Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.                       
 Y A R G I T A Y                  
Ceza Genel Kurulu

Esas No  :      Karar No :      Tebliğname   :
1997/11-101     1997/256	11-18117	 

                   Y A R G I T A Y  K A R A R I

Kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 11. Ceza Dairesi 
Mahkemesi                : Kocaeli 2. Ağır Ceza 
Günü                     : 30.12.1996
Sayısı                   : 268-266
Davacı                   : K.H.
Davaya katılan           : Kültür Müdürlüğü
Sanık                    : İsmail Akova
Temyiz eden              : Katılan Vekili 

	2863 sayılı kanunun 65/a maddesine aykırı davranmak suçundan sanık
 İsmail Akova'nın beraatine ilişkin Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesince
 6.12.1995 gün ve 201/286 sayı ile verilen karar, katılan idare vekilinin
 temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 6.11.1996 gün
 ve 2128/2108 sayı ile; 
	"Hürriyet Eren Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı bulunan
 sanığın, yıkım için bölge kuruluna yaptığı başvuru sonucunu beklemeden ve
 çeşitli yerlerden gelen uyarılara rağmen belli bir dönemin cami mimarisini
 yansıtması açısından korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliği
 açıkça anlaşılan yapıyı yıkmak suretiyle müsnet suçu işlediği açık ikrarı,
 savunma tanığı Bahadır Batur'un konuyu aydınlatan ifadesi ve dosya
 içeriğinden anlaşıldığı halde, camiin kültür varlığı özelliklerini
 taşımadığına ve kurul kararının yıkım bittikten sonra tebliğ edilmiş olduğuna
 dayanılarak beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden, bozulmuştur.
	Yerel Mahkeme ise 30.12.1996 gün ve 268/266 sayı ile; 
	"Yıkılan cami sanığın başkanı olduğu derneğe ait özel mülktür. Sanığın
 yazılı müracaatının red edildiği tarihte ortada henüz yetkili kurul
 tarafından alınmış bir koruma kararı mevcut değildir. Bu karar, daha sonra
 8.9.1992 tarihinde alınmıştır. Karar kendisine tebliğ edilmeden sanık, hukuk
 mahkemesine müracaat etmiş, bilirkişinin 22.10.1992 günlü raporuna dayanarak,
 tamamen iyi niyetle ve verilen karardan habersiz olarak ve koruma kurulunca
 aynı mahiyette karar verileceği inancı ile eski camii yıkmış ve yeni inşaata
 başlamıştır. Koruma kurulu kararı ise kendisine 9.11.1992 tarihinde tebliğ
 edilmiştir. Taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olarak tapuya tescili
 ve ilanı yapılmamıştır. Eski caminin cemaatin sağlığı ve emniyeti bakımından
 sakıncalı hale gelmesi ve kurul kararının gecikeceğinin olasılığı karşısında
 sanığın eylemini tamamen iyi niyetli bir hareket olarak düşünmek gerekir. Bu
 itibarla, suç kastı oluşmamıştır." biçimindeki gerekçe ile önceki hükümde
 direnmiştir.
	Bu kararın da, katılan vekilince süresinde temyiz edilmesi üzerine
 dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" isteyen 25.3.1997 günlü
 tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,
 gereği konuşulup düşünüldü. 

	 	CEZA GENEL KURULU KARARI 

	2863 sayılı kanuna aykırı davranmak suçundan sanık hakkında açılan
 davada Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, müsned suç
 unsurlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
	Kocaeli eski sanayi çarşısı Son Geçit mevkiinde bulunan Hürriyet Eren
 Camii, İstanbul 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun
 8.9.1992 gün ve 2920 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olarak
 belirlendiği ve bu kararın Cami Yaptırma Derneği Başkanı olan sanığa tebliğ
 edildiği halde, bu karara uymayıp anılan camii yıkıp yerine başka bir cami
 yaptırmaya başladığı iddiasıyla 2863 sayılı kanunun 65/A maddesi uyarınca
 cezalandırılması için hakkında kamu davası açılmıştır.
	2863 sayılı kanunun izinsiz müdahale ve kullanma yasağı başlıklı 9.
 maddesinin 1. cümlesi ile Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları
 çerçevesinde, koruma kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması
 gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında, her çeşit inşai ve fiziki
 müdahalede bulunma, bunları yeniden kullanıma açma veya kullanımlarını
 değiştirme yasaklanmakta, 2. cümlesinde ise onarım, inşaat, tesisat, sondaj,
 "kısmen veya tamamen yıkma", kazı veya benzeri işlerin inşai ve fiziki
 müdahale sayılacağı belirtilmektedir.
	Cezalar başlıklı 65. maddesi (a) bendinde de "korunması gerekli
 taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına, bozulmasına, yok
 olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarara uğramalarına kasten
 sebebiyet verenler ...... cezalandırılırlar" hükmü yer almaktadır.
	Yasanın 6. maddesinin son fıkrasında korunması gerekli kültür ve
 tabiat varlıkları örnekleme yoluyla sayılmış bu arada camilerin de taşınmaz
 kültür varlığı olduğu belirtilmiştir. 6. maddenin 1. fıkrası (b) bendine göre
 camilerin 19. yüzyıldan sonra yapılmış olsa bile "önem ve özellikleri
 bakımından korunmasına gerek görülen taşınmazlar arasına alınabileceği
 anlaşılmaktadır.
	Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve
 restorasyonu ile ilgili işlerde uygulanacak ilkeleri belirlemek görevi 51.
 madde ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kuruluna, bu ilke
 kararları çerçevesinde verilen diğer görevler ve bu arada korunması gerekli
 taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile ilgili uygulamaya
 yönelik kararlar almak görevini de 57. madde ile Bakanlıkça belirlenecek
 bölgelerde kurulmuş veya kurulacak olan "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
 Kurulları" na vermiştir. Bu maddenin 2. fıkrasında kamu kurum ve kuruluşları
 (belediyeler dahil) ile gerçek ve tüzel kişilerin koruma kurullarının
 kararlarına uymak zorunda oldukları ayrıca vurgulanmıştır.
	Maddi olayın konusu olan cami 1960 yılında Muhittin Eren adına tapuda
 kayıtlı yer üzerine aynı şahıs tarafından kagir olarak inşa edilmiştir.
 24.1.1991 tarihinde İzmit Belediyesince istimlak edilmiş 20.2.1991 tarihinde
 sanığın başkanı olduğu "İzmit Hürriyet Eren Camii Onarma ve Yaşatma
 Derneği"ne satılmıştır. Ancak yığma olarak inşa edilen caminin zamanla çökme
 yapması, zeminini su basması nedeniyle ibadet yapılamayacak duruma geldiği
 düşüncesiyle dernek tarafından yıkılıp, yerine yeni bir cami yapılmasına
 karar verilmiştir. Sanığın savunmasına, tanık Bahadır Batur'un anlatımlarına
 göre, sanık bu amaçla önce Belediye Başkanına müracaat etmiş, onun, durumu
 koruma kuruluna bildireceğini söylemesi üzerine de İstanbul'da bulunan koruma
 kuruluna giderek eski caminin yıkılmasına izin verilmesi için sözlü başvuruda
 bulunmuştur. Kendisine Hürriyet Eren Camiinin korunma altına alınması gerekli
 kültür varlığı olduğunun sözlü olarak bildirilmesi üzerine, 20.10.1992
 tarihinde İzmit Asliye Hukuk Mahkemesinden uyuşmazlık konusu caminin
 durumunun tespitini istemiş, mahkemece yapılan tespit üzerine İnşaat
 Mühendisi bilirkişinin caminin fonksiyonunu yitirmiş, günün şartlarına
 uymayan gayri sıhhi, muhafazasını gerektirecek özellikleri bulunmayan ve
 yaklaşık 30 yıl evvel inşa edilmiş bir cami olduğu, yeni yapılmakta olan
 Hürriyet Eren Camiinin etrafının da, bir caminin konumunda bulunması lazım
 gelen görünüm, temizlik ve sağlık bakımından eski binalardan arındırılması
 gerekir" biçimindeki kanaatini içeren 22.10.1992 günlü raporuna dayanarak
 caminin yıkımını başlatmış ve 9.11.1992 tarihinde henüz caminin çatısının
 söküldüğü sırada kendisine imza karşılığında İstanbul 2 numaralı Kültür ve
 Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 8.9.1992 günlü ve 2920 sayılı kararı
 tebliğ edilmiştir. Anılan kararda "Hürriyet Eren Camiinin Kültür ve Tabiat
 Varlıkları Koruma Yüksek Kurulunun 28.6.1988 gün ve 22 sayılı prensip kararı
 doğrultusunda söz konusu yapının yıkılamayacağına, belirli bir dönemin cami
 mimarisini yansıtma açısından korunması gerektiğine karar verildi"
 denilmektedir. Bu kararın tebliğine rağmen, eski caminin yıkımı sanıkça
 sürdürülmüş ve ceza yargılaması sırasında yapılan 11.7.1995 günlü keşif
 esnasında davaya konu eski camiden hiç bir iz ve kalıntı kalmadığı
 saptanmıştır.
	Yapılan yargılama sonunda Yerel Mahkeme bozulan önceki kararında ve
 direnme kararında yer alan "koruma kurulu kararı kendisine tebliğ edilmeden
 eski camiyi yıkıp yenisinin inşaatına başladıktan sonra kararın sanığa
 9.11.1992 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden sonra ise ortada korunması
 gerekli eski camiden hiç bir eser kalmadığı taşınmazın korunması gerekli
 kültür varlığı olarak tapuya tescil edilmediği, ilan keyfiyetinin yerine
 getirilmediği bu nedenlerle de sanıkta suç kastı bulunmadığından atılan suçun
 öğelerinin oluşmadığı" yolundaki gerekçeler ile beraat kararı vermiş ise de,
 bu gerekçe ve kabul dosya içindeki bilgi ve belgelerle bağdaşmadığı gibi,
 yasal düzenlemelere ve Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına aykırı
 bulunmuştur. Şöyleki; 
	Suça konu camiin olaydan önce 2863 sayılı yasanın 7. maddesi uyarınca
 tespitinin Vakıflar Genel Müdürlüğünce yapıldığı koruma kurulu kararından
 belli olmaktadır.
	Sanık 20.10.1992 tarihinde Asliye Hukuk Hakimliğine tespit için
 başvurduğunda dava konusu caminin henüz yıkılmadığı, hemen yanı başında yeni
 cami inşaatının ise minareleri dışında tamamlanmış olduğu; sanık vekilinin
 tesbit isteyen dilekçesinde ve bilirkişi raporunda açıkça belirtilmektedir.
 Savunmada ileri sürülenin aksine önce yeni caminin yapıldığı, arkasından da
 bu caminin çevresini açmak ve düzenlemek amacıyla eskisinin yıkıldığı
 anlaşılmaktadır.
	8.9.1992 tarihli koruma kurulu kararının 9.11.1992 tarihinde sanığa
 tebliğine ilişkin İzmit Belediye Başkanlığının 9.11.1992 günlü yazısında
 ".... söz konusu karara uymayarak caminin çatısını sökmeye başladığınız
 tesbit edilmiştir. Sökme işleminin derhal durdurulması gerektiğini, kurul
 kararına uyulmasını, aksi takdirde gerekli yasal işlemin yapılacağını ve her
 türlü sorumluluğun derneğinize ait olacağını bilgilerinize rica ederim"
 denildiğine göre, kararın tebliği tarihinde eski caminin yıkım işine henüz
 başlandığı, ancak yapılan bu bildirime rağmen caminin yıkılıp yokedildiği
 anlaşılmaktadır. Bu durumda suçun yasal öğesi oluştuğu gibi, koruma kurulu
 kararının varlığından sanığın haberdar olmadığı söylenemeyeceğinden, manevi
 unsuru da oluşmuştur.
	Bu itibarla, dosyadaki bilgi ve belgelere aykırı olan Yerel Mahkeme
 direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
	Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyeleri "Suça konu caminin maili
 inhidam olduğu, koruma kurulu kararının tescil ve ilan edilmediği, iyi
 niyetli olarak, ibadet yapılamayacak durumda olan eski camiyi yıkıp yerine
 yenisini yapan sanıkta suç işleme kastı bulunmadığı gerekçesiyle" direnme
 hükmünün onanması gerektiği yönünde oy kullanmışlardır.
	SONUÇ  : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün
 4.11.1997 günü yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından
 25.11.1997 günü yapılan ikinci müzakerede istem gibi BOZULMASINA, oyçokluğu
 ile karar verildi. 

Mater KABAN	 Türkan GÜVEN	 Sami SELÇUK
Birinci Başkanvekili  1.C.D.Bşk.	 4.C.D.Bşk.
	 	  Onama

S.Necip DEDA	 Sabih KANADOĞLU	 Namık BENLİ
3.C.D.Bşk.	 11.C.D.Bşk.	 5.C.D.Bşk.

Erdem GÜYER	 Cavit GENÇKAYA	 Casim YILMAZ
2.C.D.Bşk.  	    Onama  	    Onama

A.İsmail HEKİMOĞLU	Yalçın KALAY	 Birol KIZILTAN
     Onama  	 

S.Özün ÇETİNKOL	 Nuri OK          Muhittin MIHÇAK
    Onama  	 	      Onama 

Hayrettin CEVHEROĞLU    Osman KÖSEBALABAN        Süleyman ERKAN
      Onama  	 	        Onama 

İsmet KÜRÜMOĞLU	 Ersan ÜLKER              Aladdin İSAOĞLU
    Onama 

Zeki ASLAN	 Hasan GERÇEKER           Muammer ÜNSOY 
	 	 	      Onama 

Ünal ÖKTEM	 Türker MURATOĞLU
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • tüvtürke karşı tüketici hakem kararı 
  • 07.05.2025 18:40
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini