Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y 
18. HUKUK DAİRESİ

ESAS           KARAR
1997/12300     1998/1369

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi :Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi    :5.5.1997
Nosu      :1995/335-1997/190
Davacı    :Hazine vekili Av. Leyla Kara
Davalı    :Vakıflar Genel Müd. vekili Av. Hüseyin Çelik

	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi
 cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Davacı, taşınmaz maliki hazine, davalı, taşınmazı devralmak isteyen
 Vakıflar Genel Müdürlüğünce kendisine tebliğ edilen devir bedelini az
 bularak, bu bedelin arttırılmasını Kamulaştırma Kanununun 30. maddesinin son
 fıkrası hükmü kapsamında istemiştir.
	Kamulaştırma Kanununun 30. maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre
 tarafların taşınmazın devrinde değil de, bedelinde anlaşamamaları halinde
 alıcı idarenin öncelikle taşınmazın kıymetini yasanın onuncu maddesinde
 yazılı komisyona takdir ettirmesi, takdir edilen kıymeti taşınmaz maliki
 idareye bildirmesi ve bu bildirim üzerine taşınmazın maliki olan idarece
 bedel arttırım davası açılması öngörülmüş ise de, yasada öngörülen bu
 prosedürde takdim-tehir yapılması ve kıymet takdir edecek komisyonun davalı
 idarece Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine göre oluşturulmamış olması, mal
 sahibi idarenin kendisine bildirilen devir bedeline süresinde itiraz etme ve
 dava açma hakkını bertaraf etmez.
	Gerçek bedel, mahkemece Kamulaştırma Kanununun örgördüğü şekil ve
 usuller içerisinde belirleneceği ve taşınmazın davalı Vakıflar Genel
 Müdürlüğüne devrinde bir uyuşmazlık bulunmadığı dikkate alındığında idari
 işlemlerdeki eksiklik veya usülsüzlük davacı hazinenin bedel arttırım
 davasının reddini gerektirmez. Aksinin kabulü taşınmazın devrine muvafakat
 etmiş bulunan Hazinenin alıcı idarenin tesbit ettiği cüzi bir bedelle
 yetinmesi ve yasa ile kendisine verilen dava hakkının elinden alınması
 anlamındadır. Taşınmazı devralan davalı idarenin kendi yasal yükümlülüğünü
 yerine getirmemesi, (taşınmaz bedelini usülüne uygun tesbit ettirmemesi) onun
 bu hatasından yarar sağlaması sonucunu doğuracaktır ki buna hukuken cevaz
 verilemez.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine,
 19.2.1998 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

  Başkan          Üye         Üye        Muh.Üye         Üye
Sait Rezaki    S.Erçoklu    M.Tutar    A.Nazlıoğlu    İ.N.Erdal

	 	KARŞI OY YAZISI

	Mülkiyet hakkını güvence altına almayı amaçlayan Kamulaştırma
 Yasasının gerek esasa, gerek usule ilişkin kuralları emredici nitelikte olup,
 idarenin bu kurallardan herhangi birini savsaklama yetkisi yoktur.
	Kamulaştırma Yasasının, bir idareye ait taşınmaz malın diğer idareye
 devrini öngören 30. maddesi, kamu kurum ve tüzel kişileri arasındaki bu tür
 işlemlerin nasıl yapılacağını ayrıntılarıyla kurala bağlamış; kamulaştırmada
 kişilerin rızası aranmazken mal sahibi idarenin muvafakatını aramak,
 muvafakat bulunmaması halinde Danıştay İdari Dairesine başvurma külfetini
 devir almak isteyen idareye yüklemek, fiyatta anlaşılmaması durumunda
 Kamulaştırma Yasasının kamulaştırma bedelinin tesbitine ilişkin genel
 hükümlerin uygulanacağını öngörmek suretiyle, bir bakıma mal sahibi idareye
 kişilere sağlananın ötesinde bir güvence sağlamıştır.
	Somut olayda, taşınmazı devralmak isteyen Vakıflar Genel Müdürlüğü,
 köy muhtarı aza ve emlak sahibinden oluşan yasal bir yetkisi olmayan bir
 kurula değer biçtirmiş belirlenen değeri bankaya bloke edip Maliye
 Bakanlığından malın devrini istemiş, anılan Bakanlık ise bu eksik işlem
 üzerine bedel arttırım davası açılması için talimat vermiştir. Oysa,
 Kamulaştırma Yasasının 30. maddesinin üçüncü fıkrası tarafların bedelde
 anlaşamamaları halinde, devire anlaşma tarihinden veya Danıştay kararının
 tebliği tarihinden itibaren otuz gün içinde 10. maddede yazılı kıymet takdir
 komisyonuna değer takdir ettireceğini, tarafların bu komisyon raporuna otuz
 gün içinde itiraz ettikleri takdirde bedel arttırım yada indirim davasının
 Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanacağını öngörmektedir.
	Davalı idare, oluşumu görevleri ve değerlendirme esasları Kamulaştırma
 Yasasının 10 ve sonraki maddelerinde belirtilen kıymet takdiri komisyonuna
 değer belirtmek yerine, hiçbir yasal yetkisi olmayan üç kişilik bir kurula
 basit bir rapor hazırlatmış ve bu rapora istinaden taşınmazı devralma
 girişiminde bulunmuştur. Yasanın 30. maddesi 10. maddeye yollama yaptığına
 göre, bu madde uyarınca bedel takdiri komisyonu oluşturulup müteakip
 maddelere göre bedel takdiri yapmaksızın kişilerin taşınmazlarını
 kamulaştırmak ne ölçüde yasaya aykırıysa, idareler arası mal devrinde de
 takdir komisyonunca değerlendirme yaptırılıp taraflara, bedel arttırım yada
 indirim davası açmak konusunda esas alacakları komisyon raporunu sunmadan
 bedel arttırım davası açılması da aynı ölçüde yasaya aykırıdır.
	Sonuç olarak, bedel arttırım davasının ancak 30. maddenin öngördüğü
 koşulların tamamlanmasından sonra açılabileceği, bu nedenle mahkeme kararının
 onaylanması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

                                        Üye 
                                 Alpaslan Nazlıoğlu
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini