 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
Esas No : Karar No : İtirazname :
1997/10-318 1997/332 100491
Y A R G I T A Y K A R A R I
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza
Mahkemesi : BURSA 2. Asliye Ceza
Günü : 11.9.1996
Sayısı : 258/511
Davacı : K.H.
Davaya katılan : Raim Serin
Sanık : Kasım Kızıl
Temyiz Eden : Sanık
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık Kazım Kızıl'ın 167 sayılı
yasanın 16/1 ve TCY.nın 59. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla
cezalandırılmasına ilişkin, Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesince 11.9.1996 gün
ve 258/511 sayı ile verilen kararın, sanık tarafından temyizi üzerine,
dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 13.10.1997 gün ve 7445/10357
sayı ile;
"3167 sayılı yasa çek kullanımı hakkındaki esasları düzenlemekte, bu
kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanması gerektiğine
ilişkin amir hükümleri içermektedir.
Anılan yasanın 3. maddesi; tedavül edecek çek yaprağının Türkiye
Bankalar Birliğinin görüşü alınarak Merkez Bankasınca tesbit edilecek
esaslara uygun özel şekil şartını taşımasını bankalara çek karnesi verdikleri
müşterilerinin açık kimliklerinin T.C. Merkez Bankasına bildirme
zorunluluğunu getirmekle de özel denetime tabi tutma gereğini duymuştur.
Başka bir anlatımla yasa, her bankanın kendi başına koyduğu koşullarda
teminat limitlerinde değişiklik yaparak çek karnesi bastırıp müşterilerine
çek keşide etme yetkisi vermeleri halinde çek düzenlemekle keşidecisine bazı
hallerde sanık sıfatını veren amacına ve ceza hukuku genel prensiplerine ters
düşen çekin ödeme aracı olarak kullanılması fonksiyonundan öte kredi
kullandırma yarışına sebebiyet verilmesini arzu etmemiştir.
3167 sayılı yasanın 1, 3 ve 10. maddeleri hükmü ile 24 Eylül 1995
tarih 18878 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan T.C. Merkez Bankasının 3167
sayılı kanuna ilişkin 1 numaralı tebliğ hükümleri karşısında suça konu Yapı
ve Kredi Bankası A.Ş.ne ait "süper çek" adı verilen 00242776 seri numaralı
çekin 3167 sayılı yasanın korunması altına alınan çeklerden olmadığı
görülmektedir.
Yasanın yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay 6. Ceza Dairesinin,
yürürlüğe girdiği 1985 tarihinden sonra Yargıtay 7. Ceza Dairesinin,
kurulduğu günden bu yana Dairemizin örneklemeye gerek görülmeyen müstakar
uygulamalarına ters düşen mavi çek, garanti süper çek ve süper çekin 3167
sayılı yasayla ceza yaptırımına tabi tutulan ve özel cezalandırabilme şartı
getiren koşulların gözardı edilmesi suretiyle suç sayılıp yazılı şekilde
sanığın hükümlülüğüne karar verilmesi) isabetsizliğinden oyçokluğu ile
bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise, 6.11.1997 gün ve 100491 sayı ile;
1- Dava konusu Yapı ve Kredi Bankası Bursa Garajlar Şubesine ait
00242776 hesap ve 0186229 seri numaralı, keşide yeri ve tarihi miktarı ve
keşideci imzası bulunan çek, unsurları ve baskı şekli itibariyle TTK.nun 692
ve 3167 sayılı kanunun 3. maddesinde öngörülen unsurların tamamını içermekte
ve T.C. Merkez Bankasınca 3167 sayılı kanuna ilişkin (1) ve (2) numaralı
tebliğleri ile getirilen esaslara uygun bulunmaktadır.
2- Dava konusu çek üzerinde muhatap bankaca belirtilmiş matbu
biçimdeki "süper çek" tabiri ile bu çek arka yüzdeki koşullar sağlandığı
takdirde Yapı Kredi tarafından iki milyon liraya kadar garanti edilmiştir.
Çekin keşideci imzasının, lehtara birlikte ibraz edilecek Süpercard'daki
hamil imzası ile aynı olması, Süpercard numarasının aşağıdaki özel bölüme
doğru ve eksiksiz yazılmış olması, çekin keşide tarihinin Süpercard'ın ön
yüzünde yazılı geçerlilik süresi içinde olması, muhatap bankanın çek
yaprağına ilişkin mesuliyet limiti mahiyetindeki ve hesap sahibini banka
kartı kullandırmaya yönelik ibarelerin; müddetinde ibraz edilen karşılıksız
çek nedeniyle T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenecek miktarın (Keşide
tarihinde bu miktar 6 no.lu tebliğ ile 1.500.000 lira olarak belirlenmiştir.)
muhatap banka tarafından hamile ödenmesi yükümlülüğünü getiren 3167 sayılı
kanunun 10. maddesi hükmüne ve T.C. Merkez Bankasının 3167 sayılı kanuna
ilişkin (1) ve (2) numaralı tebliğleriyle getirilen esaslara aykırı bir yönü
bulunmadığı gibi işbu belgenin çek sayılmasına ve karşılıksız çek keşide
etmek suçunun oluşmasına engel teşkil edecek nitelikleri de yoktur.
3- Muhatap bankaca 3167 sayılı kanunun 7. maddesi uyarınca hesap
sahibine, sanığa çıkartılan ihtarnamenin özetle "hesap sahibinin veya
temsilcilerinin elinde bulunan bütün çek karnelerini aldığı bankalara geri
vermesi, aksi takdirde ilgili bankaların kanuni mercilere ihbar zorunda
kalacakları, 8. madde uyarınca yasal süresinde düzeltme hakkının
kullanılması, aksi takdirde çekin ibraz tarihinden itibaren hiçbir banka
üzerine 1 yıl süreyle çek keşide edemeyeceği, aksine davranışların kanunda
öngörülen cezai müeyyideler getireceği ikazını" içermesi sebebiyle usulüne
uygun olduğu ve dolayısıyla hesap sahibi tarafından düzeltme hakkının
kullanılmaması halinde muhatap bankaca 3167 sayılı kanunun 9. maddesi
uyarınca T.C. Merkez Bankasına yapılması zorunlu bildirim için gerekli
koşulları kapsadığı görülmüş, kaldı ki hesap sahibi hakkındaki gerekli
bilgilerin T.C. Merkez Bankasına bildirilmesi mükellefiyetinin muhatap
bankaca yerine getirilmemesi veya geciktirilmesi eylemi de aynı yasanın 15.
maddesinde müeyyideye bağlanmıştır.
4- Dava konusu çek muhatap bankaya müddetinde ibraz edilmiş, ibraz
tarihinde tam karşılığının olmadığına dair ibraz şerhi arkasına yazılmıştır.
Muhatap bankaca 3167 sayılı kanunun 7. maddesi uyarınca hesap sahibi
keşideci sanığa ihtar mektubu çıkartılmış ve usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Sanık düzeltme hakkını kullanmamıştır.
Şikayet, bu hakka haiz hamil olan müdahil tarafından yasal süresi
içinde yapılmıştır.
Bu itibarla müsnet karşılıksız çek keşide etmek suçu yasal unsurları
itibariyle oluşmuştur.) açıklamasıyla itiraz etmiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel
Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki
uyuşmazlık, suça konu "süper çek"in, 3167 sayılı yasanın koruması altına
alınmış çeklerden olup olmadığı, diğer bir deyişle süresinde ibrazına rağmen
karşılıksız çıkması durumunda, 3167 Sayılı Çek Yasasının 16/1. maddesindeki,
karşılıksız çek keşide etmek suçunun oluşup oluşmayacağı hususundadır.
Sanığın Yapı Kredi Bankası A.Ş. tarafından 2 milyon liralık kısmı
garanti edilmiş olan, 12.9.1995 tarih ve 30 milyon lira meblağlı suça konu
süper çeki keşide ettiği ve süresinde ödeme için ibraz edilen çekin
karşılıksız çıktığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi Ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında
Yasanın 1. maddesinde; "Bu yasa çek kullanımı hakkındaki esasları, çek
hamillerinin korunmasına dair tedbirleri ve uygulanacak müeyyideleri
düzenler. Bu yasada hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır."
hükmü yer almakta, yasanın 3. maddesinde; "Bankalar çek karnelerinin her
yaprağına, çekle işleyen hesabın bulunduğu şubelerin adını ve keşidecinin
hesap numarasını yazmaya mecburdurlar.
Çek karneleri bankalar tarafından basılır veya bastırılır.
Çek karnelerinin baskı şekline dair esaslar Türkiye Bankalar
Birliğinin görüşü alınarak T.C. Merkez Bankasınca tesbit edilir.
Bankalar, çek karnesi verdikleri müşterilerinin açık kimliklerini T.C.
Merkez Bankasına bildirmek zorundadırlar." denilmek suretiyle, çek
karnelerinin basım şekli düzenlenmiş, maddedeki düzenlemeye paralel olarak
T.C. Merkez Bankasınca çıkarılan tebliğlerde de, ayrıntılar belirlenmiştir.
Yasanın 10. maddesinde ise, garantili çek düzenlenebilmesi ile ilgili
yasal olanak sağlanmıştır. Bu maddede, muhatap bankanın karşılığı bulunsun
veya bulunmasın, her çek yaprağı için belli bir rakama kadar ödeme yapmak
zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu tamamen yasal bir garantidir.
Uygulamada, yasal olarak vermek zorunda oldukları bu garantinin dışında,
bankaların akdi garantiler altına girdikleri ve bu çeklere garantili çek
denildiği görülmektedir. Çekin ibrazında ödenip ödenmeyeceği hususundaki
kaygıları bertaraf etmek, ödeneceği konusunda güven yaratmak, dolayısıyla çek
hesabının açılmasını özendirmek amacıyla, bankalar yasal garanti dışında akdi
garantilere başvurmaktadırlar. Çek yaprağı üzerindeki bu garanti, provizyon
sorulmaksızın, garanti limitine kadar muhatap bankanın tüm şubelerinin bu
miktarı derhal ödeyeceğini göstermektedir. Garantili çeklere uygulamada,
"başak çek", "mavi çek", "ak çek", "süper çek" isimleri altında
rastlanmaktadır.
Çek, garantili çek de olsa, ödeme için ibrazında, muhatap bankada
yeterli karşılık varsa, mevcut karşılıktan ödeme yapılır. Buna karşılık,
yeterli karşılığın bulunmadığı hallerde, bankanın garantisi önem
taşımaktadır.
Garantili çeklerde, T.T. Yasasının 692 ve 693. maddesinde öngörülen
zorunlu unsurların bulunması esastır. Esasen 3167 Sayılı Çek Yasasının da bu
zorunlu unsurlara ek unsurlar getirdiği söylenemez.
Suça konu "süper çek"te de T.T. Yasasının 692 ve 693. maddelerinde
düzenlenen zorunlu unsurların bulunduğu görülmektedir. Normal çeklerden tek
farkı ödeme için ibrazında, hamilde mutlaka ödeneceği güvenini yeterince
verememesinin yarattığı kuşkuları bertaraf etmeye yönelik olarak, bunlara
eklenen ve muhatap ile keşideci arasındaki anlaşmanın varlığına dayanan
garantidir. Bu itibarla, bu tür çekleri ceza uygulamasında geçerli saymamak
yasanın amacı ve kapsamı ile bağdaşmamaktadır.
Bir banka, müşterisine garantili çek karnesi vermekle, ona bir kredi
açmış bulunmaktadır. Bu nedenle, ibraz olunan garantili çekin, garanti
limitinin üzerinde bir meblağ içermesi halinde, sadece garanti limitine kadar
ödeme yapılıp, bunun üstündeki miktar ödenmeyeceğinden, çek bu kısım
itibariyle karşılıksız kalır, bu halde de karşılıksız çeklerle ilgili
işlemlerin burada aynen yapılması gerekir.
O halde, 3167 sayılı yasanın 10. maddesindeki düzenlemeye uygun olarak
keşide edilen garantili çeklerin, T.T. Yasasının 692 ve 693. maddelerinde
yazılı zorunlu unsurları taşımak koşuluyla, ödeme için süresinde ibraz
edildiklerinde kısmen veya tamamen karşılıksız çıkmaları halinde 3167 Sayılı
Çek Yasasının 16/1. maddesindeki suçun oluşacağı kabul edilmelidir.
Öğretideki genel görüşün de bu doğrultuda bulunduğu anlaşılmaktadır. Nitekim
Fuat Öztan- Kıymetli Evrak Hukuku Sh. 1296-1298, Reisoğlu- Çeklerde Garanti
sh. 27, Reha Poray- Kıymetli Evrak Hukuku Esasları sh. 250 eserlerinde
dünyadaki uygulama ve teorik gelişmelerin bu kabul yönünde bulunduğuna
değinmektedirler.
Bu itibarla Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının kabulüne karar
verilmelidir.
Karşı oy kullanan Kurul üyeleri, Özel Daire bozma kararının haklı
nedenlere dayandığını ileri sürmüşlerdir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, YARGITAY C. BAŞSAVCILIĞI
İTİRAZININ KABULÜNE, Özel Daire bozma kararı kaldırılarak, sair hususların
incelenmesi için dosyanın Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmesine,
23.12.1997 tarihinde yasal oyçokluğu ile karar verildi.
Mater KABAN M.Naci ÜNVER Sabih KANADOĞLU
Birinci Başkanvekili 8.C.D.Bşk. 11.C.D.Bşk.
Demirel TAVİL Necdet MUTİŞ Koparan BAŞAL
9.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk. 7.C.D.Bşk.
Red Red
Şener GÜNGÖR M.Birsin TÜZİNAL Yücel KOCABAY
10.C.D.Bşk. Red
Red
Metin ERTUĞRUL Akın ÖNCÜL Necati APAYDIN
Red
Cemal ÖZER Osman ŞİRİN E.Memduh GÜRYEL
Mustafa AYDIN Nedim BARAN Kadri AZİZOĞLU
Red
Y.Kenan DOĞAN K.Yalçın BAL Ünal BENLİ
Mehmet ERTEN Ahmet AKYALÇIN
|