 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 2001/7879
K: 2001/8795
T: 18.5.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* KEFİLİN SORUMLULUĞU
Karar özeti: Kefilin, sorumlu olacağı miktarın muayyen olması gerektiğinden, muayyen bir yıllık kira parasından sorumlu olması tabiidir. Ancak sözleşmede kefilin, sözleşme uzadığı takdirde sorumluluğunun süreceği yer almış ise de, kefaletin süresiz olduğuna ilişkin bu koşul geçersizdir.
(818 s. BK. m. 484, 493)
(2004 s. İİK. m. 40)
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 4.5.2001 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;
2- Borçlular vekilinin temyiz itirazlarına gelince:
Borçlu Sühendan'ın icraya yaptığı itirazda 175.000.000.-TL. kira alacağını kabul etmesine rağmen mercice itiraza uğramayan bu alacağın da inkar tazminatı takdirinde esas alınması doğru değildir.
Borçlu M. Ufuk sözleşmeyi müşterek müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Kira sözleşmesinin başlangıcı ve bitiş tarihi belli olduğuna göre kefilin kefaletinin belirli süreli olduğunun kabulü gerekir. BK. 493. maddesi gereğince "bir kimse mahdut bir zaman için kefil olup da bu zaman inkızasını takip eden 1 ay zarfında alacaklı bu babda icraya veya mahkemeye müracaatla hakkını talep etmezse kefil kefaletten veri olur". Alacaklı borçlu kefilin sorumlu olduğu sürenin bitim tarihi 15.11.1999 tarihinden itibaren 1 aylık süre geçtikten sonra icra takibi yaptığından sözü edilen yasa hükmü gereği kefil hakkındaki takip usulsüzdür. Ayrıca BK. 484. maddesi uyarınca kefilin sorumlu olacağı miktarın muayyer olması gerektiğinden adı geçen kefilin muayyer olan 1 yıllık kira parasından sorumlu olması tabiidir. Sözleşmede herne kadar kefilin sözleşme uzadığı takdirde sorumluluğunun süreceği yer almış ise de HGK.nun 13.11.1996 tarih ve 1996/12-589 sayılı kararı gereğince kefaletin süresiz olduğuna dair bu koşul da geçersizdir. Bu nedenlerle mercice kefil borçlu M. Ufuk hakkındaki itirazın kaldırılması isteminin tümden reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.5.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.