 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1993/2719
K. 1993/3999
T. 14.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İSTİHKAK İDDİASI
İVAZSIZ TASARRUF
HACİZDEN ÖNCE İŞYERİ DEVRİ
KARAR ÖZETİ : Kredi sözleşmesi borçlusunun, kardeşine yaptığı satışlar, alacaklıya
karşı geçersizdir.
Borçlunun; makinaların haczi sırasında, işyerinde bulunmasının sebebi ve istihkak iddiası sahibinin bu iş yerini, ticareti terk edenlerin uyması gereken usuller sonrası edinip edinmediği araştırılmadan, karşı davalarla ilgili dosyalar incelenmeden, istihkak iddiasının kabulüne karar verilemez.
(2004 s. İİK. m. 44, 97/17, 277, 278/1)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, üçüncü kişinin ve borçlunun hazır bulundukları işyerinde haczedilen torna malzemeleri hakkında istihkak iddiasına ilişkin olup, merciice davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Takip konusu alacak 22.5.1990 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı alacaklı banka, 8.10.1990 tarihinde borçlu ve kefillere ihtarname göndermiştir. Davalı borçlu 5.7.1990 tarihinde torna malzemesini kardeşi Enver'e sattıktan sonra bankanın ihtarı üzerine borçlunun kardeşi Enver'de 5.12.1990 tarihinde bu malzemeleri davacı üçüncü kişiye noterden satmıştır. icra takibi ise 7.11.1990 tarihinde yapılmış olup, son satış icra takibinden sonradır. 23.1.1991 tarihinde yapılan haciz sırasında borçlu da hazır bulunmuştur. Davalı alacaklı, birleştirilen her üç davada da bu satışların muvazaalı olduğunu ileri sürüp karşı dava olarak satışların iptalini istemiştir (İİK. m. 97/17, 277 vd.). Bu davada, karşı davanın dahi incelenip bir hüküm kurulması gerekirken, karşı dava hakkında herhangi bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, borçlunun 5.7.1990 tarihinde kardeşine yapmış olduğu satış İİK.nun 278/1. maddesi uyarınca alacaklıya karşı geçersizdir. Yukarda açıklandığı üzere borçlunun kardeşinden davacının satın alma tarihi de icra takibinden hemen sonraya rastlamaktadır. Haciz sırasında borçlu dahi aynı iş yerinde hazır bulunmakta olup, saflığı makinaların bulunduğu iş yerinde kendisinin de hazır olmasının nedenini, kabul edilebilir şekilde açıklamamıştır. Diğer taraftan, mahcuzların bulunduğu işyeri 1612.1990 tarihinde, yani icra takibinden sonra, hacizden önceki bir tarihte vergi de davacı üçüncü kişi adına kayıtlı görünmektedir. işyerinin bu tarihten önce kimin üzerinde kayıtlı olduğu ve ne şekilde davacıya geçtiği de araştırılmamıştır. Mahcuzların bulunduğu yerinin davacıya devrinin geçerli olabilmesi için İİK.nun 44. maddesindeki koşulların yerine getirilmesi gerekir. Merciice bu yön dahi araştırılmamıştır. Öyle ise, açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ve delillerin yanlış değerlendirilmesiyle davanın kabulü yolunda kurulan hükmün bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davalı alacaklı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya gen verilmesine, 14.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.