Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y
4. Ceza Dairesi	 	 ESASTAN RET (ONAMA)
	 	 	(HÜKÜMLÜLÜK)-BOZMA

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Esas  No     :1996/3053
Karar No     :1996/3968
Tebliğname No:4/80149

	Zorlama ve sövme suçlarından sanık Enver Deniz hakkında TCY.nın 188/1,
 59, 489, 72, 647 sayılı Yasanın 4-6. maddeleri uyarınca sanığın 2.899.998
 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne, cezasının ertelenmesine ve diğer
 suçtan açılan davanın düşürülmesine ilişkin HACIBEKTAŞ Asliye Ceza
 Mahkemesinden verilen 1994/161 Esas, 1995/40 Karar sayılı ve 16.5.1995
 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi Üst C.Savcısı tarafından istenilmiş
 ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C.Başsavcılığının 10.4.1996 tarihli
 onama isteyen tebliğnamesiyle 15.4.1996 tarihinde daireye gönderilen dava
 dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
	Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
	Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar,
 belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler
 yerinde görülmemiştir.
	Ancak;
	1-Mağdurlar duruşmadaki anlatımlarında, sanığın kavga sırasında öfke
 ile söylediği sözlerin kendileri üzerinde korku yaratmadığını söylemeleri
 karşısında, tehdidin ciddi olup olmadığının araştırılıp tartışılması
 gerekirken, hükümlülük kararı verilmesi,
	2-Kabule göre ise;
	T.C. Yasası, suçların edilgin özneleri (mağdurları) başka başka
 oldukları takdirde, kesintili (müteselsil) suç hükmünün değil, gerçek (maddi)
 içtima hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir kural getirmemiş; birçok
 yabancı yasa gibi, yalnızca öznel (sübjektif) bir ölçüt öngörmüştür. Bu
 ölçüte göre, insana ilişkin varlık, değer ya da yararların çiğnenmesinde ve
 dolayısıyla edilgin özne (mağdur) çokluğunda bile,"bir (aynı) suç işleme
 kararıyla" davranılmışsa, "kesintili suç" hükmü uygulanabilecektir. Bunun
 tersini önceden bir yargısal kural (içtihat) boyutunda algılamak, Yasanın
 öngörmediği bir öğeyi T.C. Yasasının 80. maddesine eklemek ve maddenin
 uygulama alanını darlaştırmak demektir. Bu nedenlerle eylem ve suç (ihlal)
 çokluğunun varlığını saptadıktan sonra, kasıt kavramına oranla daha genel,
 geniş ve kapsayıcı bir kavram olan "bir (aynı) suç işleme kararı" olgusunun
 her olayda var olup olmadığını, bu olgu kişinin iç dünyasını ilgilendiren bir
 fiili sorun olduğundan, doğrudanlık, yüzyüzelik ve sözlülük kurallarına göre
 duruşma yapan ilk mahkemenin kararında irdelenmesi ve Yargıtay denetimini
 sağlayacak biçimde gerekçelendirilmesi zorunludur. "Bir suç işleme kararının"
 varlığını saptarken, mahkeme, her suç çokluğunda, kuşkusuz, eylemlerin
 işleniş biçimlerindeki benzerlik ya da tekdüzelik, benzer fırsatları
 değerlendirme, yasa sistematiğine göre suçla korunan hukuki varlık, değer ya
 da yarar, cürmi davranışın yöneldiği maddi konu olan kişi ya da şeyin özellik
 ve başkalıkları, suçlar arasındaki zaman aralığı ve bunlara benzer daha bir
 çok dışa yansıyan verilerden yararlanabilir ve bunlara dayanabilir.
	Öte yandan çoğul anlatımla birden çok kişiye söylenen tehdit ve
 sövgülerle aynı başvuruyla yine birden çok kişiye yapılan iftira
 eylemlerinde, "kesintili suç" olgusunun daha çok var olabileceği
 gözetilmelidir. Çünkü Yasada kullanılan "muhtelif zamanlarda vaki olsa bile"
 deyişinin karşıt kavramından anlaşılacağı üzere, dış dünyaya yansıyan
 eşzamanlı tek davranış ve fakat mağdur çokluğu nedeniyle birden çok ihlal
 (suç) bulunduğunda, kesintili suçun öncelikle (haydi haydi) söz konusu
 olabileceği 80. maddede özellikle vurgulanmıştır. Esasen, fail böyle
 durumlarda, edilgin özne (mağdur), eylem ve kasıt açılarından özgür
 istenciyle (iradesiyle) işlediği suç (ihlal) çokluğunun bilincindedir.
	Eylem ve suç çokluğu benimsenmesine karşın, yukarıda açıklanan
 nedenlerle bu suçların kesintili suç (md. 80) ya da gerçek içtima (md. 71-
 77) hükümlerinden hangisine göre birleşip kaynaştıklarının kararda
 tartışılması, tartışma sonucunda kesintili suç kabul edildiği takdirde, sanık
 hakkında T.C. Yasasının 80. maddesinin uygulanması gerekirken, eksik inceleme
 ve yetersiz gerekçeyle hükümler kurulması,
	Yasaya aykırı ve Üst C.Savcısının temyiz nedenleri yerinde
 görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN
 BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp
 sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,
 7.5.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 22.5.1996

Sami Selçuk  Muharrem Dinç  Erol Çetin  Birol Kızıltan  Fadıl İnan
Başkan       Üye	    Üye	 Üye	 Üye
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini