Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2000/2222
K: 2000/3139
T: 6.4. 2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KATMA DEĞER VERGİSİNİN İADESİ
HUSUMET
Karar Özeti: Satıcı, KDV karşılığı diye aldığı miktarı, alıcıya iadeye yetkili değildir. Davacı (alıcı) nın da bu miktarı davalı satıcıdan geri isteme hakkı yoktur. Bu nedenle dayalı satıcıya husumet yöneltilemez.
(3065 s. KDV. K. m. 8/2, geçici m. 10)
(5422 s. KVK. geçici m. 23)
(1086 s. HUMK. m. 38)
 
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
 
Davacılar, dayalı şirkete ait 34.343 m2 alanlı taşınmazı, m2 sini 150 dolar, % 15 Katma Değer Vergi 22.5 Dolar olarak toplam 172.5 dolardan 5.7.1995 tarihinde tapu ile satın aldığını, toplam 5.924.167.50 dolar ödediğini, tapuda gösterilen 227.050.158.750 liranın taşınmazın m2 . sinin 150 dolardan karşılığı olan 5.151.450 doların karşılığı olduğunu, davalının Katma Değer Vergisi olarak aldığı 772.717.50 dolan vergi dairesine yatırmayarak haksız olarak zenginleştiğini, talep ettikleri halde dayalı tarafından iade edilmediğini, faiziyle birlikte 807.487 dolar olarak karşılığını teşkil eden 66.214.000.000 liranın tahsili için yaptıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini bildirip, davalının itirazının iptaline, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, tahsil ettiği Katma Değer Vergisinin vergi dairesine yatırılmasının vergi dal resmi ilgilendirdiğini, davacıların bunu geri istemeye haklan olmadığını, davacıların malvarlıklarında azalma olmadığından sebepsiz zenginleşme olmadığını, kanunun davacıların muafiyet ve istisna tanımadığını, kendilerine tanınan bu haktan davacıların faydalanamayacağını, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun Geçici 23. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu'nun geçici 10. maddesi hükmüne göre, malvarlığına dahil taşınmazın satışından elde edilen kazancın tamamını ana sermayesine kattığını, bu nedenle vergiden muaf olduğunu ve tahsil ettiği Katma Değer Vergisini ayrıca faturada göstermediğini, davacıların haksız bir vergi ödedikleri kanısındaysa bunu idareden istemeleri gerektiğini, dolar üzerinden talepte bulunamayacaklarını bildirip davanın reddine ve %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini savunmuştur.
 
Mahkemece, 772.717 doların 4.7.1996 takip tarihinden itibaren yıllık % 4.5 faiziyle, fiili ödeme günündeki alış kuru uygulanarak takibin devamına, birikmiş faiz talebinin reddine, 2:524.676.265 lira % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
 
1- Kurumlar Vergisi Kanunu'nun geçici 23. maddelerinin (a) fıkrasının 1. cümlesi "1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında uygulanması üzere, tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazancın, satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmı, kurumlar vergisinden müstesnadır...."
 
Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 8/2. maddesi "Vergiye tabi bir işlem sözkonusu olmadığı veya Katma Değer Vergisini fatura veya benzeri vesikalardan göstermeye hakkı bulunmadığı halde; düzenlediği bu tür vesikalarda katma değer vergisi gösterenler bu vergiyi ödemekle mükelleftirler. Bu husus kanuna göre borçlu oldukları vergi tutarından daha yüksek bir meblağı gösteren mükellefler için de geçerlidir. Bu gibi sebeplerle fazla ödedikleri vergilerin, indirim hakkına sahip olmayanlara iadesi konusunda Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir".
 
Aynı Kanunun geçici 10/1. ve 2. maddesi "Tam mükellef iyete tabi kurumların 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun geçici 23. maddesi kapsamındaki teslimleri ver~iden müstesnadır.
 
Bu şekilde teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı dönemde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, bu hesap dönemine ait kurumlar vergisi matrahının tesbitine gider olarak kabul edilebilir" hükümlerini getirmiştir.
 
Davalı şirkete ait taşınmazın davacılara 5.7.1995 tarihinde satıldığı taşınmazın m2. sinin satış bedelinin 150 dolar artı %15 katma değer vergisi, 22.5 dolar olmak üzere 172.5 dolar olduğu, tüm satış bedelinin katma değer vergisi dahil olmak üzere davacılar tarafından davalıya ödendiği, tüm satış bedeli ve katma değer vergisi karşılığı 261.107.682.562 lirayı alan davalının 11.5.1995 tarihli faturayı tanzim ettiği, faturada satış bedeli olarak 261.107.682.562 lira gösterip ayrıca katma değer vergisinin miktarını göstermediği gibi, fatura altına "K.V.K. nun geçici 23. ve KDV. Kanunun geçici 10. maddeleri uyarınca KDV. den müstesnadır. Şerhini yazdığı ve dayalı şirketin 4.9.1995 tarihli olağan genel kurulunda "şirket sermayesinin 9.600.000.000 liradan 275.000.000.000 liraya yükseltilmesine, artırım miktarı olan 265.400.000.000 Uranın Kurumlar Vergisi Kanunu'nun geçici 23. maddesi uyarınca taşınmaz satışından doğan 261.105.106.837 lira kazancın sermayeye ilavesi suretiyle, kalanın başka yollardan karşılanmasına" karar verildiği hususları tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, bu hususlar taraflar arasında da ihtilafsızdır. Davamızda çözümlenmesi gereken husus, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun geçici 23. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu"nun geçici 10; maddesi hükümlerine göre, dayalı tarafından davacıya satılan taşınmazın bedeli, davalı şirketin sermaye artırımında kullanıldığından ve bu nedenle Katma Değer Vergisinden muaf olduğu halde, dayalı tarafından alıcı davacılardan tahsil edilen Katma Değer Vergisinin davacı tarafından davalıdan geri istenip istenemeyeceğidir.
 
Yukarıda açıklanan kanun hükümleri gereği, aralarındaki satış Katma Değer Vergisine tabi olmadığı halde dayalı, davacıdan tahsil ettiği Katma Değer Vergisi karşılığı olan miktarı vergi dairesine ödemekle yükümlü olduğu gibi, davacıda davalıya ödemek zorunda kaldığı Katma Değer Vergisi karşılığı olan miktarı, daha sonra ödeyeceği vergilerden indirimi ve indirim hakkına sahip değil ise iadesini Maliye ve Gümrük Bakanlığı'ndan isteyebileceği, indirimi ve iadeyi kabulün Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın takdir ve yetkisinde bulunduğu, davalının Katma Değer Vergisi karşılığı diye aldığı miktarı, davacıya iadeye yetkili olmadığı, davacının da bu miktarı davalıdan geri isteme hakkı olmadığı, davalıya husumet düşmeyeceği halde, mahkemece bu hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
 
2- Bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer bulunmamıştır.
S o n.u ç: Temyiz olunan kararın 1. bentte açıklanan nedenlerle dayalı yararına (BOZULMASINA), 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer bulunmadığına, peşin harcın istek halinde .iadesine 20.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, 6.4.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini