkını kullanarak, icra takibini yetkili Küçükçekmece İcra Dairesinde yapmış ve davasını da aynı yer mahkemesinde açmış olduğu halde, mahkemece uyuşmazlığın esasına girilerek varılacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
2- Kabule göre de; yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığı kabul edildiği halde, davanın reddi yerine, mahkemece dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi de doğru olmamış ve kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan sebeplerle davacının temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 28.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.