Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9368
Karar No : 1999/1696
Tarih : 1.3.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 5. Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 17.9.1998 tarih ve 403-831 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekilinin, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin kura çekimine dahil edilmediği gibi kendisine konutta teslim edilmediğini ileri sürerek müvekkiline konut tahsis edilmesini talep ve dava etmiş, tahsis edilecek konut bulunmadığının anlaşılması üzerine bozma kararından sonra 11.3.1997 günlü ıslah dilekçesiyle (383.814.274 )'lira tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında, davacının kendi talebi ürerine kura çekimine dahil edilmeyerek kendisine daire bedelinin ödendiğini, kooperatifle irtibatını 7.10.1989 kura gününden itibaren kestiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece. davacının kendisine konut tahsis etmeyen yönetim kurulu eylemini dava ettiği, oysa yönetim kurulunun ihraç kararı dışındaki' eylemleri için genel kurula itiraz edilmeksizin dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hükmün Dairemizin 1995/561-2974 sayılı ilamıyla davacının ortak olduğunun saptanması halinde, uyuşmazlığın çözümü için dava açma hakkının bulunduğu gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yeniden yargılama sonucunda, davacının kooperatif ortaklığından ayrıldığı olgusunun davalı kooperatifçe kanıtlanamadığı gibi, davacıya yapılan ödemelerinde istifa karşılığı olduğunun saptanamadığı, bu durumda davacının isteyebileceği tazminat miktarının (383.314.274) lira olduğu munzam zararla ilgili ıslah talebinin bozmadan sonra yapılmış olması nedeniyle reddinin gerekeceği gerekçeleriyle (383.814.274) liranın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, kendisine konut tahsis edilmeyen ortağın davalı kooperatiften tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır. Davacı vekili 11.3.1997 günlü ıslah dilekçesiyle, kendisine tahsis edilecek konut bulunmadığının anlaşılması üzerine (383.814.274) lira tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş bulunmasına göre, talep gibi karar altına alınan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal oranda temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, faiz talebi hakkında hiçbir karar verilmemesi doğru görülmemiş ve kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Dairemizin önceki kararları ile davalı kooperatiften haksız olarak ilişkisi kesilen ve bu sebeple konut veya işyeri alamayan bir ortağın eksik ödemeleri sebebiyle kooperatiften ne miktar tazminat isteyebileceği (6) bent halinde sayılan hesaplama formülü ile belirlenmesi gerekeceği içtihat edilmiş idi.
Ancak, uygulamada bu formüldeki güncelleştirme işleminde gerek uyarlamaya esas alınan endekslerin değişik olmaları, gerekse bu formüldeki {5} ve (6) bentlerdeki iki çıkarma işleminin ard, arda uygulanması, kimi hallerde eksik dahi olsa bir ödemesi olan ortağa verilmesi gereken bir tazminat miktarının mutlaka olması gerekirken, bu formülün sıfır veya eksi bakiye verdiği gözlenmiştir .
Bu durum karşısında tazminat hukuk ilkelerine ters düşen bu formülden (5) ve (6)numaralı bentler çıkarılarak, (5) numaralı bent yerine .uyuşmazlığı daha adil bir çözüme vardırmasının doğru olacağı düşünülen orantı formülü ilave edilmesi uygun görülmüştür. Ayrıca, bu formüldeki güncelleştirmede kullanılan endeksin (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış Ortalaması) nın esas alınarak farklı bilirkişilere göre farklı kararların çıkmasının da önlenebileceği düşünülmüştür.
O halde, yukarıdaki açıklamalara göre, bu tür davalarda uygulanması gereken tazminat hesaplama ilkesinin aşağıdaki şekilde formüle edilmesi gerekmiştir.
1-Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
2-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibarı ile toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toplam Eşya Fiyat Endeksi artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
3-Bundan sonra, yukarıda (1) numaralı bentte bulunan değerden, (2) numaralı bentte bulunan değer çıkartılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
4-Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (2) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
5-Bu saptamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (2) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (3) numaralı bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (4) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (4) numaralı bentte bulunan miktar, (3) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (2) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece (talep de değerlendirilerek) bu miktara hükmedilebilecektir.
Yukarıdaki ilkeleri dikkate almayan mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 1.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09
  • İşveren bizimle yapmış olduğu protokolü baskıyla bozdu. 
  • 01.08.2025 11:18
  • Hırsızlıkla suçlanıyorum 
  • 01.08.2025 09:20
  • alt kattaki kiracı geceden sabaha kadar klima açıyor motor sesi çok rahatsız edici 
  • 28.07.2025 02:29
  • 6 senedir Tüfe Oranının Çok Üstünde Artış Yapan Ev Sahibimiz İle İlgili Ne Yapabiliriz? 
  • 27.07.2025 20:15


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini