 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1991/1232
K: 1992/8224
T: 06.07.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 7.11.1990 tarih ve 518-1011 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenilmekle dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle HUMK.nun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 438/1 maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle, tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, hamili tarafından müvekkili bankaya ciro edilen davalı bankanın Güngören şubesi üzerine keşide edilmiş 29.4.1988 tarihli (4.050.000) TL'lık çekin ibraz süresi içinde takas odasına ibraz edildiğini, hesapta (2.929.583) TL mevcut olduğunu, çekin arkasına bu durumun yazılmasına rağmen bu miktarın ödenmediğini, çek keşidecisine karşı icra takibine girişildiğini, İİK.nunun 89. maddesi uyarınca bankadaki karşılığının ödenmesi için davalıya ihbarname gönderildiğini, bankanın bu defa çek keşidecisine ait herhangi bir alacağının mevcut olmadığını bildirdiğini, bu nedenle (2.928.583) TL'nın 1.11.1988 tarihinden itibaren % 54 faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; takas odasına ibraz olunan çekin kısmen karşılığının bulunduğunu, bu hususun çekin arkasına yazıldığını, davacının çeki geri aldığını, müvekkilinin de davacı gibi takas odasına üye olup oda kurallarına uymaya zorunlu olduğunu, takas odaları Merkez Yönetim Kurulunun 31.1.1986 tarihli kararına göre takas odalarında karşılıksız çıkan çeklerin muhatap bankanın ibraz tarihi ile kısmen veya tamamen karşılığının bulunup bulunmadığını yazarak lehtar bankaya iade edilmesi, çekle ilgili olarak 3167 sayılı Yasanın 10. maddesindeki mesuliyet tutarında dahi lehtar bankaya herhangi bir ödeme yapılmamasının kararlaştırıldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddiaya, savunmaya, toplanan delillere bilirkişi raporuna göre; Takas Odaları Merkez Yönetim Kurulunun 31.1.1986 tarihli toplantısında alınan karara göre, takas odalarına ibraz edilen karşılıksız çıkan çeklerin arka yüzüne muhatap banka şubelerince ibraz tarihi ile kısmen veya tamamen karşılığının bulunmadığının yazılarak lehtar banka şubelerine iade edilmesi, bu çeklerle ilgili olarak 3167 sayılı Kanunun 10. maddesinde öngörülen mesuliyet tutarı da dahil lehtar bankaya herhangi bir ödeme yapılmamasına karar alınmış, bu karar ilgili bankalara duyurulduğundan davacı da bunun üyesi olduğundan, davacı banka kısmı karşılığı isteyecekti ancak bunu yapmamıştır. Ayrıca davacı çekin keşidecisi ve cirantasına karşı takipte bulunmuş, bu takip kesinleşmiş bulunmasına rağmen çek keşidecinin bankadaki parasını bloke etmesi düşünülemez. Nitekim haciz ihbarnamesi gönderilmesi davacı vekili tarafından 29.11.1988 tarihinde istenmiş, davalı tarafa bu ihtarname 8.12.1988 tarihinde tebliğ edilmiş, 14.12.1988 tarihinde davalı taraftan gerekli cevap verilmemiştir. Bu durumda davacının daha sonra ve ayrıca davalı banka şubesince borçlu göstererek takip yapmak ve hatta bu davayı açarak kendi ihmal ve kusurundan doğan kısmi karşılığı var ise talep edilmeyen çekin kısmi karşılığının davalıdan istenmesi objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu çek, davalı "G" Bankası üzerine dava dışı bir şirket tarafından keşide edilmiş ve hamili tarafından mevcut borcuna karşılık davacı "İ" Bankasına temlik cirosu ile devredilmiş, hamil "İ" Bankası ve muhatap "G" Bankası takas odasına üye olduklarından, hamil banka tarafından ibraz süresi içinde TTK.nun 710. maddesi uyarınca ödeme için takas odasına ibraz edilmiş, ancak davalı muhatap banka hesapta (2.928.583) TL kısmın karşılık bulunduğunu ancak Takas Odaları Merkez Yönetim Kurulunun 31.1.1986 tarihli yazısına göre "takas odalarına ibrazında karşılıksız çıkan çeklerin arka yüzüne banka şubelerince ibraz tarihi ile kısmen ya da tamamen karşılığının bulunmadığının yazılarak lehtar banka şubesine iade edilmesi ve 3167 sayılı kanunun 10. maddesinde öngörülen mesuliyet tutarıda dahil lehtar bankaya herhangi bir ödeme yapılmaması" şeklindeki genelgesini ileri sürerek çekin kısmi karşılığının dahi ödenmesinin mümkün bulunmadığını savunmuştur.
Olayda meşru hamilin bunu muhatap bankadan isteyip isteyemiyeceği ve takas odalarının ana işlevlerinin ne olduğunun tartışılması gerekir.
Takas odaları T.C. Merkez Bankası Yasasının 55 ve 3167 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca oluşturulan, Merkez Bankasının gözetim ve yönetiminde olan ve daha çok bankalar arasındaki çeklere dayalı ibraz ve ödeme işlemlerinin odaya kayıtlı üyelerin cari hesaplarından karşılıklı alacak ve borç işlemlerinin hesaben takasını sağlıyan TTK.nun 620/2 ve 710, 720/3 maddeleri hükümlerince, ticari senetlerin odaya ibraz ve süresindeki bu ibraza karşın ödemeden kaçınma halinde, başvuru hakkının doğumu için zorunlu olan ve ticari senetle ödemeden kaçınmayı saptayan nitelikte bildirim yetkisi bulunan kuruluşlardır. Bu tarife göre takas odalarının ana işlevi bankaların birbirlerine senete dayalı borçlarının hesaben ve günlük olarak tasfiyesidir. (A. Hulusi Gürbüz, Ticari Senetlerin İptali Davaları ve Ticari Senetlere Özgü Sorunlar, 1986, sh 449 vd, R.G.nin 25.9.1985 gün ve 18879 sayılı nüshasında yayınlar Bankalararası Takas Odaları Merkezi Yönetmeliği m. 2 ve m. 16)
TTK.nun 695/2 maddesinde "keşideci muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde muhatap bu kısmi karşılığının tutarının ödemekle mükelleftir" hükmü yer almaktadır.
Yine 3167 sayılı çek Yasasının 4 maddesinde "çekin karşılığının kısmen bulunması halinde ise bu miktar ödenir" hükmü getirilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında bankalararası Takas Odaları Merkezi Yönetim Kurulu'nun 31.1.1986 tarihli duyurusunun 2 no'lu bendi yasal dayanaktan yoksun kalmaktadır.
O halde 695/2, 3167 sayılı Kanunun 4 ve 5. maddeleri uyarınca ibraz edilen çekin kısmen karşılığı varsa muhatap banka var olan kısmi karşılığını hamile ödiyecek ve çekin üzerine "..TL'sı ödenmiş ve ... TL'sı karşılığı olmadığından ödenmemiştir" denilerek çek hamile iade edileceği gibi muhatap, TTK.nun 730 madde delaletiyle uygulanması gereken aynı yasanın 621. maddesi uyarınca hamilden kendine bir makbuz verilmesini isteyecektir. Ayrıca çekin aslığını hamile iade etmeden önce muhatap banka bunun bir fotokopisini çıkarmak ve fotokopisinin çekin aslına uygun olduğunu notere tasdik ettirerek bunu bankada muhafaza edecek ve ödediği kısım için keşideciye bunu ibraz ile kısmen ödediği miktarı isteyebilecek, uyuşmazlık çıkması halinde çek aslını hamil bankadan işleyip bunu keşideciye gösterdikten sonra hamile tekrar iade edecek ve çek aslı elinde bulunan hamil ise ödenmiyen kısım hakkında çek ilgilileri hakkında icra takibi yapılabilecektir. (Türk Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Çek, Prof. Dr. Seza Reisoğlu, 1985, sh: 117 vd.).
Mahkemece açıklanan bu hususlar gözönüne alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 6.7.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.