Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y 
18.HUKUK DAİRESİ

ESAS         KARAR
1997/10263   1997/11244

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi :Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 
Tarihi    :4.12.1996
Nosu      :1996/405-919
Davacı    :Veli Çavlı vs. Vek. Av. Turgut Öcal      
Davalı    :Kepez Bel. Başk. Vekili Av. Nizamettin Özkan    

	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
 kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	1-Dava konusu taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulamalı plan kapsamında
 olduğu kabul edilerek değerlendirme arsa olarak yapılmış ise de dosya
 içeriğinden, dava konusu taşınmazların nazım imar planı kapsamında yer
 almakta iken belediyece gecekondu önleme bölgesi olarak nitelendirilmiş ve
 1/1000 ölçekli imar planı bu amaçla yapılacak kamulaştırma nedeni ile
 düzenlenmiştir. Yargıtayda yerleşmiş uygulamalara göre taşınmazın
 kamulaştırmanın gerçekleşmesi için ve bu amaçla plan kapsamına alınmış
 olması, onun tek başına arsa olarak değerlendirilmesine yeterli olmayıp
 belediye hizmetlerinden (yol, su, elektrik vs.) yararlanması ve meskun yerler
 arasında yer alması gerekir.
	Tamamı 40.700 m2 civarında olan bu taşınmazların üzerinde bir kaç tane
 izinsiz ve ruhsatsız yapı bulunması taşınmazın iskan edilmiş olduğu anlamına
 gelmeyeceği de dikkate alınarak bu konuda araştırma yapılıp ikmal edilmeden
 taşınmazın arsa olarak kabul edilmesi,
	2-Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin G bendi hükmüne göre arsalar,
 kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre
 değerlendirilir. O nedenle somut emsal alınan 248 parselin kamulaştırma
 sebebiyle açılan bedel arttırımı davasında ulaşılmış bulunan fiyatı dikkate
 alınarak değerlendirme yapılmış olması yasaya aykırıdır. Bazı hallerde aynı
 taşınmazın bir bölümünün kamulaştırma sebebiyle açılan bedel arttırımı
 davasında belirlenen fiyatı dikkate alınarak geri kalan bölümün fiyatı
 belirlenmekte ve bu uygulama Yargıtay'ca da kabul edilmekte ise de, bu husus,
 aynı taşınmazın kendi kendine emsal teşkil etmesi bakımından ve bakımından
 aynı taşınmazla ilgili değerlendirmede bir çelişki yaratmamaya matuftur.
 Başka bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin belirlenmesi, serbest satışla
 oluşan bedel belirlenmesinden farklıdır. İddia, talep ve savunma sonunda
 mevcut delillere göre değerlendirme yapıldığından, bu suretle kesinleşen
 taşınmaz fiyatları yasanın öngördüğü "emsal satışları" anlamında değildir. O
 halde Antalya gibi taşınmaz satışlarının yoğun olduğu bilinen bir bölgede
 uygun emsal araştırılıp bulunabilir iken bir taşınmazın kamulaştırma
 değerinin emsal alınarak sonuca varılmış olması doğru değildir.
	Diğer taraftan gecekondu önleme bölgesi olarak ayrılmış ve bu suretle
 kamulaştırılan taşınmazlarla ilgili 1/1000 ölçekli imar planı yapılmış ve
 dava konusu taşınmazlar bu plan gereği arsa olarak değerlendirilmiş olduğuna
 göre, dava konusu yerin gecekondu önleme bölgesi olması, plana göre iki
 kattan fazla inşaata izin verilmemesi gibi hususların değerlendirmede dikkate
 alınması gerekir. Taşınmazların bir bütün olarak ele alınıp üzerinde imar
 kısıtlaması ve bununla ilgili takyitler bulunmayan taşınmaz gibi mütalaa
 edilip değerlendirme yapılamaz. Değerlendirmede taşınmazların bu niteliği
 gözönünde bulundurulmalıdır.
	Mahkemece uygun emsal araştırılması yapılıp yasaya uygun
 karşılaştırmaları içeren ve taşınmazların niteliklerini gözönünde bulunduran
 ek bilirkişi raporları alınmalıdır.
	3-139 parsel sayılı taşınmazla ilgili kamulaştırma evraklarının
 getirtilmemesi doğru görülmemiştir.
	4-Kamulaştırma işleminin davacılara hangi tarihte tebliğ edildiği
 araştırılmadan davanın 2942 sayılı Yasanın 14. maddesinde belirtilen 30
 günlük hak düşürücü sürede açıldığının kabul edilmesi de usul ve yasaya
 aykırıdır.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.1997 gününde
 oybirliğiyle karar verildi.

  Başkan          Üye         Üye         Üye          Üye
Sait Rezaki    S.Erçoklu    M.Tutar    İ.N.Erdal    M.E.Germeç 
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini